Legends of Aranna
Bu ismi ilk duyduğum zaman çok heyecanlandım. Dungeon Siege’in devamı
geliyordu. İlk oyunda elde ettiği başarının ardından gelmemesi de imkansızdı.
Kısa bir sure öncede yeniden bilgisayarlarımızda yerini aldı. Bakalım beklemeye
değer miymiş?
Hikaye devam ediyor
İlk hikayenin üstünden uzun bir sure geçmişti. Ehb krallığında herşey yolunda
idi. Ama ormanda ilginç olaylar gelişmeye başlayınca, Arhok’un valisi, şehrin
bütün kapılarını kapattırmış, giriş-çıkışı yasaklamıştı. Şehri bunlardan
koruyacak, aynı zamanda Staff Of Stars’ı geri getirecek bir kahramana ihtiyaç
vardı. Bunun içinde en uygun kişiye -annesi ve babası kahraman olan
karakterimize- iş düşüyor. Aslında yapacağımız görev çok basit. Düşmanlarını
öldür, ebeveynlerine ne olduğunu öğren, dünyayı kurtar ve karakterini geliştir.
Çok geniş bir konu üzerine kurulmamış. Giriş demosu da 30 saniye kadar kısa bir
süre içinde geçiyor. Yeri gelmişken belirtmeden geçemeyeceğim. Oyunların
demoları, 3D motorlar ile yapılmaya başladığından beri birçok oyunun demosunu
izlemeden geçiyorum. Legends Of Aranna’nın demosu bu kadar kısa olmasa idi, o da
bu oyunlar kervanına katılacaktı. Bence “Render” edilmiş demolar daha etkileyici
oluyor. Blizzard’ın oyunlarına yaptığı demolar bunun için en güzel örnekleri
oluşturuyor.
CD’nin içeriğinde, Dungeon Siege birlikte geliyor. Bu yüzden ayrıca Dungeon
Siege’e sahip olmanız gerekmiyor. Bu şekilde bir genişleme paketine pek
alışmadığımız için, bu oyuna baştan bir artı getiriyor. Ayrıca kutunun içinden
çıkan tanıtım kitapçığıda oldukça detaylı hazırlanmış. Getirilen bütün
yenilikleri birçok detayı ile anlatmışlar. 3 cd’den oluşan bu paketi incelemeye
başlayalım.
Ne kadar genişleyebilir ki?
Her genişleme paketinde olduğu gibi, bu pakettede yeni eşyalar, yaratıklar,
büyüler bulunuyor. Tabii senaryoya bağlı olarak yeni haritalarda hazırlanmış
durumda. Bu yenilikler arasında yılana benzeyen “Zaurask Snakebite” kılıcı
kullanmayı ençok sevdiğim savaş aletlerinden biri oldu. Güçlü ve gösterişli olan
bu kılıcı beğeneceksiniz. Ayrıca WayPoint mantığı güzel olmuş. Bu sayede çeşitli
noktalar arasında teleport olabiliyorsunuz. Bu yeni eklentiler arasında bana en
ilginç geleni dev robot akrepler oldu. Fırlattıkları sihirli füzeleri ilginçden
ziyade komik geldi. Hem robot hemde sihirli…
Grafikler yine aynı şekilde, maksimum 16 bit 1024X768 çözünürlük destekliyor.
Bence yeterli. Oyunun izometrik görüntüsüne tam olarak hakim olabilmeniz, birçok
3D motorunun açığı olan kaymış, parçalı görünen ekran görüntülerine iyi bir
alternatif getirmiş. Ekranı sadece sağa sola çevirmekle kalmıyor, aynı zamanda
kameranın yüksekliğine de hakim olabiliyorsunuz. Bu özelliği ile benden bir artı
puan daha alıyor.
Oyunun müzikleri beni çok etkilemedi. Sanki boş kalmaması için hazırlanmış
gibi duyuluyor. Konuşma sesleri ise bunun aksine oldukça iyi kayıt edilmiş.
Konuşmacıların verdiği duygular, bilgisayar ile oynuyor hissinden kurtarıyor.
Ayrıca bir karakter ile konuştuğunuzda eğer bir görev verdi ise bir daha
gidişinizde durumunuzu sorabiliyor. Diablo’dan alışkın olduğumuz
çeşitlendirilmiş yaratık ve silah sesleri Dungeon Siege’de o kadar fazla değil.
Oyunun başında etkilendiğiniz sesler bir süre sonra sıkıcı bir hal bile
alabiliyor.
Kullanıcı arabirimi ise oldukça kolay. Hatta Diablo severler için çok daha
kolay diyebilirim. Birçok kısayol aynı. Tab ile harita açılması dahil. Çok fazla
yenilik getirilmese de bu sebepten dolayı başarılı bir arabirime sahip
diyebiliriz.
Bu oyunun Diablo’ya rakip olarak çıktığını varsayarsak bazı karşılaştırmalar
yapmamız gerekecektir. Grafik olarak Diablo’ya üstünlüğü tartışılmaz. Ama söz
konusu ara videolar olduğu zaman, Diablo çok büyük bir farkla önden gidiyor. Ses
ve müzikleri bir araya geldiğinde ise Diablo videolardan oluşan arayı iyice
açıyor. Diablo’da büyüler ile yaratmaya çalıştığımız ekip mantığı, DS’de daha
gelişmiş. Genele baktığımızda, Diablo hala DS’in önünde. Bu oyun Dungeon Siege
2’nin, Diablo 3’ten önce çıkarsa –ki Blizzarz’ı tanıyanlar D3 için en azından 3
sene bekleyeceğimizi bilirler- oldukça sağlam temellere dayanacağının kanıtı.
Oyunun geneline şöyle bir göz attığımızda alınıp oynanması mecbur bir oyun
değil. Ama hoş vakit geçirteceğinden eminim.