Oyun dünyasının şahsına münhasır yapımlarından biri olan Deus Ex serisi, adeta insanlık tarihinin geleceğine ışık tutan ve son yıllarda gittikçe daha çok söz ettiğimiz gelişmiş insan normlarına uyan bir seri olmuştur. 16 yıldır oyun dünyasının içinde yer alan Deus Ex, içerisinde başarıyla harmanladığı RPG, FPS ve gizlilik öğeleri ile her oyuncu tipini gözüne kestirmiş durumda.
Eidos Montreal tarafından geliştirilen Deus Ex: Mankind Divided, sadece oynanış bakımından değil, grafiksel ve teknik anlamda da yeni neslin hediyelerini içinde bulunduran bir oyun olacak. Bu sayede daha önce seri ile tanışmamış oyuncuların bile ilgisini çekmeyi başaran Eidos, gidişe bakılırsa bunu layıkı ile başaracak.
2. Rönesans ile birlikte Boston’da başlayan geliştirilmiş implant devrimi, insanların kendi uzuvlarını bile kesip, yerlerine bu geliştirilmiş vücut parçalarından takma isteği uyandırıyor. Örneğin 10 işçinin yapabileceği işi, geliştirilmiş bir insan tek başına yapabilirken, bu implantları kullanan insanların kurgusal bir ilacı kullanmak zorunda olmaları da, devasa şirketlerin işine geliyor. Yani işin sonu dönüp dolaşıp yine Kapitalizm’e yarıyor.
2027 yılında geçen Deus Ex Icarus Effect, The Fall ve Human Revolution’ın 2 yıl sonrasını konu alan Mankind Divided, 2029 yılında bizleri karşılıyor. Adam Jansen isimli geliştirilmiş insanı kontrol ettiğimiz Mankind Divided’da, Adam’ın tüm yeteneklerini amacımıza ulaşmak için kullanıyoruz. Biyolojik olarak gelişmiş insanları sistem dışına iten bir dünyada geçen Deus Ex: Mankind Divided, bizleri İllüminati ve ayrılıkçılara karşı müthiş bir savaşın içerisine sokuyor.
Serinin önceki oyunlarını bitirme şansına erişmiş oyuncuların çok da yabancı karşılamayacağı oyun mekanikleri ile donatılan Mankind Divided, bizlere her zorluğu ister gizlilik kullanarak, istersek de kanı gövdeye katarak geçme imkanı sunuyor. Oynanış mekanikleri de karakterimizi geliştirdiğimiz yöne göre farklı bir hal alabiliyor. İstersek gizlilik üzerine kurulmuş bir karakter, istersek de müthiş bir savaşçı oluşturabiliyoruz.
Genel olarak bölgesel açık dünya yapısı bulunan oyun, birden fazla ve oldukça büyük diyebileceğimiz haritalardan oluşuyor. Haritalar içerisinde bizlere tam özgürlük sunma iddiası ile gelen Mankind Divided, dar alanları sevmeyen oyuncular için oldukça başarılı bir yapım olacak gibi gözüküyor. Oyunu önceden deneme şansına erişen herkes, Mankind Divided’ın özellikle keşfedilecek çok fazla şey olmasından bahsediyor. Bu tip tam olarak açık dünya diyemeyeceğimiz yapımlarda keşfetmeye açık yapı, oldukça zor gerçekleştirilebilecek bir durum, Eidos bunun altından kalkabilecek mi, oyunun çıkışından sonra göreceğiz.
Genel olarak distopik bir gelecek teması ile karşımıza çıkan Deus Ex: Mankind Divided, bilim kurgu temasını tasarımsal anlamda gerçekçi bir şekilde işleyen bir yapım. Her ne kadar 2029 yılında oyunda gördüğümüz birçok teknolojiyi görme şansımız çok düşük olsa da, gelişen teknolojinin gelecekte bizlere neler sunacağını da Mankind Divided ile görmüş olacağız.
Mankind Divided’ın teknik kısımlarına değinmek gerekirse, Eidos Montreal, Hitman: Absolution’da kullanılan başarılı Glacier 2 motorunu kaynak alan Dawn Engine ile hazırlanıyor. Bokeh destekli Depth-of-Field (Alan derinliği), gelişmiş Post-Processing, Global Illumination, Parallax Occlusion Mapping, Screen Space Reflection, Volumetric Lighting, Air Density, Pure Hair ve Pure Material gibi teknolojileri de destekleyen Dawn Engine, görsel anlamda da 2016’nın en iddialı oyunlarından birisi olacak gibi gözüküyor.
Yavaş yavaş son sözlere gelecek olursak Deus Ex: Mankind Divided, serinin hali hazırda hayranı olan oyuncular için zaten kaçırılmayacak bir oyun. Ancak hem görsel anlamda iddialı olması, hem RPG ve FPS elementlerini başarı ile bir arada harmanlaması, hem de özgür bir oynanış sunması dolayısı ile seriye tamamen yabancı olan oyuncular için de albenisi olan bir oyun. 23 Ağustos’ta PlayStation 4, Xbox One ve PC platformları için raflardaki yerini alacak olan Deus Ex: Mankind Divided, Square Enix tarafından dağıtılacak.