Her şey 2004 yılında başladı. Almanya’da kurulan ve başında üç Türk kardeşin bulunduğu Crytek’in ismini o zamanlar yeni duyuyorduk. Yerli kardeşler, her ne kadar yurt dışında da olsalar Türklüklerinden hiçbir şey kaybetmeden oyunlarını yaptılar. İlk olarak oyun dünyasına FarCry ile adlarını duyurdular. Bu duyurma o kadar etkili oldu ki FarCry ile almadık ödül bırakmadılar. O zamanki en iyi grafikler, atmosfer, sesler, yapay zeka vs… oyun ile ilgili bütün kategorilerde bir tek FarCry vardı. Oyunu yapanların bizden birileri olması, göğsümüzü kabarttıkça kabarttı. İşte Türkün gücü budur, biz oyun yaptık mı böyle oyun yaparız gibi bütün dünyaya meydan okuyorduk. Gerçi her ne kadar tam anlamıyla Türk yapımı olmamasına, geliştiricilerin bizlerden birileri olması bile yetiyordu.
Crytek, FarCry’dan sonra kabuğuna çekilip yeni oyunlar üzerinde çalışmaya başladı. Çalışmalarını yavaş ve sessiz bir şekilde sürdüren firma ser verip sır vermiyordu. Bu sessizlik fazla sürmedi ve çığlığa dönüşerek yeni bir oyun olarak karşımıza çıkmıştı “Crysis”.
Yıllar geçtikçe teknoloji de gelişmişti. Artık oyunlarda görsellik ön plandaydı. Güçlü sistem isteyen oyunlar piyasalara çıkmaya başladı. Crytek, Crysis için yaptığı açıklamada, teknolojinin bütün nimetlerinden faydalanacağını ve özellikler Türklere özel bir sürpriz hazırladıklarını belirtti. Bizler hemen özel sürprizin ne olduğu konusunda fikir alışverişinde bulunurken, nihayet açıklama Anıl Yerli’den geldi. Anıl Yerli, Crysis’in yüzde yüz Türkçe olması için EA Games ile görüştüklerini ve en kısa zamanda bir açıklama yapacaklarını belirtti. Bir rüya gerçek oluyordu. Bütün dünyanın merakla beklediği bir oyunu kendi dilimizde oynama şansına sahip olacaktık. Beklenen açıklama geldi ve Crysis’in, Türkçe olarak piyasada olacağı haber verildi. O andan itibaren bütün internet sitelerinde Crysis hep ön planda oldu ve oyunun çıkması büyük heyecanla beklendi.
Beklenen an geldi…
Crysis tamamen Türkçe ve özel bir fiyatla piyasaya çıktı. Yapım çıktığı andan itibaren hızla stoklar tükenmeye başladı. Oyunun her şeyiyle Türkçe olmasının yanında kaliteli grafikleri, tropik ormanlarla kaplı atmosferi, yapay zekası kısacası oyun ile ilgili her şeyi mükemmeldi. Yerli kardeşler FarCry’dan sonra dünyaya bir kez daha adını Crysis ile ezberletmişti. Kolay değildi, ilk defa Uluslararası alanda bir oyun Türkçe olmak özelliğine sahipti. Crysis’in Türkçe versiyonu profesyonelce yapıldı. Oyun içi seslendirmeleri için Türkiye’den usta sanatçılarla çalışılmış, her ayrıntı profesyonelce hazırlanmıştı. Artık Türkçe seslendirmelerle hem senaryoyu anlıyorduk hem de Yerli kardeşlerle bir kez daha gururlanıyorduk.
Crysis’in büyük ses getirmesi, başta Crytek’in CEO’su ve başkanı Cevat Yerli olmak üzere diğer Crytek çalışanları ve EA yetkililerini memnun etmişti. Cevat Yerli; “Crysis geçen sene piyasaya çıktığında hem oyunculardan, hem de yayın kuruluşlarından aldığımız tepkiler bizleri çok memnun etti.” diyordu. EA Partners Başkan Yardımcısı ve Küresel Genel Müdürü David DeMartini ise “Crysis inanılmaz bir oyundu ve bu isim beraberinde mükemmel bir seriyi de getirecek.” diyerek beklenen anın yaklaştığını haber veriyordu.
Oyunu oynayanlar, son bölümde yönlendirdiğimiz Teğmen Nomad’ın şu sözleri hatırlayacaklardır. “İşimiz bitmedi geri döneceğiz…” İşte bu cümle Crysis’in devamının geleceğini bizlere müjdeliyordu. Zaten EA ve Crytek de oyunun satış grafiğinden oldukça memnundu. Kısa bir süre sonra beklenen resmi açıklama EA ve Crytek’ten geldi. Heyecan kaldığı yerden “Crysis Warhead” ile devam edecekti.
Psycho’yu hatırladınız mı?
Crysis’de bilindiği üzere Teğmen Nomad’ı kontrol ediyorduk. Ancak Nomad’ın da içinde bulunduğu Delta Force ekibinde öyle birisi vardı ki oyunu oynayan herkesin sempatisini kazanmıştı. O kişi ise; kısa yoldan olayları çözmeyi seven, agresif, sert ve hırçın Sergeant Sykes, nam-ı değer “Psycho”. İşte Psycho yeni oyunda Nomad’ın yerine geçecek. Bu habere benimle birlikte eminim ki herkes sevinmiştir. Bol aksiyonlu oyunumuzda aksiyonu seven bir karakteri yönlendirmek gibisi var mı?
Warhead ilk oyundaki adanın diğer tarafında geçecek. Crysis’deki hikayeye paralel olarak ilerleyecek yapımda, hikayeye farklı bir bakış ile devam edilecek. Warhead’te bizleri daha zorlu düşmanlar ve yaşam koşulları bekleyecek. Crysis’te hatırlarsak bir taraftan nerden geldikleri belli olmayan robotlarla, bir yandan ise Koreli askerlerle mücadele ediyorduk. Warhead’te de zorlu düşmanlar, uzaylılar ve belki başka ülkenin askerleri ile mücadele edeceğiz. Cevat Yerli konuyla ilgili yaptığı açıklamasında; “Warhead ile hikaye anlatımımızı detaylı bir senaryoya bağlı olacak ve oyun performansı daha da ileriye taşınacak. Bunu yaparken bir yandan da Crysis’te herkesin sevdiği serbest dolaşım imkanını ve görsel olarak etkileyici grafikleri korumayı da ihmal etmedik.” diyordu. Ayrıca oyunun tek kişilik modu 8 ila 10 saat arasında bitirilebilecek.
Yüksek sistem ihtiyacı mı? Hayır bu kez değil!
Crysis çıkmadan önce grafiksel anlamda çok güçlü olacağı haberleri gelmeye başlayınca, oyuncular sistemlerini güncellemek için kara kara düşündüler. Sistemi düşük olanlar oyunun yayımlanan videoları ile yetinmek zorunda kaldı. Oyun piyasaya çıktı ve söylenildiği gibi oyun çok güçlü bir sistem istedi. Hatta Cevat Yerli bir söyleşide, oyun o kadar güçlü sistem istiyor ki çift çekirdek bile yetmiyor. Esas performanslar DirectX 10 ekran kartlarında görülebilir demişti. Ancak en düşük ayarlarda bile böyle bir oyunu tamamen Türkçe oynamak çok farklı bir deneyimdi.
Warhead için ise güzel bir haber geldi. Oyunun geliştirildiği Crytek Budapeşte stüdyolarında tüm grafik ayarları sondayken 653 dolarlık bir bilgisayarda rahatlıkla ve akıcı bir şekilde oyunu oynayabileceğimiz belirtildi. Yani Crysis gibi çok yüksek bir sistem değil de, düşük sistem ve kaliteli grafiklerin olacağını gösteriyor. Bu da gösteriyor ki Crytek bu sefer optimizasyon üzerinde iyi çalışmış. Hatta söylentiler arasında, optimizasyonun çok iyi olacağı, oyundaki çoğu grafik efektlerini görebilmek için DirectX 10 destekli ekran kartlarına bile gerek kalınmayacağı belirtiliyor. Eğer Crytek’in dediği gibi optimizasyon bu kadar iyi olursa düşük sistemli kullanıcılar için bundan güzel bir haber verilmez sanırım.
Bir güzel haber de, Crysis Warhead’in tek başına çalışan bir oyun olacağı. Yani Crysis olmadan Warhead çalışabilecek. Buda ilk oyunu alamayanlar için güzel bir haber. Crytek’in geliştirmiş olduğu ve birçok firma tarafından satın alınan CryENGINE 2 grafik motorunun geliştirilmiş versiyonu da Warhead ile karşımıza çıkacak. Crysis’teki optimizasyon eksiklerinin giderileceği ve performans arttırıcı özelliklerin yeni versiyon grafik motorunda olacağı belirtildi.
Warhead Türkçe olacak mı?
Crysis’de profesyonelce hazırlamış Türkçe dublajlar sayesinde oyundan aldığımız zevk iki katına çıkmıştı. Belirli İngilizce kalıplara bağlı kalmadan Türkçe’nin özgü cümleleri kullanılarak yapılan dublajlar, bizleri de sevindirmişti. Örnek vermek gerekirse, bulunduğu ortama göre tepki verilmesi ve bu tepkilerin yer geldiğinde argo kelimelere dayanması yüzümüzde hoş bir tebessüm oluşmasını sağladı. İşte bu yüzden Warhead’te kontrol edeceğimiz Psycho’nun, Crysis’teki sesi sayesinde Psycho karakteri oyunculara daha sempatik gelmişti. Bir nevi Psycho’yu kontrol etmek istememizde dublajında etkisi yadsınamaz. Umarız ki Crysis’deki Psycho karakterini seslendiren “Bahtiyar Engin” Warhead’te de Psycho’yu seslendirir.
Gelelim oyun duyurulduktan sonra akıllardaki en çok merak edilen soruya, Warhead’te, Crysis gibi tamamen Türkçe olacak mıydı? Bu konuda resmi bir açıklama yapılmadığı için şu an beklemedeyiz. Umuyoruz ki, Crysis’tee profesyonelce hazırlanmış ve ciddi emekler harcanarak yapılan Türkçe dublajlar Warhead’te de olsun. Yerli Kardeşler, oyunun Türkiye’deki satışlarından memnun olmuşlardı. Olaya bu açıdan bakarsa Warhead’in de Türkçe olması kaçınılmaz oluyor. Ancak dediğimiz gibi resmi bir açıklama gelmediği için beklemekten başka çaremiz kalmıyor.
Crysis’te en önemli özelliklerinden biriside Nano teknolojisi olmuştu. Oyunda Nano teknoloji ile donatılmış elbisemiz düşmanlara karşı en büyük silahımızdı. Birbirinden farklı işlevleri olan bu giysi sayesinde bulunduğumuz ortama göre strateji belirleyebiliyorduk. Warhead, Nano giysimiz daha da güçlü ve geliştirilmiş şekilde karşımızda olacak. Ayrıca Nano giysinin dışında, düşmanlara karşı özel taktikler belirlemek için hazırlanmış bir sistemde bulunacak. Buna ek olarak Warhead’da “Betterily” ismi verilen sistem sayesinde daha hızlı koşabileceğiz. Silahlar konusunda ise Crytek her zaman ki gibi yenilikleri önümüze koymuş. Örnek verirsek, artık çift silah kullanabilme imkanına sahip olacağız. Bunun yanında modifiye edebileceğimiz çeşitli silahlar ve yine araçlarda bizleri bekliyor olacak. Çoklu oyuncu modu için çeşitli özellikler gelecek. Yeni takım-tabanlı çoklu oyuncu seçeneği sayesinde takımlara ayrılıp mücadele edebileceğiz. İlk oyundaki gibi Warhead’te de eğlenceli ve zevkli bir çoklu oyuncu modu bizleri bekliyor olacak. Ayrıca oyunun orijinal seslendirmeleri, Bioshock’un da seslendirmelerini yapan Susanna O ‘Connoru tarafından hazırlanıyor. Yapımda aksiyonun yanında atmosfere uygun seslerde önemli bir yere sahip.
Maksimum özgürlük, maksimum patlama ve maksimum Psycho
Crytek ve EA Games’in Warhead için sloganı hayli dikkat çekici olmuş. Bu sloganla birlikte Crysis gibi Warhead de bilgisayarlara özel olarak çıkacak. Maalesef konsol sahipleri oyunu oynayamayacaklar. Warhead’in bir ek paket olmadığını, aksiyona kaldığımız yerden devam edeceğimiz belirtelim. Tüm bunların yanında verilen ilginç bir haberde, Crysis 2’nin geliştirilmesi için Warhead’in satış grafiğinin yüksek olması şart koşuldu. Yani istenilen satış başarısına ulaşamazsa Crysis 2 çıkmayacak. Bu ilginç haberle birlikte yapımın 2008 sonbahar aylarında piyasada olacağını belirtelim.
