Total War serisinin en yeni oyunu A Total War Saga: Troy, hem serinin hayranlarını hem de seriye yeni girmek isteyen oyuncuları kucaklayacak bir yapım olmayı hedefliyor. Antik Yunan zamanlarında, neredeyse hepimizin aşina olduğu Troya savaşını konu alan A Total War Saga: Troy nasıl olmuş beraber inceleyelim.
Total War serisi, genellikle tarihi olayları başarılı bir şekilde yansıttığı oyunlar ile tanınır. Seri şimdiye kadar Ortaçağ Avrupası, Japonya, Roma gibi bölgelere özel birçok farklı oyunda, tarihi olayları en düzgün şekilde aktaracak oyunlar ile karşımıza çıktı. Ayrıca Warhammer evrenini başarılı bir şekilde uyarlamış fantastik temalı iki oyun da Total War adı altında yayınlandı. A Total War Saga: Troy ile birlikte Tunç Çağına dönüyor ve Homeros’un İlyada destanına da konu olan Truva Savaşı’nı tecrübe etme fırsatı ediniyoruz.
Tunç Çağında Namus Davası
Sparta Kralı Menelaos’un karısı Helen ile birlikte kaçıp, evlenerek kendi eşi yapan Truvalı Paris’in hareketini hakaret kabul eden Akhalıların Menelaus ve kardeşi Kral Agamemnon önderliğindeki 10 yıllık savaşı, oyunun ana hikayesini oluşturuyor. Akhalılar ve Truvalılar arasında seçimimizi yapıp, dört kahramandan birini alarak oyuna giriş yapıyoruz. Her kahramanın kendine ait bir hikaye akışı ve özel amaçları olsa da, sonunda nihai amacımız olan Truva Savaşı’nı kazanmak için oynuyoruz.
İki tarafın da dört özel kahramanı olduğunu söylemiştik. Danaan tarafında (Yunan tarafı) efsanevi kahraman Achilles, Miken Kralı Agamemnon, Sparta Kralı Menelaus ve Ithica lordu Odysseus bulunuyor. Truva tarafında ise Prens Hector ve Prens Paris’in yanı sıra, Afrodit’in oğlu Aeneas ile Zeus’un oğlu Sarpedon var. Her karakter için oyunun zorluk seviyesi farklı ve bazı özel birimler seçtiğimiz kahramanlar ile kullanabiliyoruz. Kahramanların kendine özel görevleri de bulunuyor.
Seçtiğimiz kahramanın özel görevleri, oyunda zafere ulaşmak için dikkat etmemiz gereken şeylerden birisi. Tüm düşmanlarınızı yenip, haritanın kontrolünü ele geçirmek, Total War Zaferi olarak adlandırılan sona ulaşmamızı sağlıyor. Homerik Zafer olarak adlandırılan galibiyete ulaşmak için ise,kahramanımızın görevlerini yerine getirmemiz gerekiyor. Kudretini sorgulayan herkes ile savaşmaya hazır olan Achilles ile her düşmanı düelloda mağlup etmek, Hector ve Paris kardeşlerin babalarının gözüne girmek için ettikleri mücadeleler ve Menelaus’un karısı Helen’i geri alması gibi özel görevler, Homerik Zafer’i kazanmamızı sağlıyor.
Truva Savaşını ele alan A Total War Saga: Troy serinin tarihte en geriye giden oyunu. Tunç Çağı ile ilgili tarihi bilgilerin az olması ve Antik Yunan efsanelerinde bulunan mitik/fantastik öğeleri de hesaba kattığımızda, diğer oyunlarından daha farklı, biraz daha yaratıcı bir yaklaşım görüyoruz. Antik Yunan mitolojisinden öğeleri barındırsa da, Warhammer’da olduğu gibi tamamen fantastik bir rotayı da tercih etmemiş. Oyunun mitolojik öğeleri gerçek hikayeler ile harmanlaması konusuna daha ayrıntılı olarak değineceğiz. Yapımcının başarılı bir iş çıkardığını şimdiden söyleyebilirim.
Centaur Demişsiniz Ama Bu Atlı Birlik
Truva Savaş denince akla ilk olarak Truva Atı gelse de, atlı birlikler Tunç Çağı sırasında yaygın bir savaş birimi değil ve oyunda karşımıza ilk kez çıkmaları bile oldukça uzun bir süre sonra gerçekleşiyor. Savaşlarda genellikle piyade birliklerinden oluşan bir orduyu kontrol ediyoruz. Piyade birlikleri ise üçe ayrılıyor: Hafif, orta ve ağır birlikler. Ağırlık durumuna göre hızı ve dayanıklılığı değişen birimler, savaşın uzunluğuna göre zafere ulaşmamızda önemli bir etken haline geliyor. Ordumuza alabileceğiniz birim sayısı eski oyunlara göre daha az olması, yeni başlayan oyuncuların savaşları daha çabuk kavramasına yardımcı oluyor.
Antik Yunan döneminde mitolojik unsurların olmaması gibi bir durum düşünülemez. Yapımcı Creative Assembly’nin bu konuda çok başarılı bir iş çıkardığını söylemiştim. Tanrıların etkisini ve mitolojik birlikleri oyuna ekleyen ekip, aynı zamanda gerçek dünyada kalmayı başarmış. Yunan mitolojisinden Zeus, Ares ve Afrodit’in de dahil olduğu 7 farklı tanrı, kendilerini memnun eden kullarını korurken, hoşnut olmadıkları tarafa da problem çıkartmaktan geri durmuyor. Tanrıların müdahalesi düşmanın kafasına yıldırımlar yağdırmak gibi sıradışı olaylar ile değil de, düşmanın çeşitli doğa olaylarına kurban gitmesi ya da sevdiği ordunun savaş kuvvetinin artması gibi doğrudan görülmeyen etkiler şeklinde oluyor.
Ordumuza katabileceğimiz mitolojik birlikler de bulunuyor. Bu üniteler ismen mitolojik varlıklar olsa da, biraz daha güçlü ölümlü insanlardan oluşan birlikler. Örneğin yarı boğa yarı insan olan Minotor birimleri oyunda öküz kafatası takmış çok büyük savaşçılar olarak geçiyor. Benzer bir şekilde, Centaur (Sentor) birimleri ise o dönemde süvarilere en yakın olan atlı savaş birlikleri olarak karşımıza çıkıyor. Haritadaki bazı bölgelerde karşılaşarak ya da tanrılar ile aranızın ne kadar iyi olduğuna bağlı olarak mitolojik birimlere sahip olabiliyorsunuz.
Eski Total War oyunlarında neredeyse tamamen altın ve benzeri para birimleri üzerinden dönen ekonomi, A Total War Saga: Troy ile birlikte çeşitlilik kazanıyor. Yemek, tahta, taş, bronz ve altın olarak beşe ayrılan kaynaklar, farklı işler için farklı kaynaklara ihtiyaç duyuyoruz. Bina üretiminde tahta önemli iken, bronz ve taş birimlerin üretilmesi konusunda gerekiyor. Altın ilerleyen zamanlarda çok önemli bir yer edinirken, yemek her zaman en önemli kaynağımız. Elimizdeki kaynakları dikkatli kullanmak, tanrılar ile aramızı hoş tutmak ve diplomatik ilişkiler arasında dengeyi sağlamak derken, oyunun savaş ekranı dışında da yapacak bir sürü ek işimiz oluyor.
Aşil’in Topuğu
“Bu kadar şey saydınız, yok mu bu oyunun kötü yanları?” diye sorabilirsiniz. Göreceli olarak kötü diyebileceğimiz çeşitli şeyler bulunuyor. Örneğin ünite sayısı diğer Total War oyunlarına göre çok daha az ve bu durum, özellikle oyunun erken aşamalarında, savaşların çok fazla stratejik çeşitliliğe müsait olmamasına sebep oluyor. Diplomasi konusunda önceki oyunlara göre geliştirmeler olsa da, Civilization seviyesinde bir performans beklemeyin. Yapay zekanın ilginç hareketleri de zaman zaman dikkatimi çekti. Herhangi bir karşılık vermeden yüzlerce birim kaynak isteyip, reddettiğim zaman “Yola geleceksin” tarzı konuşmalar yapan zayıf lordların özgüvenleri şaşırtıcı.
Oyunun çok oyuncu seçeneği henüz yok. Yapımcılar oyunu sadece tek kişilik oyun modu ile yayınlamış ve çoklu oyuncu modu için Kasım ayını beklememiz gerekiyor. Arkadaşlar ile farklı kahraman kombinasyonlarını deneyip, rakiplere karşı savaşmak eğlenceli bir fikir gibi gözükse de, yeni oyunların topluca çıktığı bir dönemde gelecek olan çoklu oyuncu modunu beklemeye değer mi tartışılır.
A Total War Saga: Troy seriye giriş yapmak isteyen oyuncular için harika bir seçim. Total War serisinin uzun süredir devam ettirdiği Türkçe dil desteğinin bu oyunda da bulunması, ülkemizdeki strateji severleri de memnun edecektir. Çevirilerin oldukça özenli bir şekilde yapıldığını söylemeden geçemeyeceğim. Mitolojik birimlerin isimlerinin tamamen türkçe yazılması biraz göze batsa da (Cyclops – Kiklop gibi) bunlar orjinal çevirilerde kullanılan isimler. En azından Achilles’in Trakya aksanıyla konuşması gibi tutarsız yerelleştirmeler yapılmamış.
Serinin sıkı takipçileri, oyunun geçtiği dönemin de etkisiyle azalan üniteler ve savaş taktiklerinin azalmasından rahatsız olabilir. Çoklu kaynak ekonomisi ve geliştirilmiş diplomasi özellikleri, savaş alanındaki eksikliği bir nebze gidermeyi başarıyor. Seçtiğimiz her kahranın farklı bir oynanışı olması ve kendine ait mücadeleleri olması her hikayede aynı şeyleri yapıyormuş hissini azaltıyor.
Homeros’un İlyada destanını kendiniz tecrübe etmek, Truva kapıları önünde Achilles ile Hektor’a meydan okumak istiyorsanız, bu oyundan daha iyisini bulmanız zor. İsterseniz farklı kahramanlar ile devam edip, tarihe alternatif bir son elde etmek de mümkün. Ayrıca ilerleyen zamanlarda oyuna eklenecek olan Amazon DLC’si ile, tamamen kadınlardan oluşan Amazon kabilesi de oynanabilir olarak oyuna eklenecek. Üstelik Epic Store’da gerekli işlemleri yapan kullanıcılar bu pakete ücretsiz olarak sahip olabilecek.
İlk olarak Epic Games Store üzerinden satışa sunulan oyun, belirli bir zamanın ardından Steam üzerinde de satışa çıkacak. Çıktığı gün ücretsiz olarak alınabilen oyunu kütüphanenize eklediyseniz kesinlikle bir şans verin. Hem dil desteği hem de öğrenmesi kolay oynanışı ile A Total War Saga: Troy güzel bir oyun olmuş. Serinin sıkı takipçileri için en iyi Total War oyunu olmayabilir, yine de gelecek oyunlar için daha iyi işler yapılacağını gösteren başarılı bir sıra tabanlı strateji oyunu.