East India Company, İngiltere tarihinin en önemli figürlerinden biri olup
tarihe geçmeyi fazlasıyla hak etmişti. 1600’li yıllarda kurulmuş dev ortaklık;
dünyanın en büyük ticari merkezlerine, en önemli ticari malları taşıdı.
Hindistan ve Çin şirketin en önemli müşterileri haline gelmişti bile. Elbette bu
ülkeler zaman içerisinde, en büyük düşman ve tarihe “Morfin Savaşları” olarak
geçen dönemin taraflarından olacaklardı. Şirket asıl gücünü valilerin ve bizzat
Kraliçe Elizabeth I’in takdisinden kazanırdı.
Şirket, büyük çapta morfin ve türev ithalatı yapmaktan çekinmezdi. Elbette
morfin, ticareti yapılan tek ticari mal değildi. Çay, ipek, pamuk ve daha nice
kıymetli maddeler şirketin tezgâhından geçtiler.
En tepeye ve sona doğru…
Ne var ki, bu kadar büyük bir gücün dikkat çekmemesi beklenemezdi. Şirket
büyüdükçe hakları çoğaldı. Hak ve güç büyüyünce onlarca yolsuzluk ve daha nice
rezalet ortaya çıktı. Ticari gücü devletlerden bile üstte olan şirket, tepkileri
ardı ardına toplamaya başladı. Her imparatorluğun yükseliş, duraklama ve çöküşü
olurdu. East India Company’nin çöküşü ise, çoğu imparatorluğu kıskandıracak
şekilde 200 yıla ulaşmıştı.
“Modellendirmeler, ışık ve gölgelendirme efektleri birlikte uyum içindeler. Limanların ve gemilerin görünüşleri bir devrim yaratmasa da; son derece çarpıcılar.”
Strateji sevenler son zamanlarda kendilerini oldukça şanslı hissediyor
olmalılar. Açıkçası ben bir strateji sever olarak öyle hissediyorum. Ardı ardına
son derece kaliteli yapımlarla karşılaştık. Empire Total War ile başlayan furya
Grand Ages: Rome ve ANNO 1404 ile devam etti. Seriye son olarak East India
Company katıldı. Tarih ve strateji severler, bu ürünler karşısında haklı olarak
bayram yaptılar. Şu anda elimde zevkle oynayabileceğim birçok yapım var. Son
aylara, tarih ve strateji temalı oyunların “Altın Çağı” desem abartmış olmam.
East India Company gücünü tarihinten alıyor. Uluslararası Deniz
Ticareti’nin doğuşu ve bununla beraber birçok sorunun ortaya çıktığı yılları
kendisine konu ediniyor. East India Company gücünü yalnızca sayılardan almadı.
İnanılmaz derecede güçlü donanması birçok geminin son gördüğü şey olmuştu.
Elbette oyunumuzda da, deniz savaşları önemli yer tutuyor. Ne yazık ki, yapımın
belki de tek zayıf yönü ortaya çıkıyor: Yapay zeka ve deniz savaşları. Deniz
savaşları olması gerektiği gibi yansıtılamamış. Statik ve yapay zekadan
yoksunlar. Anlaşılmaz şekilde zor ya da inanılmaz kolay ilerliyorlar. Empire:
Total War’ın yapay zekasını ve savaş yapısını bu oyundan beklememenizi tavsiye
ediyorum. Aksi takdirde ciddi bir hayal kırıklığı yaşamanız mümkün.Belirli mekanikler
Yapımda, East India Company’nin tüm tarihini canlandırma şansınız var olacak.
1600’li yıllardan başlayacak ve 1850’li yıllara kadar yol alacaksınız. Ünlü
“Opium Wars” da, izlediğiniz yollardan ve canlandırdığınız senaryolardan biri
olacak. Hem tarihi daha iyi öğrenebileceğiniz, hem de büyük keyif
duyabileceğiniz ender yapımlardan biri ile uğraştığınızı unutmayın.
East India Company, özellikle ticari konularda birçok ayrıntı barındırıyor.
Gemilerinizi uygun şekilde düzenlemeli, onlara atayacağınız askeri gücün
maliyetini hesap etmeli, hangi ülkenin hangi ticari maldan hoşlandığını ve
hangisini yasakladığını göz önünde bulundurmalısınız. Bunları yaparken karşınıza
pek çok ticari anlaşma fırsatı da çıkacak. Limanlarınızı hangi şirkete
açacağınızı ve bunun karşılığında size sunacağı avantajları iyi öğrenmelisiniz.
Yoksa ilk 50. yılda batmanız işten bile değil. Ayrıntılar, East India
Company’nin ruhu haline gelmiş.
“East India Company gücünü tarihinten alıyor. Uluslararası Deniz
Ticareti’nin doğuşu ve bununla beraber birçok sorunun ortaya çıktığı yılları
kendisine konu ediniyor.”
Görsel kısımlar
Grafikler ürünün en güçlü noktalarının başında geliyorlar.
Modellendirmeler, ışık ve gölgelendirme efektleri birlikte uyum içindeler.
Limanların ve gemilerin görünüşleri bir devrim yaratmasa da; son derece
çarpıcılar. Dünya haritasının ayrıntılı yapısı ve grafik motorunun bununla
pekala baş etmesi de takdire şayan. Savaşlar da göze hoş görünüyorlar, toplar
patladığında her şey net ve kaostan uzak duruyor.
Müziklere de ek bir paragraf açmalıyım. Dünyanın dört bir yanına ticaret yapıp
bu yerlerde savaştığınız bir yapımda, kesinlikle oyunun ruhuna uygun müzikler
olmalı. East India Company oyunculara bu mevzuda en ufak bir eksiklik
hissettirmiyor. Avrupa’da çalan müziklerin teması son derece yumuşakken, Asya’da
işler sertleşiyor ve Arabistan’da dengeleniyor. Müzikler, ırkların ruhlarını
yansıtıyor ve yapımın büyük bir artısı oluyorlar. Bu artı, çoklu oyuncu senaryo
eksikliği ile gölgeleniyor. Bu tür bir yapımda çok daha fazlasını beklerdim. Ne
yazık ki, birkaç harita ile geçiştirilen multiplayer yapısı mevcut.
Son söz olarak, East India Company’nin aldığı iyi notu sonuna kadar hak eden bir
yapım olduğunu söylemek istiyorum. Ödediğiniz paradan pişman olmayacaksınız.
Yine de; savaşların daha gerçekçi, yapay zekanın çok daha yüksek olmasını
beklerdim. Eğer bu eksiklikler giderilmiş olsaydı, yapım pekala en iyiler
arasına girebilirdi.