Devil’s Due (Şeytanın Günü): son yaklaşıyor

“Çocuklar, son geldi; ve duyduğunuz gibi Deccal yaklaşıyor, şimdi bile birçok Deccal var. Son saatin geldiğini bu şekilde anlıyoruz” – Yuhanna 2:18

Korku filmleri konusunda oldukça seçici ve hassas bir insan olarak, sayısını hatırlamadığım kadar çok gerilim filmi izlediğimi itiraf edeyim. Bazı insanların bu konuda ne kadar seçici olduğunu biliyorum ve doğal olarak “korkmak için filme gitmeye ne gerek var?” sorusunu bir kenara bırakmanızı öneririm. Ev ortamında izlediğiniz korku filmleri (ses sisteminiz yoksa), sizi sinemada izledikleriniz kadar etkilemez.

Beyazperde.com‘un 21 Ocak tarihinde, Nişantaşı City’s’teki ön gösterimi sayesinde ilginç bir deneyim kazandığım Devil’s Due, kendisini dinsel öğelere yaslamış sıradan bir korku filmi. Ayrıca iki tanıdık ismi de gün yüzüne çıkartıyor; Matt Bettinelli-Olpin ve Tyler Gillett. V/H/S (Dehşet Kasedi) ve V/H/S 2 (Dehşet Kasedi 2) filmleriyle ün yapmış iki çılgın yönetmen, yine birincil kişi üzerinden gerilimi yüksek bir filmle karşımıza çıkıyor.

Şeytanın Günü, 24 Ocak tarihinde vizyona girecek ve başrollerde; Allison Miller, Zach Gilford, Sam Anderson, Roger Payano ve Vanessa Ray gibi isimler yer alıyor. Filmin konusu; yeni evli bir çift olan Zach ve Samantha, balayı sırasında yaşadıkları ilginç bir olay yaşarlar. İkisinin de hatırlamadığı bu olay sonrasında, Sam’in hamile olduğu ortaya çıkar. Hiç beklemedikleri bu hamilelik, çifti oldukça mutlu etmiştir ancak bebekleri sıradan bir bebek değildir. Sam, hamileliği sırasında gittikçe garip tavırlar sergilemeye başlar. Kilisede sorunlar çıkartır, çiğ et yemeye başlar ve asabileşir. Başta bunu, hamileliğin verdiği hassasiyete bağlayan kocası Zach, zamanla olayın arkasındaki gizemi çözemeye başlar.

Şeytanın Günü’nün belki de en kötü yanı, her filmde olduğu gibi gizemli bir şeyin peşinden giden masum insan figürü. Karanlıkta yürüyemiyorsanız, neden kameranızın gece görüşünü kullanırsınız ki? Işıkları açın. Ya da hiç bilmediğiniz, yıkık dökük bir mahalleye davet edilseniz, eminim ki daveti anında geri çevirirsiniz.

Doğrusunu söylemek gerekirse filmde beni etkileyen tek kısım, Deccal göndermesiydi. Daha önce de belirttiğim gibi, sırtını tamamen dinsel öğelere yaslayan Şeytanın Günü, İsa’nın hikayesine de gönderme yapıyor. Cinsel bir birleşme olmadan hamile kalan bir kadın figürü, bu sefer daha kötü olayların habercisi oluyor. Film boyunca sürekli havada uçuşan nesneler veya korku dolu dakikalar beklemeyin. Kurgu güzel olsa bile, yönetmenler V/H/S’e verdikleri özeni, Şeytanın Günü’ne tam anlamıyla verememiş.


İtiraf ediyorum; görseldeki işareti gördüğümde aklıma ilk Quake geldi

Kısacası eğer mistik öğelerden hoşlanıyorsanız ve “işin içerisinde biraz da gizem olsa fena olmaz” diyorsanız, Devil’s Due izlenilesi bir film. Efektlerin etkileyici olması ve olayları el kamerasından izlemek, filme ayrı gerilim katıyor. Sıradan bir konsepte sahip olsa bile, her dakikasında bir şeylerin, bir yerlerden çıkacağını zannediyorsunuz.

Şeytanın Günü, müzikleriyle ve ani çıkışlarıyla arşivinizde yer almasa bile, güzel bir anı olarak kalmayı hak ediyor.

İyi seyirler.

Exit mobile version