Yıllar su gibi akıp geçmeye devam ediyor. 2015 yılının sonlarına geldik.Teknolojinin durak vermeksizin son hız geliştiği bugünlerde, birbirinden güzel bilgisayarlar adeta bir yarış içerisinde. Her marka kendisine has tarzıyla kullanıcılarına en iyisini yapmak için gayret gösteriyor. Günümüzde de görüyoruz ki, her bir kişinin evinde neredeyse bir bilgisayar bulunmakta. Çağımızın en büyük gereksinimlerinden biri haline gelen bilgisayarların geçmişten günümüze hangi aşamalardan geçip, bizlere ulaştığı hiç merak ettiniz mi? Bizler sizin için merak ettik ve araştırdık. Haydi, arkanıza yaslanın ve çağımızın gereksinimlerinden biri olan bilgisayarı geçmişten günümüze inceleyelim.
Bilgisayar tanımının esnekliği ve zaman içerisindeki değişim süreci dolayısıyla ilk bilgisayarı saptamak güçtür. Önceden bilgisayar olarak kullanılan, aletler günümüzdeki bilgisayarlardan çok daha uzaktı. İlk olarak bilgisayar fikri, hesaplama sürecini kolaylaştıran araçlara verilen addı. Bilgisayar terimini o yıllarda, bizim kullandığımız sayı sayma boncuğu (abaküs) karşılığında kullanıldığını görüyoruz. Bilinen diğer bir alet ise AntiKitira Makinesidir.(M.Ö. 150-100) sayılabilir. Yüzyıllar sonra, Ortaçağ sonundaki yeni bilimsel keşifler ışığında, Avrupalı mühendisler tarafından geliştirilen bir dizi makinesel hesaplama aygıtlarının ilki ise, Wilhelm Schickard’a aittir. Antikitira makinesi, astronomik hesaplar yapmak için ve astroloji haritaları çıkarmak için yapılmıştır. Tahminen böyle olduğunu söylenmektedir.
Ancak programlanabilir olarak üretilen bilgisayardan yakından uzaktan bir ilgisi olmadığı görülmektedir. 1801 yılında Joseph Marie Jacquard’ın dokuma tezgâhındaki işlemi otomatikleştirmek adına, üretmiş olduğu delikli kartlar ile bilgisayarların gelişme sürecindeki, kısıtlı da olsa, ilk programlanabilme özelliğini taşıyan bilgisayar olarak sayılır. Kullanıcının sağladığı bu kartlar sayesinde, dokuma tezgâhı kart üzerindeki delikler ile tarif edilen çizimi işleyebiliyordu. İlk bilgisayarın temeli yavaş yavaş atılmaya başlanmıştı.
Yıllardan 1837; ilk tam programlanabilir makinesel bilgisayar tasarlandı. CharlesBabbage, adını Analytical Engine (Çözümlemeli veya analitik makine) koyduğu, ilk tam programlanabilir makinesel bilgisayarı kavramsallaştırıp tasarladı. Ancak maddi durumunun el vermemesinden dolayı bu çalışmalara son vermek durumda kaldı. Ama Charles Babbage bilgisayarın gelişimi sürecinde önemli bir dokunuşta bulundu.
Yıl1890;HermanHollerith tarafından, muhasebe işlemlerinde kullanılmak üzere bir hesap makinesi tasarladı. Hollerith’in o dönemde bağlı olduğu işletme ise sonraki yıllarda küresel bilgisayar devine dönüşecek olan IBM’dir. 19. Yüzyıldan 20. Yüzyıla doğru geçerken bilgisayar adına önemli gelişmeler yaşanmıştır. Ancak günümüz bilgisayarlarının yanılmazlık düzeyinden hâlâ uzaktılar.
Yıl1940; bu yılın sonlarına doğru iki önemli mühendislik gelişmesi, gelecek bilgisayarlar için önemli bir etki bıraktı. Bardeen, Walter H. Brattain ve William B Shockley tarafından 1947 yılında geliştirilen transistor ve An Wang’ın keşfettiği ferritecore belleği. Transistor, vakum tüpünün yerini aldı ve bilgisayarların yapımı için vazgeçilmez bir malzeme oldu. MıT’in “Kasırga Projesi” Wang’ın ana patenti üzerine genişletilerek bilgiye kolay ve hızlı erişimi sağlayan RAM (randomaccesmemory rasgele erişimli bellek) geliştirildi.
Yıllardan 1943; bilgisayar tarihinin en önemli gelişmelerinden biri yaşandı. Gelecek nesillerde kullanılacak bilgisayarın, başlığımızda belirtiğimiz gibi ENIAC’ın üretimine başladı. Bu bilgisayar bildiğiniz gibi bilgisayarlardan değil. Tam 30 ton ağırlığındaki ENIAC, saniyede 5.000 işlem yapabiliyordu. Bu yüzden ilk bilgisayar olarak kabul edilen ENIAC, bilgisayar dünyasında önemli gelişmelere yelken açmıştı. Sadece bilgisayar değil teknolojiye de büyük katkı sağlamıştı. ENIAC 9×15 metrelik bir odayı doldurmakta; hesaplama vurumları 1500 elektromekanik röleden (yol vericiden) geçip 18.000 den çok radyo lambasından akmaktaydı. ENIAC’ı çalıştırmak için 150.000 vat enerji gerekliydi. ENIAC, yalnızca 80 karaktere eş veri saklayabiliyordu. Lambalaların hepsi çalıştığında, mühendis ekibi bir problemi çözmek için 6000 kabloyu elle fişe takarak ENIAC’ı kuruyorlardı.
Yıl1950; ilk nesil bilgisayar olan ENIAC sona doğru gelmekteydi ve günümüz bilgisayarlarında kullanılan parçaların yani CPU (centralprossesingunit-mikro işlemci), bellek, giriş-çıkış araçları (yazıcılar, terminaller, tarayıcılar), iletişim kanalları, operasyon sistemleri, programlama dilleri ve uygulama yazılımları için hazırlık çalışmalarına son hız başlandı.
Yıl 1952-1959; arasında üretilen bilgisayarlarda ilk defa vakum sistemi kullanıldı. Bu tüpler bir ampul büyüklüğünde, çok fazla enerji harcamakta ve çok fazla ısı yaymakta idiler. Veri ve programlar magnetik teyp ve tambur gibi bilgi saklama araçlarıyla saklandı. Veriler ve programlar bilgisayara delgi kartları ile yükleniyordu.
Yıl 1959-1964 arasında üretilen bilgisayarlarda transistorlar (10 bin adet) kullanıldı. COBOL, FORTRAN, ALGOL yüksek düzeyli diller ve işletim sistemleri geliştirildi. 1964-1970 arasında, üretilen bilgisayarlarda entegre devreler kullanıldı, onbinlerce devre küçük bir silikon chip’e yerleştirildi. Düşük maliyet, yüksek güvenirlilik, ufak boyutlar, düşük enerji harcaması ve hızlı olması bu chip’lerin mikro-bilgisayar yapımında kullanılmasına neden oldu.
Yıl 1970; artık bilgisayarlar küçülmeye başlamış, bununla birlikte artık ilk bilgisayarlara göre, daha ucuz bilgisayarlar üretilmeye başlanmıştı. Bilgisayar donanımında yapılmış olan bu teknolojinin kullanılması bilgisayarın hesaplama hızlarını ve güvenirliliğini arttırmıştı.Abaküsten günümüze kadar gelen bilgisayarlar yavaş yavaş günümüzdeki haline almaya başlıyordu.
Yıllardan 1981; bilgisayar tarihinin en önemli gelişmelerinden biri yaşandı Bu yıldan sonra insanların vazgeçilmez bir parçası haline gelen bilgisayarlar artık her insan için uygun hale gelmişti. IBM tüketici bilgisayar endüstrisinin gelişmesi için anahtar olan PC’yi tanıttı. Bu, İntel mikro işlemci tabanlıydı ve işletim sistemi olarak Microsoft lisanslı DOS kullanıyordu.
Günümüzde de söz sahibi olan IBM firması ilk kişisel bilgisayarını 1981 yılında piyasaya sürdü. Kısa bir zaman diliminde standart haline gelen IBM PC ‘lerin 4 yıl sonunda bir milyoncusu satıldı. Artık dünyanın her tarafında IBM uyumlu bilgisayarlar üretilmeye başlandı. Yazılımlar da IBM PC uyumlu olarak yazılmaya başlandı. Bu dönemden günümüze kadar bilgisayar teknolojisi akıl almaz bir hızla ilerledi. İlk üretilen bilgisayarları her insan kullanamıyordu. Fakat bu bilgisayarlar donanımındaki gelişmeye paralel olarak yazılım alanındaki gelişmeler bilgisayarları bütün insanların kullanabileceği seviyeye gelmesine sebep oldu.
Yıl 1983; artık bilgisayar gelişmeye ve insanların hayatında daha çok yer almaya başlamıştı. Tabi ülkemizi temel alırsak her ailenin bu dönemlerde evinde bilgisayar yoktu. Ama dünyada çoğu insan için artık bilgisayar kullanımı yaygınlaşmıştı. 1983 yılının bahar ayında, IBM içinde sabit disk bulunan ilk kişisel bilgisayarı olan PC/XT’sini piyasaya sürdü. Disk, yerleşik bir depolama aygıtı olarak çalışıp, 10 megabayt’lıktı. Apple Bilgisayarda yine bu tarihte Macintosh’u tanıttı ve bilgisayarın kolay kullanımında bir devrim yarattı. Son hız bilgisayar artık gelişmekteydi.
Yıl 1984; Artık teknoloji devleri oluşmaya başladı. Rakip firmalar birbiri üzerine çıkarttıkları ürünler birbiriyle yarışıyordu. Bilgisayar pazarı ısınmaya başlamıştı. Apple Macintosh’u sürdüğünde piyasaya girdi. Microsoft firması Macintosh için sözlük işlemci ve elektronik tablo programı yazdı. Gelişmeler ardı ardına gelmeye devam ediyordu. Yine 1984’te IBM, Intel’in 80286 mikro işlemcisine dayalı, PC AT adlı yüksek performanslı ikinci kuşak bilgisayarını tanıttı. IBM PC’den üç kat hızlıydı.
Ve Yıllardan 1990; Artık günümüz bilgisayarının temelleri atılmış ve gelişmeye devam etmişti. 1990’ın Mayıs ayında Microsoft, Windows 3.0 piyasaya sürdü. Bundan sonra günümüzdeki bilgisayarların haline aldı. Yıllarca süren bu gelişim sürecinde gördüğümüz gibi basit bir Abaküsten, hayatımızın vazgeçilmezi halini alan bilgisayarı inceledik. 1943 yılında ENIAC ile başlayan bu gelişim 1990’lı yıllara kadar günümüzdeki bilgisayarın halini alıyor. O zamanlarda şimdiki bilgisayarın halinden bahsetseler kim inanacaktı. 30 Tonluk bilgisayardan 3-4 kiloluk bilgisayara doğru görülen bu gelişim evrelerini hep beraber inceledik. Bu gelişme insanoğlunun, hayatını sürdürdüğü sürece devam edecek. Şimdi ki kullandığımız bilgisayarlarda ki donanımsal parçalardan tutun, kullandığımız bilgisayar çeşitleri bundan 100-200 yıl sonra ya da bundan kısa bir süre sonra ne gibi hal alacağını kestiremiyoruz. İnsanoğlu için imkânsız diye bir şey olmadığı hep beraber gördük. İleri ki zamanlarda bizleri ne gibi gelişmeler bekliyor bunu sabırsızlıkla bekliyorum. Umarım bu konu sizler için yararlı bir içerik olmuştur. Bu konu hakkında ki düşüncelerini yorum olarak bizlere bildirebilirsiniz.