Çıkış Tarihi: 2008 İlkbahar
Aklınıza kült olmuş oyunları getirin. Türlerine göre kategorileyin ve “Gerçek Zamanlı Strateji” haricindekileri eleyin. Geriye kalan bir avuç isim arasında muhakkak Command & Conquer serisine ait bir yapım da vardır. 1996 yılından bu yana hayatımızın içinde olan seri, günümüzde türün geldiği noktaya ulaşmasında büyük pay sahibidir.
Bilindiği üzere geçtiğimiz yıl Command & Conquer 3: Tiberium Wars satışa sunulmuştu. Serinin müdavimlerinin aşina oldukları iki taraf olan GDI ve NOD’lar, yeniden karşı karşıya gelmişlerdi ancak bu sefer savaş yeni sürprizlere gebeydi. Öyle ki oyunun yarısından sonra üçüncü bir ırk olan Scrin arenaya dahil olup, tiberium savaşının kaderine doğrudan etki ediyordu.
EA tarafından geliştirilen yapım için şu sıralarda yoğun bir çalışma yürütülüyor. Öyle ki her şey yolunda giderse, 2008’in ikinci çeyreği içerisinde Command & Conquer 3: Kane’s Wrath isimli bir ek paketi oynamak ile mükellef olacağız.
DENGELER DEĞİŞİYOR
Yapımcı Jim Vasella, “Oynanıştaki dengeyi geliştirecek 9 yeni yama hazırladık” diyor, Kane’s Wrath için. Böylelikle oyundaki dengelerde küçük değişiklikler olacak. Fakat yapıma eklenen yeni silahlar sayesinde ise ırklar arasında güçler adeta yeniden dağıtılacak. Bu yüzden eski taktikleri gözden geçirmekte fayda var. Genellikle ‘kuleleme’ (turret gibi defans birimlerini ardı ardına dizerek ilerleme) ya da oyunun hemen başında ucuz birimler üretip saldırma gibi taktikler kullanılır. Kane’s Wrath’ta oynanışın yönü değişecek ve muhtemelen alışkanlıklar rafa kalkacak.
Karşılaşılacak süper silahlarda da eklemeler var; örneğin GDI’ın yeni ses bombası sayesinde, etki alanı içerisinde kalan bir takım birimler devre dışı kalacak ya da atış mesafeleri düşecek…
Kane’s Wrath ile yeni alt ırklar da savaşa konuk olacak. Bunlar, var olan ırklardan kopan isyancılar da olabilir, aksine liderine sıkı sıkıya bağlı destek birlikleri de… Fakat şurası kesin ki bu ırklar, kendilerine özgü güçler ve diğerlerinde bulunmayan upgrade’ler ile karşımıza çıkacak. Örneğin sizinkiyle aynı tanka sahip olsalar da, onların birimi çok daha dayanıklı olabilecek veya portföyünde ekstra bir silah bulundurabilecek. Ayrıca savaşıp rütbe atladıkça, daha fazla saldırı alternatifleri olacak (Tabii bu durum her ırkın birimleri için geçerli). “Bu alt ırklar Command & Conquer: Generals: Zero Hour’daki mantığı güdecek” diyor Vessella.
Bilindiği üzere bazı karakterler C&C serisinde daima sivrilir (Örn: Red Alert 2’deki Tanya’nın 3 rütbe almış hali) ve oyundaki dengelere ciddi şekilde zarar verecek hale gelir. Bu yüzden işler bir nevi Street Fighter’laşır(!) “Bu problem Command & Conquer 3: Kane’s Wrath’ta da devam edecek, ancak bu sivrilen karakterlerin özellikleri biraz kısılacak ve daha iyi bir denge sağlanacak” diyor Vessella. “Ama itiraf etmek gerekir ki gerçekten de bu tür karakterlere C&C dünyasında ihtiyaç var.”
TARİH DERSİ
10 yılı aşkın süredir devam eden C&C serisi, çizgiselliğinden biraz sıyrılma çabasında. Fakat EA’nin tehlikeli sularda yüzdüğünü belirtmek gerek, zira bu durum son derece bıçak sırtı. Oyunun dengeleri değiştiğinde, eğer oyuncular yeni C&C’de, eski C&C’nin tadını bulamazlarsa, bunun EA’ye yansıması büyük olur. “Eğer anlatacak çok karmaşık bir hikayeniz varsa, oyunu çizgisel yapmak zorundasınız. Aksini düşünmek çok zor olur” diyor baş yapımcı Mike Verdu. Bu ek paket derin bir tarih anlatımına odaklı değil; Command & Conquer: Tiberian Sun ile Command & Conquer 3 oyunu arasındaki zaman dilimini konu alıyor. İşin ilgi çekici yanı, bunu Brotherhood of Nod’un perspektifinden ele alıyor oluşu. Bu müthiş yolculuk, Tiberium Savaşları’nın nasıl başladığına kadar ilerliyor ve böylelikle olayların nasıl alevlendiğini görme imkanı da biz kullanıcılara verilecek. Command & Conquer 3: Kane’s Wrath’ın içinde daha da fazlası var. Öyle ki uzaylı ırk Scrin’in de dünyaya gelişini ek pakette görebileceğiz. Orijinal C&C 3’de hikayenin bu kısmı biraz aralık kalmıştı. Belli ki yapımcılar eksik parçaları tamamlamak üzerine yoğunlaşmışlar.
GLOBAL CONQUEST
Verdu’nun oyunu yeni bir Global Savaş modu içeriyor ve görevlerle dolu bir haritayla geliyor. Ayrıntıları öğrenince biraz şaşıracaksınız.
“Oyuncuların aşırı yüklenmesine karşın tedbirliyiz” diyor Verdu. “İlk deneyimimiz olan The Lord of the Rings: The Battle for Middle-Earth’den sonra epey ilerleme kaydettik ve oyuncuları bu değişimi sonuna kadar görecekler.”
“Asla bir Civ IV: Command & Conquer Edition ile karşılaşmayacaksınız” diyor Vessella, Global Conquest modu için. Yarım saat sıra beklemek yok ve uzun süre bekleten öğeler de yok… Risk’in oynanışına benzer bir şey hayal edin.