Oyun İncelemeleri

Championship Manager 2010

Merlin’in Kazanı Stadyumu’ndan hepinize iyi akşamlar sayın futbolseverler.
Stadyum bu akşam tarihi günlerinden birini yaşıyor dersem yalan söylemiş olmam.
Tribünler tıklım tıklım, hınca hınç dolu ve neredeyse iğne atsanız yere
düşmeyecek. Tribünleri dolduran binlerce Championship Manager (CM) taraftarı
şarkılarla türkülerle takımlarını destekliyorlar. Ortalık sanki bir bayram
havasına bürünmüş. Para atışına geçiliyor. Hakem parayı atıyor. Evet sayın
seyirciler, tura geliyor. Tura geldi tura, şimdi onlar düşünsün.

Maç başlıyor

Öncelikle şunu belirtmek ve Eidos’a bir teşekkür etmek istiyorum. Uzun yıllardır
futbol menajerlik oyunlarının Türkiye sınırları içerisinde ne kadar çok
oynandığını bilmesine rağmen, hiç bir firma oyunu bizim ana dilimizde piyasaya
sürmek gibi bir işle uğraşmamıştı. Şu anda elimde tutmakta olduğum CM 2010 ise
tamamen Türkçe. Artık istediğiniz her şeyi didik didik edebilir, rahatlıkla
okuduğunuzu anlayabilirsiniz. Bu sebeple Eidos, benden büyük bir artı alıyor.

Firma CM 2010’u piyasaya sürmeden önce “Devrimlerle geliyoruz”, “Oyun dünyası
yerinden oynayacak” gibi klişelerden uzak durdu. Çok fazla iddialı açıklamalar
gelmedi. Ürün piyasaya sürülmeden önce yaptıkları kampanya ile yapımı İnternet
üzerinden “İstediğini Öde” adlı bir sistem getirerek satın almanıza hak tanıdı.
Bu güzel özellikle birlikte durumu 2-0’a taşıyan firma, bir de üzerine CM Season
Live adında bir sistem daha getirdi. CM Season Live, 2009-2010 futbol sezonunun
bazı noktalarında sizleri zorlayacak senaryoların indirilebilir olması demek.
Örneğin geçen sezon Newcastle United, ligin bitimine 8 hafta kala Alan Shearer’ı
teknik direktörlük görevine getirdi ve kümede kalma umutları vardı. Fakat gelin
görün ki, attığı gollerle yıllarca takımı sırtlayan Alan Shearer, aynı başarıyı
menajer olarak gösteremedi ve son 8 maçtan yalnızca 5 puan topladığı için
Newcastle efsanesi küme düştü.


“Championship Manager 2010’da Türkçe dil desteği yer alıyor. Menüler ve içerik Türkçe olarak karşımıza çıkıyor.”


Şimdi, “O sezonun son 8 haftasında Newcastle United’ın teknik direktörlüğüne
sizi getirsek, takımı kümede tutmayı başarabilir misiniz? ” sorusunun cevabı CM
Season Live oluyor. O günün bütün sakatları, cezalıları ve olduğu gibi puan
durumu bilgisayarınıza aktarılacak, takımın kaderi de sizin ellerinize
bırakılacak. Oyunun sürekliliği adına oldukça başarılı bir hamle.

Kazanmak için durmadan mücadele et

Bütün bunların haricinde artık CM 2010 içine doğru kendimizi bırakıyoruz. Yapımı
her açtığınızda karşınıza çıkan yükleme ekranı oldukça uzun sürüyor ve sıkıntıya
sebep oluyor. Fakat sanırım burada CM, yükleyebileceği her şeyi yüklüyor ve bir
daha oyun içerisinde asla uzun süreli bekleyişler yaşamıyorsunuz. Menüler
oldukça akıcı ve en sevdiğim özellik, devam et tuşuna bastığınızda aynı zamanda
tarih ilerlerken siz menülerde gezebilir, oyuncu arayabilir, taktiklerinizi
yapabilirsiniz. Fakat oyunun belki de en büyük problemi buradan kaynaklanıyor.
CM 2010, sanki Football Manager’ın bazı yerleri kırpılmış haline benziyor. Zaten
menüler ve işlevleri neredeyse aynı olduğundan, FM oynuyorsanız eliniz çabucak
alışacaktır.Oyunda yapacağınız iki şey var: Transfer yapmak ve maçlarınızı oynamak. Bir
menajerlik yapımından daha ne beklerim ki diyorsanız, benim beklentilerim
yalnızca bu ikisi değil. CM’nin menülerinde gezmek biraz kafa karıştırıcı
olduğundan, oyuncuları keşfetmek için incelemek gibi işlemleri yapmayı bir süre
sonra tamamen bırakabiliyorsunuz. En azından bana öyle oldu.

Başarı için çok çalışmak gerek

Tabii ki CM 2010, kısıtlı bir yapım değil. Özellikle duran top antrenmanlarını
gördüğünüzde oldukça hoşunuza gidecektir. Zira her futbolcunuzu istediğiniz gibi
konumlandırabileceksiniz, istediğinizi koşturup, istediğinize orta
yaptırabileceksiniz. Çok fazla seçenek olmasa da kombinasyonların çokluğu
nedeniyle sizi bu oyunun başında en çok oyalayacak nokta, duran top
organizasyonları olacak.

Hazır taktik menüsünden bahsetmişken, taktik ayarları da oldukça çeşitli
opsiyonlara sahip. Benim CM 2010’da gördüğüm şu: Eğer bir futbol takımı kanat
oyunu oynuyorsa, % 95 oranıyla kanattan gelen ortalardan gol buluyor ve en
alakasız kısa boylu oyuncu bile kafayla gol atabiliyor. Fakat sürekli aynı
tarzda goller atmak, sıkıcı olabiliyor. Tabi şöyle bir durum da söz konusu,
yapımın 3 boyutlu motoru sizin oyun planınızı tamamen sahaya yansıtıyor
diyebiliriz. Ufak tefek hatalı görüntüler dışında takımınızın, sahada duran
toplara varıncaya kadar sizin dediklerinizi yaptığını görmek çok heyecan verici
bir gelişme. Grafiklerin nispeten güzel görünmesi de oyuncuların attığı
çalımların, şutların, verdiği pasların ve müdahalelerin gerçekçi olmasını
sağlamış.


“Yapımın grafik motoruyla maçları artık 2D olarak değil, 3D olarak da izleyebilirsiniz.”


Maç ekranında da bildiğimiz hız kontrolü ve kamera açısı ayarları dışında,
yardımcı antrenörünüzün size maç ile ilgili verdiği bilgiler (ki bu bilgiler
maçlarda hayati önem taşıyor) ve maç istatistikleri bulunuyor. Topla oynama
yüzdeniz neymiş, yüzde kaç oranında isabetli pas atmışsınız, hepsine buradan
erişebilirsiniz. Bir de yalnızca gol olan pozisyonları izleme seçeneği var ki,
çok heyecanlı ve işlevli. Yalnızca maçların gollerini ve önemli anlarını
izleyebiliyorsunuz. Bu sayede oyun sıkıcılıktan uzaklaşıyor. Güzel bir düşünce
olmuş. Yapımcıları tebrik ediyorum.

Bu yol galibiyetten geçer

Yapımın en büyük yeniliğinden bahsetmezsek olmaz; “Prozone”. Nedir diye soracak
olursanız, oynadığınız maçları ya da rakiplerinizin karşılaşmalarını, Prozone
ekranından analiz edebiliyorsunuz. Golleri izleyebilir, kimlerin hatasının
olduğunu öğrenebilirsiniz. Önümüzdeki hafta oynayacağımız rakibimizi analiz
ederek, zayıf noktalarını bulabiliyor ve ona göre bir taktik belirleyebiliyoruz.
Hatta şöyle diyeyim, bu özelliği kullanmak çok önemli. Kullanmadan da başarılar
kazanabilirsiniz, ama her takımın yumuşak bir karnı olduğundan ve bunu bilerek
maça başlamak size önemli bir avantaj sağlayacak. Zira rakiplerimiz, bunları
bilerek maçlara geliyor ve zayıf oyuncunuz üzerine oynuyor, sizi o bölgeden
yıkmaya çalışıyor. Yani kısacası Prozone artık bizim en yakın arkadaşımız.

Son sözlerimize gelecek olursak Championship Manager 2010; grafikleri, güzel
sesleri, akıcı oynanışı ve hızıyla, iyi denebilecek bir yapım olmuş. Eskiden bir
adet menajerlik oyunumuz vardı, şimdi iki oldu diyebiliriz. Eğer oynarsanız,
pişman olmazsınız.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu