LucasArts kötü oyun yapmama geleneğini bu oyunla devam ettiriyor. Giants‘ı
yapan Planet Moon bu oyunun da yapımcısı. Dahası Giants’ta kullanılan motor,
benzer grafikler ve hatta görevlerin bile yakın oluşu oyunu oldukça andırıyor. A
& D, Giants kadar kapsamlı olmasa da en az iki kat komik. Bu oyunun en çarpıcı
yanı zaten’komik olması”. Özellikle bölümlerin başındaki demoları izlemek için
bu oyun bitirilir. Divx codecle sıkıştırılan’Toy Story” tadındaki demolar
gerçekten çok defalarca izlenebilir.
DEATH TO SALAD EATERS!
Demoalarda, kendilerini savaşta zarar gören çiçekleri korumaya adamış savaşçı
bahçe robotlarından, kendini Elvis Presley zanneden kahine, Fransız deyince
intihar eden askerlere rastlıyoruz. Özellikle kurtardığımız köylülerin
karılarını zaman zaman’kadın sesi çıkarmaya çalışan erkeklerin” seslendirdiğini
anlayınca gülmekten öldüm.
Oyunda Lionhearts denen asi gurubunu canlandırıyoruz. Lionhearts, Bir insan,
tuhaf bir fare ve sürekli çay içen Q isimli bir robot. Giants’dakinin aksine A&
D’da sadece grup liderini oynatabiliyoruz.Giants da oyunu belli bölümlerinde
belli ırkları oynatıyorduk A & D’ de bize eşlik eden karakterlere sadece beni
koru yada bu alanı koru gibi iki basit emir verebiliyoruz. Karakterlerimiz
alışılageldik süper kahramanlardan değiller, komikler. Örneğin bomba uzmanı fare
bombayı etkisiz hale getirmeye çalışırken genelde başarısız oluyor. Savaş robotu
sürekli çay içip çaydan ( kendi kendine çay yapabiliyor ) bahsediyor. Köylüler
kehanetten bahsedince bizimle dalga geçiyorlar.
Amacımız pis kokan kör rehberimizin yardımıyla Book Of Rule’u kötü kalpli
zalim kraldan önce ele geçirmek.Bizi bu kitaba götürecek olan ufak adam diğer
karakterler kadar renkli. Koyun taklidi yaptığı demoyu bir yerlerden
edinmelisiniz.. Görevler genelde ya köylüleri kurtarmak ya da belli binaları
patlatmakta oluşuyor. Arada bir şehir koruma görevleri de çıkıyor. Oyundaki
duran, hareket eden her şeyi patlatabiliyoruz. Nerdeyse sonsuz mermi verilmiş ve
sürekli oraya buraya ateş ediyoruz. Ortalama zekadaki düşmanların en güçsüzünü
öldürmek için bile en azından on onbeş kurşun harcıyoruz. Az çeşit düşman
olduğundan ve görevler de aynı olunca oyun can sıkıyor. Fakat bir sonraki demoyu
görmek için çok da uzun olmayan bölümler bitiriliyor. Zaten, A & D çabuk biten
kısa bir oyun. Her bölümün sonunda bize yaptıklarımız özeti geliyor ve buna göre
üzerimize konan ödül arttırılıyor.
Oyunda klişe silahlardan başka (sniper rifle, machine gun, rifle) absürd
silahlar da var. Özellikle köpekbalığı silahı çok güzel. Saldığımız köpekbalığı
sürekli savaş alanında geziyor ve önüne geleni yiyor. Bomba atan gramofonla ateş
etmek de çok eğlenceli.. Bu silahlar çok güzel gözükse de kullanımları çok
kısıtlı (mermileri hemen bitiyor) Özel silahlar ise gerçekten hayal gücü
harikası. Yer çekimini ters çeviren tirbuşon, knockout bombası, kara delik
bunlardan bazıları. Bunlar ise tek kullanımlık. Genelde elimizde etkisiz bir
makineli tüfek oluyor. Silah arkadaşlarımızın da kendi özel silahları ve
yetenekleri var.
Oyunda bir süre sonra uçmaya başlıyoruz. Uçmak denemez esasında; belli bir
süreliğine sırtımızdaki roketi ateşleyip havada süzülüyoruz. Herkes sürekli ateş
ettiği ve düşmanlar da sizin gibi havada süzüldüğü için savaş alanı gerçekten
karambole dönüşüyor. Düşmanların sürekli çıktığı binalar var, eğer bunları
patlatmazsanız başınız büyük belaya giriyor. Ayrıca zaman zaman tavernalara
rastlıyoruz. Diğer fpslerin aksine silahları buradan alıyoruz. Düşmanların
üzerinden sadece sağlık ve mermi çıkıyor. Benim hoşuma giden kısım hikayenin her
zaman açık alanda geçmesi. Havada uçuyoruz, oradan oraya atlıyoruz; tepelere
tırmanıyoruz; evleri patlatıyoruz…
Üçüncü tekil kişi gözünden oynanan oyunda grafikler çok iyi değil, fakat
karakterlerin modellemeleri güzel. Sesler, en azından seslendirmeler bence
muhteşem. Efektler de çok hoşuma gitti. Ancak, Binaların hepsinin birbirine
benzemesi ve düşman tiplerinin aynı oluşu sıradanlığa neden oluyor. Bunun
yanında, oyunun motorunda da aksamalar yaşanıyor. Açık alanlara ve sayısız
düşmana rağmen oyun hiç takılmasa da fareyi sağa sola çevirdiğimizde ekranın
kayması çok seri olduğundan insanını gözlerini yoruyor. Harita yok; fakat onun
yerine, gitmemiz gereken yeri kabaca gösteren bir pusulamız var.
Eski günlerin komik macera oyunlarını arıyorsanız, fps sevmeseniz bile
demolar için bu oyun oynanır. Sağlam bir fps oyuncusuysanız ve konu sizi
ilgilendirmiyorsa bu oyuna başlamayın derim.