E3 sona ermiş olabilir ama bazı oyunların tadı öyle bir damağımıza yapıştı ki sormayın. Kendimizi, oynadığımız oyunları çoktan unutmuş, sürekli yeni bilgi, yeni fragman geldi mi diye interneti karıştırır bulduk. Bu oyunlardan iki tanesi kelimenin tam anlamıyla E3’e damga vurmayı, insanları kendilerine hayran bırakmayı başardı. Çevrimiçi oyun deneyimine çağ atmaya hazırlanan ikiliye duyulan merak her yeni bilgiyle beraber artmakta. Öyleyse gelin, elimizdeki kısıtlı bilgilere rağmen onlara bir göz gezdirelim ve çıkarımlar yapmaya çalışalım.
Medal of Honor, Call of Duty gibi oyun tarihinde çok önemli yere sahip olan oyunların yapımcıları ReSpawn’ı kurduklarında herkes yeni gelecek IP’nin bir an önce ortaya çıkmasını istiyordu. Infinite Ward’ın eski kıdemli çalışanlarının kurduğu şirket, uzunca bir süre kapalı kapıların ardında çalışmalarını sürdürdü. Hatırlıyorum da bir buçuk sene evvel puslu bir ekran görüntüsü dışında elimizde hiçbir şey yoktu. TitanFall’a kadar…
Ülkemizde kaç kişinin oynadığını bilmesem de sonuçta bir şekilde hepimiz Halo ismini duyduk. Yıllar içinde Amerika’nın en büyük popüler kültür öğelerinden biri haline gelen seri, yoluna farklı bir geliştiriciyle devam ediyor. Efsanenin yaratıcıları Bungie ise, Halo:Reach’in ardından Microsoft ile yollarını ayırdı ve Activision’la anlaştı. Destiny duyurulana kadar tek bildiğimiz bir konsol MMO’su üzerinde çalıştıklarıydı.
Yapımcı Günlüğü
Öncelikle yapımcı firma ReSpawn projesi için tam 3 yıldır gece gündüz çalışıyor. Yukarıda verdiğim örneklerden görüldüğü gibi çalışanların hepsi FPS türünde çok başarılı insanlar. TitanFall’un en büyük avantajı da bu zaten. Fakat ne olursa olsun her zaman yeni bir oyuna karşı şüphe vardır. Çünkü vaatler büyük, beklentiler yüksektir. Haliyle, geçmiş başarılarından yola çıkarsak, bizimde TitanFall’dan beklentimiz oldukça üst düzeyde.
Peki neler gördük de bu kadar heyecanlandık?
Öncelikle post-apokaliptik bir gelecek senaryosu bizleri bekliyor. Harap olmuş, yıkılmış bir oyun evreninde insanların özgürlük mücadeleleri konu alınıyor. Bu amaçları doğrultusunda onların en büyük yardımcıları ve aynı zamanda en büyük düşmanları, oyuna ismini veren titanlar. Titanlara aslında hiçbirimiz yabancı değiliz. Japon manga ve animelerine, tonla filme, oyuna, kitaba konu olan mecha adı verilen robotlar olurlar kendileri.
Titan’ların oyun içi rolleri de izlediğimiz E3 görüntüleri sayesinde bir nebze olsun gün yüzüne çıktı. Biz savaş alanına indikten bir süre sonra hazır olan savaş robotumuz, hazır olunca işaretlediğimiz noktaya iniş yapıyor. Hızlı ve çevik oluşlarıyla göze çarpan Titan’lar, aynı zamanda bizim kontrolümüzde olan bir yazılıma da sahipler. Yani robotumuzu içine girip kullanmasak bile kontrol edebileceğiz.
Bungie ise gerçekten çok büyük bir FPS MMO projesiyle karşımızda. Daha önce MMO oyunlarıyla ilgili yüksek tecrübeleri bulunmasa da Destiny’i deli gibi beklememiz için fazlasıyla neden var. İlki, kendileri harika bir oyun geliştiricisi olurlar. FPS oyunlardaki liderlikleri ve yeni oyunlarının özünde FPS olması güven veriyor. İkincisi, MMO tecrübeleri olmasa da Halo’yu Xbox’ın zirve oyunu yapan şey çoklu oyuncu seçenekleriydi.
Oyunda üç farklı ırk oyunda bizlerle olacak. Elbette, şu ana kadar açıklananlar bunlar. İleride Bungie ırk sayısını arttırabilir. İnsan ırkı bildiğimiz sizin gibi, benim gibi normal vatandaşken, diğer ırklar çeşitli oyun evrenlerindeki türlerin karışımı gibi olmuş. Ezo ve Awoken’lar belli bilgiler verilmiş olsa da hala gizemlerini koruyorlar. Awoken’ler elflere karşılık geliyorken, Ezo’lar undead esintileri taşıyor.
PRG oyunlarından aşina olduğumuz sınıf seçimleri de oyunda bulunacak. Titan, Warlock ve Hunter. Titan sınıfı bildiğimiz tanklık rolünü üstlenecekken, Warlock’ların büyüyle haşır neşir olacağını kestirmek güç değil. Hunter sınıfının gizlilik üzerine çalışacağı ve düşmanları hızlı bir şekilde elemine edeceğini düşünebiliriz.
Destiny uzay çağında, distopik bir uzak gelecekte geçiyor. Dünya üzerinde Traveller adlı gizemli küre tarafından korunan tek bir şehir kalmıştır. Hikaye, istilacı güç olan Fallen’lara karşı savaşı konu alacak. Halo’yu referans alırsak, oyunun senaryosunun başarılı olacağını söyleyebiliriz. Bungie, bize her zaman sağlam hikayeler anlattı, bunun değişmemesini umuyoruz.
TitanFall cephesinde herhangi bir hikaye yok. Yani, oyun sadece çoklu oyuncu seçenekleriyle piyasaya çıkacak. ReSpawn yeni bir şeyi deneme peşinde. Çoklu oyuncu maçları sırasında hikaye anlatmayı planlıyorlar. Siz oyunu oynarken, oyun dünyası da aynı anda gelişecek. E3’de görüldüğü üzere, normal maçlar sinematik sahnelerle süslenmiş durumda. Gerçekleştirmeye çalıştırdıkları şey tıkırında işlerse, TitanFall MMO olmayan bir MMO’ya dönüşebilir.
Aklımda oynanışlarla ilgili bir şeyler çiziktirmekte vardı ama bence bunu bir süre daha ertelemeliyiz. Yapımcıların hazırladığı oynanış fragmanları bize ön bilgi vermiş olsa da henüz iki oyunda geliştirme aşamasının ortalarında. Oynanış öğelerinden bahsetmek, eksi veya artılarını tartışmak anlamsız olur. Bu yüzden mekanikleri tartışmayı es geçmek en iyisi. Yine de şunu söyleyebilirim ki iki oyununda bu yönden büyük umut vaat ediyor.
Rekabet kalite demektir
Klişe biliyorum ama bir o kadar doğru. İki oyun da çok iddialı firmalar tarafından üretiliyor. ReSpawn bağımsız bir oyun geliştiricisi ama TitanFall için EA ile el sıkışmış durumda. EA yeni oyunun dağıtımcığını üstlenecek. Belirtmekte fayda var; Bioware ve DICE gibi firmalardan farklı olarak, ReSpawn, EA’e bağlı bir firma değil.
Rekabet kısmını Bungie’nin Activision ile beraber olması getiriyor. İki tarafın eğildikleri platformlar bile bunu gösterir neticede. TitanFall Xbox 360, Xbox One ve PC için gelirken, Destiny PS4’e ağırlık vererek tüm konsollar için geliyor.
Eh, ne diyelim… Hem Destiny hem de TitanFall yeni neslin en büyük fenomenleri olmaya hazırlanıyor. Ve fark ettiyseniz başlığa rağmen yazı boyu iki oyunu birbiriyle karşılaştırmaktan kaçındım. Ben, iki oyunun da kazanacağını düşünüyorum. İçerikleri birbirinden çok farklı olsa da iki oyunda benim kişisel görüşüme göre yılın FPS’si olmak adına kıyasıya yarışacak.
Beklemede kalın derim…