Oyun Ön İncelemeleri

Silent Hill: Downpour

Silent Hill, bugüne kadar çoğu insanın kaderini değiştirdi. Kabusları gerçeğe çevirdi, ya da gerçekleri kabus olarak yansıttı. Ne doğru, ne yanlıştır diye ayrım yapmaya, anlamaya çalışana kadar, hayatlar değişti, ölümler gerçekleşti. Sİlent Hill, doymadı, doyacak gibi de durmuyor…

Silent Hill, birçok insana oyun oynadı şimdiye kadar. Bu kez bir mahkuma ev sahipliği yapıyor bu kasaba. Kahramanımız Murphy Pendleton, bir suçlu ve hapishane aracının kaza yapması sonucu özgürlüğüne kavuşabileceğini düşünüyor, harekete geçiyor. Ne var ki bu kaza mahali, Silent Hill kasabasına çok yakın. Kısa sürede adamımız kasabaya ayak basıyor ve yeni bir macera da kaçılınmaz oluyor böylelikle.

Aslında yeni Silent Hill için endişeler yok değil. Öncelikle ekipte Akira Yamaoka bulunmuyor. Ünlü sanatçının seriden ayrılması, belki de oyundaki “o” duyguyu ortadan kaldıracak, bunu henüz bilmiyoruz. İkinci olarak ise, Downpour’u Vatra Games isminde bir stüdyo geliştiriyor. Daha önce stüdyo olarak önemli bir oyun tecrübeleri bulunmuyor, lakin ekipte bazı önemli kişiler de yok değil.

Kasabanın yeniden inşa edilmesi

Oyunu geliştirenler arasında daha önce 2K Games, Illision Softworks ve Konami’de çalışan isimler var, ki yaptıkları oyunlar da Mafia, The Suffering, Silent Hill Shattered Memories, Origins ve Homecoming gibi isimler. Yani anlayacağınız, her ne kadar orijinal Silent Hill kadrosu olmasa da, hala bu seriyle bağlantılı isimler de bulunuyor kadroda.

Bir Silent Hill oyunu için kilit nokta nedir? Yapımcı Tomm Hulett, bu soruya “Zorlayıcı bir hikaye” olarak cevap veriyor. Oyuncuların, bu kez masum olmayan bir insanı kontrol ederek Sİlent Hill’da hayatta kalmaya çalışacak olmasını, dikkat çekici bir deneyim olarak tanımlıyor.

Yeni oyun, önceki Silent Hill’larla senaryo anlamında bağlantılı değil, ancak ilk oyuna dair benzerlikler bile görebileceğiz Downpour’da. Zira Downpour’un serinin köklerine ineceği belirtiliyor. Ve bu kez, ne içimizi karartan bir kül yağmuru, ne de dondurucu kar yağışıyla karşılaşacağız… Downpour, bize suyun lanetini anlatacak. Hatta Murphy, bir su birikintisine bakarak belki de içindeki şeytanla yüz yüze gelecek ve hesaplaşmayı deneyecek.

Kasabanın daha önce ziyaret etmediğimiz güney doğu bölgelerini ilk kez ziyaret edecek ve fazlasıyla zaman geçireceğiz. Dağlık bölgeler de yine bizi bekliyor olacak. Kasabanın tümünü keşfetmek için 8 saat, oyunu bitirmek için ise 10 saatlik bir zaman dilimini tamamlamamız gerekiyor. Silent Hill’da hızlı seyahat edebileceğimiz bir metro ağı bile bulunuyor. Şimdi seride bir ilkten bahsedelim; gerçek zamanlı hava değişim sistemi. Günün her saatinde hava şartları dinamik olarak değişecek. Kötülüğün yaklaştığını ise, yağmurdan anlayacağız. Evet, yağmur yağdığında anlayacağız ki bir şeyler ters gidiyor. Yağmurun şiddeti arttıkça, tehlike düzeyi de o derece çoğalacak. Azalan görüş açısı da bizi zor durumda bırakan bir diğer etken olacak. İster savaşabilir, istersek de kaçabiliriz, bu bize bağlı. Yapımcılar, macera boyunca fazlasıyla psikolojik unsurun bizi beklediğini belirtiyor.

Biraz da oynanıştan söz edelim. Silent Hill: Downpur, TPS modunda  ve sabit kamera açılarına sahip bir oyun. Önceki oyunlardan en önemli farkı ise, ana senaryo dışında yan görevler de barındıracak olması ve oyun yapısının oyuncu seçimlerini daha fazla önemsemesi. Şöyle ki; her Silent Hill oyununun birden fazla finali var, değil mi? Downpour da öyle, ama bu kez finali belirlemek için yaptıklarımızla daha belirgin roller üstleneceğiz.

Bulmacalar, yine olmazla olmazlardan, ama bu kez biraz daha farklı olarak geliyor. Bulmacaların zorluk seviyelerini belirlemek, tamamen bizim elimizde. Savaş elementleri de önemli tabii ki. Kaçmamız mümkün olacak demiştik, ama kalıp savaşırsak da işin kuralını bilmek şart. Eh, malum, bu kez eski bir askeri kontrol etmiyoruz. Kullanabileceğimiz envai çeşit silah da yok. Vatra, çaresizlik duygusunu daha yoğun yaşatmak istiyor. Çünkü üzerimizde bir tane ateşli silah taşıyabileceğiz, ki onun da cephanesini temin etmek çok zor. Ayrıca çok fazla kullanınca silahlarımız bozulabilecek de. Bunun yanında çevredeki ufak objeleri de tek kullanımlık silah olarak kullanabileceğiz.

Ve yaratıklar. Onlarsız bir Silent Hill düşünülemezdi zaten değil mi? Duruma göre yaratıklarla savaşabileceğiz veya kaçabileceğiz, buna zaten değinmiştik. Peki bunlar, nasıl yaratıklar? Örneğin The Shade, yeni yaratıklardan biri. Siyah bir sisten farkı yok. Duvarlarda gezen, ince ve çevik yaratık Weeping Bat da bizi bayağı uğraştıracak. Bir de Screamer’ın adı geçiyor şu aralar. Kabuslarınızdan korkmamayı öğrenseniz iyi olur. Peki ya boss’lar? Yapımcılar, büyük yaratıklarla kapıştığımız sırada, ekrana Resident Evil ve God of War’dakilere benzer aksiyon tuşlarının geleceğini, onlara eksiksiz ve doğru olarak basmamız gerekeceğini belirtiyor.

Peki Piramit Kafa, yeni oyunda olur mu? Hayır, olmaz. Yapımcılar bu konuya, James Sunderland gerçeğiyle yanıt veriyor. Piramit Kafa, onun zihninde yarattığı kabusun dışarı yansımasıydı. Downpour’da James yok, dolayısıyla Piramit Kafa’yı görmememize şaşırmamak gerek.

Zorlu mücadeleler, devamlı kaçış halinde olmamız ve yiyeceğimiz muhtemel dayaklar, haliyle bizi zor durumda bırakacak. Oyundaki sağlık sistemi, karakterimizin giyimi, kuşamı, kısacası görünüşüyle belli edecek kendini. Zarar gördükçe elbiselerimiz yırtılacak, biraz daha darbe alırsak bu kez ağzımız, yüzümüz kanamaya başlayacak ve önüne geçmezsek kan gölü içinde öleceğiz. Bu arada, karakterimizin giysilerini de değiştirebilme imkanımız olacak.

Multiplayer var mı bu kez?

Silent Hill Downpour, sadece tek kişilik senaryo modu sunacak bizlere. Yapımcılar, çoklu oyuncu modları için araştırmalar yapmış ve hem zaman faktörü, hem de mali konular sebebiyle oyunun sadece tek kişilik modla satışa sunulmasının uygun olacağı görüşünde hem fikir olmuş.

Oyunda, Epic Games’in Unreal 3 grafik motoru kullanılıyor. Tasarımların pek iyi olduğu söylenemez, ancak özellikle çevrede yaşanan dinamik değişimler ve ışık efektleri göze hoş geliyor. Müzik ve ses konusunda ise, bu kez Dexter’da da çalışan Daniel Licht’i göreceğiz. Akira Yamaoka’nın Silent Hill’ı bırakması herkesi üzmüştü. Bakalım Akira’yı ne kadar arayacağız. Müzik konusunda bir bilgi daha. Amerikalı metal grubu Korn, Silent Hill: Downpur’un tema müziğini hazırlayacak. Konu hakkında bazı Silent Hill severler tepki gösterse de, verilen karardan geri dönülmüş değil.

Son sözlere gelirken, yeni bir Silent Hill oyununun her zaman bizi heyecanlandırdığını söylemek gerekli. Umarım yeni oyun bizi fazlasıyla memnun eder. Downpour, PS3 ve X360 platformları için bu Sonbahar aylarında rafalarda olacak. Bir de not: Silent Hill’da Devil Pit’e gidebilmek için, Jailbreak isimli oyunda en yüksek skora ulaşmamız gerekiyormuş. Hayırlısı…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu