Savaşın diğer ismi Call of Duty, Treyarch önderliğinde yeni nesli
fethederken, eski dostlardan birisi olan PS2 konsolu için de Rebellion dümene
geçti. Son olarak Call of Duty 3 ile PS2’de oynadığımız COD, Modern Warfare ile
büyük ilgi yakaladığı için olacak ki, bir oyunluk aradan sonra tekrar PS2’ye
dönüş yaptı.
Final Front, ana oyun World at War’dan farklı bir ilerleyişe sahip. Pasifik,
Avrupa ve Almanya cephelerinin yer aldığı toplamda 13 bölümden oluşan yapımda,
Amerikan ve İngiliz birliklerine mensup askerleri yönetiyoruz. World at War’dan
tanıdık olarak Pasifik görevlerinde, Miller ile savaşa dahil oluyoruz. Bunların
dışında Sovyet ordusuna oyunda yer verilmemiş.
Emret komutanım
Başlangıç için Call of Duty 3 benzeri bir giriş hazırlanmış diyebiliriz. Henüz
acemi bir asker olan Miller’ı, öncelikle silah ve bomba atışları yaparak
eğitimden geçirmeli ve usta bir asker haline getirmemiz gerekiyor. Bu testlerden
geçtikten sonra artık asıl cepheye adım atma vakti geliyor. Yapımın kontrolleri
oldukça rahat. Özellikle Auto-Aim seçeneği aktif konumda ise hedef almakta hiç
zorlanmıyorsunuz. İki farklı düşman faktörü yer aldığı için, yapımcılar ikisini
de değişik saldırı tarzlarında sunmaya çalışmış. Şunu net olarak söyleyebilirim
ki, düşmanlarımızda yapay zeka yok. Rahatlıkla öldürebiliyorlar, kolay bir
şekilde bize verilen görevleri de bir bir yerine getiriyoruz. Japon askerleri
arada kazıdıkları üzeri otlarla kapalı çukurlardan bir anda çıkıp saldırıyorlar
ve genelde süngülü tüfekleriyle yaptıkları saldırılar da sadece bir kişiye
odaklı gerçekleşiyor. Lav silahını da sadece arkadaşlarımız kullandığında
izlemekle yetiniyoruz. Oyunda en güzel bölümlerden birisi olarak, bir benzeri de
Call of Duty 2’de yer alan “The Rhine” görevini gösterebilirim. Ayrıca bazı
Pasifik görevleri de, hemen hemen World at War ile aynı.
“Yapım genel olarak görsel yönden başarılı değil, grafik olarak daha önce çıkan Call of Duty 3’ten kötü gözüküyor.”
Klasik tank görevleri, önceki oyunlarda olduğu gibi Final Front’ta da yer
alıyor, fakat arada bir fark var. Bu kez tankı biz değil, farklı bir takım
arkadaşımız kullanıyor. Makineli tüfek ve tank topunu da biz kontrol
edebiliyoruz. Ne yazık ki yapımın diğer versiyonlarında tanklara entegre edilmiş
alev silahı, oyunun PS2 versiyonunda yer almıyor.
Savaş atmosferi
Final Front görsel olarak Call of Duty 3’ün PS2 versiyonundan kötü bir oyun
olarak görülüyor. Oyunda yer alan karakter tasarımlarının çoğu Big Red One’da
yer alan karakterlerle hemen hemen aynı. Seslerin de pekiyi olduğu söylenemez.
Özellikle yönettiğimiz karakterin sesleri, tam anlamıyla fiyasko ve duygulardan
yoksun. Yara aldığımızda, kimi zaman uyarı ekranı belirmeyebiliyor. Bu sebeple
saklanmaya ihtiyaç duymadığımız için kısa sürede ne olduğunu anlamadan
ölebiliyoruz. Bu da sinir bozucu bir durum.
Son sözlere gelirsek Final Front, PS2’de yine de sizi eğlendirebilecek bir oyun,
fakat Call of Duty 3’ün PS2 versiyonuna göre değerlendirirsek her yönden, ondan
kötü bir yapım. Özellikle yapay zekasının olmayışı ve seslerdeki aksaklıklar,
Rebellion’un başarısızlığının bir kanıtı. Doğal olarak henüz COD3’ü
oynamadıysanız ve oynamak için bir FPS arıyorsanız, ilk tercihiniz COD3’ten yana
olmalı.