Dünyanın en büyük oyun firmalarından bahsederken, Activision’u es geçmek olmaz. Sadece sahip oldukları önemli yapımcı firmalarla değil, aynı zamanda rekor seviyede elde ettikleri satış gelirleriyle de çok önemli bir isim Activision…
Mahşerin altı atlısı
Activision’ın kuruluşuna geçmeden önce önemli bir detayla yazıma başlamak istiyorum. Activision’ın kurulduğu yıllarda oyun piyasası bugüne göre oldukça farklıydı. Öncelikle PC’ler oyun araçları olmaktan oldukça uzaklardı ve yerlerine Atari gibi oyun bilgisayarları üreten firmalar vardı.
Oyunlar bu firmaların denetimi olmadan üretilmez, başka hiçbir platforma hazırlanamazdı. Zaten hazırlanması da düşünülemezdi çünkü Atari 2600’de çalışacak bir oyunu Atari firması hazırlardı. Bu durum oyun geliştiricileri arasında büyük bir krize yol açıyordu ve birçok deneyimli ve yetenekli oyun geliştiricisi Atari firmasından ayrılmayı seçmişti.
İşte Activision, 1979 yılının 1 Ekim’inde, böyle bir dönemde kurulan ilk bağımsız oyun geliştirici firmadır. Activision’ı kuranlar, eski bir müzik endüstrisi çalışanı Jim Levy, kapitalist girişimci Richard Muchmore (soyadından da kapitalist olduğu anlaşılabiliyor) ve eski Atari programcıları, David Crane, Larry Kaplan, Alan Miller ve Bob Whitehead’dir.
1979 yılında hayata gözlerini açan Activision, 2007 yılında Amerika’nın en büyük oyun dağıtımcısı, dünyada ise ilk üçte bulunan en büyük dağıtımcılar arasında kendine yer bulmuş bir firma olarak hayatına devam etmektedir. Şu anki başkanı ve CEO’su Bobby Kotick’tir ki oyunseverler bu ismi hemen hatırlayacaklardır. Firma 2008 yılında Vivendi tarafından satın alınmış olsa da, halen Activision markası altında oyunları piyasaya sürmeye devam etmektedir.
Sonuç olarak yazıya neden Atari firmasından bahsederek başladığımı da bu şekilde anlatmış oldum. Acaba o dönem Atari’nin bu garip tekel politikasını beğenmeyen dörtlü, Jim Levy ve Richard Muchmore’un da katkılarıyla oyun dünyasını kökten değiştirebileceklerini biliyorlar mıydı?
İşe Atari’den ayrılan dört kişinin de kendilerine katılmasıyla birlikte altı kişi olarak başlayan Activision firması, ilk iş olarak kendilerine yardımcı olabilecek oyun geliştiricileriyle anlaşma işine girdiler. Levy bu işi devraldı ve çeşitli kampanyalarla oyun geliştiricilerinin dikkatini çekmeyi başardı. Bu girişimciliği sebebiyle, firmaya 2003 yılında oyun geliştiricilerinin tercihi olarak “First Penguin” adlı ödülü kazandırdı.
Atari’nin çöküşü
Crane, Kaplan, Miller ve Whitehead’in Atari’den ayrılışı o dönem Atari için büyük bir çöküş anlamına gelmişti çünkü satmakta oldukları oyun kartuşlarının yarısından fazlasını bu dörtlü hazırlamıştı. Şimdi onların firmadan ayrılması Atari’yi inanılmaz bir girdaba doğru sürüklerken, Atari firması ise Activision’a dava açmakla savaşı başlattı. Bu iş 1982 yılına kadar çözülemedi.
1982 yılında ise Activision, Atari ile anlaşma imzalayarak barışı sağladı. Firma bu süreçte artık ev bilgisayarlarına oyunlar programlamaya ve kendinden ufak firmaları bünyesine katmaya başlamıştı bile. Aynı yıl piyasaya sürdükleri efsane Pitfall!, Atari 2600’ün en çok satan oyunu olarak tarihe geçti.
Pitfall!, oyun tarihinde bir ilk olmayı başararak oyun geliştiricilerinin ve Activision firmasının yolunu açmayı başardı. Oyunun yakaladığı bu başarı süratle taklitlerinin piyasaya sürülmesine yol açsa da hiçbiri Pitfall! kadar başarılı olamadı.
Aynı yıl piyasaya sürdükleri Enduro, River Raid ve hemen ardından 1983 yılında piyasaya sürdükleri Robot Tank oyunları oldukça başarılı olarak firmanın oyun geliştirici firmalar arasındaki yerini oldukça sağlamlaştırdı. Activision artık tanınan ve büyük denilebilecek bir firmaydı.
Büyüklüklerini gösterebilmek amacıyla, “Text Adventure” oyunları tasarlayan Infocom firmasını satın aldılar. Jim Levy, Infocom’un büyük bir hayranı olduğunu ve böyle bir firmanın batmasına izin veremeyeceğini söyleyerek Infocom’u satın aldıklarını açıkladı. Bu belki de firmanın hayatında yaptığı en büyük hata olacaktı.
Her şey çok güzel giderken, patent problemleri yüzünden açılan davalar firmanın başını ağrıtmaya başlamıştı. 1982 yılına kadar Atari ile hukuksal mücadele veren firma o durumdan sıyrılsa da bu davadan kurtulması çok zor görünüyordu. Firma 1988 yılında, bilgisayarlara oyun dışında başka programlar da geliştiriyor olması nedeniyle adını Mediagenic olarak değiştirdi. Artık Activision yerine Mediagenic kullanılacaktı.
Fakat Mediagenic için işler yolunda gitmiyordu ve CEO olarak Bruce Davis firmanın başına getirilmişti. Bruce Davis bu Infocom birleşmesinden oldukça şikayetçi olduğunu ve yalnızca para kaybedeceklerini söylese de lafını dinletememesi sonucu bir yıl süren zarardan sonra
1989 yılında aldıkları kararla Massachusetts, Cambridge’de bulunan Infocom stüdyolarını kapattılar.
Bu kapanmadan dolayı işsiz kalan 26 Infocom çalışanından yalnızca 11 tanesine Silicon Vadisi’nde Mediagenic’in ana binasında çalışma teklifi götürülürken bunlardan yalnızca beş kişi bu teklifi kabul etti, diğer 21 kişi yollarına başka şekilde devam etme kararı aldı.
Yeni Activision kimdir?
Bu yıllarda patent sorunları nedeniyle oldukça yüklü tazminatlar ödemek zorunda kalan finansal açıdan zayıflamış Mediagenic firması, başında Bobby Kotick adıyla bilinen ve asıl adı Robert Kotick olan bir yatırımcı grup tarafından satın alındı. Yatırımcı Kotick, firmayı The Disc Company ile birleştirerek adını yeniden Activision olarak değiştirdi. Firmanın ana binası Silikon Vadisi’nden bugün hala bulunduğu yer olan Santa Monika, Kaliforniya’ya taşındı.
Activision batmaktan son anda kurtulmuştu ve ayağa kalkmaya çalışıyordu. 1991 yılında Mediagenic adı altında, Infocom’un 20 adet eski oyunu bir CD’de toplayarak, The Lost Treasures of Infocom adıyla piyasaya sürdü. Beklenenden büyük bir başarı getiren bu paket, on bir oyun daha eklenerek yeni versiyonuyla piyasaya sürüldüğünde aynı etkiyi yaratmadı.
Bu seri firmanın Mediagenic adı altında piyasaya sürdüğü birkaç oyundan biridir. 1991 yılından önce Mech Warrior adlı klasik oyunu piyasaya süren firma, 1994 yılında Popeye 2 ile oyun piyasasında yer edinmeye çalışır bir haldeydi. Artık yavaş yavaş Activision dönemleri gelmeye başlıyordu.
Önce 1995 yılında MechWarrior 2, ardından 1997 yılında ise dinazor oyuncuların asla unutamayacağı Interstate ’76 geldi. Interstate ’76 arabalı savaş oyunlarına başka bir boyut kazandırmıştı. Madem Interstate ‘76’yı hatırladık, oyunun giriş videosunu izleyelim ve devam edelim.
Ayrıca firmanın Quake 2’den itibaren Quake serisinin dağıtımcılığını da yaparak bu önemli oyuna ufak da olsa bir katkısı olduğunu söylememiz gerekiyor. 1997 yılındaki Interstate ‘76’nın başarısının ardından 1998’de Battlezone, 1999’da Civilization: Call to Power ve yine aynı yıl PlayStation’larımızı kaykay alanlarına çeviren Tony Hawk’s Pro Skater serisini piyasaya sürerek oyun dünyasına adını altın harflerle yazdırmaya başarmıştı.
Bu yıllardan sonra 1999 yılına baktığımızda Activision, Marvel, Head Game Publishing, Pandemic Studios, Disney Interactive ve LucasArts Entertainment’i n bir kısmını bünyesine katarak bir kısmıyla da anlaşmalar imzalayarak isim haklarını almıştı bile.
1999 yılından sonra da satın alma işlerine devam ettiler ve Treyarch, Columbia Pictures’ten Spider-Man’in isim hakları, Infinity Ward, Z-Axis Ltd, Luxoflux Corporation, Vicarious Visions, Toys for Bob ve Beenox firmalarını ucuz maliyetlerle bünyelerine kattılar.
2000 yılından günümüze kadar olan Activision sürecine bakarsak, 10 sene içerisinde Star Trek serisi, Mat Hoffman’s Pro BMX, The Weakest Link, Star Wars Jedi Knight II: Jedi Outcast, Spider-Man serisi, Call of Duty serisi, Doom 3, Guitar Hero serisi, Prototype, Wolfenstein, Blur, Singularity ve DJ Hero serilerini piyasaya sürerek, asla unutulamayacak bir başarıyı yakalamış duruma geldiğini görürüz.
2000’li yılların tabii ki en önemli olayı, Vivendi Games’in önce Blizzard’ı ardından da Activision firmalarını satın almasıdır. Bu satışla birlikte, 2008 yılında yapılan anlaşmanın ardından, Vivendi isim hakkından vazgeçerek firmanın adını Activision Blizzard olarak değiştirdi ve Activision’ın önceki CEO’su Bobby Kotick’i firmanın başına getirdi. Vivendi halen Activision Blizzard’ın en çok hissesini elinde bulundurduğundan firmanın sahibi konumunda bulunuyor.
Activision Blizzard, 2011 yılına baktığımızda dünyanın en önemli oyun geliştiren firmalarının sahibi ve dağıtımcısı olarak göze çarparken, 18.9 milyar dolarlık değeriyle, 14.1 milyar dolarlık Electronic Arts gibi bir devi bile geride bırakabilmiş durumdadır.
Son model Activision
2011 yılının neredeyse yarısını geride bırakmışken, dönüp geriye bakarlarsa, nereden nereye geldiklerini görerek eminim ki bir “vay be” diyorlardır. İyi giden bir firma, patent anlaşmaları nedeniyle batacak konuma gelirken bir anda yatırımcıların yardımıyla ayağa kalkıyor ve şu anda dünyanın oyunla uğraşan en büyük 2-3 şirketinden biri halini alıyor. Gerçek bir başarı abidesi olduğunu söylemek hiç de zor değil.
Şu anda firma dünyanın beş farklı ülkesinde stüdyolara sahip, dünyanın en önemli oyunlarını geliştiren binlerce kişinin çalıştığı bir şirket konumunda. Amerika, İngiltere, İrlanda, Kanada ve Tayvan’da stüdyoları bulunuyor. Ana binaları ise Kaliforniya’da Santa Monica’da bulunmaktadır ve faaliyetlerini buradan sürdürmektedir.
Uzatmalarda son saniyeler sayın seyirciler
Activision akıllarda Pitfall!, Interstate, Call of Duty, bir nevi Quake gibi oyunlarıyla gerçekten bir oyuncunun hayatında oldukça önemli bir yere sahiptir. En sevdikleri şeyin başka firmaları satın almak olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz ama bu konuda Electronic Arts’ın eline su dökmeleri olanaksız görünüyor.
En azından aldıkları firmaları batırmak gibi bir huyları olmadığından ve satın aldıkları firmalara saygı göstererek yarattıkları oyunları aynı şekilde devam ettirmelerine olanak tanıyan yapısıyla oyuncuların gönlünde taht kurmuştur. Hatta bir oyunu iki farklı firmaya yaptırmak gibi garip huyları da vardır ama Activision işte, ne yapsa yeridir diyerek yazının sonuna geldiğimizi belirtiyorum. Kalın sağlıcakla.