Strateji oyunlarına yeni bir boyut getiren Company of Heroes (COH), inanılmaz
grafikleri, farklı oynanışı ve epik savaş sahneleriyle birçok kişiyi etkilemeyi
başarmıştı. COH’un ardından Relic’in sihirli elleri boş durmadı ve yapıma
eklenti olarak Opposing Fronts ile yola devam edildi. Bu paketle birlikte
yapıma, kontrol edebileceğimiz İngiliz ve Alman orduları da dahil edilmişti.
Tales of Valor’da ise durum biraz farklı. Bu kez dev ordularla değil, ufak
birliklerle hareket ediyoruz. COH için, Call of Duty’nin RTS hali diyenler
olmuştu, ama belki de bir şey eksikti; savaşa farklı insanların gözünden dahil
olmak. Tales of Valor’da bir savaş hikayesini değil, savaşta yer alan insanların
hikayesini anlatıyor. Company of Heroes’un ek paketi olan yapımın, çalışması
için ana oyuna ihtiyaç duymadığını da belirtelim.
Bir amaç uğruna binlerce asker
Yapımın tek kişilik senaryosu, oynanabilir 3 farklı Campaign sunuyor. Genelde
tür belirtmeksizin çoğu İkinci Dünya Savaşı konulu oyun, Almanları kontrol
etmemize izin vermez. Codename Panzers ve Opposing Fronts’un ardından Tales of
Valor’da da Nazilerle oynama imkanımız var. Tiger Ace başlığında, bir Alman
tank komutanını yönetiyoruz ve müttefik kuvvetlere karşı savaşıyoruz. Bir
Fransız köyünde, Almanlar tarafından İngiliz askerlerinin durdurulmaya
çalışılmasıyla savaşa adım atıyoruz. Aynı şekilde Falaise Pocket başlığında da
müttefik güçleri durdurmakla yükümlüyüz. Causeway’de ise Amerikan paraşütçü
birliğinin maceralarına şahit oluyoruz. Bölüm aralarında, hikayeye katkı sağlar
nitelikte hazırlanmış sinematik videolar mevcut.
“Essence Engine ile geliştirilen yapımda, grafikler serinin ilk iki oyunundaki kadar kaliteli ve efektler etkileyici.”
En başta kontrol et, sonra vur
Önceki COH yapımlarında olduğu gibi sağlam oynanış mekanizması, yeni oyun için
de geçerli. Her haritanın, stratejik ve saldırı bakımından önemli noktaları var.
Dikkat etmemiz gerekenler; bölgeler, mühimmat, insan gücü ve yakıt noktaları. Bu
kez bireysel oynanışa daha çok odaklanılmış. Düşmana saldırırken, bir barikatın
veya eski bir kamyonun arkasında saklanarak ateş etme seçeneği, sizin kolay ve
en az hasarla düşmanlarınızı bertaraf etmenizi sağlıyor. Belirli zaman
aralıklarında, özel saldırı seçeneklerinden bir tanesini de seçebiliyoruz. Buna
karşın düşmanlarımızın yapay zekası, bazen zor durumda bırakabildiği gibi
saçmalayabiliyor. Aslında bunlara zemin hazırlayan da yine sizsiniz. Örneğin,
bir şehri ele geçirdiniz ve yaptığınız keşiflerde size doğru gelen bir düşman
zırhlı birliği fark ettiniz. Bir kaç adamınızı görünür bir bölgeye
yerleştirdikten sonra, bazuka timini çatı katına, havan topu timini de otların
arkasına sakladığınızda düşmanlar, sadece gördükleri kişilerin üstüne gidiyor.
Birden beklenmedik saldırı gerçekleştirdiğinizde ise, artık hiçbir şey yapamaz
konuma geliyorlar. Başarılı her operasyon sonucunda madalyalarla
ödüllendiriliyoruz ve bunlar da ilerde bize geliştirilmiş özellikler olarak geri
dönüyor.
Bu ne acele?
Yapım, üç başlık altında toplamda dokuz bölümden oluşuyor. Böylelikle Tales of
Valor, gerçekten beklenmeyecek derecede kısa bir deneyim sunuyor. Oyunu altı
saat gibi bir sürede bitirebilirsiniz. Çoklu oyuncu seçeneklerine göz
attığımızda, üç yeni modla karşılaşıyoruz. Operation: Panzerkrieg modunda,
tankları yöneten oyuncuların mücadelesine yer verilmiş. Operation: Stonewall’da
birden fazla oyuncu olarak, yapay zekaya karşı üstlük kurmaya çalışıyoruz. Son
olarak Operation: Assault seçeneğinde ise belirlenen bölgeleri ele geçirmek ve
yok etmekle sorumluyuz.
Grafiksel olarak Tales of Valor’un gayet iyi olduğunu söyleyebiliriz. Önceki
COH’larda kullanılan grafik motoruyla hazırlanan oyun, detaylı patlama ve
parçalanma efektleriyle birleşince, görsel bir şölen sunuyor. Karakterlerin
savrulma animasyonları ise sanki biraz abartılmış. İlk iki oyunu oynadıysanız ve
sisteminizde bir değişiklik yapmadıysanız endişelenmeyin, Tales of Valor’u da
aynı sistemde rahatlıkla oynayabilirsiniz. Sonuç olarak Company of Heroes: Tales
of Valor, oynanası bir yapım, ancak çok önemli deşikliklerin olmaması ve oynanış
süresinin çok kısa olması gibi sebepler nedeniyle, maalesef istenen düzeyde bir
eklenti değil.