Brothers in Arms: Hell’s Highway

Gearbox başkanı Randy Pitchford, yeni oyunları Brothers in Arms: Hell’s
Highway’in artık son demlerine geldikleri şu günlerde, hayli mutlu biçimde
karşımıza çıktı. Özellikle yılın bu aylarında FPS oyunlarında yaşanan yoğunluğun
hemen ardından başarılı biçimde piyasaya çıkacağını umduğumuz Hell’s Highway,
hayli gelişmiş durumda. Yapımcılığını daha evvel Half Life: Opposing Force ve
Blue Shift gibi ek paketleri başarıyla çıkaran bir firma üstlendiği için bundan
farklı bir şey beklenmiyor zaten.

TARİHTEN BİR PARÇA
Yapımcıları, tasarım işinin son demlerine geldikleri şu günlerde yaptığımız
ziyarette epey yoğun gördük. Ekrana getirdikleri tamamlanmamış oyun içi
görüntülerine bakacak olursak, dramatik sahnelere sıklıkla denk geleceğimizi
garanti edebiliriz. Yapımcılardan Jeramy Cooke oldukça detaylı olan bir
karakteri ekrana getiriyor. Grafik motorunun gücünü anlayabilmemiz için
karakterin sağa sola bakışını izliyoruz. Gerçekten de göz bebeğine kadar detaylı
biçimde tasarladıkları asker oldukça gerçekçi görünüyor. Cooke, tüm ekibin var
gücüyle oyunu tamamlamak için çalıştığını ve önümüzdeki sene piyasaya sürülmesi
için ellerinden geleni yapacaklarını belirtiyor. Serinin önceki bölümleri olan
Road to Hill 30 ve Earned in Blood’a baktığımızda, her zaman grafiklerinin
başarısı ile gündeme gelen oyunun yeni bölümünün de görsel açıdan, adından söz
ettireceği kesin.

Takım çalışanlarının yoğun emeklerine rağmen halen son oynanabilir haline
gelmedi Hell’s Highway. Hatta yapılan oyun içi sunumda hatalara da rastlamadık
değil. “Lütfen ellerde oluşan hataları görmezden gelin. Bu el tasarımları henüz
son hallerinde değiller. Şu 20 saniyelik görüntüde hatalara rastlamanız hatta
‘Niye ses çıkmıyor?’ diye serzenişte bulunmanız bile olası” diye yanıtlıyor
Cooke. Gösterdikleri oyun içi görüntüde, askerler savaş meydanının içinde
birbirleri ile omuz omuza savaşırken son derece gerçekçi hareket ediyorlar ve
yapımcılar da bu kısma dikkat etmemizi istedi. Çünkü hâlâ grafiksel olarak
gelişim sürmekte ve bizlerin de hata olarak gördüğü el animasyonları tamamlanmış
sürümde düzeltilmiş olacak.

DOSTLUK VE SADAKAT
“Yaptığımız ilk oyunun ve ek görev paketinin hem satışlar hem de eleştirmenler
tarafından yapılan eleştirileri yönünden çok başarılı bulunduğunu biliyoruz. Ama
bunun bizi tatmin ettiğini düşünmeyin” diyor Gearbox’ın başkanı Randy Pitchford.
“Brothers in Arms ilk olarak piyasaya sürüldüğünde ne grafikleri ne de başarılı
oynanışından insanlar etkilendi. Herkesin dikkatini çeken konu hikaye
anlatışının karakterlere odaklanması idi. Çünkü o zamanki donanım kapasitesi
bizi kısıtlıyordu. Şimdi ise gelişen grafik teknolojisini sonuna kadar
kullanmayı, dramatik oyun sistemini görkemli grafikler ile bütünleştirmeyi
amaçlıyoruz.” Gerçekten de bize gösterilen sahnelerin gayet detaylı olduğu
ortada. Hele surat animasyonları konusunda yapımcılar çok iyi iş çıkarmışlar
diyebiliriz. Arka planda ise kapsamlı bir senaryonun bizi beklediğini unutmamak
gerek.

“Tek bir askere odaklanmak yerine bir taburun içerisindeki her askerin
hikayesini aynı anda anlatmak istiyoruz” diyor Pitchford. “Ben bir asker değilim
ama ekipteki çalışanlar, askerler arasındaki ilişkinin nasıl olduğunu çok iyi
biliyor. Savaş alanındaki yardımlaşmanın ne şekilde geliştiği, askerlerin
çatışmalardan sonra birbirlerine silah arkadaşı olarak değil de, tıpkı öz
kardeşi gibi baktığı tüm çıplaklığı ile anlatılıyor.” Gearbox ekibi, dramatik
bir savaş oyunu yapmayı kafasına koyduğundan beri, tüm senaryolarını öz
kardeşler arasında gelişecek bir ilişkiyi oluşturmak üzerine kurmuş. “Yaptığımız
beyin fırtınalarında, çatışmaların ardından askerlerin birbirleri ile olan
bağının daha da kuvvetleneceğini düşündük. Dolayısıyla omuz omuza savaşan,
yaralanan ve hayata gözlerini yuman askerler arasında kardeş gibi bir bağın
oluşması da kaçınılmaz. Yani defalarca aynı safta savaştığınız silah arkadaşınız
gözünüzün önünde yaralandığında, ekran başında aynı duygu yoğunluğunu
yaşamayacak, içinizde de bir şeyler kopmayacak mıydı sanki? İşte bu olguyu daha
da pekiştirmek için duygusal konuşmaları daha fazla ekrana getirmeye,
kullanıcıları, askerler arasındaki bağın ne kadar kuvvetli olduğuna inandırmaya
gayret gösterdik.”

TARİH SAPLANTISI
Her ne kadar gerçek bir savaştan esinlenerek ve son derece de dramatik olarak
hazırlansa da, Hell’s Highway’in gerçek gazilerle yapılan röportajlar sonucunda
oluşmasını beklemiyorduk, ama gerçekten de yapımcılar savaş geçmişi olan
insanlarla iletişime geçerek ilk ağızdan bilgiler toplamış. Saf bir aksiyon
oyunu olmasına ve hatta pek çok oyun için sadece İkinci Dünya Savaşı FPS’si
olarak kafalarına yerleşecek olsa da, yapımcılar ayrıntıya epeyce önem vermiş.
Hikayede bahsi geçen her mekan ve tarihi olay için ilgili kişileri bulup, tarihe
adını yazdıran savaşla ilgili gerçek bilgiler toplamışlar. Diğer İkinci Dünya
Savaşı FPS’leri gibi sadece tarihi mekanlarda geçen ve kafadan atma senaryolara
sahip bir oyun ile karşılaşmayacağımızı zaten biliyoruz. Ama yine de o savaşın
atmosferini solumuş ve kendilerinde derin izler bırakan bu olaylara karşı saygı
duruşu gibi olacak bu senaryoya alkış tutmamak elde değil.

“Bizim için, o savaşta hayatını kaybeden ya da hayatının geri kalanını gazi
olarak sürdürecek olan insanlara saygılı davranma gerekliliği büyük önem
taşıyor” diyor Cooke. “Tarihi gerçeklere ve tarihe adını yazdırmış insanlara
adadığımız bu oyunun da başarılı olması en büyük dileğimiz. Diğer İkinci Dünya
Savaşı FPS’leri gibi sıradan bir ilerleyişi benimsememiz imkan dahilinde bile
değildi. Belki sıkı FPS oyuncuları daha fazla hareket ve daha fazla kan görmek
ister, ama bizim amacımız özgür bir dünya için hayatlarını hiçe sayan askerlerin
dramatik anılarını ekrana yansıtmak. Bu konuda eleştirilmek de bizi rahatsız
etmeyecektir.”

Yapılan tanıtımı izlerken bir süre sonra karşınızdakinin bir oyun olduğunu
unutuyor, kendinizi sanki tarih kitaplarının arasında geziniyormuş gibi
hissediyorsunuz. Randy Pitchford üzerine savaş planını karaladıkları bir
tahtanın başında durup, İtilaf Devletleri’nin D-Day zaferinden sonra Hollanda’ya
doğru ilerleyişlerini çiziyor. “Market Garden” kod adlı operasyonun perde
arkasına şahit olacağımız oyunla ilgili ayrıntıları anlatıyor. “Bu olay, tarihin
en büyük hava indirme operasyonu olarak kayıtlara geçmiştir” diyor Pitchford ve
ekliyor, “Uzaktan yapılan bir saldırı ilk defa düşmanın bu kadar içine sızmayı
başarmıştır.” 17 Eylül 1944 tarihinde 101. Hava İndirme Takımı, Almanya’nın
düzenleyeceği büyük saldırıya hazırlık olması açısından Hollanda’nın içine
girmiştir. Bu sayede düzenlenecek büyük saldırıya karşı da direncin artması
planlanmıştır. Ne yazık ki yapılan plan başarılı olmamıştır. Çünkü Almanya’nın
güçlü birlikleri bu ani harekatı önceden sezmişçesine gerekli savunmayı
hazırlamış ve İtilaf Devletleri’ne karşı büyük bir zafer kazanmıştır. Bu zafer
aynı zamanda Almanya’nın da son başarısı olarak kayda geçecektir.

GEÇMİŞİN GİZEMİ
Savaş her zaman içinde acıyı ve hüznü barındırır. Dolayısıyla Hell’s Highway’in
de karanlık bir havaya sahip olması sizi şaşırtmamalı. Road to Hill 30’dan
hatırlayacağımız Çavuş Matthew Barker, bu yeni oyunda da yeniden bizimle
birlikte olacak. Ancak oyunun karanlık ve karamsar havasına, o da uyum
sağlayarak acıklı bir savaş hikayesine adını yazdıracak.

“En yakın arkadaşınızı çok zorlu bir göreve göndermek zorunda kaldığınızı
düşünün. Gideceği yer o kadar kötü ki, sağ salim dönebilmesi şans meselesi”
diyor Pitchford. “Belki bizler yapamayız. Hatta arkadaşımızı ölüme göndermek
yerine kendimiz gitmeyi tercih edebiliriz, ama savaşın gereklerini de yapmak
zorundayız. Sonuçta bu insanlar zamanında bu fedakarlıkları göze almış. Bu
acıklı hikayenin başlangıç noktasını da Barker oluşturuyor. Hatta ölen silah
arkadaşlarının hayalleri dört bir yanını sarmış ve sürekli karabasanlar
görüyor.” Yapımcıların bu sözlerini kanıtlarcasına bir ara video giriyor.
Başkahramanımız Barker, Hollanda’daki bir savaşın etkisinden hâlâ kurtulamamış
ve nereye baksa savaşa ait sahneler gözünün önüne geliyor, halüsinasyonlar
peşini bırakmıyor. İlk oyunu bitirenler hatırlayacaklardır, Barker’ın en yakın
silah arkadaşlarından biri olan Leggett’in ölümü çok acıklı olmuştu. Bu oyunda
ise mezardan yükselen seslere karşı direnecek Barker. “Burada akla bir soru
geliyor” diyor Pitchford, “Barker bu eski anılara karşı ne kadar direnebilecek?
Bu kötü hatıralara yenik mi düşecek, yoksa emrindeki askerleri akıllıca
yöneterek operasyonun gidişatını başarıyla sürdürebilecek mi?”

Yeni eklenen karakterler ise hikayeye yeni bir soluk kazandıracak. Ekibin en
genç karakterleri olan Frankie, küçük yaşına rağmen savaş alanının en gözü pek
karakteri olarak dikkat çekiyor. Hatta o kadar güçlü bir kişiliği var ki,
kendinden yaşça büyük askerlerden bile saygı görüyor diyebiliriz. Diğer yeni
asker olan Jasper, ekibin en mülayim karakteri olmasına rağmen elindeki bazuka
ile adeta ölüm kusuyor. Sürekli geride bıraktığı kız arkadaşından bahseden
Jasper, takımın yıkım gücünü oluşturuyor. Eğer düşman tarafından ablukaya
alınırsanız, hemen Jasper’ın bazuka takımına emir verip herkesin korkuyla
kaçmasına sebebiyet verebilirsiniz. Diğer FPS’erin aksine küçük bir ordu ile
dünyaları ele geçirme gibi gerçek dışı olgular yok Hell’s Highway’de. Sayısal
üstünlük bazen en büyük artı olabiliyor. Hatta elinizdeki silahların gücü
çatışmanın sonucuna direkt etki ediyor diyebiliriz.

Ekranda bol askerin olduğu aşamalarda büyük patlamalar yaşanması halinde ağır
çekim kamera moduna geçerek, olay daha da etkili bir görünüş kazanıyor. Hatta
patlamanın ardından dağılan toz bulutu ve askerlerin yüzüne gözüne sıçrayan toz
tanecikleri de görsel yönden oyunun ne kadar başarılı olduğunun bir kanıtı.
Sipere yattığınızda kum torbalarının arkasına saklanırken, üçüncü şahıs
görünümüne geçerek kendi karakterinizin de ne halde olduğunu görebiliyorsunuz.
Yapımcılar hâlâ son düzenlemeler ve geliştirmelerle uğraşsa da şunu
söyleyebiliriz ki Hell’s Highway, daha evvel hiçbir FPS’nin yansıtamadığı kadar
mükemmel bir savaş deneyimi sunacak. Önümüzdeki senenin başında piyasaya
sürülmesi planlanan oyunun yapımcıları o kadar iddialı ki, Pitchford son söz
olarak şunu belirtiyor; “Hiç şüphemiz yok ki Hell’s Highway, bugüne kadar
yaptığımız en başarılı yapım olacak.”

Exit mobile version