47 Ronin

Hikayemiz 18. yüzyıl Japonya’sında geçen nesiller boyunca anlatılan efsaneden kaynaklanıyor. Ronin efendisiz savaşçı anlamında. Feodal dönemde Lord Asano’nun yönetimindeki Ako halkı güzel ve adaletin olduğu günler yaşarken, Lord Kira’nın topraklarına göz koymasıyla mutluluk yerini karanlığa bırakır. Lord Asano’ya büyü yaparak yanlış davranmasına sebep olurlar. Bunun karşılığında onurlu bir hayat yaşamış olan Asano yine onuruyla seppuku (harakiri) yaparak hayatına son verir.

Ardında kalan samurayları artık efendisiz kalmış roninlerdir. Lord Kira onları sürgüne yollar, topraklarına geri dönerlerse öldürüleceklerini söyler. Baş kahramanımız ise Keanu Reeves’in canlandırdığı Kai karakteri. Lord Asano onu 13 yaşındayken bulup, hakkında söylenen tüm olumsuzluklara rağmen korumasına alıyor. Kai’yi Tengular yetiştirmiş, ölümün gücünü vermişler, ancak o hiçbir zaman özelliklerini kullanmak istememiş, sakin bir hayatı dilemiştir. Lord Asano’nun kızı Mika’ya olan aşkı bu topraklara bağlamış ama onun da düzeni diğer roninler gibi onun ölümü ile değişmiştir.

Komutan Oishi yanlarında asla görmek istemedikleri Kai ile roninleri toplar. Sonunda kesin ölüm olduğunu bilerek efendilerinin topraklarını geri almak ve Prenses Mika’yı kurtarabilmek için Lord Kira’ya karşı planlar yapar. Yönetmen Carl Rinsch’in ilk uzun filmi. 47 Ronin efsanesi 1941’den bu yana birçok kez filme alındı ancak Hollywood için hikaye yeni, anlatım ve konu işleyşi de haliyle diğerlerine göre farklı. Keanu Reeves dışındaki oyuncular Japon olmasına karşın birçok Amerikan yapımı filmden tanıdığımız isimler.

Oishi, Hiroyuki Sanada The Wolverine, Sunshine, The Last Samurai hatta Lost’ta yer almış. Lord Kira, Tadanobu Sato’yu Thor’daki Hogun rolüyle hatırlayabilirsiniz. Senaryosunu Chris Morgan ve Hossein Amini’nin yazdığı film aksiyon, macera ve fantastik öğeleri birarada bulunduruyor. Chris Morgan’ı Fast and Furious’un senaristi ve yapımcılarından olduğunu söylemeden geçmeyelim.

Müzikler Ilan Eshkeri’ye ait. Film ile müzikler birbirini bütünlese de soundtrack albümünü tek başına dinleyeceğimi sanmıyorum. Beni etkileyen hikaye oldu. Suçlu olmadığı halde, zan altında kalan lidere onuru ile harakiri yapabilme imkanı tanınıyor. O da büyük bir kararlılık ve soğukkanlılıkla halkı için kendi canına kıyıyor. Eh bu Japon kültürü, bize uymaz pek tabi. Biraz aksiyon, biraz fantastik derseniz; patlamış mısırınızı soğuk içeceğinizi hazır edin. Yüreğiniz yerinden sökülmeyecek ama hoşça vakit geçirebilirsiniz. İyi seyirler.

Exit mobile version