Sinema/TV - Haberler

Yüzüklerin Efendisi’ni izleyenlerin yarısı kitap hakkında yalan söylüyor

Usta yazar J.R.R. Tolkien’in The Hobbit’ten sonra, devam hikayesi olarak yazdığı Yüzüklerin Efendisi’ni bitirmek tam 12 yılını almıştı. Ancak bitirdiğinde ortaya öyle güzel, öyle eşsiz bir iş çıkmıştı ki, yıllar sonra hala konuşulmaya devam edecekti.

Tıpkı Yüzüklerin Efendisi gibi, daha birçok film serisi aslen kitaplardan uyarlama. Kitaplardaki çoğu detayın oradan-buradan kesilerek film haline getirilmesi detayları seven okurlara biraz ters geliyordur elbette ancak, film yapımcılarının da bu konuda çok bir seçeneği yok.

Günümüzde, popüler kültürün de hayatlarımıza iyice etki etmesi sebebiyle insanlar yapmayı sevdikleri şeyleri, istedikleri için değil de, sosyal medyada popülarite kasmak için yapmaya başladı. Sırf bir ortama dahil olabilmek için okumadığı bir şeyi okumuş gibi yapmak, izlemediği şeyi izlemiş gibi yapmak veya bize daha yakını, oynamadığı bir oyunu oynamış gibi yapmak. Bunun sebebini anlamak için elbette insan psikolojisine kadar gitmek gerekiyor ancak şimdilik konumuz bu değil.

Yüzüklerin Efendisi’nin kitap serisinin zaten kusursuz olduğunu hepimiz biliyoruz. Ancak serinin toplam üç filmlik uyarlaması da en az kitap serisi kadar güzel. Her biri nereden baksanız üç saat süren, Director’s Cut versiyonları ile dört saate uzayan filmler bu uzunluğa rağmen kitaplardaki birçok detaya sahip değil.

İngiltere’de 2,000 kişinin katıldığı bir anketten çıkan sonuca göre 18 ila 24 yaşları arasındaki gençlerin büyük bir çoğunluğu Yüzüklerin Efendisi kitaplarını okuduklarını söylüyor. Ancak daha sonra çıkan gerçeğe göre bu gençlerin yalnızca film serisini izlediği anlaşılıyor.

Aynı ankete göre yetişkinlerin de yüzde 41’lik bir kısmı, okuduklarını savundukları kitaplar açısından doğruyu söylemiyormuş. Ankette çıkan sonuca göre yetişkinler en fazla James Bond kitapları hakkında yalan söylerken, ikinci sırayı Yüzüklerin Efendisi alıyor. Sonrasında sırayla Da Vinci Şifresi, Açlık Oyunları, Narnia Günlükleri, Oz Büyücüsü ve Baba geliyor.

Eğer henüz Yüzüklerin Efendisi’ni okumadıysanız ve okumuş gibi yapıyorsanız, henüz geç kalmış sayılmazsınız. Okumak güzel şey. Bahane üretmeye hiç gerek yok. Okuyun!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu