Türk oyun piyasası hareketleniyor mu sorusunun yanıtı, eskiye nazaran bir az daha olarak cevaplanabilir. Ancak genel olarak baktığımızda ülkemizde geliştirilen yapımlar hala emekleme aşamasındalar ve yurt dışına göre oldukça geriden geliyoruz. Bizden daha geri ülkelerin dahi bir şeyler ürettikleri ve piyasaya sürdükleri düşünülürse, video oyunları konusunda hazır olana alıştığımız aşikâr. Korsan kullanımın video oyun üretimini baltaladığı bir gerçek. Ancak bunun yalnız başına en büyük faktör olduğunu söylersek de çok doğru olmaz. Bir oyunun üretimi oldukça yüksek meblağlar gerektirmekte ve çoğu kişi ve guruplar altından kalkamayarak başladıkları işi de yarım bırakmaktalar. Bu nedenle ülkemizde geçim sıkıntısıyla boğuşan bireylerin bir yandan da geliştirecekleri oyun için kaynak ayırmaları pek mümkün değil. Son dönemlerde ise büyük firmaların destekleri ve reklam kampanyaları ile gelişen Türk oyunları raflardaki yerini almaya başladı. Oyun pazarının büyüklüğü ve reklam kapasitesinin yüksek olması nedenleri, firmaların Türk geliştiricileri desteklemeye iten yegâne sebep oldu. Televizyon reklamları ile başlayan Citroën C4’ün macerası da, sonunda bir oyun geliştirilmesine dönüşmeye kadar vardı. Fikri ilk kim buldu bilmiyoruz, ancak dönüşüm kelimesi Citroën’in anahtar kelimesi oldu.
Değişmeyen tek şey, değişimin kendisidir!
Oyun dünyası ile biraz içli dışlı olanlar, Mevlüt Dinç adını duymuşlardır. Uzun süre yurt dışında kendisini oyun geliştirimine adayan Dinç, Last Ninja 2, First Samurai, Enduro Racer, Street Racer gibi tanınmış oyunların yanında, son dönemlerde sıkça adı duyulan Tükiye’nin ilk MMRPG oyunu İstanbul Kıyamet Vakti ile I Can Football’un baş yapımcısı. Citroën C4 Robot oyunu geliştirilmesi de, Mevlüt Dinç önderliğindeki Kabus 22’nin yapımcıları Yasin ve Yakup Demirden tarafından tamamlandı. Yapımın en dikkat çeken yanları arasında mekan olarak İstanbul ve Marmaray’ın kullanılması, tamamen bir Türk işçiliği ürünü olması ve tabii ki Citroën C4 araç-robot’unun oynanabilir olması.
Yapım için temel olarak internet destekli rekabet içeren, mini bir yarış oyunu olduğu söylenebilir. 249MB boyutundaki kurulum dosyasını www.c4robot.com internet adresi üzerinden indiriyor ve sistemimize kuruyoruz. Kurulum ve oyun hakkında detaylı yardım sayfalarına da internet sitesinden erişilebilmekte. Yapımın internet destekli olduğunu belirtmiştim; bu bakımdan oyuna giriş yapabilmemiz ve tur zamanlamalarımızı yükleyebilmemiz için siteye ücretsiz kayıt olmamız gerekiyor. Kurulum ardından masa üstünde açılan menüden, ilk olarak bilgisayarınızın sistem performansına göre konfigürasyon ayarlarını yapmak yerinde olacaktır. Ayarlar ardından kullanıcı adımız ile oyuna giriş yapıyoruz ve sade bir menü bizleri karşılıyor. Citroën C4’ün araç rengini seçtikten sonra, parkurda hayalet araç bulunmasını isteyip istemediğimiz soruluyor. Bu noktada üç seçeneğimiz var. İnternet üzerindeki sıralamada en iyi tur skoruna erişmiş kişinin hayalet aracını oyuna dahil edebilir ya da kendi en iyi tur skorunuzu, yani kendi hayalet aracınızı geçmeye çalışırsınız. Hayalet araç kullanmadan İstanbul’un tadını çıkartarak, aheste aheste gezmekte de özgürsünüz.
Yerli Malı, Yurdun Malı
Yapımın en büyük albenilerinden biri İstanbul ve Marmaray’ı içermesi. Boğaziçi Köprüsü’nden başlayan parkur, Beylerbeyi ve Marmaray’ı takip ederek tekrar Boğaziçi Köprüsü’nde son buluyor.Parkur çok uzun olmasa da yeterli seviyede olduğu söylenebilir. Yinede yolu tamamlayarak tekrar Boğaziçi Köprüsüne girdiğimizde, İstanbul sokaklarında biraz daha tur atma isteği uyanmıyor değil. 2011’de tamamlanması beklenen Marmaray projesi de oyunda tamamlanmış olarak kullanıma sunulmuş. Mevlüt Dinç ve ekibinin müteahhit olarak da başarılı olduğunu söyleyebiliriz(!) Parkur boyunca etrafta görülen yapı ve çevre, gerçek plan ve görüntülere sağdık kalınmaya çalışarak yapılmış. Tabii ki işin içinde birazda sanatçıların hayal gücü olduğu bir gerçek. Çevre modellemeleri ve kaplamaların gayet başarılı yapıldığı oyunda Boğaziçi Köprüsü de aslına uygun şekilde aktarılmış. Tabii ki tüm bunlar asıl reklam öğemizin, yani C4’ün odak noktası olmasını sağlayan etkenler. Bilindiği üzere Citroën C4 reklamlarında, Transformers vari şekilde robota dönüşen araç, oyunda da her iki versiyonu ile kullanılabilir durumda. Parkur boyunca başarıya giden yol, araç ve robotu doğru yerde kullanmaktan geçiyor. Klavyeden S tuşuna basmak, araç şeklindeyken turboyu aktif ederken, robot şeklindeyken sıçrayarak bariyerler üzerinde kaymak gibi aksiyonları yapabilmemiz sağlanmış. D tuşu ile ise araç ve robot arasındaki dönüşüm gerçekleşmekte. Reklamdaki gibi araçtan robota, robottan araca dönüşüm, gerçekten çok kaliteli bir animasyon ile desteklenerek gerçekleştiriliyor. Parkur üzerinde bulunan bonuslar ise de belli süre sonunda kullanımı biten turbonun yeniden dolması sağlanıyor. En iyi zamanlamayı yakalayabilmek için gerçekten çok sayıda yarış yapmanız ve parkuru iyi ezberlemeniz gerekiyor. Sıralamada yükselmek bu kadarla da bitmiyor; araç ve robotun kullanımı arasındaki dengeyi iyi sağlamalı, bonusları toplayarak araçta olabildiğince turbo kullanmalı, robot ile gerekli yerlerde bariyerlerin üzerine sıçrayarak da kaymalısınız.
Kontroller açısından yaklaştığımızda, aracın manevra kabiliyeti robota oranla daha düşük. Virajları almak ve keskin dönüşleri araba ile gerçekleştirmek zor ve zaman kaybettiriyor. Bununla birlikte robotun manevra kabiliyeti çok daha esnek. Robot ilerleyebilmek için kendini ötelediği zaman asfalt üzerinde daha çok buz pateni yapıyor gibi bir görünüm ortaya çıkıyor. Reklamdaki klasik müzik eşliğinde ilerleyen ve virajlardaki bariyerlerin üzerinden kayarak geçen estetik robot akla geliyor. Genel olarak kontrollerin zamanla oturduğu söylenebilir. Grafikler açısından yaklaştığımızda yapımın, çıkmış Türk oyunları içerisinde muhtemelen en iyi grafiklere sahip diyebiliriz. Araç ve robot modellemesi ile dönüşüm gerçekleşirkenki animasyon alkış topluyor. Dönüşüm animasyonunun hatasız olduğu söylenebilir. Çevre modellemesi ve kaplamaları da oldukça iyi düzeyde. C tuşu ile değişebilen görüş açılarından araç içi konsol görüntüsü de oldukça iyi aktarılmış. Özellikle köprü üzerindeyken ki gökyüzü ve ışıklandırmalar beğeni topluyor. Turbo kullanılırken meydana gelen Blur etkisi de unutulmamış.
Unutulan kısımlara gelirsek. Radardan korunmak için aynaya CD asamıyor, tampona yazı yazamıyoruz. Koltuğun altında sopa, konsol üstünde sallanan başlı köpek bulunmuyor. Canım Türkiye’min kasisli ve çukurlu yolları ile Arnavut kaldırımlı sokakları bulunmuyor. Şaka bir yana, yapımda görülebilecek hatalar elbette mevcut. Örneğin tüm denemelerimize rağmen 64bit Vista üstünde oyunun çalışmasını sağlayamadık. Bununla birlikte Windows XP üstünde yapım herhangi bir sorun olmaksızın çalışmayı sürdürdü. Grafikler, sesler, birden fazla parkur bulunmaması gibi durumlar hakkında söylenebilecek de var. Ancak yapımın %100 Türk işçiliği olması ve 250Mb’lık ücretsiz yayınlanan bir yapım olması nedeni ile bunları görmezden gelebiliriz. Bir reklam kampanyasının ürünü olan oyun, firmaların desteği ile Türk geliştiricilerin neler üretebileceğinin kanıtını oluşturuyor bizim için. Umarız daha pek çok firmanın desteği ile oyun sektörü gelişimini sürdürerek ülkemizden de yüksek kalitede yapımlar çıkacak konuma erişilir.