D-Day

Bu oyun REMA tarafından ülkemize Türkçe olarak getirilmektedir.

İkinci Dünya Savaşı oyunlarına bir yenisi daha eklendi; D-Day. Bu oyunda
Amerikan askerlerinin Normandiya Çıkartması ile başlayan olaylar simüle edilmiş.
Siz ise tepeden bir görüş açısıyla askerleri, tankları ve geri kalan techizatın
tamamını yönetiyorsunuz. Oyunun başında ne yapmanız gerektiği size söyleniyor.
Siz de bütün strateji dehanızla bu işi yapmaya çalışıyorsunuz.

Oyun tam olarak üret-saldır stratejisi değil. Size oyunun başında çeşitli
askerler ve tanklar veriliyor. Siz bunları kullanarak görevi tamamlamaya
çalışıyorsunuz. Her harita içinde bir-iki tane de ekstra görev veriliyor.
Bunları yapabilirseniz (ki çok zor değiller) size yeni askerler, tanklar veya
göreve göre başka güzel şeyler de verilebiliyor.

Askerlerin Çeşitleri Etkileyici
Örneğin ilk görevde uçaklarla üç birlik yere iniyor. İşte oyuna başladınız. Size
verilen askerler tek bir birim değil. Çeşitleri var ve bu çeşitlik oyundaki
stratejinizi kurma açısından çok önemli. Gözcü (scout), subay (officer),
alevkusan (flamethrower), nişancı (sniper), bomba imha (sapper), doktor (medic),
tüfekli asker (rifleman), bazukacı (PIAT fighter). Hepsinin işlevi farklı.
Hepsinin etkinliği farklı. Örneğin subaylar asker ve tankların etkinliğini
arttırırken nişancı ve tüfekli askerler, karşı tarafın askerlerine karşı çok
etkili. Alevkusan adamlar siperleri ve tankları temizleme konusunda bir numara.
Bazukalı arkadaşların ise belirli bir inceliği yok. Geleni geçeni havaya uçurmak
onların işi. Tankların en büyük düşmanı.

Tank Kullanımı Dikkat İstiyor
Tabii ki size sadece asker verilmiyor. Tanklar da işin bir parçası. Yalnız
campaign oynarken askerlerden çok tanklar işe yarıyor. O yüzden tankları
dikkatli oynamak gerekiyor. Örneğin bir bölümde sahile çıktığınızda size
askerlerin yanı sıra bir kaç tane tank da veriliyor. Ancak sahil mayın dolu.
Tanklarınızı “Şöyle bir dolaştırayım ortalıkta ne var ne yok.” moduna soktuğunuz
anda tanklarınıza elveda diyorsunuz. Askerler mayınların etrafından geçebiliyor,
ancak tankların böyle bir inceliği yok. Bastığınız yere direk gitmeye
çalışıyorlar. Bu sebeple önce bırakın bomba imha ekibi sizin için sahildeki
mayınları temizlesin sonra tanklarınızla ortalığa girişirsiniz.

Tankların çeşidi de önemli. Kimisi hafif ama hızlı, kimisinin menzili çok uzun,
kimisinin gücü çok fazla. Oyunda neredeyse savaşta kullanılmış herşey var ve
gerçeğine uygun. Örneğin tanklar ateş edebilmek için durmak zorunda. Her tankın
ateş etme süresi, namlusunu çevirme süresi farklı. Bu da oyunun gerçekçiliğini
etkileyen faktörlerden biri. Tabi oyunda her araç silahlı olacak diye bir kural
yok. Motorsikletler, arabalar gibi araçlar çok hızlı olmasına karşılık
silahsızlar. Bu araçlar bazen işe yarayabiliyor. Bir bölümde Fransız
direnişçilerinin bir haberi iletmesi için araca ihtiyacı var. Bunu
sağlayabilirseniz size dört yeni asker katılıyor. Bu da oyundaki güzel yönlerden
biri. Size verilen bir ana, bir de yan görevler var. Yan veya saklı görevleri
bitirmek zorunda değilsiniz ama bitirirseniz size ekstra askerler veriliyor.

Oyuna genel olarak bakıldığında çok detaylı grafikleri, gerçekçi atmosferi ve
klasik üret-saldır stratejisinden farklı oluşu oldukça etkileyici. Aslında oyun
biraz Commandos gibi. Commandos’daki gibi üç-beş askeriniz yok ama size
verilenleri de en iyi şekilde kullanamazsanız hemen çuvallıyorsunuz. Örneğin bir
makineli tüfek yuvasına tüfekli askerlele saldırmanız sizin için hızlı bir bitiş
anlamına geliyor. Ama bir alevkusan yuvaya saldırdıktan sonra içerdeki herkesi
kolayca kızartabiliyor.Nişancı çok uzun mesafelerden tek atışla adamları
indirebiliyor ama o kadar düşük bir atış hızı var ki, vurduğu ilk adamdan sonra
hemen herkesin üstüne çullanması onun için üzücü bir son haline geliyor.

Yapay Zeka Oldukça Tatminkar
Alman askerleri sizi kollarını açmış beklemiyorlar. Siperlerde, makinalı tüfek
yuvalarında, topların başında, bazen de ortalıkta öylesine bulunuyorlar. Bir de
ilginç birşey Almanlar sizi gördüğünde eğer kuvvetleri zayıfsa hemen en yakın
asker barınağına gidip “arkalarını” toplayıp geliyorlar. Birkaç kere nişancıyı
Almanlar’a yaklaştırıp hepsini temizlemeyi denedim. İlk adam vurulduktan sonra
hemen ya makineli tüfek yuvasına yerleştiler ya da arkadaşlarını toplayıp
geldiler.

Oyundaki güzel yanlardan biri de görülen şeylerin büyük bir çoğunluğunun
interaktif olması. İçindekileri öldürdüğünüz ama patlatmadığınız her araç, içine
yeterli miktarda adam konulursa sizin oluyor. Bu iş için alevkusan adamlarınız
en ideal olanları. Bu sadece araçlar için geçerli değil. Toplar, evler, tanklar;
Almanlar’ın kullanabildiği herşeyi siz de kullanabiliyorsunuz. Bu da oyunda
kurmak isteyeceğiniz stratejiyi değiştirebiliyor. Örneğin bölümün başında size
hiç araç verilmemiş, ama siz bir tankı ele geçirdiniz. Ele geçirdiğiniz tanka
göre keyfiniz artış gösteriyor. Bir Tiger ele geçirdiğiniz anda bölümü bitirme
şansınız bile var. Zira Tiger tanklar oyundaki en güçlü ve zırhlı tanklar.
Müttefiklerin hiçbir tankı onun kadar etkili değil. Bir de tankın en büyük
özelliği neredeyse hiçbir askerin, tank karşısında dayanma şansı yok. Bir tek
alevkusanlarla bazukacılar tankların ilacı.(onlar da yaklaşmayı başarırsa)

Multiplayer Başından Kalkamayacığınız Hale Gelmiş
Gelelim multiplayer kısmına. Oyundaki multiplayer mod gerçekten çok eğlenceli
hazırlanmış. Gerçi başlaması biraz zor. Multiplayer kısmı seçildikten sonra
oyunu kuran kişinin oyunu kilitlemesi (lock) gerekiyor. Bu oyuna daha fazla
kimsenin girmemesi için ayarlanmış. Oyun kilitlendikten sonra oyuna başlarken
kullanacağınız ordularınızı, yani deyim yerindeyse “ilk 11” inizi sürükle bırak
metoduyla seçiyorsunuz. Burda da güzel bir denge oluşturulmuş. Alacağınız her
birimin belli bir puanı var. Toplam 200 puanınızı burada harcıyorsunuz. Bu
puanları dilediğiniz gibi kullanabilirsiniz. Tanklar, askerler, toplar, hava
saldırısı, top saldırısı, araçlar; ne isterseniz var. Eğer iki kişi
oynayacaksanız seçiminizi bir kısma yoğunlaştırmamanızı tavsiye ederim. Zira tek
bir çeşit hemen avlanabilir. Neyse ordunuzu da seçtiniz. Bu işlem de tamamsa
ready butonuna basarak hazır olduğunuzu belirtiyorsunuz ve oyunu kuran arkadaş
start diyip başlıyorsunuz. Oyunda multiplayer seçtiğinizde burda bahsettiğim
lock hariç diğer butonları göremezseniz şaşırmayın ve oyunun bozuk olduğunu
düşünmeyin. Zira bir tuşa basmadan diğeri açılmıyor. Yani siz lock demeden kimse
setup army yapamıyor. Setup army işlemi bitmeden kimse ready butonunu
klikleyemiyor. İlginç bir dizayn.

Multiplayer seçenekleri üç taneyle sınırlandırılmış. Klasik deathmatch,
capture the flag ve conquer the HQ. Deathmatch anlayabileceğiniz gibi kim kime
dum duma giriştiğiniz oyun türü. Capture the flag oyunlarında, haritanın çeşitli
yerlerinde bayraklar var. Siz o bayraklara ulaşmaya çalışıyorsunuz. Bütün
bayrakları işaretleyen takım oyunu kazanır. Conquer the HQ oyun tarzında da
karşı tarafın merkezini ele geçirmeye çalışıyorsunuz.

Ne multiplayer ne de single player oyunlarında ordu üretmiyorsunuz.
Multiplayer modunda üç dakikada bir size yeni eleman alma hakkı veriliyor. Tabii
ki 200 puan limiti sabit kalmak koşulu ile. Yani kapışmada adamlarınızı
kaybettiniz ve hakkınızı da harcamıştınız; üç dakika kadar beklemek
zorundasınız. Üç dakika dolunca yeni adamlarınızı hemen alabilirsiniz. Adamları
ısmarlamak için de bayrağınızın üstüne iki kere klikliyorsunuz. Ekranın alt
kısmında her birimin olduğu pencere açılıyor. Çerçeveli olanlar
alabilecekleriniz. Çerçevesiz olanlara ise dokunamıyorsunuz. Aslında bu sayede
oyun hep canlı kalıyor. Çünkü bütün birimlerinizi çarpışmada kaybetmiş olsanız
bile hakkınız varsa hemen yeni birimler ısmarlayabiliyorsunuz.

Benden Size Tavsiye
Gelelim oyundaki ipuçlarına. Multiplayer oyunlarda her zaman hava saldırısını
bir kenarda bulundurun. Çünkü ucuz ve çok etkili. Uçaksavarlar hariç hiçbirşey
uçakları vuramıyor ama uçaklar herşeyi rahatlıkla vurabiliyor. Hatta uçaklar
bazen hedeflemediğiniz ama yol üstünde olan tankları da promosyondan sayıp
vuruyorlar. Aynı zamanda hava saldırısını haritanın diğer köşesine doğru
gönderirseniz size neredeyse haritanın tamamını açıyor. Bu da düşmanın nereye
mevzilendiğini görmeniz için çok iyi bir fırsat.

Hava saldırısı kadar etkili olmasa da top saldırısı da kenarda bulunması faydalı
olan ataklardan. Bu saldırı çeşidinde bir yeri işaretliyorsunuz ve 10 saniye
sonra o bölge top ateşine maruz kalıyor. Dikkatli olun topçular bölgeyi
vuruyorlar. Eğer sizin birimlerinizden biri de o bölgedeyse üzücü sonuçlar
doğabilir. En uygun teknik saldıracağınız bölgeye bir topçu ateşi ile başlangıç
yapıp, hava saldırısı ile kalanları temizleyip en son tank ve askerlerinizle
bölgeyi ele geçirmek.

Tankların seçimine de dikkat. Almanların Tiger tanklarının iki tanesi 200
puanınızı dolduruyor. Oyuna sadece iki tane tankla başlamak isterseniz en ideal
seçim Almanlar olur. Ancak unutmayın ki multiplayer oyunlarda da alevkusanlar
tankların içini temizleyebiliyor. Evlerin içindeki bazukacı ve alevkusan adamlar
tankların canına okuyorlar. Açık alanda ise tanklar heryeri dümdüz ediyor. Benim
tavsiyem en az iki hava saldırısı, bir ya da iki topçu ateşi birkaç tane bazuka
ve alevkusan ve tüfekli adamlar ve bir iki tank. Birşeye daha dikkat tankların
birçoğu çok yavaş hareket ediyorlar. Bir tankı ele geçeribilmek için de en az
beş adama ihtiyaç var. O yüzden tüfekli askerlerinizi alevkusanların
yakınlarında tutun. Tank boşaldığında ise hemen onu ele geçirin.

Sonsöz
Oyun İkinci Dünya Savaşı sevenlerin yanı sıra strateji severlerin de ilgisini
çekecek şekilde oldukça tatmin edici bir biçimde hazırlanmış. Detayları bile
etkileyici. Örneğin adamlarınız çalıların içinden geçerken yavaşlıyorlar. Veya
askerlerinizin başında bir komutan varsa çok daha düzgün formasyon oluşturup
hareket ediyorlar, beklerken çömeliyorlar. Diğer türlü öylece duruyorlar.
Diyebilirim ki son dönemlerde çıkan en iyi oyunlardan bir tanesi. Alın pişman
olmazsınız.
 

Exit mobile version