Bu işe girişmek ne kadar doğruydu bilmiyorum ama ben ve benim gibi meraklı tonla kişi sinema salonunda tarihi bir buluşmayı bekliyor. Bakın, süper kahraman filmlerini sevmiyor olabilirsiniz. Hatta çizgi roman okuru da olmayabilirsiniz. Hiçbiri önemli değil, dünyanın hangi bölgesine giderseniz gidin Batman ve Superman’in bir araya geldiği bir film büyük beklentiye sebebiyet verecektir.
Salon işte bu beklentiyle kavruluyordu. Ben heyecanlıydım çünkü çizgi roman üstadı olamasam da süper kahraman filmleriyle büyümüş bir insanım. Justice League’e ön ayak olacak filme olan beklentim ister istemez benim devasa IMAX perdesine kilitlenmeme yok açıyordu.
Klasik. Işıklar kapanır ve o an gelir…
İlginç bir şekilde bu kez filmden önce bizi yönetmen Zack Snyder karşılıyor ve salondaki herkesi net bir şekilde uyarıyor. Bilmeyenler için, Batman v Superman’in özel galasında kendini bilmez bir şahıs filmin sonunda yaşanan bir dönüm notasını (pilot twist) internet üzerinden paylaşarak, ben de gahil olmak üzere sürüyle insanın film keyfine turp sıkmıştı. Eh, ön gösterimde olduğumuzu da düşünürsek, Warner Bros cephesi olası sızmalara karşı cep telefonlarını pür dikkat kolluyordu. Ha, bu dediklerimden nem alıp, aman diyorum sonunu aratmaya çalışmayın, cidden üzülürsünüz.
Yönetmen perdeden çekilince nefesleri tuttuk ve… Benim şahsi fikrim olmakla birlikte, filmi izleyen, izlemiş birçok insan için en sağlam anlar gelip çattı. Watchman’i izlediniz mi bilmiyorum ama o filmin inanılmaz bir açılış sahnesi vardı. İşte Zack Snyder bir kez daha bu konuda kendini aşmış. Batman’in başlangıç hikayesini izlediğimiz Batman v Superman’in sahneleri inanılmaz. Hatta şöyle diyeyim tam vurucu olsun: İNANILMAZ!
Bu arada ne olduğunu söylemiyorum ama Zack abimiz başlangıç sırasında Nolan üçlemesine de sağlam bir selam çakmayı unutmuyor. Minik Bruce’un kuyuya düşmesi birebir aynı diyebiliriz. Şüphesiz bunlar hoş detaylar ve film boyunca irili ufaklı tonla göndermeye denk geliyorsunuz.
“Hikayeyi üzerinden geçerek anlatmak gerekirse” demem gerekiyor ama siz de neler olduğunu az çok biliyorsunuz. Hani genelde oyun yönüyle baskın olan bir siteyiz ve aynı şey eğlence sektörünün tamamına yayılmış durumda. Sırf beklentiyi yükseltmek için yapımcılar ellerindeki ürünün çok büyük bir kısmını daha yayına girmeden açık ediyorlar. Daha fragmanlarda bas bas bağırdılar neler olacağını… Sadece fragmanlardan neyin ne olduğunu çözmüş olmamız yüzünden Batman v Superman’in üzerinden gizem perdesini maalesef aralamadık, yırrtık attık.
Filmden tamamen bağımsız konuşursak, senaryo aşamalarını bile biliyoruz. İşin kötü kısmı bunları bilmek için çizgi romanları, karakter hikayelerini bilmeniz de gerekmiyor. Açın, şimdi iki tane Batman v Superman fragmanı izleyin konunun ne olduğunu tamamen anlayacaksınız. Eğer fragman bile izlemeyen biriyseniz sıradaki koyu renkli paragrafı es geçin ve diğer sayfaya geçin.
Man of Steel’in olaylı final sahnesi, Bruce Wayne’in tanık olduğu yıkım, Batman’in böylesine büyük bir gücün insanlık aleyhinde olduğunda sebep olacağı katliam nedeniyle harekete geçmesi, bir noktada Batman’in Superman’i alt etmek için yol bulması, Doomsday’in arzı endamı ve Wonder Women’ın (Harika Kadın) ortaya çıkması.
Az önce yazdığım her şeyi herhangi bir fragmanda görebilirsiniz. Batman v Superman’in elindeki en sağlam sahneleri bize sürpriz yapmak yerine fragmanlara bocalaması seyir zevkini bir nebze olsun düşürüyor ama o noktada imdadınıza Batman yetişiyor.
En başından beri Ben Affleck’in Batman rolüne en uygun adaylardan biri olduğunu düşünüyordum ve bu inancımda zerre yanılmamış olmak beni inanılmaz sevindirdi. Ben hem Hollywood’un hem de Ben Affleck’in kariyerini biraz yanlış yönettiğini düşünüyorum. Yahu adam Matt Damon’la beraber Good Will Hunting gibi bir filmin senaryosunu yazmış. Ardından yine kendi ekipleriyle Dogma gibi bir işe imza atmışlar. Sinema sektöründe hem yönetmen, hem senarist hem de oyuncu olarak büyük bir potansiyele sahip Ben Affleck. Ve sonunda çok doğru bir zamanda büyük Batman rolünü kapıyor.
Bugüne kadar gördüğüm en sağlam ve en gerçekçi Batman/Bruce Wayne kesinlikle Ben Affleck olmuş. Zaten bu bir Batman filmi olsaymış kesinlikle harika bir yapım izlermişiz. Ama değil işte. Batman v Superman yazdığına bakmayın siz, film tamamen Superman üzerinden ilerliyor. Henry Cavill iyi bir oyuncu ve gestus olarak Superman’e cidden çok yakışıyor. Lakin film onun üzerinden ilerleyince kesinlikle böylesine büyük bir sorumluluğu olan bir yapımı kaldıramıyor, olmuyor.
Batman v Superman bir noktada Bruce Wayne ve Clark Kent’in gizli kimlikleriyle aralarındaki şeffaflığı kaybettikleri bir yapım. En azından bunu amaçlıyor. Ben Affleck’in Bruce Wayne’ni gördüğünüzde karşınızdaki adamın 20 yılını sokakları temizlemeye adadığı hissedebiliyorsunuz. Hatta şöyle diyeyim. Film içerisinde Bruce Wayne’nin yarasa kostümünü giymesine gerek yok. O zaman tam zamanlı bir Süper Kahraman, Kara Şövalye’nin ta kendisi.
Filmin büyük çoğunluğu Clark Kent ve Bruce Wayne üzerinden ilerleyince bu önemli detay en büyük noksanlığı oluşturuyor. Zack Snyder ve ekibi işlerini çok ciddiye alıyor ama bu ciddiyet bir süper kahraman filminden beklentilerinizi karşılayamıyor. Batman v Superman’in destansı kapışmaları filmin çok çok küçük bir kısmını kaplıyor. Hal böyle olunca Avengers tadında bir eğlence yaşayamıyorsunuz. Ciddiyet kısmında da Ben Affleck ve Jeremy Irons dışında diğer oyuncular sadece vasatın üstüne çıkabilince iki buçuk saat bazen sıkıcı olabiliyor.
Bu nokta spoiler’a girer mi bilmiyorum o yüzden yine koyu renkli kısmı es geçip, görselin altından devam edin.
Batman’in ilk kuralı Batman v Superman’de pek sallanmıyor diyebilirim. Hayır, ünlü rüya muhabbetinden bahsetmiyorum. Direkt Batman’in kendi aksiyonu içerisinde yaşanan bazı sekanslar karakterin köklerine ihanet gibi görünüyor. Belli sahnelerde Batman bayağı Batmobile ile düşmanların araçlarını tarıyor ve bu araçlar havaya uçuyor. Bu nasıl bir şeydir, anlayamadım. Batman öldürmez. Filmin konseptinde sırıtmıyor gibi görünüyor ama kesinlikle kimse ölmesin dikkati yeni Bruce Wayne’de yok. Evet, Batman çok ileri gidebilir ama hayat sonlandırmak hiç tarzı değil. Bu olaylar aksiyon içerisinde anlık gerçekleştiği için pek fark etmeyebilirsiniz ama yine de önemli bir detay.
Yine de Batman v Superman külliyen kötü diyebileceğim bir film değil. Sadece devasa beklentilerin altında biraz eziliyor. Hikaye anlatımı açısından Nolanverse Batman’lere yakın olsa da orada bu rolleri taşıyan oyuncuların Michael Caine, Morgan Freeman, Gary Oldman gibi ustalar olduğunu belirtmek gerekiyor. Gerek Henry Cavill, gerekse Jesse Eisenberg bu ağırlığı taşıyamıyorlar. Hele Jesse Eisenberg’in Lex Luthor performansı beklediğimin bile altında kaldı. Ama haklarını yemeyelim, Jeremy Irons ve Ben Affleck’in Batman-Alfred ilişkisi tüm bu eksi yönleri belli oranla bertaraf edebiliyor.
Sonuç olarak, Batman v Superman’i eksi yönlerine rağmen izlemeniz gerekiyor. DC Universe’ün Marvel Sinematik Evreni’ne ilk büyük cevabı ve gerçekten belli noktalarda ilerisi için büyük bir potansiyel vaat ediyor. DC’nin süper kahraman topluğu olan Justice League’in giriş filmi olarak görülen Batman v Superman özellikle karakterleri anlamanız için büyük önem arz ediyor.