Anime ve manga denildiğinde tüyleri diken diken olan ve bu yapımlardan nefret eden elbet vardır ancak ben, küçük de olsa şans verilmesinden yanayım. Bir süredir dillendirilmeyen özel bir durum var aslında ortada; gerçekten başarılı olan animeler var. Kabul etmeyenler elbet olacaktır ancak kimisi, takip ettiğiniz dizilerden çok daha başarılı. Çılgın anime fanlarından biri olmasam bile, başarılı olan her yapımın objektif bir şekilde değerlendirilmesinden yanayım. Yakın zamanda ön yargıyla yaklaştığım Another isimli anime, bunlardan biriydi.
Olabildiğince içerisinde okul öğelerini barındıran animelerden uzak dururum, tıpkı romantizme boğulmuş yapımlar gibi ancak her şeyden az biraz fikrimizin olması, kimseye zarar vermez öyle değil mi? Bu düşünceyle başladığım 1 adet OVA ve 12 bölümlük anime, yakın zamanda diğer yapımlarını da araştırmama neden oldu. Another’ın sadece anime serisi yok, mangası ve hatta birçok romanı da var. 2009 yılına ait roman serisi, aynı zamanda 2012 yılında Takeshi Furusawa tarafından çekilmiş live action filmi bile var (izlemeseniz de olur).
Another, bizleri Mei Misaki isimli güzel bir kızın hikayesine sürüklüyor. Zekası ve kişiliğiyle oldukça popüler olan Mei, mezun olamadan bir kaza sonucu ölüyor. Arkadaşları ve öğretmenleri bu şok haber karşısında, hiçbir şey yapamıyorlar ancak küçük kız, sanki aralarındaymış gibi hareket etmeye başlıyorlar. Hatta mezuniyet töreni geldiğinde Misaki için kutlama bile yapılıyor.
Kazadan tam 26 yıl sonra, Sakikabara Kouichi aynı okula transfer edilir ve okulda Mei Misaki adında, bir gözü bantlı esrarengiz bir kız öğrenciyle tanışır. Diğer öğrenciler ve hatta öğretmenler bile o kız hakkında konuşmaz veya o yokmuş gibi davranır ancak Sakikabara, Mei’nin orada olduğunu söyler. Mei hakkında bilgiler toplamaya, onunla yakınlaşmaya çalışır. Bir süre sonra Mei ile konuşma şansı yakalayan Sakikabara, korkunç gerçek ile yüzleşir; Misaki, okuldaki öğrencilerin ölüme çok yakın olduğunu ve yakında her şeyi öğreneceğini söyleyerek uzaklaşır. Sakikabara, içinde bulunduğu durumu sorgulamadan, Mei’yi ve bulunduğu sınıfın durumunu çözmek için araştırma içerisine girer. Farkında olmadan yardım istediği kişilerin de gizemli bir şekilde ölmesi, Sakikabara’yı korkutmaya başlar ancak o Mei hakkındaki gerçeği öğrenmeden, olayın peşini bırakmayacaktır.
Another, korku ve okul türlerini barındıran bir anime. Korku açısından biraz geri planda kalmış ancak bol kan içeridği konusunda uyarmalıyım. 2012 yılına ait bir yapım ve zamanının en iyi animelerinden biri. Çizimler ve sahne geçişleri izleyiciyi sıkmıyor, en önemlisi filler bölüm hiç yok. Sizlere verebileceğim en önemli tavsiye; dikkatlice izlemenizdir. Her bölümde farklı bir olay var ve animenin yaşattığı gerilim, gerçekten başarılı. Ayrıca Japonca izlemeniz diğer tavsiyelerim arasında yer alıyor.
Açıkçası Another’ın 3-3 sınıfında yer alan laneti farklı bir dille yansıtması, beni ister istemez Son Durak isimli filme götürdü. Hani sanki ölümden kaçmaya çalışan insanların, kaderlerini değiştirmesi yüzünden, geleceklerinin bir şekilde ölümle buluşması gibi. Another, birebir bu konuyu yansıtmıyor tabii ki ancak verilebilecek en iyi örneklerden birisi. Anime boyunca, beklenmedik olaylar gerçekleşebiliyor ve bölümler sona yaklaştıkça, içinde bulunduğumuz hikaye biraz daha fantastik bir hal alıyor.
Another’da dikkat ettiğim diğer bir nokta ise arka planlar. Bir animeyi izlerken dikkat edin, odaklandığı bir olay veya karakter vardır, arka planda kalan her şey genelde donuktur, hareket etmezler ancak Another’da bu durum farklı. Karakterlerimiz bir kafede oturup muhabbet ederken, arka planda yer alan diğer müşteriler normal bir insan gibi hareket edip, garsona sipariş veriyorlar. Bu, her animede görebileceğiniz bir şey değildir ve çok önemli bir detaydır.
Kısacası Another; bol kan, biraz korku, biraz hüzün ve biraz da gerilim öğeleriyle arşivlerinizde olması gereken bir anime. Özellikle “boş zamanınızda elinize alın mısırınızı, geçin ekran başına ve tadını çıkarın” diyebileceğim nadir yapımlardan.