Büyük boyutlardaki dosyalarla çalışan kişiler için CD yazıcılar çok
gereklidir. Sistemdeki dosyalarınızın yedeklenmesi veya dijital resim
arşivinizin saklanması gibi, sizin için önem taşıyan birçok bilgiyi gümüş
plakalarda saklamanızı sağlar. Bunun dışında CD yazıcılar yardımıyla el
kameranızla kaydettiğiniz görüntüleri video CD formatında kaydedebilir ya da
amatör müzik çalışmalarınızı audio CD formatında basabilirsiniz. Öncelikle bu
enteresan cihazların çalışma mantığına şöyle bir göz atalım. CD yazıcısının
nasıl çalıştığını anlayabilmek için önce CD’nin temel çalışma prensibini
kavramak gerekir. CD’ler genellikle aynı yapıya sahiptir. Taşıyıcı kısmı
oluşturan CD’deki kalın tabakadır. Çoğu üretici bu tabakayı Polikarbon’dan
yapmaktadır. Bu taşıyıcı tabakanın üzerinde ise bilgilerin kaydedildiği kısım
yer alır. Bilgilerin okunması sırasında lazer bu kısımdan yansır. Bilgilerin
yazıldığı kısımda koruyucu bir kaplama bulunur, bunun sayesinde hassas kısım UV
ışınlarından korunur. Ayrıca bu kaplama CD’nin ön yüzünü de oluşturur.
Yazılacak dosyaların kodlanması
Yazılabilen kısım 0,05 ile 0,1 mikrometre arasındaki mikroskobik
girintilerden oluşmaktadır. Derinliği 120 Nanometre olan bu girintilere pit
denir.
Pit’ler arasındaki araya da yani tümsek kısma “Land” deniyor. Pit ve Land’ların
yardımıyla iki dijital temel bilgi yani 1 ve 0 oluşmaktadır. Bu iki değer iki
harften oluşan bir alfabeye benzetilebilir. Bu iki değerin kombinasyonları
sayesinde bilgiler bir araya gelir. Bu girintiler ve çıkıntılar, sarmal bir
şekilde tüm CD’nin etrafında binlerce kez dönerek izler oluşturur, bu izler
okuyucu kafa ile takip edilir. (Bilgisayarın bunca sarmalın içerisinde doğru
bilgiye ulaşabilmesi için bu sarmalların başladığı yer olan “Lead-in” kısmında
bir içerik listesi bulunmaktadır (TOC-Table of contents).)
Lazerle okuma için kullanılan Teknik
CD üzerindeki bilgilerin okunması ise lazer teknolojisi sayesinde
gerçekleşir. CD okuyucu/yazıcı üzerindeki bu lazerin kafası bir motor sayesinde
tüm CD yüzeyinde hareket eder, yarı geçirgen bir aynaya lazeri yansıtır ve bu
lazerin sadece bir yöne (lazer kafasından CD’ye) doğru geçiş yapmasına izin
verir. Lazerin dalga boyu 780 nanometredir. Bu tür dalga boyları infrared
kategorisinde uzun dalga boyları olarak adlandırılır. Lazer ışını lensten
çıkarak 0,8 milimetre genişliğindeki taşıyıcı yüzeye yansır. Lazerin bilgileri
saklayan yüzeye ulaşması için plastiği aşındırması gerekir ve bu 1,6 milimetre
genişlemeye sebep olur.
Toz zerrecikleri lazeri rahatsız eder
Neden lazer ışını direkt olarak yazma işlemini gerçekleştirmiyor hiç
düşündünüz mü? Çünkü, daha geniş bir lazer ışını kirli yüzeylerden veya
çiziklerden çabuk etkilenmez ve okuma işlemini gerçekleştirebilir. CD yüzeyinde
çizikler olduğunda bile 0,5 milimetreye kadar olan çiziklerde lazer ışını
yansıyabilecek kadar yer bulabilmekte ve veriyi okuyabilmektedir. Ancak
mikrometre ölçülerinde bir lazer ışını, CD yüzeyine geri yansıyacak olursa
okuyucu kafa bundan etkilenecek ve bu da okuma hatalarına sebep olacaktır. CD’de
verilerin bulunduğu yüzey, lazer ışınını bir ayna gibi yansıtmaktadır. Ancak
yüzeydeki Pit ve Land’ler sayesinde yansıma yüzeyi lazeri yönlendirir ve modüle
eder. Böylece yansıyan ışın geri gelirken değişmiş olur. CD sürücüsüne dönen
ışın buradan tekrar yarı geçirgen aynaya düşer ve buradan bir fotodiyot’a
yönlendirir. Buraya gelen ışın, iki farklı gerilimde (1 ya da 0) elektrik
sinyallerine dönüşür ve bilgisayarın anlayabileceği veriler haline gelir.
CD yazıcılar kuvvetli, CD sürücüler zayıf lazerlerle çalışır.
Dış görünüş itibariyle CD Yazıcıları CD Sürücülerden ayırt etmek güçtür.
İkisinde de CD çekmecesini açmak için bir düğme, ses ayarı için bir düğme ve
birkaç da LED bulunur. Aradaki ufak farklarsa iç kısımlarında yer alıyor. CD
Sürücüler verileri okuyabilmek için düşük bir güç harcarken, CD yazıcılar veriyi
CD’ye yazabilmek için daha güçlü bir lazere ihtiyaç duyar. Örneğin bir CD-R,
veriyi yazabilmek için 300 celsius’luk bir ısı kullanır. CD-RW’ler ise 500
celsius’luk bir ısı kullanır. Bunun 200 celsius’u verinin tekrar silinebilmesi
için gereklidir. CD-RW’ler, CD sürücüler arasındaki en gelişmiş teknoloji olarak
dikkat çekiyorlar. Alışılagelmiş CD-ROM’ları okuyabiliyorlar ve CD
yazabiliyorlar. Ayrıca yeniden yazılabilir CD’lere veri yazıp silebiliyorlar.
CD-R’ler her tip CD’yi okuyabilirken, sadece CD’lere veri yazabiliyor. Yeniden
yazılabilir medyalarla başa çıkamıyorlar. Yakın zamana kadar CD-RW’ler CD-R’lerden
pahalıydı. Fakat zamanla CD-R’ler silinerek yerlerini CD-RW’lere bırakmaya
başladılar.
CD-ROM’lar içeriğinin değiştirilmesine imkan tanımaz
İçerisinde herhangi bir veri bulunan CD-ROM’ların yüzeyi metalden oluşur.
Çoğunlukla alüminyum veya alüminyum kaplamadan oluşan CD’ler eğer biraz daha
gümüşümsü bir görünüme sahipse, üretici pirinç kullanmış demektir. Bu işlem
CD’ye altını andıran bir parlaklık veriyor. Metali istenilen mikrometre
kalınlığına getirebilmek için önce CD ısıtılır ve sonra preslenir böylece
istenen bilgiler bir daha değiştirilemez bir şekilde saklanır.
Bir kere yazılabilen CD-R
Bir kere yazılabilen CD-R’lerde ise veri değiştirilebilir. Burada veri kısmı
“dye” adı verilen organik renkli bir maddeden oluşur. Bu madde CD’nin de rengini
belirtir ve çoğunlukla yeşil, mavi, ya da altın rengindedir. CD yazıcı, veriyi
lazer ışınlarıyla yazar ve bu işlem sırasında 300 celsius’luk bir ısıyla ışın
renkli yüzeye düşer, bu sayede bu kısımda bir derinleşme gerçekleşir. Yani bir
Pit oluşur. Pit’lerin oluşması Land’lerin oluşması anlamına da geleceği için
böylece veriler CD yüzeyine yazılmış olur.
Tekrar yazabilen CD-RW
Bir kere yazılabilen CD-R’lere göre bu teknoloji CD-RW’lere veriyi yazar ve
siler. CD-R’de olduğu gibi bunda da metal yansıtıcı bir yüzey üzerinde renkli
bir kısım bulunmaktadır. Bu yüzeyde de veri kodlanmış halde saklanır. CD-RW’deki
renkli kısım iki farklı tipi bir arada bulundurabilir: Kristallin ve Amorph.
Kimyacılar kristalleşmeden katılaşan sıvılara amorph adını veriyorlar. Örneğin,
cam. Renkli tabakadaki amorph kısımları ışını yansıtmadan geçirir. Geçen ışık
ancak metal kısımdan yansıyarak geri döner. Kristallin kısımlar ise lazer veriyi
okurken yansıtır. Kristallin ve amorph iki farklı yansıtıcı yüzey oluşturur ve
bu sayede dijital veriler birleştirilir. CD-RW’nin yazılması sırasında yazıcı
renkli yüzeye yoğun lazer ışınları yollamaktadır. Bu esnada ısı 500 celsius’u
bulabilir. Bu işlemden hemen sonra renkli madde hemen soğumakta ve amorph bir
duruma gelmektedir. CD-R’daki gibi CD’yi eski haline döndürmek mümkündür. Amorph
bölgeler 200 celsiusa kadar tekrar ısıtıldığında daha yavaş soğuyarak
kristalleşir ve veri silinir. Bu sayede CD-RW tekrar yazılmaya el verişli hale
gelir. Silme işlemi sırasında CD’nin sarmal kalıbı da yok olmasın diye
üreticiler şeffaf olan yüzeye başka bir sarmal kalıp basar ve bu sayede tekrar
aynı şekilde CD’ye veri yazmak mümkün olur.
Bu arada CD-RW yazabilen ve DVD okuyabilen aletler piyasada kolayca
bulunabiliyor. DVD’lerin yazılabilmesi ise hala pahalı ve problemli bir iş. Hem
DVD hem de CD yazabilen bir alet için yüzlerce doları gözden çıkarmalısınız.