Oyun İncelemeleri

AMY – XBOX 360

Alt başlıktaki sorunun cevabı kesinlike kocaman bir HAYIR! Neden mi? Hiç laf kalabalığına girmeden olayın özüne geçelim.

AMY’nin büyük hayal kırklığı ne yazık ki sadece bir alanda değil pek çok alanda gözümüze çarpıyor. Bunların en başında görsel özellikleri mevcut. Oyunun Xbox 360 versiyonundaki FPS düşüşleri daha ilk sinematikte bizleri karşılıyor. Bir ara o kadar büyük düşüşler yaşadım ki içimden “Ayarlar” kısmına girip çözünürlüğü ve grafik seviyesini düşürmek geldi.

Öte yandan bu derece düşük bir FPS ile karşılaşmamıza rağmen oyundaki çözünürlükler de inanılmaz kötü durumda. Yaklaştığınız posterlerdeki yazıların detayları neredeyse okunmayacak derecede kötü. Etraftaki nesnelerin her ne kadar posterler kadar kötü bir görüntüsü olmasa da sürekli olarak birşeylerin eksik olduğu hissi sizi yalnız bırakmıyor.

Oynanış kısmına göz attığımızda ortalama bir kamera kontrolü ile Lana’yı etrafta dolaştırırken bazı dar alanlarda oluşan klasik görüş açısı “yoksulluğu” üzerine bir de bu anda yaratıklarla karşılaştığımızda iyice allak bullak bir durum oluyor. Savaş sistemindeki düzen çok basit, elinizdeki silahla RT tuşuna basılı tutup X tuşu ile saldırıyor, B tuşu ile de saldırılardan kaçıyorsunuz. Fakat bu o kadar çizgisel bir şekilde tasarlanmış ki köşeye sıkıştığınız yerlerde dibinizdeki yaratık size saldırdığında bile RT+B tuşlarına bastığınızda Lana bir santim bile kıpırdamamasına rağmen saldırıdan kaçmış sayılıyor. Zaten saldırıların tek bir püf noktası var: Elinizdeki silahla iki kez vurduktan sonra yaratık ölmüyorsa hemen RT+B tuşu ile saldırıdan kaçın ardından iki kez daha vurun ve yaratığı öldürün.

Ancak bu kadar tek düze ilerleyen bir savaş sisteminde bile saçma kamera açısı ile ölmeniz bir hayli yüksek çünkü zombiler size vurduğunda Lana vuruşun etkisiyle sarsılıyor ve kamera da onunla birlkte hareket ediyor bu sırada zombi size tekrardan vuruyor ve sizin buna karşı yapabilecğeiniz hiçbirşey olmuyor çünkü o darbeden sonra bir hamle yapmak için Lana’nın animasyonunu beklemek zorunda kalıyorsunuz. Zaten üç dört vuruştan sonra da öldüğünüz basit bir savaş mekaniği bile sizi çıldırtmaya yetiyor.

Savaş sisteminin dışındaki kontrollerde en büyük sorun Amy’nin kendisi. Bir an yanınızda koşan ufaklık bir süre sonra bakmışsınız ki etrafta yok. Onu beklemek belki de oyunda yapabileceğiniz en uzun süreli şey. Amy ile olan ilişkiniz, sizi sağlığınıza kavuşturmasının yanında, kapalı odalara açılan ufak deliklerden içeri sokmak ve kapıyı içerden açmasını sağlamak veya bazı kapılara bağlı olan bilgisayarları hack’leyerek yolunuza devam etmesini sağlamak. Çoğu zamanda oyundaki bulmacalarda onu da kullaıyorsunuz ancak bunlar basitçe, asansöre bin, ilerle düğmeye bas gibi kaomutların bulunduğu bulmacalar oluyor.

Oyunun geliştirme sırasında açıklanan özellikleri arasında bizleri en çok merakta bırakan nokta ise stealth sistemi. Lana’nın hastalıklı düşmanlar arasından gizlice geçmesini sağlayan bu sistem her ne kadar çok iyi düşünülmüş olsa da maalesef teori pratiğe o kadar iyi uyarlanamamış.

Eğer hızlı yürürseniz zombiler sizi fark ediyor ve o anda oyunu kaybediyorsunuz. Eğer bu taktik yerine onlardan birisi olarak aralarına sızmak isterseniz bu seferde çok yavaş olduğunuz için ölüyorsunuz ve oyun bitiyor. Kısacası her şekilde size inanılmaz sınırlar çiziliyor.  Sağlıklı olurken hızlı olamıyorsunuz, enfeksiyonluyken yavaş kalamıyorsunuz, etrafı biraz araştırıp alternatif bir çözüm bulmak için zamanınız yetmiyor. Amy’nin kontrolü saçmaladığı için birlikte gezmek daha da zor oluyor ve en sonunda ne yapacağınızı bilemeden bir köşede sinirden ağlayarak sızıyorsunuz.

Üstelik her şey bununla da bitmiyor. Öldüğünüz anda envanteriniz
sıfırlanıyor ve siz çırılçıplak bir şekilde yaratıkların ortasında
kalıyorsunuz. Bunu ne mantıkla yapmışlar hiç anlamış değilim. Hadi böyle
bir şey yaptın peki o zaman daha uygun bir checkpoint sistemi de
koysaydınız ya. Checkpoint sisteminin kafasına göre çalışıp çalışmaması
bir yana o kadar uzun aralıklarla kendisini gösteriyor ki neredeyse
oyunu en başından oynamak zorunda kalıyormuş gibi hissediyorsunuz bazen.

AMY’nin belki de en sevilecek kısmı sesleri olabilir. Gerek çevre sesleri gerek müzikler veya ses efektleri oldukça etkileyici. Ürkütücü ses efektleri veya Lana’nın bir elektrik kaçağından dolayı attığı kesik çığlıklar zaman zaman sizin de yerinizden zıplamanıza neden olabiliyor.

Teorik olarak gerçekten çok zekice fikirleri içinde barındıran Amy ne yazık ki pratikte bunların hiçbirini adam akıllı bir seviyede gerçekleştirememiş. Görsellik, savaş mekaniği, karakter kontrolü, etkileşim, basit tek düze bulmaca sistemi, sığ diyaloglar ne yazık ki üzerinde çalışılsa sağlam bir yere gelebilecek bir IP’yi çamura batırıp çıkarmış.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu