CD VE CD-ROM SÜRÜCÜ
90’ların sonunda, disketlerin sınırlı kapasiteleri bir çok kullanıcının
canını çoktan sıkmaya başlamıştı. Örneğin bir Windows kurulumu sırasında, 20-30
disketi sürücüye takıp çıkarmak ve onların yüklenmesini beklemek tam bir
işkenceydi. Birileri bir şeyler yapmalıydı. En sonunda Sony ve Philips
CD-ROM’ları icat etti. CD-ROM’lar bilgisayarlarda kullanılmaya başlandığında
herkes multimedya dünyasının kapılarının sonuna kadar açılacağının farkındaydı.
650 MB’lık kapasitesiyle CD-ROM, onlarca diskete bedel bir medya olarak kısa
süre içinde popüler oldu. (Bu arada şunu da hatırlatmakta fayda görüyorum; bir
disketin kapasitesi 1.44 MB’dır.)
O günden bugüne… Yüksek kapasite sayesinde çeşitli formatlarda ses ve görüntü
dosyalarına ev sahipliği yapan CD-ROM’lar, kaydetme maliyetinin düşmesiyle
CD-RAM yani kaydedilebilir CD özelliği kazandılar. Böylece ev kullanıcıları,
bilgilerini yedeklemek ya da transfer etmek için CD’leri kullanmaya başladılar.
Dikkatli Kullanımda Sorun Yok, Fakat Çiziklere Dikkat!
CD’ler, kuşkusuz bazı konulara dikkat edilirse oldukça dayanıklı ve güvenilir
bir veri depolama aygıtıdır. CD’leri direkt olarak güneş altında bırakmamak,
özen gösterilmesi gereken konuların başında geliyor. Bir diğer önemli konu da
CD’lerin veri yazılan kısımlarına dokunmamak ya da sert cisimlerin temasını
engellemek, dokunma sırasında oluşabilecek parmak izi çok önemli sorunlara yol
açmasa da veri yüzeyinin sert bir cisimle ya da toz parçacıklarının
sürtünmesiyle çizilmesi, okuma problemlerine yol açabilir. Gerçi koruma
sırasında kullanılan elektronik ve mekanik bazı hata düzeltme yöntemleriyle
problemler en aza indirilse de, aşırı yıpranmış CD’lerde bu yöntemler işe
yaramayabilir.
Her halükarda yıpranmış CD’lerde okuma problemleriyle karşılaşırsanız önce
yumuşak pamuklu bir bezle CD yüzeyini silmeyi deneyin. İşe yaramazsa CD
temizleme kitlerinden birini satın alabilirsiniz. Ayrıca, temizleme için
kullanacağınız deterjan türevi maddelerin CD’ye zarar verebileceğini unutmayın.
CD’ler üzerine yazı yazarken de kurşun yada tükenmez kalem gibi sert uçlu
kalemler kullanmayın. Keçe uçlu markör denilen kalemler bu iş için idealdir.
CD’nin Yapısı Nasıldır, Nelerden Oluşur?
Verileri taşıyan, taşıyıcı kısmı oluşturan CD’deki kalın tabakayı çoğu
üretici Polikarbon’dan yapmaktadır. Bu taşıyıcı tabakanın üzerinde ise
bilgilerin kaydedildiği kısım yer alır. Bilgilerin okunması sırasında lazer bu
kısımdan yansır. Bilgilerin yazıldığı kısımdaki koruyucu bir kaplama sayesinde
hassas kısım UV ışınlarından korunmuş olur. Ayrıca bu kaplama, CD’nin ön yüzünü
de oluşturur. Veriler, 0.05 ile 0.1 mikrometre arasındaki CD yüzeyine çukur ve
tümsekler olarak yazılır. DVD’lerde bu çukurların arasındaki mesafe 0.74 mm
CD’lerde ise 1.6 mm’ dur. Nanometre ile ölçülen bu çukurlara pit denir. Pitler
arasındaki alana, yani tümsek kısımlara da land denilmektedir. Pit ve land’lerin
yardımıyla iki dijital temel bilgi, 0 ve 1 oluşmaktadır. Bu iki değer, iki
harften oluşan bir alfabeye benzemektedir. Bu girintiler ve çıkıntılar, sarmal
bir şekilde tüm CD’nin etrafında binlerce kez dönerek izler oluştururlar. Bu
izler, okuyucu kafa ile takip edilir. Bunun için kafa okuma işlemi sırasında
içten dışa ve dıştan içe doğru hareket ederek CD’nin farklı bölümlerine erişir.
Bilgisayarın CD üzerindeki binlerce sarmalın içerisinde doğru bilgiye
ulaşabilmesi için bu sarmalların başladığı yer olan Lead-in kısmında bir içerik
listesi bulunur. Okuyucu kafa, CD üzerinden geri yansıyan lazere göre CD’nin
ilgili bölümündeki pit ve land’lerin ayrımına varır.
X’ler Okuma Performansı İçin Tek Kriter Değildir.
Okuma hızı söz konusu olduğunda okuyucu kafanın hareketi kadar CD’yi döndüren
mekanizmanın da önemi ortaya çıkıyor. Zira bildiğiniz gibi CD sürücülerin
hızları X’lerle ifade edilmektedir. Peki bu X neye işaret ediyor? Aslında her
bir X, saniyedeki 150 KB’lık veri aktarımı hızını ifade etmektedir. Fakat
pratikte okuma sırasında doğrusal bir veri aktarımını göremeyiz. Çünkü CD
üzerindeki çizikler, CD’ye kaydedilen dosyaların büyüklükleri ve CD üzerindeki
dağılımı gibi bir çok kriter yüzünden CD okuyucu cihazlar değişken bir okuma
performansı sunarlar. Bu aşamada CD okuyucu cihazın kaç X olduğu değil genel
yapısı önem taşır. Zira X sayısının artması CD’nin daha hızlı döndürüldüğü
anlamına gelir ki bu da daha başka problemleri beraberinde getirir. Üreticilerin
yüksek dönüş hızlarının yarattığı problemlere karşı ortaya attığı çözümler genel
performansta en çok söz sahibi olan etkendir. Buna örnek olarak 40X CD
sürücüler, kolayca 50X sürücülerden üstün gösterilebilir.
Yoksa CD Sürücüler Çoktan Eskidi mi?
Uzun süredir CD sürücülerin son devirlerini yaşadıkları ve yakında yerlerini
tamamen DVD sürücülere ve CD yazıcılara bırakacağı söylene dursun, onlar hale
piyasada kalmakta ısrar ediyorlar. DVD sürücülerle CD sürücüler arasındaki fiyat
farkı gittikçe kapanıyorsa da DVD disklerin fiyatlarının pek de düşük olmaması
ve DVD yazıcıların hâlâ yaygınlaşmaması gibi etkenler CD sürücüleri tarihin
tozlu sayfaları arasına itilmekten alıkoyuyor. Sonuçta CD’lerden tamamen kopup
DVD ortamına geçildikçe CD sürücüler işlevselliklerini bir ölçüde olsa
koruyacaklardır. Bu konuda üreticilerin alacağı karar doğrultusunda pazar yön
bulacak ve bir süre sonra DVD sürücüler/yazıcılar ve CD yazıcılar piyasada
kalacaktır. Dolayısıyla ne kadar direnirse dirensin CD sürücülerin gerçektende
pek fazla ömrü kalmadı.
Fakat ev kullanıcısı iseniz ve multimedia uygulamalarının yanında filmler de
ilginizi çekiyorsa, satın aldığınız yeni bilgisayarınızda CD sürücü yerine DVD
sürücü almak daha mantıklı olacaktır. Çünkü filmlerin geleceği DVD olarak
gözüküyor. DVD disklerin sinema kalitesinde görüntüsü ve sinema kalitesinde sesi
bunun için çok cazip geliyor.
CD Sürücü ve CD yazıcılar Arasındaki Fark Nedir?
Bir CD sürücü ile CD yazıcı dış görünüş ve genel mekanik yapı açısından
birbirlerine benzese de kullanılan lazerin yapısı CD sürücü ve yazıcı arasındaki
en büyük farkı oluşturuyor. Zira CD sürücü cihazlar okuma işlemi için düşük
güçlü bir lazer kullanırken CD yazıcılarda çok daha güçlü bir lazer kullanılır.
Öyle ki okuma için sadece yüzeye yansıması beklenen lazer demeti, yazma işlemi
için CD yüzeyinde fiziksel değişiklik yapabilecek güce ve yoğunluğa sahip
olmalıdır. Bu fiziksel değişiklik ısı yoluyla yapılır ve verilerin CD’ye
yazılması için elzemdir. Yazma işlemi sırasında CD-R (CD Recordable; yani
yazılabilir CD) disklerde 300 Celcius, CD-RW (CD Rewritable; yani yeniden
yazılabilir CD) disklerde ise 500 celcius’luk bir ısı ortaya çıkar . CD-RW’lerde
yazma işlemi için gereken fazladan 200 celcius önceden yazılan verilerin
silinmesi için kullanılır.
Peki Hangi CD-ROM Sürücü?
Önceden de dediğim gibi 40X bir CD sürücü, 50X bir CD sürücüyü geçebiliyor. O
halde en hızlı olanı değil en kaliteli olanı tercih etmeliyiz. Günümüz
piyasasında onlarca firma CD sürücü üretiyor. Bunlar arasında Asus, Creative,
Sony, Aopen ve LG gibi büyük donanım üreticileri de var ve bu sürücülerin
fiyatları 15 ile 100$ arasında değişmektedir. Multimedia (Yani; oyun. Müzik,
film vs.) uygulamaları ile uğraşan bir ev kullanıcısı iseniz sizlere LG veya
ASUS marka CD sürücülerinden birini almanızı öneririm. Eğer yeterli bütçeniz
varsa Kenwood firmasına ait, bugüne kadar üretilen en hızlı CD-ROM sürücü olan
72X CD sürücü de isteklerinize büyük ölçüde cevap verecektir. Bu CD sürücü
diğerlerinden farklı bir teknoloji kullanmaktadır. Ayrıca bu teknoloji ile CD
sürücülerin hızı 100X’e kadar çıkabilir.