FIFA Street

Aldığımda umutluydum FIFA Street’ten. Çünkü daha önce oynadığım hiçbir NBA
Street’i sevmemişliğim olmadı. EA gibi bir firmanın, kardeş oyun olarak yapacağı
bu yapımında çok güzel olacağına inanıyordum ve yanılmadım…

Muhteşem giriş videosu ve en öne çıkan Ronaldinho’su ile, çok başarılı bir oyun
“FIFA Street”. “EA Sports Big” firması tarafından yapılan bu güzel oyun; bizlere
geçen senenin flash oyunlarından “Urban Free Style Soccer”ı hatırlatıyor.
Aradaki en önemli fark ise, burada dünyaca ünlü yıldızları kullanabiliyor
olmamız…

Ana Menü’ye geçmeden önce, oyunun genel mantığından bahsedelim. 2 takımın karşı
karşıya geldiği bu oyunda; her takımda 1 kaleci+3 futbolcu olmak üzere 4 oyuncu
var. Giderek yenilerini de ekleyebileceğimiz sokaklarda oynadığımız oyunda; ana
amaç kazanmak. Bunu siz belirleyeceksiniz. İster 5 olan kazanır, ister 10 dakika
içinde en çok gol atan… Başka şeyler de olabilir elbet. Oyunun en büyük
güzelliği ise; kuralın olmaması. İstediğin gibi adama kayabilir, duvarla
paslaşabilirsin. Ne kadar kayarsan kay, sakatlanma da olmuyor. İşte bu çok iyi.
Tam gol atacaklarken, zınk diye kayarız ve topu kaparız, böylece gol atamazlar.
Ancak bir durum daha var ki; bu da, onların da aynı şekilde kayabiliyor
olmaları. Bir de GameBraker olayı var oyunda… Bunların hepsine Ana Menü
seçenekleri içinde ve şimdi onlara değineceğiz.

Ana Menü

Klasik bir ana menü var karşımızda. Seçenekler ise sırasıyla şunlar;
-Game On
-Friendly
-Rule The Street
-Create Player
-Star Team
-Options
-Street Training…

Bu yedi farklı seçeneği tek tek inceleyecek olursak;

Game On

Ev sahibi mi, yoksa deplasman takımı mı olacağımızı belirtip, hemen kendi
takımımızı ve rakip takımı seçerek hızlı bir şekilde oyuna girmemizi sağlıyor.
İşte bu bağlamda derinliklere inmenin vakti geldi… Her takımın yanında güç
puanı da yazıyor. Brezilya, 86 puanla en iyi takımken; 42 puanlı Güney Kore ise
en zayıf halka. Tabi seçtiğiniz her oyuncunun kendi puanı var ve takım gücü buna
göre oluşuyor. Bu konuya, diğer seçeneklere de değineceğiz. Şimdi oyundaki
ekiplerin sadece Milli Takımlar olduğunu hatırlatıp, tek tek isimlerini
söyleyelim…

Argentina(Arjantin), Australia(Avustralya), Brazil(Brezilya), Czech Rep.(Çek
Cumhuriyeti), Denmark(Danimarka), England(İngiltere), France(Fransa),
Germany(Almanya), Ireland(İrlanda), Italy(İtalya), Mexico(Meksika),
Nigeria(Nijerya), Portugal(Portekiz), South Korea(Güney Kore), Spain(İspanya) ve
USA(Amerika)…

Sizlerin de gördüğü üzere, var olan 16 takım içinde Türkiye yok, ama çok daha
güçsüz olan bir çok takım var. Hem de Amerika’sına kadar… Daha ilginç olan
ise, Hollanda gibi dünya çapında futbolcuları olan bir ülke bile yok. Takımları
seçerken neleri dikkate alıp yaptıklarını anlamak maalesef mümkün değil.

Takımımızı da seçtiysek, artık maça geçebiliriz. Oyunun yükleme
süreleri de gayet ideal, sıkıcı bir uzunluk yok.Friendly

Yine bir takım seçiyor, rakibimizi belirliyor, ev sahibi mi deplasman mı
olacağımızı ayarlıyoruz. Buradaki en önemli fark ise, takımımızı seçtikten sonra
ilk 4’ü kendimiz oluşturuyoruz. Ronaldinho’dan Rivaldo’ya, hatta Kleberson’a
kadar pek çok seçenek mevcut her ülkede. Kendi takımımızı da kurabiliyoruz
oyunda. Buna yazının ilerleyen bölümlerinde değineceğiz. Fakat önce oyunda
kurabileceğimiz en iyi takımı söyleyeyim. Bunlar ayrıca oyunun en iyi
futbolcuları(kaleci) oluyor.

Buffon(Kaleci) Puan:81
Ronaldinho, Puan:97
Henry, Puan:96
Deco, Puan:95…

Bu takımın gücü ise 92 oluyor. İşte, az önce de dediğimiz gibi puan, 4 oyuncunun
ortalama puanı. Yani, Brezilya’yı bile çok güçsüz yapabiliriz…

Rule The Street

İşte oyunun en önemli kısmı. Burada hemen yeni profil oluşturuyor ve maçlara
başlıyoruz. Her oyunu açtığımızda, % kaçını bitirdiğimizi de görebileceğimiz bu
kısımda; bir tane de kendi oyuncumuzu yaratabiliyoruz. Kramponunun Adidas mı,
Nike mı olacağından, kıyafetinin rengine, dizlik takıp takmayacağına, hatta ve
hatta nasıl çorap giyeceğimize bile biz karar veriyoruz ve mahalle takımımıza o
da dahil oluyor.

Takımımızla maçları kazandıkça para kazanıyoruz. Paraları biriktirip
yapabileceğimiz çeşitli şeyler var. Örneğin kendi oyuncunuzun yeteneklerini
arttırıyorsunuz veya artık adını duyuran takım olmaya başladığınız için, büyük
oyuncuları da parayla alabilirsiniz. İlk önce Rivaldo ve H. Crespo’yu alabilecek
güce geleceksiniz. Çünkü ilk statta (sokak desek daha doğru olur) bulunanlar
bunlar. Oyunda bu oyuncular, kötü oyuncular seviyesinde, bunu da belirteyim.
Rivaldo artık neyse de; Crespo için bu yorum ne kadar doğru bilemem…

Hazır stad ve sokak gibi lafları etmeye başlamışken hemen bunları da sayalım.
Öncelikle bunları açmak için turnuvalara katılmanız gerekiyor. Şimdi buna
döneceğim, ama önce sokaklar…

Marseille(France)
New York City(USA)
Rio De Janeiro(Brazil)
Lagos(Nigeria)
Amsterdam(Netherland/Holland)
Rome(Italy)
Berlin(Germany)
Mexico City(Mexico)
Barcelona(Spain)
London(England)

Şimdi, az önceki konuya dönelim. Bu birbirinden şık 10 stadı açmak için, maçları
kazanıp para toplamak, topladığın parayla da turnuvaya katılmak lazım. Toplam 3
maçlık turnuvaları kazandıkça, yeni yerler açılıyor ve daha kaliteli oyuncular
piyasaya düşüyor. Siz hiç bir şey yapmadan, yani yeni oyuncu falan almadan,
adamlarınızı geliştirmeden 2-3 yer açarsanız, sonrası gelmez. Çünkü gittikçe,
yeni yerler açtıkça, rakipleriniz de sizler gibi güçleniyor.Create Player

Bu seçenekte, az önce belirtmiş olduğum karakter yaratma olayı gerçekleşiyor.
Detalı bilgi için “Rule The Street” kısmına dönebilirsiniz.

Star Team

Bundan daha önce bahsetmiştik ama bir kez daha dönmekte sakınca yok. Dilediğiniz
takımı burada kurabiliyoruz. Elimizdeki 16 tanecik ülkeden, istediklerinizi
kullanarak, her türlü oyuncuyu alabilirsiniz. Sizlere yaratacağınız en iyi
takımın Buffon(Kaleci) Puan:81, Ronaldinho, Puan:97,
Henry, Puan:96, Deco, Puan:95… şeklinde olduğunu söylemiştim. Fakat bunlar
içinde sevmediğiniz oyuncu olabilir veya oyunun genel zorluğu size az gelebilir.
İşte, bu yüzden belki de vasat takım yapmak isteyebilirsiniz. Beni oyunda en
üzen şey, Hollanda’nın olmaması oldu. Bunu az önce de belirtmiştim. Edgar
Davids’siz, Van Nistelrooy’suz bir rüya takım, benim için çok da hoş değil…

Options

Klasik oyun ayarlarının yapıldığı bölüm. Zorluğun Easy mi, Medium mu, Hard mı
yoksa Süper Hard mı olacağını buradan belirleyebiliyoruz. Süper Hard bile,
yıldız takımlar topluluğu ile, size kolay gelebilir. Bunu da söylemeden
geçemeyeceğim…

Options’ta diğer yapılacak şeyler ise şunlar; Tekrarların gösterilip
gösterilmeyeceği, kameranın hangi çekimde çekeceği, kontrollerin nasıl olacağı,
ses ayarları, dil seçeneği (İngilizce veya İspanyolca), müzikler, save şekli ve
ekstralar. Ekstralar içinde, NBA Street 3 ve NFL Street 2’nin videolarının
yanısıra; Credits’ten bu oyunun yapımcılarını da görebilirsiniz.

Oyunumuzda zamana karşı oynamanın yanında, 5 olan kazanır, 10 olan kazanır
durumlarının oldunu yazmıştık. Bunun haricinde, topu falan da seçebildiğimizi
belirtip, en önemli olaylardan bir diğerine, avans olayına geçmek istiyorum.
Diyelim ki, artık oyunda rakip tanımıyorsunuz. Öyleyse rakibe 1, 2, 3, 4 veya 5
gol avans verebiliyorsunuz. Aynı şekilde, kendinize de… Sürede en az 4, en
fazla 12 dakika seçebilirsiniz bir devre için. Seçebileceğiniz süreler,
sırasıyla şöyle; 4, 6, 8, 10, 12… Skora göre maç yapıyorsanız 6, 7, 8, 9 ve 10
seçenekleri emrinize amade. Tabi bu seçenekler, Friendly gibi kısımlarda
geçerli. Turnuva içinde bu tip durumlar söz konusu değil.

Street Training

Burada adamın biri bize oyundaki güzel hareketlerin aslında hiç de zor
olmadığını anlatıyor. Duvarla nasıl paslaşacağımızı, nasıl İlhan Mansız
hareketini yapacağımızı ve daha bir çok şeyi gösteriyor. Yaklaşık 5 dakikalık
kısa video beni üzdü. Çünkü ben kendim antrenman yapmak isterdim.

Şimdi de Game Breaker’dan bahsedelim. Güzel hareketler yaptıkça, goller
arttıkça, puanınız artıyor ve puanlar sonucu Game Breaker’ınız doluyor. Aynı Max
Payne’deki gibi, (Bullet time gibi) zaman yavaşlıyor ve normalde olmayacak, çok
güzel goller atma imkanınız oluyor. L1 ile O tuşuna aynı anda, orta saha ve
ilerisinde basınca yapılabilen bu olay, gayet güzel olmasına rağmen, hep gol
olması söz konusu değil. NBA Street’te, hep basket oluyor (veya bana olmadığı
rast gelmedi) ama burada, oyuncunun son müdehalesi, kalecinin üzerinde topun
hızla çarpması gibi durumlar söz konusu. Nadir de olsa gol olmama şansı var
yani. Ancak nedense, NBA Street’e göre, çok daha kolay doldurabildim Game
Breaker’ı. Nedenini anlamış değilim…

Son söz

Sizi uzunca süre oyalayacak, muhteşem müzikli, muhteşem grafikli, hareketlerin
kolay yapılabildiği ve müthiş hareketlerin olduğu, hastalık yaratacak bir
Electronic Arts, bir Ea Sports Big klasiği. Konsolunuz varsa, mutlaka arşivinize
katmalısınız, mutlaka…

Exit mobile version