Anime ve manga bölümümüzün sekizinci bölümüyle sizlerleyiz. Birçok okurumun bana sorduğu genel bir soru vardı. Hemen hemen her sorunun başında, yaşını belirten ve buna göre de anime tavsiyesi isteyen insanlarla konuşmaya da devam ediyorum. Bu nedenden sorularınızı eksik etmeyin, ben de cevaplamaya devam edeyim.
Neyse efendim, gelelim bu haftaki konumuza. Birçok anime ve manga takipçisinin yaşına göre anime izlediğini veya manga okuduğunu fark ettim. “Yooo ben öyle değilim” şeklinde gelen yorumları şimdiden duyabiliyorum. Konusuna göre takip ettiklerimiz de var. Özellikle bol kan, bol dram, bol korku ve bol bilimkurgu gibi anime/mangaların daha çok izlendiğini/okunduğunu fark ettim. Bunun nedeni olarak da, çizimlerindeki detayların daha başarılı olmasına dayandırabiliriz. Belki de görmek istediklerimiz onlardan ibaret olduğu için de olabilir. Gerçek hayatta göremeceğimiz sahneleri anime ve mangada görmek de bizi onlara çekiyor olabilir. Daha sayamayacağım yüzlerce nedenden dolayı da benim gibi bağımlı olabilirsiniz. Bu yüzden şimdi aşağıdaki müziği açın ve yazının tadını çıkartın.
Bu hafta 13 bölümlük başarılı kurgusuyla Elfen Lied’ı konu alıyorum. +18 yaş grubuna hitap eden bir animedir. Konusu itibariyle dram, fantazi, bilimkurgu, korku, psikolojik, seinen ve ecchi (anime ve mangalarda cinsel içerik olduğu zaman kullanılır, cinsel ilişki yoktur. Ancak yarı çıplak veya açık giysili karakterler vardır) türünü içerisinde barındırır. Elfen Lied adını Almanca bir terimden alır. Bu yüzden bölüm isimleri de Almancadır. Almancada karşılığıysa Elf Şarkısı anlamına gelir.
Elfen Lied’ın birazcık tarihine değinip, sonrasında da konusunu sizlere açıklayacağım. Elfen Lied, 2002 yılında mangasıyla popüler hale gelmiştir. Çizer Lynn Okamoto mangasının bu kadar başarılı olacağını bilmediğinden çok da üzerinde durmamış. Öncelikle yazıya başlamadan önce, kan ve ecchi öğelerinden rahatsız oluyorsanız sizi şimdiden uyarmalıyım. Çünkü görüntülerin bir kısmı kanlı olacak.
Elfen Lied, artıları kadar eksileri de beraberinde getirmiş bir mangadır. Animesi 2005 yılında yayımlanmıştır. 13 bölüm ve bir bölüm de OVA’sı vardır. Elfen Lied TV serisinin 10 ile 11. bölümleri arasında kalan zamanı OVA’sı anlatmaktadır. Daha çok 14. bölüm olarak da bilinir. Elfen Lied’ı ön planda tutan artılar olduğu kadar eksiler de vardır. Bunlara geçmeden önce size konusundan bahsetmek istiyorum.
Öncelikle Elfen Lied’ın asıl karakterleri Dicloniuslar’dır. Dicloniuslar bilim adamları tarafından insanlığın düşmanları olarak nitelendirilmişlerdir. Normal insanlardan farklı olarak iki boynuzları vardır. Ayrıca doğuştan çok güçlü bir silahla doğarlar. Bu yüzden de içlerindeki öldürme içgüdüsü onları tehlikeli kılar. Bu tehlikleri silahların adı vektördür. Ancak bu vektörleri normal insanlar göremezler. Tek bilinen yaklaşık 2 metre uzunlukta olduklarıdır. Bu silahı öğrenmeye başladıkları an, ölümcül birer yaratık olurlar. Bu nedenden bir insanın dicloniusu olduğunda küçük yaşta öldürülmesi istenir ki gelecekte kendi ailesini öldüremesin. Zira kimi zaman kendi bebeğine zarar veremeyen ailelerin bir çoğu, vektörünü kullanmayı öğrenen diclonius tarafından katledilir.
Bir gün bütün boynuzlu çocukların toplandığı bir laboratuvarda olay çıkar. Olay esnasında laboratuvardan kaçmayı başaran bir diclonius, karşısına çıkan herkesi parçalara ayırarak öldürmeye başlar. Lucy isimli diclonius, tüm korumaları ve belirli insanları öldürerek laboratuvardan kaçar. Ancak kaçış esnasında başındaki çelik kasktan kurşun darbesi alır. Aldığı ciddi yara yüzünden uçurumdan yuvarlanır ve okyanusa düşer. Sabaha karşı denizi izlemeye gelen iki kuzen Yuka ve Kouta, sadece “nyuu” diyebilen iki boynuzlu çıplak bir kızla karşılaşırlar. Bu çıplak kız aynı anda Lucy’nin kendisidir. Ancak katil kimliği birdenbire yok olmuş, yerine şirin mi şirin Nyuu demekten başka bir şey bilmeyen masum bir kız gelmiştir. İki kuzen, sürekli Nyuu demesi ve konuşamaması yüzünden; hafızasını kaybeden Lucy’ye sürekli Nyuu derler. Onun bu çaresizliği yüzünden de yanlarına alırlar. Ancak Nyuu’nun hafızası zaman zaman yerine gelir ve o zaman acımasız katil Lucy’ye dönüşür.
Laboratuvarda çalışmalar devam eden bilim adamları, Lucy’nin kaçışı üzerine aramaya koyulurlar. Onun korkunç bir katil olduğunu bildiklerinden, bulunması için Nana ve Mariko’yu (7 numara ve 35 numara) kullanmak zorundadırlar. Araştırma merkezinin müdürü olan Kurama ile Nana ve Mariko’nun bambaşka bir hikayesi vardır. Özellikle Mariko hikayedeki en tehlikeli diclonius bile olabilir, ancak Lucy’den sonra. Mangayı okudukça ne demek istediğimi anlayacaksınız.
Laboratuvarda çalışmalar devam eden bilim adamları, Lucy’nin kaçışı üzerine aramaya koyulurlar. Onun korkunç bir katil olduğunu bildiklerinden, bulunması için Nana ve Mariko’yu (7 numara ve 35 numara) kullanmak zorundadırlar.
İki kuzen Kouta ve Yuka zaman içerisinde Nyuu’ya alışırlar. Evlerine Mayu ve Nana da katılınca, neşeli bir hayat geçireceklerini zannederler. Ancak Nyuu’nun içerisindeki katil diclonius olan Lucy, kimi zaman korkunç olayları beraberinde getirir. Nyuu (Lucy) küçüklükten beri Kouta’ya aşıkken, vektörlerini bile kullanamaz durumdadır (Lucy’nin aksine). Aslında çocukluk arkadaşı olan Nyuu ve Kouta arasında ciddi olaylar yaşanmıştır. Ancak Kouta yaşadığı bir travma yüzünden hastahanede yattığı süre zarfında, hafızasını kaybeder. Lucy ve Nyuu arasında geçen psikolojik savaştan kim karlı çıkarsa, o kişi de hayatına devam edecektir. Yuka ise aslında küçüklüğünden beri tıpkı Lucy gibi Kouta’ya aşıktır, hatta Nyuu’yu sever ve ona sahip çıkar. Ancak Lucy ondan ölümüne nefret eder ve öldürmek için elinden geleni yapar. Kouta’ya olan aşkı yüzünden içindeki katil kimi zaman suskunlaşır.
Genel olarak anime ve mangası arasında % 50 fark var. Kimi okur ve izleyici Elfen Lied içerisindeki, kan öğlerinin fazla olmasından dolayı geride kalabiliyorlar. Yaklaşık 12 ciltlik olan Elfen Lied mangası Shueisha ve Young Jump tarafından yayımlandı. Çizimleri gayet başarılı, çünkü detayları çok iyi işlenmiş. Aksiyon sahnelerini rahatça anlayabiliyorsunuz ve karakterler arasında geçen savaşları veya duyguları anlamakta sorun yaşamıyorsunuz. Çizimlerde karakterlerin yüzlerini ayırt etmekte bir sorun yaşamıyorsunuz. Ancak iyi olduğu kadar kötü yanları da mevcut. Konu fazla gelişip, uzatıldığı için kimi zaman sıklabiliyorsunuz. Özellikle Lucy ve Nyuu arasındaki karakter karmaşası çok da detaylı anlatılamamış. Özellikle Elfen Lied içerisinde yapılmaya çalışılan bir felsefe var, ancak okura bunu tam olarak yansıtamamış sevgili çizerimiz. Özellike manganın ortasında sıkılmanız çok normal, ancak sıkıldım diye bırakmayın yoksa pişman olursunuz.
Aslında animesi ve mangası arasında kıyaslama yapmak “bana göre” anlamsız. Benim tavsiyem önce mangasını okunmanızdır, sonrasında animeyi izleyebilirsiniz. Mangasını okuduktan sonra, animesini izlediğinizde bana hak vereceğinizi düşünüyorum. Çünkü mangasında anlatılmak istenen “asıl konu” daha başarılıyken, animesinde eksik çok fazla nokta olduğunu göreceksiniz. Animesinde yaşanan aksiyon sahneleri ve ölümlerle, mangasında göreceğiniz sahneler birbirinden farklı olacak. Özellikle anlatılmak istenen diclonius hikayesi ve insanlar arasında yayılan virüsün diclonius gibi korkunç bir yaratığın ortaya çıkışındaki hikaye, mangada daha başarılı anlatılmış. Animeyi önce izlerseniz kendinizi bitmeyen bir hikayenin içerisinde bulursunuz.
Laboratuvarda çalışmalar devam eden bilim adamları, Lucy’nin kaçışı üzerine aramaya koyulurlar. Onun korkunç bir katil olduğunu bildiklerinden, bulunması için Nana ve Mariko’yu (7 numara ve 35 numara) kullanmak zorundadırlar.
İki kuzen Kouta ve Yuka zaman içerisinde Nyuu’ya alışırlar. Evlerine Mayu ve Nana da katılınca, neşeli bir hayat geçireceklerini zannederler. Ancak Nyuu’nun içerisindeki katil diclonius olan Lucy, kimi zaman korkunç olayları beraberinde getirir. Nyuu (Lucy) küçüklükten beri Kouta’ya aşıkken, vektörlerini bile kullanamaz durumdadır (Lucy’nin aksine). Aslında çocukluk arkadaşı olan Nyuu ve Kouta arasında ciddi olaylar yaşanmıştır. Ancak Kouta yaşadığı bir travma yüzünden hastahanede yattığı süre zarfında, hafızasını kaybeder. Lucy ve Nyuu arasında geçen psikolojik savaştan kim karlı çıkarsa, o kişi de hayatına devam edecektir. Yuka ise aslında küçüklüğünden beri tıpkı Lucy gibi Kouta’ya aşıktır, hatta Nyuu’yu sever ve ona sahip çıkar. Ancak Lucy ondan ölümüne nefret eder ve öldürmek için elinden geleni yapar. Kouta’ya olan aşkı yüzünden içindeki katil kimi zaman suskunlaşır.
Genel olarak anime ve mangası arasında % 50 fark var. Kimi okur ve izleyici Elfen Lied içerisindeki, kan öğlerinin fazla olmasından dolayı geride kalabiliyorlar. Yaklaşık 12 ciltlik olan Elfen Lied mangası Shueisha ve Young Jump tarafından yayımlandı. Çizimleri gayet başarılı, çünkü detayları çok iyi işlenmiş. Aksiyon sahnelerini rahatça anlayabiliyorsunuz ve karakterler arasında geçen savaşları veya duyguları anlamakta sorun yaşamıyorsunuz. Çizimlerde karakterlerin yüzlerini ayırt etmekte bir sorun yaşamıyorsunuz. Ancak iyi olduğu kadar kötü yanları da mevcut. Konu fazla gelişip, uzatıldığı için kimi zaman sıklabiliyorsunuz. Özellikle Lucy ve Nyuu arasındaki karakter karmaşası çok da detaylı anlatılamamış. Özellikle Elfen Lied içerisinde yapılmaya çalışılan bir felsefe var, ancak okura bunu tam olarak yansıtamamış sevgili çizerimiz. Özellike manganın ortasında sıkılmanız çok normal, ancak sıkıldım diye bırakmayın yoksa pişman olursunuz.
Aslında animesi ve mangası arasında kıyaslama yapmak “bana göre” anlamsız. Benim tavsiyem önce mangasını okunmanızdır, sonrasında animeyi izleyebilirsiniz. Mangasını okuduktan sonra, animesini izlediğinizde bana hak vereceğinizi düşünüyorum. Çünkü mangasında anlatılmak istenen “asıl konu” daha başarılıyken, animesinde eksik çok fazla nokta olduğunu göreceksiniz. Animesinde yaşanan aksiyon sahneleri ve ölümlerle, mangasında göreceğiniz sahneler birbirinden farklı olacak. Özellikle anlatılmak istenen diclonius hikayesi ve insanlar arasında yayılan virüsün diclonius gibi korkunç bir yaratığın ortaya çıkışındaki hikaye, mangada daha başarılı anlatılmış. Animeyi önce izlerseniz kendinizi bitmeyen bir hikayenin içerisinde bulursunuz.
Bu yazıdan sonra sizi Elfen Lied’ın ve dicloniusların hikayesiyle baş başa bırakıyorum.İyi seyirler ve iyi okumalar. Haftaya görüşmek üzere.