Doom 4: Evil Never Dies



DOOM 4 EVIL NEVER DIES


Düşünüyordum da Doom 3’te hikaye olarak yeni bir konu işlenmemiş, Doom 2’nin üzerinden gidilmişti. Zaten oyunun birincil amacı grafikleriyle boy göstermekti ve bunu başarmıştı. Artık gelişen grafik teknolojisi çerçevesinde artık yeni bir devam konusu eşliğinde yeni bir Doom oyunu yapılmalı diye düşünüyorum. Eğer ki ek paketin son anlarından bir şeyler çıkartabilirsek bile yeni oyuna bir devam kapısı açabiliriz. Ve ben bu kapıyı şimdi açıyorum.


KÖTÜLÜK KÜLLERİNDEN YENİDEN DOĞUYOR

Resurrection of evil’de Doktor Malcom ile yaptığımız son tango sonrası aramızda kısa bir diyalog geçmiş ve bunun sonrasında Marine olarak adlandırdığımız karakterimizin çevikliği sayesinde amacına ulaşamadan öldürülmüştü ve sonrası gelen bir beyaz ekran ayrıca bir de ses : – Marine, marine… Welcome the home.
Doktor Elizabeth, işte kulağına böyle fısıldamıştı oyun içinde duyulan son sözleri. Tabi ki bir video ya da benzeri bir durum olmadığı için sadece beyaz ekran ve ses vardı. Aslında eski ekran kartımla oynarken gücünün yetmeyip de videoyu göstermediğini bile düşünmüştüm. Neyse. İşte tam bu kısımdan sonra hayal ürünü olan ama hayata geçirilirse bir o kadar da çekici olmaya aday konumuz devreye giriyor.


SONU GELMEYEN KAOS DÜNYANIN SONUNU GETİREBİLİR !!!

Marine, geçirdiği kısa süreli baygınlığı, üzerindeki yorgunluğu atmaya çalışarak yenmeye çalışıyor. Hemen akabinde duyduğu sesin kaynağını öğrenmek istiyor tabi ki. Arkasını döner dönmez büyük bir şokla daha karşılaşıyor. Asker, yerin kat ve kat dibine inmeden önce Doktor Elizabeth ile konuşmuş ve doktor kendisini odasına kilitlemişti, ama bir anda onun burada olması da şaşırtıcıydı. Marine’nin gözündeki puslu perde kalkıyor ve Doktor Malcom’dan sonra Doktor Elizabeth’in de yaratığa dönüştüğünü görüyor. Bunun nasıl olduğunu anlamadan buradan çıkmak için kaçmaya başlar. Doktor Elizabeth, Diğer yaratıklara nazaran evrimin yeni halkasını oluşturuyor. Marine, bunu görünce cehennem’den geri ışınlanmak için çıkışı bulmaya çalışır bu sırada birçok engelle karşılaşır. Bir şekilde yolu bulur ve üsse geri döner.Mars’tan 3. kez ve bu defa daha kuvvetli sinyaller dünyaya gelir. Bunun sebebi Dr. Elizabeth’in oluşturduğu telekinetik enerjidir. Bu enerji sayesinde inanılmaz derecede kötü projelerini kısa sürede hayata geçirecektir. Bilindiği gibi UAC şirketinin ölümcül ve önemli deneylerini ölü bir gezegende denemesi oldukça güvenli bir yöntemdi ve deneyleri arasında Yeni nesil silahlar ve en önemlisi “Süper insan” oluşturmak için çalışmalarda bulunuyorlardı. Bu çalışmalar artık felaketle sonuçlanmıştı ama çalışmalar tamamlanınca asıl felaket işte o zaman başlayacaktı. Çünkü Dr. Elizabeth, son dönem Mars’ta yaşanan olumsuzluklar zamanında Dr. Malcom ile ortak gizli çalışmalar yürütüyordu. Böylece yarım kalan işlem tamamlanacaktı ve bundan UAC henüz haberdar değildir. Dünyaya ulaşan sinyaller sonucunda televizyon ve radyo yayınları bozulmuş, internet ve güvenlik sistemleri düzgün çalışmamaya başlamış ayrıca dengesiz gelgitler oluşmaya ve doğanın dengesi bozulmaya başlamıştır. Bu denli büyük çaplı sinyaller karşısında UAC şirketi kayıtsız kalamazdı ve kendi özel geliştirmiş olduğu araştırma ve keşif uydusunu Mars’a yani Ana üsse doğru yöneltir. Amaç orada olan olayları fotoğraflayarak neler olduğunu öğrenmektir. Çünkü son gönderilen ekip ve ekibin başındaki insanlardan bir haber alınamamıştır. Çok geçmeden korkunç gerçek görülür ve bu durum da artık Nasa’da bu olaydan rahatsız olur ve artık UAC şirketi yıllardır süre gelen yalanlama ve sipekülasyonları bir kenara bırakarak tüm gerçekleri basın aracılığıyla tüm dünyaya açıklar.
Böylece tüm insanlık korkunç gerçekleri öğrenir. İnsanoğlunun kendini geliştirmek ve korumak için yaptığı buluşlar bu kez hiç görülmemiş bir şekilde onun sonunu getirmek üzeredir. Bu seviye güvenlik tehlikesinden sonra UAC ve NASA ortak özel bir çalışma programı yürütmek için bir araya gelirler. Ama Mars’taki tek canı kişiden yani MARINE’den haberleri yoktur.


Aslında yıllar önce Mars’tan gelen ilk sinyallerden sonra gönderilen ekip doğrultusunda bir analiz raporu yapılarak UAC’ye gönderilecek ve bunun sonucunda gerekli olan işlem yapılacaktı. Eğer tehlike teşkil eden bir durum yoksa tedbirler attırılacaktı, eğer tam tersi olursa tehlikenin boyutuna bağlı olarak UAC şirketi Nükleer bir bomba bile hazırlamıştı. Doom 3’te Olaylar giderek şiddetlenmeye başladıktan sonra Srgnt.Kelly Dr. Malcom ile konuşmuş ama olumsuz yanıt alınca : B planına geçiyoruz. Demişti Yani üste bulunan önemli birkaç araştırma konusu ile gemiye binilecek ve dünyaya dönülecek. ve verdikleri rapor doğrultusunda bomba aktif şekilde üsse yerleştirilip Üst ve içindeki her şey ile birlikte yok edilecekti ama gemiye ulaşmayı başaramayınca UAC şirketi herhangi bir haber alamadığı için bir yön belirleyememişti ve bunun doğrultusunda bu kez sadece askerlerden oluşan bir grubu Mars’a göndererek hem olayları araştırmak hem de canlı kalan olup olmadığını öğrenmek amacıyla işe koyulmuştu. Sonucunda tek yaşayan canlı olarak Sarge bulundu. …. Ve …. İse cesetlerine ulaşılmıştı. Böylece tamamlanması gereken operasyon yarım kalmış ve etkisi katlanarak bu günlere gelmiş oldu.Tüm zamanların en büyük uzay operasyonu için hazırlıklar tamamlanır ve görülmemiş büyüklükte bir asker filosu ile Mars’a yolculuk bir kez daha başlamak üzeredir. UAC ve NASA başta olmak üzere bir çok ülkenin güvenlik güçlerinden de tecrübeli askerler davet edilir ayrıca daha önce Mars’ta görev yapmış tecrübeli kişilerden de yardım istenir bu görev için. Yapılan araştırmalar kapsamında UAC, hala Mars’ta yaşayanların olduğunu tespit eder ama bu varlıkların insan olabileceği ihtimali üzerinde durmaz. Geriye tek bir seçenek kalıyor. Yaratıklar. Bunlar göz önünde bulundurularak yıllar önce yapılması planlanan operasyon üzerinde bazı değişiklikler yapılarak uygulamaya geçirilmek istenir. Ayrıca geçen yıllar ve gelişen teknoloji sonucunda UAC şirketi boyutlar arasında moleküler ışınlanma teknolojisini oldukça geliştirmiştir ve böylece koordinatlar belirlendiği sürece sınırsız bir seyahat alanı oluşturmuştur. Güvenlik güçleri ve beraberinde bomba, bu teknoloji kullanılarak Mars’a gönderilecektir. Böylece oldukça hızlı hareket edilebilecek ve herhangi olumsuz bir durumda tekrar bu teknoloji kullanılarak tehlike bölgesinden kaçmak mümkün olacaktı ama olmadı.


Mars’a varınca üste Marine’i çok geçmeden bulurlar ve bomba kurma işlemi böylece biraz ertelenir. Çünkü burada yaşanan tüm olaylardan haberdar olan ve tek sağ kalan canlı olduğu için oldukça önemlidir. Açılan bir boyut kapısı ile Marine dünyaya geri döner ama üsse dönmek için açmış olduğu kapıyı sürekli kaçtığı için kapatamamıştı ve bunun soncunda tüm yaratıklar ve Dr. Elizabeth ana üsse doluşmuştur bile. Üsteki güvenlik görevlileri bombayı kurma aşamasında geç kalmışlardır ve her kez kaçınılmaz sonla karşılaşır ve ölür. Ama asıl en önemli olan detay yaratıkların en büyük avantajını oluşturacaktır. Dünyaya açılan boyut kapısı görevin seri ve kısa sürede tamamlanacağı düşünüldüğü için UAC tarafından kapatılmamıştı. Üstelik Marine canlı olarak bulunduğunda UAC ve NASA’ya da haber verilememişti. Çünkü Üsteki telekinetik enerji sayesinde Dr. Elizabeth, güvenlik takımının dünya ile olan iletişimini kesmişti. Açık kalan boyut kapısından sayısız yaratık dünyaya doğru yola çıkmış oldular ve bu durumdan da UAC ve NASA’nın haberi yoktu. Çünkü geliştirilen ışınlanma teknolojisi uyduda ve radar da görünme olasılığını yok ediyordu. Her hangi bir sinyal gelmediği için de dünyadakiler Mars’ta kilerin öldüklerinden habersizdir. Üstelik yıllardır sesi çıkmayan kötülük oldukça büyümüştür ve bu kapı sayesinde sayısız yaratık nihayetinde dünyaya iner ve hiç görülmemiş bir kaos başkaldırır. Artık insanlık büyük bir tehlikededir ve geliştirmiş olduğu teknolojiler onların sonunu hazırlamıştır. Sonunda “Doom” isminin anlamına uygun yani KIYAMET ve KÖTÜ KADER insanlığının sonunu getirmek üzeredir. Bundan kurtulmak için mars’ta görev yapmış ve kurtulmuş tüm askerler ve bilim adamları ve daha fazlası bu kez dünya üzerindeki savaş için çağırılır ve onlara takviye olarak özel eğitilmiş bir birlik hazırlanır ve sonunda büyük savaş başlar. DOOM efsanesi sona erer.


Bu hikayeyi JOHN CARMACK’A okutabilsem, adam belki DOOM 4’E başlardı. 😀

Exit mobile version