Fistandantilus: Yeniden Doğuş

Yeni bir EjderhaMızrağı kitabı ile yeniden beraberiz. Kitabımız Kayıp Efsaneler serisinin ikinci cildi olan Fistandantilus, Yeniden Doğuş. Bilindiği gibi Ankira yayıncılık tarafından piyasaya sürülen kitabın yazarı Douglas Niles. Kitabın çevirisi ise Selim Cambazoğlu ile Cihan Karamancı’ya ait. Bu arada kapaktaki muhteşem resim ünlü ressam Todd Lockwood’un bir eseri. Kitap herzamanki Ankira özeni ile hazırlanıp piyasaya sürülmüş, kapak resminden, sayfa kalitesine kadar herşey gayet güzel. Neyse kitap hakkında daha sağlıklı bir bilgi verebilmek amacıyla kitabın konusuna da şöyle bir değinsem iyi
olacak

Bir kayıp tanrılar kitabı

Kitap aslında Foryth Teel adında Gilean’ a tapan bir rahibin, bir tarihçinin Fistandantilus hakkında yaptığı araştırmaları anlatıyor, fakat bu araştırma herzaman Foryth merkezli olmuyor ve çeşitli kişilerle birlikte, çeşitli zamanlarda, çeşitli maceralara atılıyoruz. Kitabın en çok hoşuma giden yönü ise işte bu; yani kitabın pek çok hikayecikten oluşup çeşitli zaman dilimlerinde atlamalarla anlatılmasına rağmen, bu maceralar silsilesinin kitabın sonunda anlamlı bir bütün ve güzel bir hikaye oluşturması. Kitap Crocicles’da ve özellikte de Efsaneler serisinde bahsedilen büyücü Fistandantilus’un esrarengiz yaşamına ışık tutmayı amaçlıyor. Aslında yaşamı dersek yanlış olur çünkü kitabın üstüne düştüğü konu Fistandatilus’un nasıl olupta yüzyıllar boyu yaşadığı, geçmişin ve şimdinin efendisi olduğu gibi konular. Bu çerçevede de özellikle Kantaşı adlı efsanevi büyülü obje üzerinde durulmuş ve bu büyücünün nasıl olupta ruhları emdiği ve Ansalon üzerindeki ölümlü halini ebedi hale soktuğu anlatılıyor.
Kitap Afetten Önce 1 yılında başlayıp, Afetten Sonra 374 yılına kadar uzanıyor. Zaten bu yıllar bile Fistandantilus’un uzun yaşamını kanıtlamaya yetsede Fiztandantilus’un ebedi yaşamı bizi korkunç bir gerçeğe itiyor oda Fisatandantilus’un Afet’ den yüzyıllar öncede var olduğu. Ayrıca kitapta öyle yada böyle bu büyücü ile ilişkisi olan pek çok kişi ve tüm bu karakterlerin Fiztandantius hakkındaki maceraları da anlatılmış…

EM’de geçipte, EM ruhunu yansıtamamış biri daha

Aslında kitap hakkında birkaç olumlu eleştirilerim olsada ne yazıkki kitabın olumlu yanları sadece kitap yazım tekniği gibi konularda. Yani kitabın olumlu yanlarına bir bakacak olursak elimizde kitabın iyi kurgulanışı dışında hiçbir şey kalmıyor. Kitap açıkçası ticaret kokuyor; popüler bir dünyada merak edilen bir konu hakkında bir kitap yazma fikri,tabi kitap o dünyayı EM yapan ruhtan yoksun olunca ortaya; bize ve size hiçbir şey kazandırmayan basit bir hikayeden daha fazlası kalmıyor. Bu serinin ilk kitabınıda ben bayağı bir eleştirmiştim çünkü yine aynı dertten müzdariptim; eğer ben bir EM kitabı okuyorsam sebebi o kitabın içinde geçen hikayenin veya karakterlerin popülerliği değil , o kitapta yer alan destansı EM ruhudur. 

İkinici olrarakta kitabın konusu üzerine bir kaç lafım olacak. Kitabı elinize alıyorsunuz başlığa falan bakıyorsunuz, arkasında geçen özete göz gezdiriyorsunuz, bir de Foryth Teel’in ağzından yazılmış girişe bakınca kitaptan beklentiniz Fisatandantilus hakkında açığa çıkmamış gizemleri çözmek oluyor. Fakat, ne yazık ki, kitabın sonuna gelipte son sayfayıda bitirince koca ama kötü bir gerçekle tanışıyorsunuz kitap size diğer EM kitaplarında geçen – Cronicles, Efsaneler ve Raistlin Tarihçeleri- bilgilerden pekte fazlasını verememiş. Yani kitap hem güzel bir okunma zevki vaadetmediği gibi hemde içerik olarak faydalı bir bütün oluşturmuyor.

Sonuç olarak, eğer “ Kardeşim, EM kitabı olsun yeter, ben herşeyi okurum.” ya da “ Fistandantilus merakından geceleri uyku uyuyamıyorum, ne olur birazcık daha bilgi.” diye yanıp tutuşanlardansanız- ki, benim gibi- size zevkli okumalar. Yok, kendizi bu iki tanımlamaya da yakıştıramıyanlardansanız en iyisi siz bu kitaptan uzak durun ve şu günlerde piyasalarda olan Don Perrin ve Margeret Weis imzalı gerçekten güzel bir kitap olan Kang’ın Alayı’na koşun.

Exit mobile version