Yıllardır birçok aksiyon oyunu oynadık ve oynama devam ediyoruz. Bu oyunlar içerisinde, ülkemiz için İkinci Dünya Savaşı’nda savaştık, yeri geldi bin bir çeşit yaratıklara karşı Dünyamızı savunduk, bazen de gizli bir ajanı oynayıp, gölgelerin en büyük dostumuz olmasına şahit olduk. Ama bütün bu yapımlarda, tek başımıza bırakılmıştık, yalnızdık, görevleri tek başımıza omuzlamamız gerekiyordu. Tabii, ara sıra, bazı takım bazlı aksiyon oyunları geliştirildi, ama çoğu takım arkadaşlarınıza bir takım emir vermekten öteye gidemedi.
Army of Two, XBox 360 ve PS3 için, EA Games’in Montreal stüdyoları tarafından hazırlanan yeni nesil bir aksiyon oyunu. Yukarda belirttiğim tek kişilik oyunların aksine, Army of Two’da tek başımıza yapacağımız görevler yok. Korkunç bir görünüme sahip, her şeyiyle tam teçhizatlı ve üstün özelliklere sahip iki takım arkadaşını yüksek riskli görevlerde, kontrol edebileceğimiz bir oyun.
Karakterlerimiz Tyson ve Eliot(kendileri birer paralı asker), oyun boyunca birbirlerine sürekli yardımda bulunacak, dayanışma içerisinde olacaklar. İçlerinden biri hata yaptığında diğeri sinirlenecek, bağıracak, hatta küfür bile edebilecek. Bu ikili arasındaki dostluk eğer ilerlerse, ikili birbirleriyle şakalaşabilecek, çatışmalar sırasında şarjör gibi yardımları esirgemeyecekler. Aksine bu iki dostluk arasında bir soğukluk yaşanırsa, yanınızdaki karakter, isteklerinizi yerine getirmeyecek, sizi takip etmeyecek, kısacası başına buyruk bir şekilde dolaşabilecek. Ki böyle bir şeyin olmasını kimse istemez sanırım, zira oyun boyunca bir de ne yaptığını pek bilmeyen ya da görevleri sizden önce yerine getirmeyi çalışan birisiyle de uğraşmak zorunda kalabilirsiniz.
Biz bir takımız
Tabii, takım arkadaşınızı yapay zekâya teslim etmek zorunda da değilsiniz elbette. Yanınızdaki arkadaşınız da, istediği bir zaman oyuna dâhil olabilecek, gerçek bir kişiyle oyunu oynamanın tadına varabileceksiniz. Ayrıca söylenenler arasında bu ikili oyunun, Xbox Live üzerinden de oynanılabileceğini, hatta Xbox’ın mikrofonuyla iletişim kurabileceğiz.
Arkadaşınızla birlikte oynayabildikten sonra, yapay zekayla oynamanın ne anlamı var diye sorarsanız, büyük ihtimalle yanılıyor olacaksınız. Splinter Cell serisinin yapımcılarından Reid Schneider’in başında bulunduğu grup, grafikler ve sesleri bir kenara bırakarak harıl harıl nasıl daha gerçekçi bir takım arkadaşı üretebiliriz diye çalışıyorlar. Mesela bu yılki E3’de gösterilen demodaki bir görevde, takım arkadaşımıza tehlikeli bir emir verdiğimizde, alabileceğimiz tepki “Sen kendini aksiyon filminde sanıyorsan galiba!” olabiliyor. Bir diğer özellik de, takım arkadaşımızın oyun boyunca bir belleğe sahip olacağı; önceki görevlerde yaptığımız hataları bize hatırlatabileceği hatta göndermeler bile yapabileceği söyleniyor. Ayrıca bazı görevlerde çeşitli araçları kullanarak görev yerine gitmemiz istenecek. Böyle durumlarda en basitinden bir botu ister siz kullanırsınız, arkadaşınızda çevreyi kollar, isterseniz de tam tersi; karar size kalmış.Görevler boyunca sapasağlam duracak değiliz ya, takım arkadaşınız ağır bir yara aldı diğelim, ve büyük bir çatışmanın içerisindesiniz. Öncelikle birkaç saniye daha çatışmalara karşı koyup, arkadaşınızı güvenli bir yere almalı, düşmanlarınızı tamamiyle hallettikten sonra yaralarıyla ilgilenmelisiniz. Bunun içinde karşınıza, Fahrenheit’dan hatırlayacağınız, belirtilen yönlere doğru zamanda basmak gibi çeşitli mini oyunları tamamlamanız gerekecek.
E3’de gösterilen demonun bir başka bölümünde, yanımızdaki asker, sağ kolundan vuruluyor ve acıdan kıvranmaya başlıyor. Öncelikle ona birkaç saniye daha dayanmasını söyleyip, yanına koşuyoruz ve omzumuza alarak güvenli bir yere taşıyoruz. İlginç olansa, arkadaşınız omuzumuzda olsa bile, boş olan sol koluyla silahı eline alıp, herşeye rağmen savaşmaya devam edebilmesi. Bu gibi durumları ne gibi sıklıkla yaşayacağımız bilmiyoruz ama, bu tür etkileyici oyun anlarını görmek için ben şimdiden sabırsızlanmaya başladım bile.
You, my brother…
Takım arkadaşımızla yapabileceklerimizden bu kadar bahsetmek yeterli olacaktır sanırım, birazda silahlardan bahsedelim. Army of Two’da ilk başta gene bildiğimiz Assault rifle’lar, shotgunlar bulunacak. Pek de alışık olmadığımız özellikse, bu silahlara onlarca yeni ek özellikler ekleyebilecek olmamız. Bu şekilde, bildiğiniz bir assault rifle, geliştirmeler sayesinde tanınması güç, yepyeni bir silaha dönüşebilecek. Ayrıca bir görevde sniper kullanmanız gerekirse, istediğiniz takdirde silahı arkadaşınıza verip, atışı onun yapmasını sağlayabilirsiniz. Bu hem onun, hem de size karşı güveninin artmasına sebep olacak.
Grafikler için, Montreal stüdyosunun kendi mahsülü olan, Inertia adlı yeni nesil oyunlara uygun bir grafik motoru geliştirilmiş. Third person kamerasından oynanacak olan Army of Two görsel açıdan, yayınlanan ekran görüntüleriyle bile aklımızdaki şüpheleri silmeyi başardı diyebiliriz. Özellikle botla ilerlenen bölümden alınmış bir ekran görüntüsüne baktığınızda, şimdiye kadar yepılmış en gerçekçi deniz ve dalga efektlerini görebiliyoruz. Sanırım bu konuda grafikleri daha fazla övmeye gerek yok, çıktığında hep birlikte göreceğiz.
Şimdiden bile potansiyel gözdelerden biri sayılan Army of Two, iki paralı askerin birbirleriyle arasındaki dayanışma ve iletişimini gerçekçi bir şekilde yansıtmayı planlayan, sıradışı oyunlardan biri olacak. Yanımıza bir arkadaşımızı alarak da bizi hayattan bir süreliğine soyutlayacak gibi görünüyor. Bu muhtemel hitin piyasaya sürülme tarihi ise şimdilik biraz uzak; 2007 ilkbaharı. Pc için geleceği şimdilik belirsiz olan Army of Two, Xbox 360 ve PS3 alma sebeplerinizden biri olacak gibi, merakla bekliyoruz.