Doğu Avrupa’da bir yer. “Sarge ve Haggard ” ya da isimleri tam olarak neyse,
umursamazlar ve şakalaşmayı seviyorlar. Ortak yönleri altın ve paranın
dayanılmaz cazibesi. Kötü takımımız başlarını belaya sokmak için adeta fırsat
kolluyor ve buldukları her sebep sonucu kendilerini savaşın ortasında
buluyorlar. İşte yine yaptılar…
“Alman tankları bizi yine sıkıştırıyor, derken Fox birliği yardımımıza geldi.
Artık arkamızdaki destek daha da sağlam.” gibi cümleler kurarak yazıya giriş
yapmayı o kadar isterdim, ama Battlefield bu çağı yıllar önce atladı ve
anlaşılan uzay çağından da sıkılmış olacak ki bu kez modern zamana dönmeye karar
vermiş görünüyor. Bu gerçek bir hikaye değil. Alternatif kurgu ürünü ve kendini
bilmez askerlerin kendi zevklerini tatmin etmek için savaştıkları bir dünya: Bad
Company…
Savaşların sadece monitörlerde kalmasını isteyenler el kaldırsın
Yıllardır Battlefield ile cepheden cepheye koştuk, çoğu yeri ele geçirdik,
devasa alanlarda bulunduk, ama hiç bir operasyon bu kadar amaçsızca olmamıştı.
Bad Company, planlı savaş taktiklerini ve amaçlarından daha çok, bir kaç kötü
adamın kişisel çıkarlarından ve hırslarından dolayı sürdürdükleri bir savaşın
ezgilerini taşıyor. Bu durum akıllara George Clooney’in başrolünü oynadığı “Three
Kings” isimli filmi getirebilir. Bu göreceli bir kavram diye düşünüyorum. EA,
Dice Studios’u tamamen satın aldıktan sonraki önemli projesi Bad Company, şu an
şirketi oldukça meşgul ediyor. Battlefield serisinin artık çizgisinden tamamen
uzaklaşmış bir yapım olduğu düşünülebilir, ama bununla birlikte yepyeni
özellikler oyunculara göz kırpıyor. Bu özelliklerden biraz bahsedecek olursak;
Görünmez duvarlar diye tabir ettiğimiz sınırlı bir savaş alanı oyunda
bulunmuyor, (Battlefield zaten devasa bir alandan oluşuyor, fakat bu kavram bu
kez farklı) çok çeşitli silah envanterimiz olacağı gibi, emrimize amade araçlara
sahip olacağız. Çeşitlilik için birçok alternatifimiz var. Yeri gelince hava
desteği çağırabileceğiz. Cip, tank ve helikopter gibi araçlar kullanımımıza
sunulacak. (Şimdi aklıma geldi ve duygulandım. Oldum olası Battlefield
oyunlarında uçakları 7 saniyeden fazla havada tutmayı başaramadım). Karl Magnus,
“Yok olmayı ve deforme olabilirliği ekleyerek, gerçekle etkileşimli bir çevre
oluşturmak istedik.” diye belirtiyor. Oynanış videolarından şimdilik gördüğümüze
göre de bunu başarmışlar gibi görünüyor. Her yolu denemek oyuncunun elinde.
Örneğin, karşıdan karşıya geçmek gerekiyorsa bunu farklı şekillerde yapmak
mümkün olabilecek.
Diyelim ki köprü üzerinden düşman tankı ve beraberinde askerler geliyor.
Kullanacağımız roket atarlar veya önceden kurmuş olduğumuz bombaları kullanarak
köprüyü yok edebilir, böylece akabinde üzerindeki düşman birliklerini de
bertaraf edebiliriz.Bu yöntemi seçtiğimiz taktirde nehri yüzerek geçmek zorunda kalıyoruz. İkinci
bir şık oluşturup düşman birliklerini köprüden geçtikten sonra hezimete
uğratabilirsek bu kez köprüyü sağlam bir şekilde kullanıp karşıya rahatça
geçebiliriz. Bu tür seçenekler oyundaki çeşitliliği ve özgürlüğü gösteriyor,
aynı zamanda bu faktörleri oyuncular kendi kafalarında belirleyerek ne kadar
eğlenceli bir oynanış şekli oluşturma imkanına sahip oluyor. Tek düzeylik
ortadan kalkıyor. Yapacağımız saldırılarla binaları ve yapıları yıkarak kaçacak,
yeni yollar bulabileceğimiz gibi oluşturduğumuz yıkıntılar sayesinde; bazen de
düşmanın bize ulaşabilmesini sağlayacak geçitleri kapatabileceğiz. İşte görünmez
perdeden kastım bu. Artık sıkıştığımız anda ağır silahımızla bulunduğumuz odanın
duvarına dev bir delik açarak, kendimize yeni bir yol yapacağız ve kaçmak için
fırsatlarımız olacak. Çevrenin % 90’ı yok edilebilir durumda tasarlanıyor. Ama
yine de belirtilen bir unsur var; “Etkileşimli çevreler, Battlefield serisindeki
tek büyük değişiklik değildir.” Yapım yeni bir motorla geliştiriliyor.
Yeni nesile yeni altyapı
Bad Company’de, Frostbite Engine kullanılıyor. Gelişi güzel dinamik ışıklandırma
ve gölgelendirme tekniklerinin yanında, kaliteli çevre modellemeleri ve diğer
göze çarpan özellikler oldukça başarılı. Tüm bunlara fizik efektleri de
eklenince tadından yenilmez bir hal alacaktır diye umuyorum. Şuan ki
gördüklerimizden yola çıkarak diyebilirim ki yapay zeka da güzel görünüyor ve
ikinci yorumum ise; zorlayıcı olacak gibi. Ne demek bu? Şu demek, “Yapımcılardan
biri xbox360’da oyunu oynarken bir evin odasından Sniper ile bir askeri indirdi
ki yanında bir asker daha vardı. Tam buna yönelmişti. Bu kez doğru hamleyi
yapamadı ve yerini belli etti. Daha sonra gelen tank ise yapımcının bulunduğu
odaya büyük bir kapı inşa etti.” Bu izlenimlerden iyi bir iş çıkarılacağını
bekleyebiliriz. Multiplayer’a da bakacak olursak şu an için pek elle tutulur
bilgiler yok, ama Battlefield serisi bize yıllarca Multiplayer arenada ne kadar
başarılı olduğunu defalarca ispatladı ve bu kez bu ispat çabası önceliğini
Singleplayer’a kaydıracak. Yine de bir online fenomeni haline gelen Battlefield,
Bad company ile de 24 kişiye kadar olan kaliteli Multiplayer deneyimleri sunmayı
planlıyor.
Yıllarca Battlefield, Singleplayer çıksın diye bekledim ama ne oldu?
Deforme olabilir ve yıkılabilir çevre, gelişmiş grafikler, eğlenceli oynanış ve
en önemlisi tek kişilik bir senaryo sunan Bad Company, kesinlikle beklentileri
karşılayacak gibi görünüyor. Evet bir Battlefield hayranı ve takipçisi olarak
yıllarca bu oyunun Singleplayer olarak yapılmasını bekledim. Özellikle 2. Dünya
Savaşı olarak, ama ne yazık ki gerçekleşmedi. Yapım ilk duyurulduğunda içimi bir
heyecan kaplamıştı, çünkü oyun tek kişilikte olacaktı. Nedense heyecanım uzun
sürmedi. Bad Company, Xbox 360 ve PS3 için geliştiriliyor ve ufukta şimdilik PC
görünmüyor. Çıkış tarihi de henüz belirli olmayan yapımın en erken 2008
içerisinde piyasalarda olması tahmin ediliyor. Yılların PC müdavimi Battlefield
bile artık PC’ye sırt çeviriyorsa, belki de artık gerçekten konsol almanın vakti
geliyordur(!)