Selamlar…
Naber, nasıl gidiyor hayat? Umarım iyi ve yararlıdır. Geçen yazıyı geç verdim ve bu bana acayip dokundu, akabininde gaza geldim de yeni yazıyı hemen yazmaya başlayabildim. Hem finallerde geliyor, o açıdan bir an önce yazıya başlamak öğrenim hayatımın devamı içinde iyi oldu…
hem aklın, hem beynin işkence görecek.Her günün sonunda acıdan öleceksin . Her gecenin sonunda ben seni yeniden dirilteceğim. Uyuyamayacaksın, gelecek günün korkusuyla titreyerek uyanık yatacaksın.Sabah, ilk gördüğün şey benim yüzüm olacak… Kraliçesinden Raistlin’e ceza,cehennemde yaşam yada tanrıçaya kafa tutmanın bedeli…
Haberler :
Evet, güzel haberler ile yeniden beraberiz.Geçen gün ilk önce Gerekli Şeyler’e daha sonrada Saklı Kent’e gittim ve pek çok bilgi aldım.
İlk olarak size bomba haberi veriyim; biliyorsunuz, geçen yazıda da duyurmuştum, TSR Ejderha Mızrağı dünyasını kapattığını açıkladı ve artık hiçbir kitabın, romanlar hariç, basılmayacağını, EM ‘nin de 3rd edition dediğimiz d20 sistemine uyarlanmayacağını bizlere bildirdi. Ama son gelişmelerle birlikte bizi üzün bu haber sevindirici başka bir habere vesile oldu. Bilenler bilir vakti zamanında Ravenloft’u TSR çıkartırdı ama beklediği karı yakalayamayınca Ravenloft’u kapatmışlardı. Bu kapanıştan sonra devreye WhiteWolf firması girip, satın almıştı Ravenloft dünyasının haklarını ve Ravenloft hayata dönmüştü,
halende oldukça popüler ve oynanıyor, işte aynı olay EM içinde geçerli. Son yapılan duyuruya göre; Margeret Weis ve Tracy Hickman’ın kendi şirketi, ben şu anda ismini hatırlıyamıyorum ( hehhe.. olur böyle şeyler…pardon) EM’nin haklarını satın almışlar ve ocak 2003’te EM geri dönüyor. İlk planda Tales of the Lance(ki son d20 sistemine uyarlanmış hali…) daha sonrada Atlas of the Lance geliyor.
Ne diyebiliriz ki; sıkı durun bomba şekilde EM geri dönüyor.
İkinci haber ise; 3rd edition’ın kural kitaplarından, Monstrous Manual dışında, hiçbirisi raflarda kalmadı.Bu güne kadar dört posta halinde Türkiye’ye giren kitapların beşinci seferi bloklanmış halde.Türkiye distribitörü tarafından şu anda gelişi durdurulmuş.Gerekli Şeyler’ den bana söylendiğine göre Ekim başı gibi tüm kural kitapları raflarda yerini alacakmış.Gelen paketler arasında Forgotten Realms’ın yeni Campaign Setting kitabı da yer alıyor. 3rd edition kuralları için yeniden hazırlanmış set kitap şeklinde ve 320 sayfa.Tabi fiyatı da abarmış şekilde 40 dolar. Allah size ve bana kolaylık versin.
Ayrıca diyorsanız ki ben Ekime kadar bekleyemem o zaman internet üzerinden sipariş verebilirsiniz.Zekiler hemen fark etti, Players HandBook (ki kuyruklu yalan, kallavisinden bir ansiklopedi ne öyle elkitabı falan, inanmayın arkadaşlar yalan…)’un satış fiyatı 30 dolar ama internetten sipariş verirseniz 38 dolar(cık) oluyor.Karar sizin…
Üçüncü haber ise Gerekli Şeyler’ de uygulanan indirim.Bilenler bilir, Gerekli Şeyler ellerinde kalan 2nd edition kitaplarını %50 indirimle satışa sunmuş.Güzel pekçok kitap var ben sizin yerinizde olsam bir uğrarım, şahsen ben bir kaç birşey aldım…
Bu arada kitap gelişi durduruldu dedim ama Magic oynayanlar üzülmesin kartlar geliyor hatta benim yazımı yazdığım sıralarda satılmaya başlanmıştır herhalde son gelen kartlar.
Son haber ise bir kitap haberi.Okuyanlar bilir, geçen yazıda bahsetmiştim Ölüm Kapısı serisinin son kitabı olan Kaosun Eli yolda diye; evet işte beklenen an geldi ve Kaosun Eli raflarda ki yerini aldı. Bütçem ve zamanım elverince kitap inceleme bölümünde ki yerini de alacak. Tasalanmayın…
Bu arada son bir olay düşündüm. Eğer siz üşenmeyip mail atarsanız ben onları burada yayınlayacağım. Yani bir mektup köşesi gibi düşündüm olayı ayrıca maillar istediğiniz konuda olabilir, kasmayın yani
iletişim olsun yeter ki; bir de eğer istenilen birşey olursa pano kıvamında bişey de olabilir.Grup, kitap gibi ihtiyaçlar karşılanır…
Geçen yazıda da belirttiğim gibi konumuz EM nasıl oynanır ve ırklar nelerdir sorularının cevapları.Bu sorulardan ilki aslında bana sonradan saçma geldi ama yinede yeni DM’ lere ve yeni oyunculara yardımcı olur belki diyerekten cevaplama ihtiyacı hissettim.
Bir EM oyunu nasıl oynanır( yada bir yazardan, bir kuble ukalalık..):
Efendim öncelikle neden EM sorusuna verdiğiniz cevap önemli bence. Yani sadece EM’de geçerli birşey değil bu, tüm oyunlar için bu soruyu kendinize yöneltmeniz grubun geleceği için önemli; çünkü bu soru sizin oyundan beklentinizi anlamanıza yardımcı olur. Örneğin kasvetli, zalim bir dünyayla birlikte hareketli bir oyun istiyorsanız bence tercihiniz Dark Sun, ne biliyim daha masalsı içinde çeşitlilik olsun diyorsanız-şöyle Tolkien tarzı bir dünya olsun diyorsanız yani- tercihiniz Forgetten Realms veya epik bir dünyada kahramanlar arıyorsanız tercihiniz DragonLance olmalı. Tabi bu yazdıklarım sadece birer benzetme asla hiçbir şey bu kadar basit değil.
Bu soruya verdiğiniz cevaba göre doğru yer EM ise o zaman işe sizin için en iyi meslek ve ırkla başlamalı ve karakteriniz hakkında yeterinde bilgi toplamalısınız. Yani EM’ de yaptığınız tüm seçimlere yönelik iyi ve kötü yanları bilmelisiniz. Konuyu daha da açmak gerekirse; örneğin bir silvanesti elfi olacaksınız ve istediğiniz meslekte* büyücülük. Oyuna başladığınız ve maceralar gelip geçiyor ama bir sorun var nasıl oturtacaksınız oyun tarzınızı? Bir kural vardır; elfler beyaz büyü dışındaki büyüleri pek sevmedikleri için sadece beyaz cüppeli büyücü olunmasına izin verirler** , e siz bu gerçeği bilmezseniz ve testten de (bu konuyu sonra anlatacağım…) örneğin kırmızı cüppeyle çıktıysanız öyle istediğiniz gibi Silvanesti ormanına giremezsiniz yani rol yaparken çuvallarsınız. Şimdi çoğunuz kaynak yok nerden bulacağız bunları diyor ama zaten bunlar romanların içine yerleştirilmiş durumda.Mesela Efsaneler
üçlemesini ele alalım; orda saygı değer büyücü Dalamar anlatılıyor.Dalamar bir Silvanesti elfi, büyücü olmak istemiş ilk önce temel pirensipleri öğrenmiş ardından belli bir güce erişince Wayreth Ormanında ki yüksek büyücülük kulesine çağrılmış, testteki tutumları doğrultusunda Dalamar’ a kara cübbe verilmiş. Tabi bu gücü elde edince anında Silvanesti’ den sürülmüş (malum elfler karşı, sevmezler kara büyüyü…). Tabi her sınıf gibi bu tür ”lekeli” elflere de bir isim buluyorlar; Dark Elf. Bakın kurallar ne çabuk anlaşılıyor. Aynı şey her roman için geçerli.Her romanda pek çok şey bulabilirsiniz. Yani ne oluyor okuyoruz kendimize kaynak ayartıyoruz.
Karakterinizle ilgili temel prensipleri öğrenince onu bir tarzla oynatmanız gerekli. Aslında bu kurallar çerçevesinde gereklilik sayılan birşey. Mesela Cronicles’daki şovalye Sturm’dan ne öğrenebiliriz; tabi ki şovalyelerin büyüyü sevmediklerini, düstur’u ve birliklerinin kurallarını herşeyden üstün tuttuklarını. Bu kısım biraz ironik , çünkü ben size okuyun romanları orda nasıl anlatılmışsa o şekilde oynayın demiyorum dikkat ettiyseniz, bu kısımda önemli olan karakterinizin stili. Stili de tabi ki arka plan-yani karakterlerin geçmişi- ile ortaya çıkar.Yani bir karakteri yaratan sayılardan ve değerlerden çok onun kendisidir. Sturm dedik; Sturm ilk kitapta büyüye güvenmeyen, düsturu ve şovalyeliği herşeyden üstün tutan biri ama ikinci kitabı okuduğunuzda Sturm’un büyüye azda olsa güvendiğini ve şovalyelik kurallarını hiçe saydığını görürsünüz.Çünkü başından bir sorgulama geçmiş,davada şovalyeliğini ve şovalyeliğini temsil eden tüm zırh ve silahlarına el konmuştur, hemde haksız yere. Yani Sturm anlamıştır büyünün saf kötülük deposu olmadığını ya da şovalyelik kurallarının ve şovalyelerin her zaman iyi olmadığını.Toparlamak gerekirse; bir karakterin her türlü davranışı olabilir ama bunlar mantık çerçevesinde açıklanmalı. Yani parlak fikirler üretmeseniz de karakterinizin geçmişi mutlaka olsun.
————————————————————————————————–
Editörün Notu:
*Ad&d ve d&d’ de geçen ingilizce “class” kelimesini türkçede tam bir karşılığı yok. Sınıf , kariyer veyahut meslek kullanılabilecek kelimeler arasında…
** EM’ de büyücülerin major büyüye geçmeden önce tabi tutuldukları sınavda büyücüye kişiliğine göre cübbe verilir. Kalbinin temiz olmadığı tescillenen bir elf , anayurdundan sürülür.
————————————————————————————————–
Diğer bir hususta karakteriniz gibi olabilmek. Bu nasıl olur?Aslında bu bence teoride ve pratikte en basit olaylardan birisi FRP oyununda; çünkü yapmanız gereken olay sadece karakterinizinde duyguları olan bir varlık olduğunu bilip buna göre davranmak. Bir örnekle daha iyi açıklayacağım sanırım(kendimi kötü hissettim. Malum bir paragraf oldu ve hala tam olarak istediğimi anlatamadım…hehhe kötü oluyor yani insan…); diyelim ki bir arkadaşınızla bir ormana doğru ilerliyorsunuz. Senelerinizi geçirdiğiniz, savaşlarda sırt sırta savaştığınız açlıktan ölürken ekmeğinizi hiç düşünmeden bölüp verdiğiniz üç kişilik bir grupsunuz. Ormana daldınız, etraf sakin hava güzel, keyifli keyifli anılarınızı tazeliyorsunuz; ama tam o anda bir demet ok geliyor ve kulaklarınızda ıslıklar öttürerek tehtitkar tehtitkar uçuşuyor, ok yağmuru tam biterken ağaçların arasından fırlayan bir grup orc saldırıya geçiyor. Tüm çocukluğunuzu beraber geçirip maceralara atıldığınız arkadaşınız ani bir kılıç darbesiyle suratından kanlar fışkırarak önünüze seriliyor. Bu noktadan sonra işte sizin olayınız başlıyor, ve bu kırılma noktasında oyuncular ikiye ayrılıyor; ilk grup oyuncunun beklenen konuşması;” Abi(DM’e itafen) ben long sword(kılıç)’umu çekiyorum ve en yakında ki orc’a yazıyorum.” , ikinci grup oyuncudan gelen tepki ise; ”Yo dostum benim bırakıp gidemezsin hayır, hayır şimdi olmaz lütfen, hadi kendine gel…(arkadaşına itafen)”. Bu noktada geçerli olan ve dahası mantıklı olan ikinci tipte gördüğümüz tepkiyi vermek. Bu tabi ki her durumda geçerli bir olay, mesela bir ejderha gördüğünüzde asla ” Okumu çekip bi tane ok sallıyorum” diyemezsiniz ne olursa olsun siz bir ejderhayla burun burunasınız…
Aslında bu söylediklerim EM için değil tüm FRP oyunları için gerekli şeyler. Gerekli şeyler diyorum yani tamamen benim şahsıma ait fikirler yeniden belirtiyim…
Sıra geldi DM’ lere; DM’ ler arasında bazı tabular var, EM oyunu bol tasvirli, epik ve az savaşlı olur diye. Hayır kesinlikle böyle bir tutum olmaması lazım. Oyun ne gerektiriyorsa onu oynatın. Bunuda en iyi şekilde doğaçlama oyunla yapabilirsiniz, tabiki sıfır çalışma ile körü körüne oyun oynatın demiyorum ama öyle herşeyi satır satır tasarlamak ezberlemek bence yanlış bir yöntem.
İkinci önerim ise oyunu ukalalıktan ve hesaplama kargaşasından uzak tutmanız. Bu olay gerçekten, önemli gerçi artık ikincisi yeni gelen sistemle ortadan kalktı gibi ama yinede aramızda hala 2nd edition oynayanlar vardır(benim gibi yani şey…ııı…evet ben hala 2nd edition oynuyorum…ııı….evet….ayıp benim yaptığım…hehhe:) ve bu kural karmaşası en çok 2nd edition’da çıkıyor.
Kural karmaşasını önlerseniz iki katkısı olur olaya; oyunu hızlandırıp oyunu sıkıcı hale getirmezsiniz, ve mantıksız bazı şans faktörlerini ortadan kaldırırsınız.Bir kaç örnekle anlatıyım ben yine olayı. Mesela oyunculardan biri hırsız oynuyor ve çok sote bir yerde bir kilit açacak. Ne biliyim gelen yok giden yok yani hırsızı rahatsız eden biri yok. Bu durumda open lock zarı attırmayın adama, hemen tasvir edin olayı ve kilidin kaliteside düşükse kilidi açtın diyin, olsun bitsin.Yada bir savaştasınız oyunculardan biride baya bir yara aldı, ne biliyim 15hp(yaşam puanı, street fihter’daki çubuk deriz biz buna…(tamam kötüydü(ama siz şimdi, ”E o zaman niye silmedin?” diyeceksiniz, bende size ”İletişim oluyor bu şekilde” diyeceğim…yaa…))’den 5 düştü,ki bu durumda kurallara göre karakterde hiçbir değişme almaz yani adamın yarısı biçilmiştir ama hala dimdik ayakta çatır çatır dövüşebilmektedir, işte siz o zaman biraz hayal gücüyle ”Topallıyosun” ne biliyim ”Sol kolunu oynatamıyosun” gibi şeyler söyleyin yani karakter anlasın yaralandığını.