Bundan 5 sene önce Operation Flashpoint çıktığında oldukça ses getirmişti.
Çünkü çıktığı zamana kadar kimse böylesine bir simülasyon yapmamıştı. Evet,
kamera açısı FPS’di, ancak oyun tür olarak askeri simülasyondu. Zamanında
kastıran grafikleri, delicesine büyük haritası ve en önemlisi gerçekçi
yapısıyla, kendine oldukça fan edinmişti. Flashpoint’in başarısının arkasından
ek görev paketi de geldi. Hatta farklı ülkelerde, başka ekstralarla değişik
versiyonları da çıkmıştı. Mod yapımına verdiği destekle birçok kişinin kalbinde,
ayrı bir taht kurdu. Ancak yapımcı Bohemia Interactive, Codemasters ile
anlaşamadı ve yollarını ayırdı. Bu arada oyunun isim hakları, Codemasters’ın
elinde kaldı. Aradan bir süre geçti ve Bohemia, Armed Assault’u duyurdu. Aslında
Armed Assault, Flashpoint’in gayri resmi devamı. Sadece isim hakları eski
yayıncılarında olduğu için Armed Assault adını kullanıyorlar. Gerçi Codemasters
da boş durmadı, kağıt üstünde resmi olan Operation Flashpoint 2’yi duyurdu.
Fakat Flashpoint 2’nin ne kadar başarılı olacağı tartışılır, sonuçta ilk
Flashpoint’i Bohemia Interactive; ikinciyi ise ayrı bir firma yapıyor. Şahsen bu
efsaneyi yaratanlar oyuna el atmadığından, kağıt üstünde resmi Operation
Flashpoint 2’den pek fazla bir şey beklemiyorum.
Zırh
Armed Assault aslında; Almanya, Slovakya, Çek Cumhuriyeti, İsviçre ve
Avusturya’da satışa sunuldu. Ancak Avrupa’daki İngilizce versiyonu ve diğer
yerlerde çıkacak olan tam sürüm daha yayınlanmadı. Oyun Almanca ve Çek dilinde
tam sürümü oynanabilir, fakat yapımcılar İngilizce olarak bir tane demo
yayınladılar. Elimde tam sürüm diğer versiyonları olmadığından, demo’ya ufak bir
gözlem yapma imkanım oldu.
850 Mb boyutundaki demo versiyonda, sadece çoklu oyuncu mod’u bulunuyor. Ne
yazık ki, Single Player görevleri yok. Yapım açılır açılmaz bir profil
yaratıyorsunuz. Hazır olan asker tiplerinden birini seçip, sesini de
belirledikten sonra içeri dalıyoruz. Multiplayer’ı isterseniz diğer oyuncularla,
isterseniz bot’larla oynayabilirsiniz. Üç adet Multiplayer mod’u var. Bunlar;
Cooperative, Capture the Flag ve Capture the Island olarak belirlenmiş. Tüm
bunları da demo’da tek olarak bulunan Southern Sahrani haritasında oynuyoruz.
Cooperative içinde 8 kişilik bir takım olarak, diğer bir takıma karşı mücadele
ediyoruz. Capture the Flag’de klasik olan karşı tarafın bayrağını ele geçirme,
son olarak Capture the Island’ta tüm adayı himaye altına çalışıyoruz. 60 kişi
adayı ele geçirme de oynayabiliyor.
Her üç mod’un da en önemli özelliği eğer bot’ları kapatmazsanız, yapay zekanın
kendisi oluyor. Her şekilde sizi çok güzel avlamayı biliyorlar. Falshpoint’teki
yapay zekada hoşuma giderdi, ancak Armed Assault’taki gerçekten de çakal.
Hayatta kalmak için normal bir askerin ne yapması gerekiyorsa, hepsini yapıyor.
Yeri geldiğinde sizi ve ekibinizi 2 kişiyle önden ateş ederek oyalarken, diğer
geri kalan rakipler haritanın diğer tarafından yaya veya zırhlı araçla gelip,
arkanızdan sizi resmen biçiyorlar. Kısaca yapay zekaya dikkat, demo’da bile
gerçekten beni perişan ettiler. Bir askerin yapması gerekeni yapıyor.Yeniler
Armed Assault yine gerçekçiliği ile devam ediyor. Flashpoint’ten hatırlarsanız
koşarken nişangah deli gibi sağa sola kayardı. Bunda da aynı şekilde devam
ediyor. Koşarken ateş etmeye çalışırsak sonucu kötü oluyor (Yanınızdaki kendi
arkadaşınızı vurabilirsiniz). Yere yatıp nişan almak lazım. Omzunuza,
ayaklarınıza bakabiliyor ve onları görüyorsunuz. Çoğu oyunda bunu görme
imkanımız yoktur. Her silahı yanımıza alamayız, bir envanter var. Bu envanterde
şarjör, el bombası, tüfeğiniz, dürbününüz vs… hepsini görebilirsiniz. Hatta
kendi kampınızda bulunan silah kutularından, envanterinize yeni silahı veya
nesneyi çekip koyabilirsiniz. Onun yerinde olan eskisi de silah kasasına
gidecektir. Ölen düşmanlarımızın da silahlarını alma imkanımız bulunuyor.
Envanter de ayrıca silahlarla ilgili bilgiler, kullandığımız araç, kazandığımız
rank gibi detaylar da mevcut. FPS oyunlarında genel olarak merdiven tırmanmak
istesek, silahla beraber elimizi hiç kullanmadan, ayaklarımız sayesinde
tırmanırız. Ancak Armed’ta bu durum değişiyor. Sonuçta kendisi bir FPS değil,
simülasyon. Gerçekçi olarak karakteriniz elindeki silahı omzuna takıp, elleriyle
beraber merdiveni çıkıyor. Gerçi demo’dan olan bir hata belki de, merdiveni
çıkmama rağmen, karakterimin elleri havada sanki Kung-Fu yapar gibi kaldı.
Asıl önemli kısmı ise iletişim sağlıyor. Yapay zeka sırf size karşı değil,
yanınızda bot olarak bulunabiliyor. Onlara oldukça ince emirler
verebiliyorsunuz. Şuraya git, orada kal ve bana rapor ver. Buraya koş ve yere
yat tarzında karışık gibi olan komutları, son derece basite indirgenmiş bir menü
ile adamınıza söyleyebilirsiniz. Ayrıca kendi karakteriniz veya yanınızdakiler
olsun. Otomatik olarak gördüğü düşmanı birbirlerine iletiyorlar.
Silahlar ve araçlar
Demo versiyonda 6-7 adet değişik ve gerçek olan silah vardı. Bunlar arasında AK
74, PK ağır makineli, Makarov PM tabanca, RPG-7V Roket atar, SVD Dragunov Sniper,
Susturucu takılmış olan AKS-74 UN ve RGO el bombası bulunuyordu. Tam sürümde 40
adet silah vardı. Ateş edildiği zaman çeşidine göre silahlar tepki veriyorlar.
Normal bir oyundaki gibi uzakta bulunan düşman lak diye vurulamıyor.
Araç olarak T-72 Tank, Mi 17 taşıma helikopteri ve makinelisi bulunan hafif bir
zırhlı kamyon vardı. Yine silahlarda olduğu gibi araç kısmı da, gerçekte
olanlardan meydana geliyor. Araçları kullanmak aslında kolay, fakat helikopter
de biraz sorun yaşadım. Ancak bir iki alıştırmadan sonra, onu da başarılı bir
şekilde kullanmaya başladım. Araçları isterseniz dışardan görebilir veya iç
kameraya alıp kokpitten görebilirsiniz. Bu size kalmış bir durum. Aracı ve
aracın silahlarını aynı anda kullanamıyoruz. Her kısımda ayrı birer askerin
olması şart. Eğer makineliye veya topa geçmek isterseniz, şöför mahalinden
ayrılmanız gerekecek. Araçlarla dikenli tel, çalılar, çadırlar vs… gibi
nesneleri ezebilirsiniz. Askerlere çarpıp onları tek bir seferde
öldürebilirsiniz.
Geri kalanlar
Cooperative ve Capture the Flag’de herhangi bir sınıf seçimi bulunmuyor.
Doğrudan elinizde silahla ortama dalıyorsunuz. Ancak adayı ele geçirme de;
Assault, Heavy, Rocket, Sniper, ve Saboteur’dan birini seçmeniz gerek.
İsterseniz “Random” olarak da sınıfınızı belirleyebilirsiniz.Yapım içinde sağlık paketi yok, ancak yanınızdakilerden “Medic” yardımı
isteyebilirsiniz. Ancak onlar size gelebilirse veya siz o zamana kadar
yaşayabilirseniz. Çünkü ölümsüz veya süper bir kahraman değiliz. Birkaç kurşunda
ölme durumunuz var. Hatta sağlam tek bir atış da dahi öteki tarafı
boylayabilirsiniz. Bu çevrenize oldukça dikkat etmeniz gerekiyor. Karakteriniz
vurulduğu zaman elinin, elbiselerinin kanlanması gibi oldukça güzel detaylar
var. Özellikle ayarlardan “Blood” sekmesini yüksek yaparsanız, bu detayları
görebilirsiniz.
Grafik konusu
Armed Assault’un hem güzel hem de sorun olan asıl özüne geldik. Demo’yu X1900
XT ve X1600 XT’de oynamama rağmen, her iki ekran kartı arasında pek bir FPS
değeri oynamadı. Açıkçası X1900 XT’nin fark atmasını bekliyordum, fakat 5 FPS
gibi komik bir fark ortaya çıktı. En başta bunun benim makinemden
kaynaklandığını düşündüm, biraz ortalıkta araştırdım. Yapımın optimizesinde bir
takım sorunlar varmış. Hatta bunun için Almanca ve Çek versiyonları için 1.02
yaması çıkmış. Demo’dan adam gibi verim almak içi sistem gereksinimlerinden
başka; temiz bir Windows’a ve tüm son sürücülerin yüklü olmasına bağlı. Grafik
ayarlarında yaptığım değişimlerde, FPS açısından 1 yada 2 derece arttırıp
düşürmekten başka işe yaramadı. Bohemia, bu demo ve oyunun erken çıkan
versiyonlarıyla, aslında İngilizce versiyon için test gibi kullanıyor izlemini
uyandırıyor. Sonuçta Almanca ve oyunun yayınlanan diğer dillerdeki
sürümlerindeki hataları iyice ayıklayıp, İngilizce versiyonda bunlardan
arıtılmış ve optimize edilmiş şekilde çıkartacaklar gibi.
Grafik olarak Armed Assault oldukça kaliteli. Yapımın motoru sözü verilen devasa
çevreyi çizmekte son derece başarılı. Flashpoint’teki donuk asker suratları daha
sıcak hale gelmiş. Silahların ateşleri kısık gibi, ancak patlamalar tatminkar.
Yapımda en büyük özelliği çevre oluşturuyor. Şahsen kocaman yeşil alana bakarken
kendimden geçtim. Bohemia mükemmel bir iş çıkartmış dedim. Rüzgarla uçuşan
çimenler, araçların arkasında bıraktığı toz toprak vs… gibi oldukça ince
detaylar var. Umarım tam sürüm versiyonda iyice optimize olmuş Armed Asault
gelir ve bizde tadını iyice çıkarana kadar oynarız. Sesler konusunda da oldukça
iyi. Seslendirmeler süperdi, gerçekten de çatışmadaki bir asker gibi
konuşuyorlar. “Düşman 100 metre ilerde” gibi uyarılar da ve iletişimde son
derece gerçekçiler. Aynı şey silah, patlama, araç, çevre vs… tüm efektler de
geçerli. Kulaklarınız resmen sese doyuyor.
Son nokta
Armed Assault’un optimizesi haricinde demo’su bile beni epeyce sardı.
Öldüğünüzde kuş olup uçmak ve diğer kapışanları izlemek ilginç. Regular veya
Veteran olarak zorluk derecelerini de ayarlayabilirsiniz. Yapımın
İngilizce versiyonu ekstralarla gelecek. Tam sürümde 40 silah ve 100
kişinin aynı anda oynayacağı Multiplayer olacak. Eğer Bohemia, şu performans
sorununu aşarsa, şimdiden 2007’nin en iyi simülasyonu ve klasik oyunlarından
biriyle karşı karşıyayız demektir.