RTS, FPS, MMORPG gibi başına oturduğumda çok uzun vakitler harcadığım oyun
türleri dışında Platform ve Arcade tarzı oyunların benim hayatımda büyük yeri
bulunmakta. Üç, dört sene önce bir İnternet kafenin bol sigara dumanlı
havasından kurtulmak için arkadaşa gitmeye karar verdik, evinde PlayStation
oynayacaktık. O gün orada CT: Terrorist Forces diye bir oyun gördüm. Açtık,
oynadık. 2 kişilik oyuna destek veriyordu. Bir kaç günün sonunda CT’yi
bitirmiştik ve büyük keyif almıştım. PlayStation’da oynadığım en güzel platform
oyunu olmuştu ve kısa süreli olmasından dolayı hevesimi alamamıştım. Fakat daha
sonra CT’nin GBA için yapıldığını duydum. Çok sevinmiştim, o şirin iki karakter
ile oynama fırsatını bulacaktım tekrar…
GBA klasiği basit menüler
CT (Counter Terrorist), bizi GameBoy’da şık ve terrorist harekatlarının havasına
sokabilecek bir müzikle karşılıyor firma logosundan sonra. Ana menüde “Mission”,
“Challange”, “Password” ve “Options” bulunuyor. “Mission”ı seçtiğimizde CT bize
“Sen Anti-Terörist Özel Timinin bir parçasısın ve görevin de terörizmi ortadan
kald…” diye damdan düşer gibi bizi hikayenin içine atıyor ama CT’nin tarzı bu.
Siz şirin grafiklerin ve güzel seslerin içinde çeşitli mekânlarda platform
tarzında terörist öldürün vs bütün amaç bu. “Challange” ise GBA Link gibi harici
cihazlarla arkadaşınızla beraber oynayabileceğiniz bir mod (arkadaşlar PS de
yaptığımız oluyor). “Password”a girince de, her bölüm sonunda bize verilen 4
haneli şifreleri burada kullanabiliyoruz, anahtar kilidine asılı durmuş 4 rakam
bulunuyor şifreyi girebilmemiz için. “Options” ise her klasik GBA oyununda
olduğu gibi sadece müzik ve ses şiddeti ayarından oluşmakta. Ayrıca Credits’e
girip L.S.P’nin çalışanlarının isimlerine bakabiliriz.
Karakterlerimizi SAS Komandosu ve Gerilla diye tarif edebiliriz. Bazen SAS
komandomuz bazen de gerillamız ile harekâtlara gidiyoruz.
“Mission” dediğimiz anda bahsettiğim gibi kendimizi direk o şirin atmosferin
içinde buluyoruz, bölüm başlarında General ile aramızda görevler hakkında kısa
konuşmalar geçiyor. İlk kısım Snow Covered Mountains ve her kısım gibi 4
seviyeden oluşuyor. İlk anda elimizde sadece yarı otomatik bir tüfek bulunuyor
ve bu silahın mermisi bitmiyor, ileride karşımıza çıkacak olan Makineli Tüfek,
Roketatar ve Lav Silahının mermileri kısıtlı ve bittiğinde yerde bulduğumuz
cephanelerle silahı kullanmaya devam edebiliyoruz. GBA nın A, B ve X, Y tuşları
bizim zıplamamızı, ateş etmemizi, silah değiştirmemizi ve bomba atmamızı
sağlıyor.
Basit bir platformdan daha öte
CT Harekâtları 4 kısımdan oluşuyor. İlerleyeceğimiz mekânlar; karlı dağlar, çöl,
balta girmemiş ormanlar ve şehir. Bölümler sadece düz platform olarak gitmiyor,
keskin nişancı görevleri -ki sizi çileden çıkartacaklar- ve helikopter görevleri
de PS’deki CT gibi aynen burada yer alıyor. Ayrıca kimi yerlerde de paraşütle
atlamalar gerçekleştiriyoruz, burada rüzgâr barını iyi ayarlamamız gerekiyor.
Silahların detayına gelince, makineli tüfekle bir çok hedefi rahatça yok
edebilirsiniz, roketatarı karşımıza çıkan barikat türü engelleri açmak için
kullanın. Lav silahı ise aslında gereksiz fakat ekranda çok fazla düşman varsa
ve yükselti alanlar yoksa düşmanlarınızı sıradan rahatça temizleyebilmek için
ideal. Kancayı ise karşımıza çıkan yükseltileri aşıp diğer seviyeye geçmek için
kullanıyoruz, kelepçe de karşılaştığımız bazı karakterleri kelepçelememiz için,
bu karakterler zaten ateş etmiyor.
Görsel açıdan başarılı
Düşmanlarımızın kostümleri ve tipleri bölümlere göre değişiyor. Minigun
kullanan, roketatar kullanan düşmanlar da mevcut. Ayrıca üstünden geçtiğinizde
yanıp sönen ve bir kaç saniye sonra patlayan mayınlar da kimi yerlere serpilmiş
durumda. CT bir platform olsa bile taktik kurmanıza olanak tanıyor. Önüne kum
torbası almış roketatarlı askerlere uzaktan bomba atabilir, bir bomba ile doğru
zamanı yakaladığınızda birden çok kişiyi yok edebilirsiniz, el bombasının CT’de
büyük bir yeri var.
Giriş müziği gayet hoş, adına yakışır (özel harekat) ve anlamlı, oyun içi
müzikleri de güzel, kendinizi kaptırdığınız zaman da tekrarlaması sizi pek
sıkmıyor.
Genel olarak baktığımızda oynanabilirliği yüksek bir oyun tabi sadece bir
kerelik. Oyun bitişinde bize ufak da olsa ekstralar sunmaması kötü. Bölümler
bazen benzerlikleri ile sıkabilir ve de ilerideki keskin nişancı görevleri saç
yoldurabilir cinsten. “Challange” modu ise tabi ki bir artı. Alınıp
oynanabilecek şirin grafik ve güzel müzikli bir platform.