Crysis 3 – İlk Bilgiler

Ve sonunda Crysis 3, resmi olarak duyuruldu! Günlerdir süren söylentiler sona erdi ve Nano Suit’li kahramanımız, New York’un yıkık yapılarının arasında bize selamını çaktı. Bu kez yapacağımız daha fazla şey, görmemiz gereken daha fazla hesap var. Kolay değil, hem işgal daha büyük, hem de düşmanlar daha fazla. “Bunca düşman bize çok gelmez mi” demeyin, çünkü eski bir dostumuz da geri dönüyor Crysis 3 ile. İşte büyük ihtimalle serinin en gelişmiş ve en iyi oyunu olacak Crysis 3 hakkında şimdiye kadar gelen bilgiler…

Bu kez işler ne tropik bir adayla, ne de New York’la sınırlı…

2047 yılında, New York’tayız. İkinci oyunda gerçekleşen büyük savaşın ardından Prophet (Alcatraz), Crynet tarafından hapse atılıyor ve dünya üzerinde o ana kadar görülmüş en büyük işgal gerçekleştiriliyor. Üçüncü oyunda, Ceph istilasının tamamlanması sonucu, dünya üzerindeki istila etkilerini göreceğiz. Tabii senaryo, yine Prophet’ın etrafında gelişecek. Çünkü onun dediğine göre, “Bu bir intikam görevi.” Ayrıca ana görevlerin dışında, bu kez gerçekleştirebileceğimiz bazı yan görevlerin de olacağı söyleniyor. Crysis 3, tam anlamıyla bir sandbox (Açıklayıcı olması için “açık dünya” diyelim) oyun olarak hazırlanıyor. Hiçbir sınır, gizli perde ve benzeri durumla karşılaşmayacağız.

Crysis 3’ün hikayesi, Steven Hall tarafından yazılıyor. İkinci oyundaki senaryo akışı, şüphesiz ki ilk oyuna göre daha detaylı ve doyurucuydu. Crysis 3’te de işlerin daha ileri götürülmesi planlanıyor. Oyun boyunca yaşayacaklarımız, sadece New York’un yıkık binaları ve caddelerinde sınırlı kalmayacak. Ayrıca şehrin dış bölgelerini de görebileceğiz ve buralar, bize Crysis 1’de gerçekleştirilen ilk yaratık saldırısının ardından yaşanan donmuşluk hissini verecek. Anlayabileceğiniz üzere, New York şehrinin çevresi, donmuş, soğuk bir dokuyla kaplı olacak.

Peki, çevresinden söz ettik de, New York nasıl?

Biliyorsunuz, Crysis 1 ve Warhead’te, ormanlık alanlarda mücadele ediyorduk. Crysis 2’yle birlikte dev yapıların gelmesi, aynı zamanda dikey oyun biçimini de getirmişti. Binaların üzerinde hareket edip, aşağıya doğru ani ataklar gerçekleştirebiliyorduk. Crysis 3 ise, Crysis 2 ve önceki Crysis oyunlarının oynanış mantığını bir araya getirerek, yeni özelliklerle geliştiriliyor.

Artık New York’ta sadece istila sonrasına ait yıkık yapılar yok. Yapıların etrafını saran dev sarmaşıklar, bir zamanlar arabaların kullandığı yolları kaplamış ağaçlar, kısacası ormanlık bir görüntü var. Yapımcılar işte buna, Crysis 1 ile Crysis 2’nin kombinasyonu diyor. Yeşil bitki örtüsüyle, gelişmiş teknolojik yapıların bir araya geldiği serideki ilk oyun olacak Crysis 3.

Savaş alanının değişmesi, aynı zamanda farklı düşmanları da beraberinde getiriyor. Crynet ve Ceph faktörlerinden sonra, daha önce karşılaşmadığımız yeni düşmanlarla savaşmamız gerekecek. Peki her tarafta yenilik var da, bizim karakterimizde yenilik yok mu? Tabii ki var. Her oyunda olduğu gibi bu oyunda da Nano Suit giysimizde bir takım geliştirmeler ve yeni özellikler olacak. Bu konuda gelen ilk bilgiler ise, elbisemiz sayesinde düşman makineli tüfeklerini ve elektronik cihazlarını hack’leyip, kendi kontrolümüz altına alabilecek olmamız. Ayrıca maksimum hız ve maksimum güç özellikleri, ilk oyundaki gibi yine ayrılıyor.

Yeni bir de silahımız var ayrıca. Dergi kapaklarında ve kutu resminde de mutlaka dikkatinizi çekmiştir. Karakterimizin elinde bir yay var. 2000’li yıllarda, bu tip bir silahla hareket etmek pek mantıklı gelmiyor belki. Ancak elimizdeki sıradan bir yay değil. Henüz pek detayı bilinmiyor, ancak lazerli hedef sisteminin ve dijital göstergelerle süslü bir ön panelinin olduğu düşünülüyor. Kim bilir, belki düşman silahlarına veya cihazlarına, bu yayla uzaktan müdahale edip, bozabileceğiz.

Eski bir dosta merhaba

Evet, bir de müjde verelim. İlk oyunda esprili tavrıyla gönüllerde taht kuran, Warhead’te de oynanabilir karakter olarak yer alan Physco, Crysis 3’te geri dönüyor. Ancak oyunda kontrol edilebilir bir karakter olup-olmayacağı ise, henüz belli değil.

Teknik yönler

Crysis 3, Crytek stüdyosunun Cry Engine 3’üyle geliştiriliyor. Teknolojinin tüm nimetlerini bir arada görebileceğimiz oyun, DirectX11 de dahil olmak üzere birçok gelişmiş teknik özelliğe sahip olacak. Ayrıca açıklananlara göre Crysis 3’teki fizikler, yıkım görselleri, serideki oyunlar arasında en iyileri olacak! Zaten her yer yıkık dökük, bir de üzerine tahrip gücü yüksek silahları eklediğimizde taş üstünde taş, ağaç üstünde yaprak kalmayacaktır.

Biraz da multiplayer’dan bahsedecek olursak, ilk oyunda beğeni toplayan PowerStruggle özelliğinin geri döneceğini söyleyebiliriz. Ayrıca multiplayer’da karakter gelişim sisteminin olacağı, alacağımız XP puanları sonucu yeni silah ve ekipmanlara ulaşabileceğimizi de belirtelim. Karakterimizin görünümünde bazı değişiklikler de yapabileceğiz.

Son değil!

Yazımızın sonuna doğru gelirken Crysis 3’ün, serinin son oyunu olmadığını söyleyelim! Evet, devamı da gelecek. Ancak nasıl olur, ne zaman gelir, tabii bu soruları sormak için çok erken. Şimdi yapmamız gereken ise, önümüzdeki haftayı beklemek. Zira yeni oyunun ilk videosu yayımlanacak. Çıkış olarak da 2013’ün İlbahar dönemi gösteriliyor. Maksimum Speed seslerini duyar gibiyim.

Exit mobile version