Farkı: Özgürlük
2005 yılının başlarında çıkan ilk yapım büyük bir oyuncu kitlesinin beğenisi topladı. Flatout’da farklı bir keyif vardı. Sürüş yeteneklerimizin dışında bazı yaramazlıklarımızı da uygulayabiliyorduk. Birçok oyunda içimizdeki hırsı gizlemek zorunda kalırız. Bu yapımların çoğunda ya hasar modellemesi yoktur ya da bizim çirkin davranışlarda bulunmamıza engel unsurlar vardır. İşte elimizdeki yapım her şeye açık. İster ‘ben yoluma bakarım, disiplinli sürerim’ zihniyetiyle yarışırsınız, isterseniz ‘Ben vururum, kırarım, uçarım, kaçarım’ gibi şeytan düşüncelerinizi uygulayabilirsiniz. Hem de bu uygulamalarınızı müthiş bir fizik motoru, hasar modellemesi ve ilginç animasyonlar eşliğinde yaparsınız.
Flatout vs Flatout 2
Yeni seriye göz attığımızda ilk yapımdan fazla bir fark göremiyoruz. Yaklaşık 16 aylık aralıkta da fazlasını beklememek gerekir diye düşünüyorum. Grafikler biraz geliştirilmiş. Kaplamalar daha iyi. Animasyonlar iyileştirilmiş. Hasarlar daha gerçekçi hal almış. Hem de bunlar PC’mizi hiç kasmayacak şekilde optimize edilmiş. Bu yönden yapımcıları tebrik etmek gerek. Bu piyasada nadir rastlanan bir durum. Ayrıca yeni seride uzak arazilerin dışında şehir içi yollarda bulunmakta. Bu yenilikle yapım isminin sınırlarının dışına çıktı gibi fakat bu olayın oyuncuları hiç rahatsız edeceğini sanmıyorum.
Start the game
Oyunumuzu açtığımız anda profile’imizi ayarlayıp menü’ye giriş yapıyoruz. Bizi müthiş müzikler karşılıyor. İlk oyundaki gibi yine oyuna uyumlu metal müzikler bize her an eşlik ediyor. Onu bunu bilmem müzikler benim hoşuma gitti; ortamı, atmosferi hep iyi seviyelere getiriyorlar. Menü’yü karıştırdığımızda Singleplay bölümümüzde 5 mod bulunmakta. Bunlar Career, Single Race, Single Stunt, Single Event ve Single Derby. 5’i de çok eğlenceli mod’lar. Career mod hepimizin bildiği ucuz bir araçla başlayıp ilerledikçe aracımızı upgrade etme ve yenileme üzerine kurulu. Single Race istediğimiz aracı alıp istediğimiz haritayı seçtiğimiz özgür bir yarış mod’u. Single Stunt’da hayvani motorlu araçlardan birini seçip çeşitli eğlenceli oyunlar oynayabiliyoruz. Single Event, kapalı yarış alanında yarıştığımız bir mod ve son olarak Single Derby, delice aracımızı rakiplerimizin üzerine sürüp onları patlatmaya; yok etmeye çalıştığımız bir mod. Mod’larımız çok doyurucu. Yapılabilecek her şey mevcut. Menü içerisinde söylemek istediğim bir şey de var ki load’ların müthiş derecede kısa sürmesi. Son zamanlarda çıkan yapımlarda oturup yanında çay içtiğimiz load’lara nazaran Flatout 2’de gözümüzü açıp kapayıncaya kadar load’larımız bitiyor.
Oyunumuza başladığımızda ilk bakışta bizi iyi grafikler karşılıyor. Araç modellemeleri yeterli düzeydeyken, çevre çizimleri açıkçası çok da iyi değil. Ağaç çizimleri bulunduğumuz teknolojiden biraz geri kalmış. Kaplamalar bazı yüzeylerde yeterince iyi değil. Fakat işin iyi tarafı yeterince iyi sayılabilecek bu grafiklerin PC’mizi hiç kasmıyor olması. 6600GT, AMD 64 3200+, 1gb RAM’le birlikte 1280×1042’de sadece antialiasing kapalı gerisi her şey en üst seviyedeyken gayet akıcı bir şekilde oyunu oynadım. Grafiklerin dışında etrafta her zaman bir etkileşimin olması oyuna ayrı bir aksiyon katıyor. Yukarılardan bir şeyler dökülüyor. Odunlar,variller, boş kutular(nerden biliyorsun boş olduğunu!!) ve çeşitli parçalar yolun ortasına bırakılmış vaziyette çarpılmayı bekliyor. Önümüze sürekli bir rampa serilmiş bizi havaya fırlatıyor. Yarışta aksiyon hep üst düzeyde seyrediyor.Flatout = Müthiş fizik, müthiş hasar modellemesi
Yapımda fiziğin gayet iyi olduğundan söz etmiştik. Sürüş fiziği çok konforlu. Çarpmalar, aldığımız hasarlar, takla atmalar; hepsi müthiş. Öyle ki aracımızın önüne ağır bir darbe aldığımızda tanpon kopuyor ve önde dönen bir pervane görüyoruz. Bu gerçekten çok hoş bir ayrıntı. Aldığımız ağır hasarlarda yapımcılar içi boş teneke parçası yerine motor elemanlarını göz önüne sermiş ve bu görüntüler gerçekten oyuna çok iyi hava katıyor. Elimizde sıkıştığımız zaman kullanabileceğimiz nitro’muz var. Nitro’yu sınırlı tutmamış yapımcılar. Yaptığımız her pislik (vurma, kırma, çarpma, dökme, patlatma, uçma) bize artı nitro olarak geri dönüyor. Yalnız şu hususa dikkat etmek gerek ki nitro kazanmak için oraya buraya çarparken aracımızın hasar alıp performansının düşmesine neden olabiliyoruz. Yapay zeka ise yeterince iyi denebilir. Rakipleriniz de sizin gibi çılgınlar. Sadece yarışmakla kalmayıp araçlarını üstünüze sürebiliyorlar. Yada sizi köşeye kıstırıp bir yere çarpmanıza sebep oluyorlar. Bunların dışında dikkat çekici iyi özelliklerden biri de yapımda tek yol seçeneğimizin olmayışı. Bazı sapmalarla rakiplerimizin önüne geçebiliriz. Bu sapmaların bazıları bizi tehlikeye de götürüyor olabilir. Mesela daha kısa olan bir sapmada daha zor engeller olabiliyor. Eğer iyi bir sürücü iseniz kendinize güvenip kısa olanı seçer ve zorlukları aşabilirsiniz.
Her güzelin bir kusuru vardır
Yazılarımda en sevmediğim kısım… Her oyunda olduğu gibi Flatout 2’de de yüzümüzü buruşturmamıza neden olan hatalar mevcut. Aracımız takla attığı zaman bazı yerlerde takılıp kalabiliyor. Bu öyle bir şey ki: Aracınıza ne yaparsanız yapın hiç hareket ettiremiyorsunuz. Bu da benim gibi bir çok oyuncuyu deli edip masaların ağır darbelere maruz kalmasına neden olabiliyor. Ayrıca aracınızla çalıların içinden geçip bu çalıları aracınızın içinden geçerken görebilirsiniz. Bunun dışında dikkatimi çeken bug’lardan biri de aracımla yolun altında bir tünelden giderken, tünelin üstünden giden bir aracın gölgesinin benim önümde görünmesi. Bu gerçekten çok dikkat çekici bir hata. Ama yamalarla düzeltileceğini düşünüyor ve umuyorum.
Son söz
Son cümlelerde söyleyeceklerim ne kadar hatası olursa olsun Flatout 2’nin alınıp oynanması gereken bir oyun olduğudur. Böyle hasar modellemesi ve fizik motoru iyi olan oyun yok. İçinizdeki şeytanca düşünceleri uygulamanıza müsaade var. Vurun, kırın, patlatın, dökün. Özgürsünüz.