Şu İstanbul’da İ.E.T.T otobüslerinde oldukça zamanım geçmiştir. Özellikle
lise zamanı Nişantaşı’na gitmek için veya Nişantaşı’dan dönmek için,
Mecidiyeköy’de az kuyruk beklememiştim. Öğrenci pasosunu göster, öğrenci bileti
at ve içeri geç. O zamanlar akbil filan yoktu. Mavi kart vardı, normal biletler
vardı. Şimdi de gerçi biletler var, ama akbil daha yaygın oldu. Trafik sıkışık
olduğu zaman geçmeyen zaman, özellikle yaz aylarında o sıcakta trafikte
heba olurdum. İ.E.T.T otobüslerine bindiğimde direksiyon sallayan şoförlere bakardım. Bu trafikte koca otobüsü getir, götür sefer yap. Cidden zor işti. Halen de öyle aslında.
Şoförlüğün zorluğu
Sonunda otobüs şoförlüğü yapabildiğimiz, oradan buraya yolcu götürüp
getirebildiğimiz bir oyunumuz oldu. Bus Driver aslında bir süre önce duyurulmuş,
otobüsleri getirip götürebildiğimiz bir oyun olacaktı. Aynen bunu becermişler.
18 Wheels of Steel: Convoy ve 18 Wheels of Steel: Haulin’den tanıdığımız SCS
Software kalkmış ve bir güzel otobüs taşımacılığını önümüze koymuş. Ama buna
nasıl koymak veya oyun sunmak denirse tabii ki.
Bus Driver oldukça basit bir oyun. Sadece belirli noktadaki yolcuları alıp,
başka bir noktaya kazasız belasız götürmeye çalışıyoruz. Trafik ışıklarına
uymak, ani fren yapmamak, şerit değiştirirken sinyal vermek, doğru yolda
ilerlemek vs… gibi trafik kurallarına bağlı olarak; oyunu oynamaya çalışıyoruz.
Genel olarak oyundaki her şey böyle. Yaptığımız her hataya göre eksi penaltı
olarak puanımızdan düşülüyor. Ama kurallara iyi bir şekilde uyduğumuz zaman,
ekstra puanlar alıyoruz. Aslında önemli olan yolcuların memnuniyeti. Zaten hemen
sol üst köşede yolcuların durumunu gösteren bir surat var. Buradan Kızgın
oldukları veya memnun oldukları görülebiliyor.
Farklı yollar ve bölümler
Yapımda ilerledikçe gideceğimiz yol uzuyor ve otobüsler çeşitleniyor.
Yolcularımız daha farklı oluyor. İlk bölümlerde genelde şehir içindeki
taşımacılıkta görevliyiz. Daha sonralarında ise şehir içinden dışına doğru
çıkıyoruz. Ayrıca sade normal yolcular değil, mahkumların nakledilmesi, öğrenci
servisi vs… olarak başka görevlerde yapıyoruz. En zamanlarda diğer yollar ve
otobüsler kapalı, ama bunlar zamanla açılıyor. Aslında genelde gitmemiz gereken
yol belli, zaten işaretlerle kendini belli ediyor. Ancak isterseniz yol dışına
çıkıp tur atabilirsiniz, oyun otomatik olarak zorunlu yola sizi döndürmüyor. Ama
“Wrong Way” yanlış yol olarak puanlar eksiliyor.
Genel olarak kontroller kolay. Sağa sola sinyal ver, dörtlüleri aç, Enter’a bas
otomatik kapı açılsın kapansın, ok tuşlarıyla da yön ver. Hepsi bundan ibaret,
zaten kontrolleri istediğiniz gibi ayarlarsınız. Otobüsler bazı zamanlar aşırı
ağır kalabiliyor. Manevra yaparken, hız keserken filan; gene de bunlar işin
gerçekçilik yönünü kampçılamak için yapılmış. Ama bazen abartı olduğu gözlerden
kaçmıyor değil.
Kutu kutu pense
Grafikler ve sesler konusunda oyun şahsen o kadar da iyi değil. Hani son dönem
bomba grafikli bir proje oynayıp, Bus Driver’ın başına geçersiniz grafikler kötü
gelecektir. Çevre genel olarak kutu şeklinde, otobüslerin modellemeleri güzel,
ama diğer araçların modellemeleri için eh işte denilebilir. Seslerde oyun kabız
açıkçası. Fren sesi, korna sesi ve yolcuların çığlıklarından başka bir şey yok.
Ana menüde çalan dındırı müzik var bir de, ama insanın uykusunu getiriyor
resmen.
Sonuç olarak Bus Driver açıkçası vasat bir yapım. Tek artısı düşük sistem
istemesi ve biraz zaman geçirtebilmesi. Bunlar dışında herhangi başka al benisi
veya çekiciliği yok. Ama iki üç tur yolcularla gitmek ve biraz ayaküstü
muhabbeti için, yoksa gerisi boş bir oyun.