Oyun İncelemeleri

Big Mutha Truckers

150km hız ile tır şoförlüğü yapmış mıydınız?

Şu güne kadar gerek sitemizde gerek ise dergimizde bir çok oyun incelemesi yazdım. Rahatlıkla söyleyebilirim ki, neredeyse mükemmel denebilecek hiç bir oyundan tır şoförlüğü yaptığınız oyunlar üzerine aldığım mail kadar mail almadım. Hard Truck 18 Wheels of Steel oyun olarak gerçekten çok çok kötüydü. Ama yazı sitede çıktıktan itibaren hemen hemen her gün bu oyun ile ilgili mailler aldım. Aslında biraz düşününce çoğumuz grafik, ses gibi öğelere fazla önem vermediğimizi düşünüyorum. Genel olarak oyunun içeriği bizi daha çok bağlıyor. Bunun en büyük kanıtı ise Hard Truck 18 Wheels Of Steel oyununa bu kadar ilgi gösterilmesi. Oyun ne grafik nede ses yönünden nasibini almamıştı. Ama çoğu oyuncuyu içeriği ile kendine bağlamıştı. Şuan içinde olduğunuz inceleme yazısının oyunu Big Mutha Truckers. İlk başlarda gene değişik bir tır şoförlüğü oyunu yapılmış zannedebilirsiniz. Ama oyunun arkasında Empire Interactive gibi bir firmanın olması demek o oyunun bunun ile sınırlı kalmayacağı anlamına gelir.

Yaşasın Empire Interactive

Bir oyunun içinde eğer bu firmanın ismi geçiyorsa kesinlikle oyunun müzikleri harikadır, içerik ne olursa olsun eğlence var demektir. Anlaşıldığı kadarı ile oyunumuzda tır şoförlüğü yapıyoruz. Seçebileceğimiz 4 tane karakter var. Bunlardan birini seçerek oyuna başlıyoruz. Bize 2 adet seçenek sunuluyor. Birincisi ticaret yaparak para kazandığımız bölüm, ikincisi daha çok eğlence için hazırlanmış sade görevleri yaparak ilerlediğimiz bölüm. İkinciden başlayalım. Bu bölümde direk seçtiğiniz karakter ile verilen görevleri yapıyorsunuz. Mesela belli bir süre içinde belli yerlere uğramalı ve hediye vermelisiniz. Bunun gibi değişik değişik bir sürü görev var. İlk seçenek ise asıl oyuna hayat veren seçenek. Bu bölümde ufak bir miktar para ile işe başlıyoruz. Amaç haritada belirlenmiş şehirler arasında çeşitli malzemeleri taşıyarak para kazanmak. Yalnız olay o kadar basit değil. Yapımcılar her türlü ayrıntıya yer vermişler.

Şeytan ayrıntılarda gizlidir

Yol boyunca aracınız zarar alabiliyor. Belirlenen miktarı geçtiğinizde en yakın istasyondan tekrar başlıyorsunuz. Aynı şekilde benzininize de dikkat etmeniz gerekiyor. Bittiğinde gene aynı şekilde en yakın istasyondan başlıyorsunuz. Taşıyacağınız malzemelerin fiyatları her şehirde değişiyor. Devamlı takip etmeniz gerekiyor. Mesela ucuza aldığınız biralar gün sonunda başka bir yerde tavan fiyatına ulaşabiliyor. Eğer mallarınızı oraya götürüp satarsanız yeri geldiğinde %200 kar bile yapabiliyorsunuz. Yani oyun içinde mallara kendi aralarında bir borsa hazırlamışlar. Fiyatlar her gün değişiyor. Hiç beklemediğiniz bir anda 400$ olan benzin 120.000$ olabiliyor. Bunların fiyatlarını ise şehrin ortasında bulunan, yani oyuna başladığınız yerden öğreniyorsunuz. Yollar ise hiç tekin değil. Özellikle motorcu çetelerden birine çarparsanız peşinize düşüp aracınıza zarar veriyorlar. Hatta değerli bir yük ile ilerliyorsanız aracınıza tırmanarak yükün bağlı olduğu yeri kopartarak sizin zarar etmenizi sağlıyorlar. Hız sınırını aştığınızda malum polisler etrafınızı sarıyor. Uzun süre ekemezseniz ve durursanız bir günününüz hapishanede geçiyor.

Oyunda sizden başka oynayanlar da var. 3 adet rakibiniz var. Bunlarla yollarda karşılaşabiliyorsunuz. Hatta evinize gittiğinizde hangi malı nereden kaça alıp nereye kaça sattığına kadar görebiliyorsunuz. Bunlar zaten olan şeyler aslında. Taşımacılık yaptığınız diğer oyunlarda da olan şeyler. Olmayan bir özellik ise tırınıza para kazandıkça parçalar alabilmeniz. Zaman ile frenlerinin daha iyi tutmasını, daha fazla yük taşımasını, hatta daha yüksek sesli bir korna taktırarak yollarda önünüzün açılmasını bile sağlayabiliyorsunuz. Bunların dışında taşımacılık yapmadan da para kazanabiliyorsunuz. Oyun içinde size söylenen yerlere giderseniz değişik görevler veriliyor. Başarırsanız para kazanıyorsunuz. Ayrıca şehirler arasında size meydan okuyan başka tır şoförleri oluyor. Bulunduğunuz şehirden ayrılmak istediğinizde size yer ve para belirtiyorlar. Seçip yarışa başlıyorsunuz ve eğer belirlenen yere ondan önce giderseniz para kazanıyorsunuz. İlk başlarda pek bir para kazandırmasa da ilerlediğinizde 150.000$’a kadar bahis oluyor.

Yaşasın olmayan yükleme ekranları

Şimdi gezeceğiniz o kadar şehir varken yükleme ekranları nasıldır diye içinizden geçiriyorsunuzdur. Kısaca yanıtlayayım, hiç. Oyuna girişte ufak bir yükleme yapılıyor ve bitti. Oyun sırasında hiç bir yerde yükleme yapılmıyor. Bu durum düşük sistemler için de geçerli. Ayarlayabileceğiniz pek bir grafik ayarı yok. Şehirler ve çevre etkileyici olmuş. Her şehrin kendine özgü bir havası var. Bazı şehirler renkli ışıklar ile aydınlatılmış. Hiç bir şehir bir diğerine benzemiyor. Bazıları çok sade bazıları ise çok şaşalı. Oyun içinde tırlarınıza yapıştırmak üzere çıkartmalar hazırlayabiliyorsunuz. İlk bakışta araçlar pek detaylı değilmiş gibi gözükse de, bir kaç araca çarptığınızda baya detaylı olduğunu anlıyorsunuz. Çarptığınız hıza göre araçlar parçalanıyor. Her çarpışmanızda aracınız hasar alıyor fakat para da kazanıyorsunuz. Kullanabileceğiniz 4 farklı kamera açısı var. İstediğiniz şekilde oynayabiliyorsunuz. Her zevke göre kamera hazırlanmış. Ben genel olarak grafikleri GTA 3’e benzettim. Çok renkli ve canlılar. Müzikler ise bahsettiğim gibi harikalar. Seçebileceğiniz radyo kanalları var. Gene aynı GTA 3’de olduğu gibi istediğiniz kanalı dinleyebiliyorsunuz. Zaten oyuna en büyük havayı bu müzikler veriyor. 

Hadi kötü yanlarından da bahset, yazıyı bitirelim

Yazılarımda en sevdiğim bölüme geldik. İlk olarak şunu söyleyeyim, aracınızda herhangi bir laptop tarzı bilgisayar olmadığından malzemelerin ne kadar artıp ne kadar düştüğünü göremiyorsunuz. Her seferinde mutlaka eve dönmeniz gerekiyor. Orada grafik olarak her malzemenin gidişatını gösteriyor. Uğradığınız şehirlerin BAR kısımlarında size bazı tüyolar veriliyor. Mesela “benden duymuş olma ama şu şehirde şu malzeme tavan yapacak” gibi. Ancak o malzemeyi nerede en ucuza bulacağınız söylenmiyor. İlla ki eve gitmeniz gerekiyor. Şahsen Freelancer oyununu bitirdikten sonra paso eve gitmek büyük külfet gibi geldi. Oynayanlar bilirler Freelancer’da da bu tür taşıma işleri yapabiliyordunuz. Ama orada bir malzemeye tıkladığınızda en ucuzu nerede alıp, en pahalı nereye satabiliriz gösteriyordu. Fakat burada böyle bir sistem olmadığından devamlı eve gidiyorsunuz. Ara sıra altyazı olarak “şurada kriz var şu malzeme çok değerli” gibi mesajlar geçiyor. Bunun dışında harita ufak olduğundan 4-5 saatlik bir oynanışın sonunda oyun sıkıcı olmaya başlıyor. Hep aynı şeyleri yapmaya başlıyorsunuz. Bunun dışında dişe gelir bir eksi yanı yok diyebilirim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu