Haziran ayı sonunda raflarda yer alacak olan Batman: Arkham Asylum’da, Kara
Şövalye’nin tüm düşmanları tek bir amaç için bir araya geliyor. Özgürlüklerini
kısıtlayan, Gotham’ı bir suç şehri haline getirmelerinin önüne geçen Batman’i
yok etmek adına Joker’in önderliğinde toplanan düşmanlar, Arkham Asylum’da
Yarasa Adam’ı avlamak için pusu kuruyor. Peki kim bu düşmanlar ve ne gibi
özellikleri var? İşte Gotham’ın Kara Prensi’nin müstakbel cellatları:
Arkham Asylum’daki en ilginç karakterlerden biri şüphesiz ki Harley Quinn’dir.
Zira Arkham Akıl Hastanesi’nde psikiyatrist olarak çalışan Harley, çizgi
romandaki hikayeye göre Joker’in kaçmasına yardım etmiştir. Zaten Joker ile olan
samimiyeti de dikkatli gözlerden kaçmamaktadır. Tıpkı Joker gibi zekasına
güvenen Dr. Harleen Quinzel, kurduğu tuzaklar ve yakın dövüş becerileri ile
kendine suçluların dünyasında saygın bir yer edindi.
Gerçek adı Otis Flannegan olan Ratcatcher, ilk olarak 1988’de çizgi roman
dünyasına adım attı. Gotham şehrinin lağımlarında dolaşan farelere hükmeden
Ratcatcher, bu sayede dev ve iğrenç bir ordunun da sahibi oldu. Yanından
ayırmadığı sopası ve fare kapanlarıyla dolaşan Otis, tabiri caizse Arkham’ın
altını üstüne getirecek. Yüzündeki siyanür maskesi ve özel gas tabancasıyla
Ratcatcher adeta ölüm saçıyor.
Gotham şehrinde eli yüzü düzgün bir tane düşmana denk gelmek zor iş. Killer Moth,
yani Katil Güve’nin asıl adı Drury Walker. Yüzündeki maske ve sırtındaki
kanatlar ile insan formundaki bir böceği andırıyor. En önemli özelliği uçmak
olan Killer Moth’un yegane silahı elindeki tabancası. Yani Batman’in karşısında
çok fazla direnebilecek bir düşmana benzemiyor. Özellikle de teçhizatları
yanında yoksa, Kara Şövalye’nin önünde işi biraz zor görünüyor.
Edward Nashton, yani namı diğer Nigma. Bizim onu Batman filmlerinden tanıdığımız
adı ise “Bilmececi”. En önemli özelliği delilik ve dehalık arasında gidip gelen
zekası. Yeşil kostümlü, bol soru işaretli bu düşmanı yenmenin tek yolu, sorduğu
bilmecelere doğru yanıt vermek. Yoksa onu yakalamak pek mümkün değil. Muhtemelen
Arkham’ın en zekisi olan Nigma, Joker kadar şeytani projeler üretmediği için ve
soru-cevap tarzı yüzünden pek etkili olamıyor.
Aslen psikolog olan Jonathan Crane, aslında Arkham’ın en deli karakterlerinden
biridir. Geceleri “Korkuluk” adıyla sokaklarda dolaşıp, özel spreyi sayesinde
insanların halüsinasyon görmesini sağlayan The Scarecrow, Batman için de büyük
tehlike arz ediyor. Zira spreyden etkilenen insanlar, karşılaştıkları herhangi
bir canlıyı yaratık gibi görmeye başlıyor ve ona saldırıyor. Dolayısıyla ortaya
tam bir kaos çıkmış oluyor.
Arkham Asylum’daki kapılar açıldığında, serbest kalacak olan düşmanlardan biri
de Mr. Freeze. Eğer teçhizatlarına ulaşırsa son derece ölümcül olan Mr.
Freeze’in gündelik hayattaki ismi Dr. Victor Fries. O da bilmececi gibi deha
seviyesinde bir zekaya sahip olmasına karşın, beynini kötülük için, özellikle de
Batman’i yok etmek için kullanıyor. Dondurucu tabancası en önemli silahı.
Sanırım Kara Şövalye’nin kışlıklarını giyme vakti geldi.
İşte Batman’in fiziksel olarak en güçlü düşmanı. Gerçek olamayacak kadar kaslı
olan Bane, aslında süper insan deneylerinin kurbanı. Zeka seviyesi bir hayli
düşük olduğu için, Joker ve diğerleri tarafından kolaylıkla yönlendiriliyor.
Dolayısıyla Bane, Yarasa Adam’ın göreceği en kötü kabuslardan biri; hatta çizgi
romanda onu öldüren yegane kişiler arasında. Eğer tek silahınız yumruklarınız ve
tekmeleriniz ise, bire birde ona karşı pek fazla şansınız yok demektir.
Bu enteresan görünümlü karakterin adı Victor Zsasz. Üstün zekası, görünüşünden
belli olmasa da fiziksel gücü ve öngörülemez kabiliyetleriyle Mr. Zsasz tam bir
psikopat. Arkham Asylum’un en tehlikeli suçlularından biri olan Zsasz’ı ilk kez
1992’de “Batman: Shadow of the Bat” adlı çizgi romanda gördük. Batman ve komiser
Gordon’a büyük bir kin duyan Mr. Zsasz, karanlıklarda gizlenmeyi çok seviyor.
Yarasa Adam, ani saldırılara hazırlıklı olmalı.
Asıl adı Oswald Chesterfield Cobblepot olan Penguen, Kara Şövalye’nin en azılı
düşmanlarından biridir. Genellikle çiğ balıkla beslenen bu suç dahisinin en
önemli silahı elindeki şemsiyesi. Üzerinde bir takım teknolojik düzenekler
bulunan bu şemsiye, yeri geldiğinde tüfek olabiliyor. Judo’da da usta ulan
Penguen, geniş yer altı bağlantıları sayesinde Gotham’ın önde gelen mafya
imparatorluklarından birini kontrol ediyor.
Kara Şövalye’nin hayatında daima güzel kadınlar olmuştur. Pamela Lilian Isley
asla onlardan biri olamamış olsa da, geceleri büründüğü “Zehirli Sarmaşık”
karakteriyle Batman’in aklını başından almayı başarmıştır. Zaten en önemli
yeteneği, erkeklerde bıraktığı bu özel etkidir. Bitkiler üzerinde yaptığı
çalışmalar ile onlara hükmetmeyi de öğrenen Zehirli Sarmaşık’ı yakalamak hiç de
kolay değil.
Arkham Asylum’daki en güçlü karakterden biri olan Amygdala, tıpkı Bane gibi
durdurulamaz bir kuvvete sahip. Mr. Zsasz gibi ilk kez “Batman: Shadow of the
Bat” çizgi romanında karşılaştığımız Amygdala, Arkham Akıl Hastanesi’nde özel
bir hücrede tutuluyor. Bu kas yığını, sıradışı kudreti ve normal bir insandan
çok daha yüksek dayanıklılık seviyesi ile karşısına çıkanı yok etmekte
zorlanmıyor. Onunla karşı karşıya gelmeden evvel Yarasa Adam’ın biraz ağırlık
çalışması gerek.
Gotham şehrinin savcısıyken, Joker’in tuzağına düşüp gerçek bir suçlu haline
gelen Two Face, yaşadıklarından Batman’i sorumlu tutmaktadır. Bu yüzden Kara
Şövalye’ye büyük bir kin güden “İki Yüzlü”, bire birde son derece etkili
dövüşüyor. Elindeki en önemli silahı Gotham’ın “Kara Prensi”ne olan öfkesi olan
Harvey Dent, Batman çizgi romanlarının en eski karakterlerinden biri. Öyle ki,
sayfalarda ilk göründüğü tarih, 1942’lere dayanıyor.
İşte karşı karşıya gelmek istemeyeceğiniz bir karakter daha. Asıl adı Waylon
Jones olan Killer Croc, insan iskeletine sahip olmasına karşın timsah
görünümünde. Arkham Asylum’un kapılarının ardındaki tek mutant olma özelliğine
de sahip olan Killer Croc, oyunda dev bir yaratık olarak modellenmiş. Batman:
Arkham Asylum’da Yarasa Adam’ın 3-4 katı büyüklüğünde bir timsah ile
karşılaşırsanız şaşırmayın, çünkü bir anlık vakit kaybı bile, Gotham mezarlığına
dikilecek, üzerinde Bruce Wayne yazılı bir mezar demek.
1940 yılının ilkbaharında, Batman’in ilk çizgi romanı yayınlandığında, Kara
Şövalye’nin düşmanı Joker’di. Geride kalan 70 yıllık süreçte de daima Kara
Şövalye’nin bir numaralı düşmanı Joker oldu. Şeytani üstün zekası sayesinde,
Arkham Asylum’daki diğer tutukluları da komuta eden Joker, akıl hastanesini
Batman için mezar haline getirmeyi planlıyor. Yani bire karşı (Şimdiye dek
açıklanan düşman sayısı) on dört kişi! Pek iyi bir eşleşme gibi görünmüyor.11