FIM Speedway Grand Prix 4
Açıkçası kötü bir oyunu ilk görüşte anlamak mümkün. FIM Speedway Grand Prix 4 gibi uzunca isme sahip olan bu oyunun da kötü bir oyun olduğunu ilk görüşte anlamıştık haliyle. Bu berbat ötesi oyun, özellikle araba kazaları gibi ilginç görüntüler gösteren kanallarda karşılaştığımız, toprak zeminde çamur ata ata dönen motorsikletleri konu alıyor.
FIM Speedway Grand Prix 4 (Bundan sonra izninizle FIM diyeceğim çok uzun çünkü), oyun içi görüntülerle gerçek görüntülerin harmanlandığı bir giriş videosuyla açılıyor. Pek renkli olmayan ve garip bir çözünürlükte çalışan videonun ardından, oldukça sade hazırlanmış, hatta hazırlanmak için pek de uğraşılmamış basit bir menüyle karşılanıyoruz. Burada bizden profil ismi isteyen oyuna “cengizkurtoglu” profil ismini verdikten sonra, bol gözüksün diye konulan seçeneklerden “New” yazanına basıyoruz. Burada ise pratik, tek yarış, kariyer gibi deneyebileceğimiz ve oynadıktan birkaç dakika sonra kapatacağımız modlar bulunuyor. Tabi ki bir göz atmak için hemen kendimizi yarış moduna atıyoruz.
Nerdeyim ben?
Karşımıza çıkan ve ünlü olup olmadıklarını bilmediğimiz motorcu fotoğraflarından herhangi birini seçtikten sonra, birbirinden farkı olmayan motorculardan birini kontrol edeceğimizi anlıyoruz. Yarışı yapacağımız stadyumu da seçtikten sonra gelelim bütün bir inceleme boyunca beklediğiniz ana. Yarışa başlarken önünüzde bulunan ve “Başla” işareti verildiğinde yokolan banta dokunmadan sakince beklememiz gerekiyor. Yarış başladığında ise soldaki beyaz çizginin dışına çıkmamalı ya da duvara toslamamalıyız. Aksi takdirde ya yarış dışı kalıyoruz ya da duvara çarparak sakatlanmayı göze alıyoruz. Sakatlanma dedim farkındaysanız. Evet oyunda sakatlanma özelliği de var. Ancak yarışa başladığınızda “Sola basıyorum dönmüyor” dediğinizi duyar gibi oldum. Boşluk tuşuna bastığınızda motorunuzun arkasını kaydırarak virajları alabiliyorsunuz. Bunun dışında virajı almanız mümkün değil. Oysa ben sanıyordum ki düşük hızlarda bu hareketi yapmak gerekmiyor. Meğer sola sağa gidecekseniz, motorunuzu böyle karizmatik şekilde kaydırmazsanız dönmek mümkün değilmiş. İlginç turnuva kuralları işte naparsınız sevgili MK okurları.
Bu mod dışında eğer manyaksanız ve kariyer modunu oynamak istiyorsanız, bu tür yarışları sezon boyunca yapacağınızı belirteyim. Kariyer modunda yeni bir yarışçı yaratmanız gerekiyor. “Cengiz Kurtoglu” adlı ultra süper motorcu kişiliğimizi yarattıktan sonra ne görüyoruz. Bu arkadaşımızın fotoğrafı siyah bir silüet şeklinde yer alıyor. 3 farklı takımdan ne amaçla olduğunu bilmediğimiz şekilde bir kontrat imzaladıktan sonra yarışlara başlayabiliyoruz.
Ancak sağa sola dönerken ya fazla sola gidip pistten çıktığımızdan ya da sağa gidip duvara çarparak kafamızı yardığımızdan dolayı bu oyunu klavye, direksiyon seti veya beyzbol sopasıyla oynayabilmenin mümkün olduğunu düşünmüyorum. Ancak oynamak için saatlerini harcayanlara yukarıdaki seçeneklerden en sonuncusunu önerebilirim (Bilgisayarınıza zarar vereceğinizi unutmayın.).
Teknik açıdan oyunu incelersek –ki ne yazık ki incelemem gerekiyor- oyun çöp ötesi. Stadyum tasarımlarının fena olmadığını söylemem dışında grafiklerin çöp olduğunu belirtmeliyim. Yarışı başlatan abimizi normal bir insan olarak baz aldığımızda, motoru süren “amcaların” çocuktan bozma yapıları bizi “ağlasak mı gülsek mi?” ikilemine sürüklüyor. Stadyum sesleri namına bir şey yok. Sadece tekdüze devam eden motor sesleri bulunuyor. Bunlara da “motor sesi” demek için bin şahitten daha fazlası lazım.
Kısacası sevgili MK okurları, bu oyunu almayın. Alanlardan da uzak durun. Yapımcılardan da uzak durun. Oturun evinizde komik videolar izleyin ya da TV’deki araba kazalarına falan bakın daha eğlenceli.