Oynanabilirlik bakımından oldukça sade ve tek düze gözükse de Avatar The Last
Airbender bazı bölümleri ile oyuncuları oldukça zorlayabiliyor. Bu nedenle biz
de tam çözümüne yer verme ihtiyacı duyduk. Buyurun birinci bölümle girişimizi
yapalım.
Bölüm 1
Sokka ve Katara ile konuştuktan sonra Kyoshi kasabası sakinlerine yardım etmek
için merkeze doğru ilerliyoruz. Karşımıza çıkan turuncu köprüden geçtikten sonra
hemen yeşil elbiseli kızımız Suki ile konuşuyoruz. Suki bize tapınağın etrafını
Boar – Coonj’ların sardığını, bunları temizlememiz gerektiğini söylüyor. Seri
Hava Topu atakları ile bu işlemi tamamladıktan sonra tekrar Suki’nin yanına
dönüyoruz. Onunla kısa bir konuşma yaptıktan sonra temizlediğimiz alandaki
temsili tapınağa gidip meditasyonumuzu yapıyoruz.
-Meditasyon
Bu tarz bölümler ara ara karşımıza çıkacak ancak oldukça basit olduğu için ilk
ve son defa açıklayalım; sağlığımızın eski haline gelmesi için ekran karardığı
anda karşınıza gelen resimlere tıklamanız gerekiyor. Oldukça basit değil mi?
Tabii bir müddet sonra resimlerin oldukça hızlı bir şekilde hareket ettiğini
belirtmekte yarar var, fareyi iyi kavrayın!
Meditasyonumuzu yaptıktan sonra ise karşımıza çıkan Fire Nation askerlerini
atlatmamız gerekli, onları da gerek hava topu gerekse üflemeli hava saldırımızla
elimine ettikten sonra hemen Appa’nın yanına koşuyor ve havalanıyoruz…
-Appa’lı dakikalar
Appa ile ilerlediğimiz bu tarz bölümlerde yapmamız gerek şey karşı ataklardan
korunup, düşmanlarımıza hava topları yollamak. Sağa ve sola doğru yaptığımız
hareketler ile karşı tarafa hasar verirken, bir yandan da onlardan düşen
bonusları alıp işimizi kolaylaştırabiliriz.
Bölüm 2
Bu sefer başı belada olan Sokka ve Katara. Earth Kingdom kralı tarafından esir
alınan arkadaşlarımızı kurtarmak için kralın üç aşamalı testini başarı ile
tamamlamamız gerekli. İlk bölümde amaç maymunlarla çevrilmiş alanın sonunda
bulunan anahtarı ele geçirmek, tabii bunu yapabilmek için maymunlarla bizzat
ilgilenmeniz gerekiyor.
Anahtarı aldıktan sonra ise Kral bizden evcil (?!) hayvanını kendisine
getirmemizi istiyor. Bölüm başladığında kendimizi oldukça kayalık bir alanda
buluyoruz ve arkamızda devasa boyutlarda olan bir yaratık var! Fakat
yapabileceğimiz çok bir şey yok, hemen ilerlemeye başlıyoruz ve bize verilen
sürede havyanı sahibine getirmeliyiz. Dikkat etmemiz gereken şey ise
olabildiğince taşların üstünden geçmemek, zikzaklar çizerek hayvanın peşimizden
gelmesini sağlamak.
Testin son aşamasında ise Kral bizzat kendisi ile dövüşmemizi istiyor bizden.
Kendileri pek güçlü ve bizi bir vuruşta yere indirebiliyor, tabii bunun da
çözümü var! Öncelikle ekranımızın sağ köşesine bakıyoruz ve o da ne? Yeni açılan
bir güç! Sopamız sayesinde havayı bir kalkan olarak kullandığımız bu özellik ile
kralın bize attığı taşlar sekiyor ve geriye seri ataklarla onu yere sermek
kalıyor…
(bkz. -Appa’lı dakikalar)
Bölüm 3
Appa’lı bölümü de geçtikten sonra Sokka’nın uyarısı ile hemen alçalıyoruz, yere
indiğimizde ise yaşlı bir adam tarafından gelen yardım çağrısına kulak vermemiz
gerekiyor. Bunun için de karşımıza çıkan ilginç böcekleri öldürüp, yaşlı
amcamızın yanına gidiyoruz. Amcamız bize kasabanın kızgın bir canavar tarafından
her gece saldırıya uğradığını söylüyor. Tabii biz de Avatar olarak olaya el
atacağız derken, Sokka atlıyor ve devasa boyutlardaki yaratığı bumerangı ile
öldürmeye çalışıyor. Akabinde sinirli canavarımız Sokka’yı yakalayıp,
uzaklaşmaya başlıyor. Anlayacağınız üzere bir adet kaç – kovala bölümü ile daha
karşı karşıyayız. Fakat yapmamız gerek yolumuz üzerindeki taşlara takılmadan
ilerlemek ve zikzaklar çizerek canavarımıza olabildiğince yaklaşmak. Ancak Hej –
Baj (adını da zikretmiş olduk böylece) çok hızlı olduğu için bizi oldukça geride
bırakıp, gözden kayboluyor. Bu olayın ardından öteki dünyaya geçmiş birkaç
Avatar ile konuşup, çeşitli bilgiler alıyoruz ve Hej – Baj ile yüzleşmek için
tekrar geri dönüyoruz.
(Bkz.-Meditasyon)
Meditasyon ile sağlığımızı yerine getirdikten sonra Hej – Baj ile tekrar
karşılaşıyoruz. Ancak kendisine yaptığımız hiç bir saldırı işe yaramıyor ve
gücümüzün yanı sıra mana’mız da gittikçe azalıyor. İşte tam bu nokta (mana’mız
iyice azaldığında) diğer güçlerimizi aktif ettiğimiz barın ortasındaki Avatar
işaretine tıklıyoruz (kafamızın üzerinde de bulunan ve aşağı yön işareti
şeklinde olan). Bu işlemden sonra dev canavarımızla olan işimiz bitiyor ve
Appa’nın yanına giderek havalanıyoruz.
(bkz. -Appa’lı dakikalar)
Karşımıza çıkan Fire Nation askerlerini atlattıktan sonra merdivenlerden yukarı
çıkıyoruz. Geldiğimiz koridorda az önce karşımıza çıkan askerlerden daha güçlü
savaşçılar yer alıyor. Uzaktan seri ataklarla bu düşmanları da etkisiz hale
getirdikten sonra Prens Zuko ile karşılaşıyoruz. Oldukça sağlam saldırılar yapan
Zuko, iki vuruşta canımızı alabiliyor ancak vur kaç taktiğiyle, onu da kolayca
saf dışı bırakabiliyoruz. Birkaç ara video izledikten sonra oyuna tekrar
başlıyor ve hemen geldiğimiz yoldan geri dönüp Appa ile havalanıyoruz.
Bölüm 4
Fırtınalı bir gecenin ardından deniz kenarında bulunan yeni bir mekana iniş
yapıyoruz. fakat buraya ayak basar basmaz karşımıza patavatsız bir düzine korsan
çıkıyor. Sokka ve Katara’nın da yardımı ve püskürtme gücümüz ile korsanları
öldürdükten sonra ilerliyoruz ve yerde bir Waterbending Scroll buluyoruz. Fakat
heyecandan ve maceramızın dur durak bilmemesinden dolayı arkadaşlarımız olduğu
yerde bayılıyorlar. İş yine bize düşüyor tabii ki ve hemen yola koyuluyoruz.
Amacımız bataklıkta yaşayan bir şifacıyı bulmak, lakin bataklık bin bir türlü
yaratıkla dolu… Ama üzülmeyin buna da bir çözümümüz var; yeni açılan
görünmezlik gücümüz! Bu gücü aktif hale getirip yavaşça yaratıkların yanından
geçip (yuvarlak dairelere dikkat!) yaşlı teyzemizin yanına gidiyoruz. Kendisi
bize, arkadaşlarımız için sadece bataklıkta yaşayan özel kurbağalardan
toplamamız gerektiğini söylüyor. Fazla zaman kaybetmeden bataklığa dönüp
kurbağaları toplamaya başlıyoruz, tabii ki ‘yeni gücümüzün’ yardımı ile.
Tam, tüm kaplumbağaları toplayıp geri dönecekken etrafımızı sarılıyor ve
maalesef yapacak pek bir şey yok… Gözlerimizi açtığımızda kendimizi bir Fire
Nation kalesinde buluyoruz, ellerimiz bağlanmış ve bir odaya kapatılmışız.
Burada ne yapacağımızı düşünürken, yüzünde maskesi, iki elinde kılıcı ile birisi
yetişiyor imdadımıza ve hemen buradan uzaklaşmamız gerektiğini söylüyor.
Bulunduğumuz yerin düşmanlarla dolu olduğunu görüyoruz; bunun için de çok hızlı
hareket etmemiz gerekli; zikzaklar çizerek düşmanın arasından geçebilir ya da
püskürtme gücü ile yolumuzu açabiliriz. Düşmanları atlattıktan sonra yine bir
takım ara videolar izleyip, arkadaşlarımızın yanına dönüyoruz.
(bkz. -Appa’lı dakikalar)
Bölüm 5
Appa ile yaptığımız seyahatin ardından Water Kingdom’a geliyoruz. Buraya
gelmemizdeki esas amaç ise su bükme tekniğini öğrenmek. Bunun için de bilge
hocamızla bir müsabaka yapıyoruz. Kendileri oldukça güçlü olduğundan, iki
vuruşla bizi yere serebiliyor. Bizim de kendimize göre güçlerimiz var değil mi?
Hemen görünmezlik gücümüzü açıp, hocanın görüş mesafesinden çıkıyoruz ve
püskürtme tekniğiyle kendisine birkaç defa ağır hasar veriyoruz. Sonrasında maç
son buluyor ve yeni gücümüz olan ‘Su Bükme’ tekniğini elde ediyoruz.
Bu arada Sokka, Fire Nation’ın Water Kingdom’a karşı bir saldırı başlattığını
söylüyor, bu arada hocamız lafa giriyor ve yeni öğrendiğimiz su bükme yöntemi
ile onların üstesinden geleceğimizi belirtiyor. Bunun üzerine hemen Fire Nation
gemisine gidiyoruz. İlk olarak güvertedeki düşmanları alt ettikten sonra kıç
tarafındaki kapak ile alt bölüme geçiyoruz. Burada da aynı yöntemle
düşmanlarımızı geride bıraktıktan sonra geminin motorunu “su bükme taktiği” ile
donduruyoruz. Geldiğimiz yolla dışarı çıktığımızda ise bizi yine güçlü bir
düşman bekliyor fakat mühim değil, az önce su bükme hocasına uyguladığımız
taktiğin aynısını (görünmezlik gücünü açıp, düşmanın görüş mesafesinden çıkın ve
püskürtme tekniğiyle kendisini yere serin!) burada da yapıp, Water Kingdom’a
geri dönüyoruz.
Bölüm 6
Oyunun tadını kaçırmamak için ara videolarda olanları anlatmadan hemen son
bölümde yapmanız gerekeni söyleyelim. Birkaç dakika süren bu bölümde,
büründüğümüz Ocean Spirit karakteriyle ilerleyip, karşımıza çıkan gemileri talan
ediyor ve Water Kingdom’u özgürlüğüne kavuşturuyoruz. Böylece altı bölümlük
Avatar The Last Airbender’ı da tamamlamış oluyoruz. Son olarak Credits bölümünde
yer alan konsept çizimler ile çizgi film ve oyunda Prens Zuko’nun amcası,
General Iroh için hazırlanan (kendisi geçtiğimiz ay hayata veda etti.) anma
bölümünü huzur ile izleyip köşenize çekilebilirsiniz.
