RTS oyunları, karınca yuvasının başındaki çocuklara benzer
Birçok listede 2006’nın en iyi oyunları arasında en üstlerde hatta birçoğunda 1. sırada yer Company of Heroes’u hepiniz biliyorsunuzdur. THQ’nun başarılı yapımı oynayan herkesi büyülemiş, gerçek zamanlı strateji oyunlarına çok farklı bir boyut getirmişti. Birçok RTS’de karşılaştığımız maden topla-bina yap-asker üret-saldır mantığını tamamı ile değiştiren oyun, savaş alanına taktiksel bakış açısı kazandırmıştı. Ortamı iyice inceledikten sonra belirleyeceğiniz stratejiler doğrultusunda ilerlemezseniz, başarısızlık kaçınılmaz oluyordu. Aksiyonu strateji oyunu ile tam olarak birleştirebilmiş ender oyunlardan biri oldu. Bu büyük başarının ardından, genişleme paketi ya da devam oyunun çıkmaması imkazsız olsa gerek. O da Company of Heroes: Opposing Fronts (COH: OF) oldu.
COH, diğer strateji oyunlarının büyüyünce olmak istedikleri oyun
Verdikleri tüm röportaj ve bilgilerde, yapımcı firmaların özellikle kullanmaktan kaçındığı bir kelime vardı. O da bu yeni oyunun “Genişleme Paketi” olarak adlandırılması idi. Tamamen kendi başına bir oyun olacağını söyleyen yetkililer, COH: OF’un önceki oyuna oranla 2 kat daha fazla görev olacağını belirtiyorlar. COH: OF’u oynamak için oyunun ilk versiyonuna sahip olmanıza gerek olmayacak.
Tarihsel gerçekleri mümkün olduğunca doğru olarak aktarmaya çalışacak olan yapım, 2. Dünya Savaşı’nın birçok gerçeğini de bilgisayar ekranımıza taşıyor. Örneğin, birlikleriniz güvenlik için hızlarından ödün vermek zorunda olsalar bile, ateş altında kaldıklarında, son derece hızlı bir şekilde tepkilerini veriyorlar ya da olaylar ve birliklerin güçleri tarihsel düzlemde ilerliyorlar. İngilizlerin kazdıkları çukurlar da buna dahil. Bu çukurlar, savaş alanında en etkili korumayı sağlıyorlar. Aynı şekjilde kazılmış çukurları düşman birlikleri de kullanabiliyor. Savaşın ilerki yıllarında baş gösteren yakıt sıkıntısı da dahil edilmiş. Mesela paraşütçü birlikler uçaktan atlamak yerine bir yerden diğerine kara taşıtları ile sevk ediliyor.Orduların yolunun üzerindeki başlangıç bölgesinde üslenen İngiliz karargahları ve teknoloji binaları istenildiğinde toplanıp yeniden farklı bir bölgele kurulabiliyor. Bu sayede sadece belli bir bölge ile sınırlı kalmıyıp, savaşı istediğiniz noktaya taşıyabileceğiz. Mobilite bize daha güvenli bir alanda işlerimizi halledebilmek için güzel bir fırsat tanıyor olsa da bunun bir bedeli var tabi ki. Taşınma sırasında kaynak toplama şansına sahip olmayacağız. Bu sebeple çok gerekmedikçe ilk noktamızdan pek ayrılacağımızı zannetmiyorum.
Sir, Yes Sir
Çevresel faktörler oldukça detaylandırılmış. Bir bölgeye saldırıp bir binayı yıktığınızı düşünün. Genelde yıkılma standardı hep aynı olmaktaydı. COH: OF ise bunu daha ileri götürerek hepsini farklılaştırmış. Bir bölgeye saldırdığınızda haritayı tamamen değiştirebileceğiz. Bir yolda ilerleyebilmek için karşımıza ne çıkarsa yıkabileceğiz. Sık bir ormanla karşılaştığınızı var sayın, top ya da tank ateşi ile yıkıp üzerinden geçecek yol açabilirsiniz. Bu savaşın kaderine de etkide bulunacak. Ayrıca gece-gündüz, hava faktörleride tüm bu savaş tarlalarında farklılıklara yol açmakta.
Görüntü ve seslerde çok ciddi değişiklikler olmayacak. Ama COH’un, ilk DX10 destekli oyun olma özelliğini biliyoruz. Bu sebeple Opposing Fronts’ta da DX10’un tüm özelliklerinin en sonuna kadar kullanılacağını söylemek pek yanlış olmaz. DX9’un keskin grafikleri biraz daha yumuşatılmış olarak COH: OF’da bizler ile buluşacak. Seslerde bazı düzenlemeler yapılmış. Mesela bir telsiz konuşmasında aldığınız mesajın arka fonunda silah ve bomba patlamaları duyulacak. Bu işi biraz daha dramatize etmek için çok işe yarayacak bir yöntem.
Bu yılın sonuna doğru çıkacak olan Opposing Fronts, tarihsel bütünlüğü ve gelişmiş yapay zekası göz önüne alındığında 2007’nin en iyi strateji oyunu olmaya şimdiden aday gibi görünüyor.