Piyasanın iyice durduğu şu yaz aylarında ne görsek saldırır olduk. Başka
zaman yüzüne bile bakmayacağımız gazeteci çocuk tadında oyunları bile oynuyoruz.
Neyse ki sinema sektörü yaz aylarında baya hareketli oluyor. Geçtiğimiz günlerde
gelen Batman Begins, yakında çıkacak olan War of the Worlds ve Fantastic Four
bunlardan birkaçı. Özellikle bu sene beyaz perdeden bir çok transfer ile
karşımıza çıkan yapımcılar, Fantastic Four için de böyle bir girişimdeler.
Bakalım sonuç nasıl?
Her şey yine bir kaza ile başladı…
Fantastik dörtlü çizgi romanının haricinde özellikle ülkemizde çizgi filmi ile
tanınmıştı. Uzay araştırmaları yapan 4 arkadaşın başına gelen bir kaza sonucu
DNA yapıları değişen bu insanlar sahip oldukları güçleri iyilik için kullanmaya
karar verip birer kahraman, sayıları ve yetenekleri ile de kendilerine fantastik
dörtlü demişlerdi. Genel yapısı ve filminin de beyaz perdeyle buluşması,
oyununun yapılması için gereken bütün şartları oluşturdu.
Yıkarlar, görünmez olurlar, uzarlar ve yakarlar!
Herşeyden önce uzun zamandır bilgisayarda Co-Op oynama şansı bulamıyorduk. Aynı
klavyeden arkadaşımla ilerlemeli bir oyun oynamak ayrı bir tat. Bunun dışında
artık iyice anlaşılıyor ki yapımcı firmalar, video konusunda kendilerini
aştılar. Kalite olarak pek kötü iş çıkartan kalmadı. Oyunumuzu tepeden görüş
açısı ile oynuyoruz. Görevine göre tek veya grup halinde dolaşıyoruz ve
istediğimiz zaman farklı bir kahramana geçip onu kontrol etmek mümkün. Dikkat
etmemiz gereken sağlığın dışında bir de özel güç var. Normal dövüşün dışında
kazanılan özel güçleri kullandığımızda bu bar boşalıyor. Kendiliğinden dolduğu
gibi düşmanları öldürdüğünüzde de artıyor. Ayrıca düşmanlar size yetenek puanı
kazandırıyor ki bunlar sayesinde yeni kombolar ve özel hareketler alıyoruz.
Yapımcılar devamlı ilerleyip birilerini dövmenin yanında ufak aksiyonlar da
eklemişler. Örneğin gerektiğinde bir bina yıkabiliyor, düşmekte olan birini
kurtarıyoruz. Tabi bunları yapabilen kahramanlar gerekiyor, malum hepsinin
yapabildikleri farklı.
Ah şu kontroller, ah şu kameralar
Oyunda bazı şeyler sanki tam olmamış gibi duruyor. Örneğin karakter biraz hızlı
hareket ediyor, çoğu zaman bu hızdan ötürü etrafta öylece koşturuyoruz.
Kontrollere de alışmak biraz zaman alıyor. Özel bir hareket yapmak istediğinizde
hem hedefi düşmana kitleyip hem özel tuşa basılı tutup hem de vuruşa basmak
sıkıntı yaratıyor. Hele hele arkadaşınızla birlikte oynuyorsanız çoğu zaman
anakarttan “dıırtt” diye bir uyarı sesi geliyor, çok fazla tuşa aynı anda
bastığınız için. Kameralar da özellikle tek başınıza oynarken başınıza bela
oluyor, ufak saksıların ya da tabelaların arkasında kalmasından dolayı önünüzü
göremiyorsunuz. Bölüm içinde herhangi bir kayıt şansınız yok sadece sonlarında
yapabiliyorsunuz. Neyse ki yükleme ekranları çok kısa sürüyor.
Birden Driv3r aklıma geldi
Çoğu yapımcı bu video olayını iyice geliştirdi demiştim ya, maalesef o firmalar
oyun içi grafiklerde pek bir ilerleme gösteremiyorlar. Videolar ne kadar
kaliteli ise içerisi o kadar kötü oluyor. Ben böyle bir işe girişenlerden çok
daha renkli, detaylı bir görsel şölen beklerdim. Tür ve oynanış olarak birbirine
çok yakın olan bu oyun ve The Hulk arasında görsellik olarak dağlar var. Hani
çevredeki nesnelerin çoğu kırılıp dökülmese odun gibi grafikleri var
diyebilirim. Bu tarz oyunlarda oyuncular eğlence ve akıcılık arar. Yapımcılar
bunu farkında olsa gerek ki işlemi başarıyla yerine getirmişler. Müzikler pek
baskın değil, aksiyon sırasında arka fondan sessiz sedasız işini hallediyor ki,
bende bu tarzı seven biriyimdir.
Son Sözler :
Fantastic Four pek başarılı olmasa da, şu kavurucu yaz günlerinde, evinizde
arkadaşınız ile birlikte oynayıp eğlenceli vakit geçirebileceğiniz bir oyun.
