Çizgi Roman dünyası her ne kadar eski şaşalı günlerinden çok uzak olsa da beyazperde versiyonları ile biraz da olsa ivme kazanmaya başladı. Yine de birçok çizgi romanın satışlarda kötü gittiğini görüyoruz. Bu durum çizgi roman çizerlerini de farklı hikayeler anlatmaya ve şok edici dönüşler çizmeye itiyor.
Hal böyle olunca sık sık bildiğimiz kahramanların farklı hikayelerine, evrenlerine ya da yeniden ele alınan maceralarına tanıklık ediyoruz. Yazının bundan sonrası çizgi roman okurları için Spoiler, yani keyif bozucu içerik olabilir. Gerçi öyle olduğunu düşünmesem de yine de serinin son çıkan sayılarını takip eden kullanıcılarımızı uyarayım.
Captain America ya da bildiğiniz adı ile Steve Rogers çizgi romanlarda kalkanını çoktan indirmiş ve yerini farklı hikayelerde farklı karakterlere bıraktığını görmüştük. Güncel hikayelerde kalkanı taşıma görevi ise son olarak Sam Wilson’a kalmıştı. Hatta Marvel’ın çıkarmış olduğu son All New All Different serisinde de bu görevi layıkıyla yerine getiriyor. Aynı seriden çıkış yapan yeni hikaye Captain America: Steve Rogers ise tabir-i caiz ise pimi çekti ve bombayı ortaya bıraktı.
Çünkü bu hikayede şok edecek bir gerçeği açıkladı Marvel çizerleri. İşte bu gerçeğe göre serinin bu ilk bölümünün finalinde (Captain America: Steve Rogers #1), Steve Rogers’ın aslında başından beri bir Hydra ajanı olduğunu öğrendik. Yok yok şaka değil, Rogers kendi ağzından açıkladı bu durumu.
Hikayeyi iki şekilde anlatan çizerlerin öncelikle Steve Rogers’ın hikayeye tekrar dahil olmasını işledi. Hikayenin ikinci kısmında ise 1926 yılına gidiyor ve Rogers’ın annesinin Hydra’ya katıldığını görüyoruz. Tabi çizgi romanı komple anlatma gibi bir derdim yok, nitekim anlatılan olaylar sonucunda Steve Rogers ağzındaki baklayı çıkartıyor ve Marvel için belki de kara leke olabilecek o sözleri sarfediyor; “Hail Hydra”
Kara leke dememin en büyük sebebi ise Marvel ile özdeşleşen, isminde America geçmesine karşın yeri geldiğinde hükümete karşı dimdik ayakta durabilen bir karakterin “başından beri Hydra ajanıymış bu” gibi basit bir hileye kurban gitmesini kabullenemememden kaynaklanıyor. Bu sahneden sonra çizerler durumu nasıl toparlayacak, bu hikaye aslında daha sonra hiçe mi sayılacak, Rogers Hydra’ya sızmaya çalışıyor mu denecek ya da nasıl sıvanacak bilinmez ama Rogers’ın sarfettiği “Hail Hydra” lafı kolay kolay unutulacağa benzemiyor.
