Empire: Total War
Creative Assembly, bu isim birçok oyun sever tarafından biliniyordur. 1987’de Tim Ansell tarafından kurulan firma farklı projelere imza atmıştı. Ama asıl Shogun: Total War ile çoğu oyuncunun taktirini kazandı. Bundan sonrasında Total War serisi bir klasik olarak oyun dünyasındaki yerini aldı. Seride Shogun’dan sonra Medieval: Total War, Rome: Total War, Medieval 2: Total War çıktı. Arada oyunların ek paketleri haricinde; Xbox, PS2 ve GameCube için piyasaya sürülen Spartan: Total Warrior ve yeni nesil konsollara çıkan Viking: Battle for Asgard isimli aksiyon oyununu da listeye dahil edebiliriz. Bu sıralarda firma yeni projeler üstünde çalışıyor, bunlardan biri Empire: Total War diğeri ise PC, PS3 ve X360 için geliştirilen Stormrise. Şimdilik Stormrise’ı bir kenara koyup, Total War serisinde geri planda kalan deniz savaşlarına yönelen Empire: Total War’a odaklanıyoruz.
Amansız savaşlar
Empire: Total War, günümüz tarihini veya diğer Total War oyunlarındaki gibi daha eski bir tarihi ele almıyor. Bu sefer 18.yy’dayız, Amerika’nın bağımsızlık mücadelesi ve Fransız Devrimi gibi tarihi olayları Empire: Total War’da yaşayacağız. Gelelim yapımla ilgili asıl ve en önemli noktasına, yani deniz savaşlarına. Emrimiz altında farklı sınıflarda gemiler olacak. Gemilerin kullandıkları toplar da farklı olacak ve her topun verdiği hasar aynı olmayacak, hasar olarak bahsetmişken gemilerimiz düşman gemilerinin farklı belirli bölgelerine ateş edilebilecek. Deniz savaşları gene klasik Total War savaş sistemini kullanıyor. Hatta deniz savaşları için çevre faktörleri bile etkili olacak. Mesela rüzgar estiğinde rüzgarı kullanarak, gemilerimizin daha hızlı manevra yapmasını veya ilerlemesini sağlayabileceğiz. Sadece savaş değil, ticari gemilerimiz de olacak. Bunları limanlarda üretebileceğiz. Kısaca Empire: Total War bizlere denizlerdeki macerayı ve savaşı en iyi şekilde sunacak.
Eski çağlarda olmadığımızı belirtmiştim, bu yüzden kral, din adamı gibi eski Total War oyunlarındaki etmenler kalkıyor. Ancak bunların yerine farklı sınıflar geliyor. Bunlar Gentleman ve Rake. Gentleman bir diplomat olarak karşımıza çıkacak ve ayrıca araştırma da yapabilecek. Rake tamamen gizlilik üstüne bir birim denilebilir. Rake’in özelliği, casusluk, sabotaj, suikast üstüne kurulu. Tabii ki bu birimler sadece bize ait değil, düşmanlarımızın da aynı birimlere sahip olacağını belirtmem gerek. Yani Rake ve Gentleman’i kullanırken, aynı şekilde düşmanlarınkine de dikkat etmemiz gerekecek. Ancak şunu da belirteyim, bu iki birim bazı durumları lehimize çevirip, bize avantaj sağlayacak.
Kral öldü
Devir değiştiği için artık bazı ülkelerde krallıklar yok, onların yerine hükümet var. Hükümet içinde başkan, bakanlar yer alıyor. İstersek seçime gidip başkanı değiştirebiliriz veya yeni bakan atayabiliriz. Tabii ki hükümet bize farklı görevler verebilir veya savaş istemine karşı bize izin vermeyebilir de, yani yönetim gene oyundaki ayrıntılı ve önemli kısımlardan birini oluşturuyor.Yönetimi sadece kendinizin isteği biçimde değişeceğini sanmayın, Fransız Devrimi gibi bir olayla karşı karşıya kalabilirsiniz. Uyguladığınız yönetim halka etki edecek. Halk bundan memnun kalabilecek veya kalmayacak. Eğer yönetimden memnun olmazlarsa, isyan bayrağını açacaklar. Hatta başkanı ve hükümeti bile devirip, yeni bir hükümeti yerine getirebilecekler. Bu yüzden politikalarınıza, yönetiminize dikkat etmeniz gerekecek. Fazla vergilere bindirirsek, karşılığı kötü sonuçlar doğrulabilecek. Vergiyle ilgili olarak artık belirli bir bölge içindeki tüm şehirlerin vergisini bir kere de ayarlama imkanına sahip olacağız. Tek tek uğraşmaya gerek kalmayacak.
Empire: Total War’ın genel olarak oynanış sistemi yine eski oyunlarla aynı sayılır. Eklenen bazı yeni ayrıntılar var, bunlar da tabii ki sistemi daha iyi hale getiriyor. Denge konusunda zaten Total War serisi iyiydi, Empire’da da ırklar arasındaki denge yine en iyi şekilde yansıtılacak. Seriye baktığımız zaman her oyunun grafiklerinin ne kadar güzel, ayrıntılı olduğunu biliyoruz. Empire: Total War’ın grafiklerinin de oldukça iyi olduğunu söyleyebiliriz. Yayınlanan ekran görüntülerinde de bu belli oluyor. Grafikler üstünde yapılan geliştirmeler dışında, karakterlerin animasyonları ve modellemeler de bundan nasibini alıyor. Şunu da unutmamak gerek, genel olarak Total War oyunları sağlam sistem istiyordu, Empire: Total War’ı da harika grafiklerle oynamak için sistemimizin iyi olması lazım gözüküyor.
Empire: Total War, deniz savaşları, geliştirilen bazı dinamikleri, ayrıntıları ve grafikleriyle yine bir klasik olacak. Zaten Creative Assembly’den kötü bir oyun çıkacağını da sanmıyorum. Daha önce oyunun Şubat ayında çıkacağı açıklanmıştı, ancak bir ay ertelendi. Eğer herhangi bir terslik olmazsa büyük deniz ve kara savaşlarına Mart ayında girebileceğiz.