Oyun Ön İncelemeleri

Football Manager 2014 (Beta İnceleme)

Kral sizseniz daha nereye gidebilirsiniz? Daha da önemlisi, gitmek, kalkıp ilerlemek ister misiniz arkanızdan kovalayan, yerinize göz diken yoksa? Football Manager’a dair beni en şaşırtan şey bu.

Neredeyse var olduğu ilk günden beri onu zorlayan bir rakibi yok. Evet, FIFA Manager serisi isim değişikliklerine rağmen belli bir istikrara sahip; EA oyunlarından alışık olduğumuz o sunumuyla ilerliyor. Evet, Eidos zaman zaman Championship Manager markasını tekrar diriltmeye çalıştı. Ama dürüst olalım, FM her zaman o tahtta yalnız kaldı. Böyle bir oyun nasıl gelişebilir?

Sports Interactive kendiyle yarışıyor senelerdir. Bu sene de 2013’ü çıtaya yerleştirip, oyunu her anlamıyla geliştirmeye çalışmışlar. Bu okuyacağınız Playstore’un katkılarıyla katıldığımız betanın izlenimleri. Asıl hükmümüzü tam sürüm çıkmadan koymayalım dedik; ama yine de konuşulacak çok şey var. Hemen hemen hepsi de aynı soru üzerinden şekilleniyor: “FM serisi bu rakipsizlikten kötü etkileniyor mu?”

Artık oyundaki modları, yenilikleri haberlerden az çok biliyor olmanız gerekir fakat kısa bir özet geçelim. FM bu sene mobil kuzenlerinden ilham almış ve oyuna Football Manager Classic modunu eklemiş. Bu Vita ve iOS/Android sürümlerindeki hızlı, çok kafa yormayan ve çok vakit harcamayan oynanış tipine ulaşmayı amaçlıyor. Ne maçtan önce takım konuşması yapıyorsunuz ne de basınla çok hoş beş olmak gibi bir derdiniz var. Dilerseniz transferleri bile yardımcınıza belli ölçüde devredebilirsiniz. Maçlara çıkmak bile mecburi değil, tek bir tuşla skora uçabiliyor, arada yardımcınızın yapmasını istediğiniz müdahaleleri bir şablon oluşturup belirleyebiliyorsunuz.

Sports Interactive’in vaadine göre bu modda bir akşamda bir sezon bitirmek mümkün. Ona bitirmek denirse tabii. Etken ve değişkenlerle oynama süresini kısaltınca haliyle etki de azalmış oluyor. Taktiğine, antrenmanına, moraline çok eğilmediğiniz oyuncu gol kralı olunca pek bir tatmin hissetmek mümkün değil. Bu şekil bir oynanış otobüste işe giderken ve en büyük derdiniz evde duran bir paket makarnayken size çok batmayabilir. Ama bilgisayar karşısında oturunca biraz daha fazlasını bekliyor insan. O biraz daha fazlası da asıl FM modunda bizleri bekliyor.

Bu mod bildiğimiz, sevdiğimiz amiyane tabirle “hardcore” FM’nin yaşandığı mod. An itibariyle Beta’da her şey tam yerli yerine oturmuş diyemeyiz ve kuşkusuz bir takım saçmalıkların giderileceği de kanaatindeyiz, fakat yine de üzerine birkaç bir şey söylenmesi gereken noktalar var. Öncelikle maç ekranını tümden değiştiren Sports Interactive ekibi pek bir arpa boyu yol alamamış. Çıkışa kadar ne denli oturur bilemiyorum, fakat şu andaki durum tek ayak önde topa koşan, karşılıklı harmandalı oynayarak ikili mücadeleye giren ve dua eder pozisyonda gol sevinci yaşayan oyunculardan ibaret.

Bu kanatimce Sports Interactive’in öncelik vermesi gereken bir alan değil. Buna kaynak ayırmaları bile bir hata. Gazoz kapağı adamların gayet yettiği bir oyunda bu yöne atılım yapmak, hiç yapmamaktan çok daha kötü bir pozisyona sokuyor oyunu çünkü yarışmadığın bir kulvarda kimse sana niye yarışmadığının hesabını sormaz, ama sen piste çıkıp da tökezlersen işte o zaman kaybeden olursun. FM’nin durumu da bu. Daha vahimi ise grafiklere yapılan çabanın sese zerre yansımaması. Hoparlörlerimiz maç sırasında hâlâ aynı uğultu tarafından tecavüze uğruyor. Resmen oyunun bize mesajı bu: “Kapa sesleri arkaya müzik aç”. E açıyoruz biz de.

Beri yandan arayüz rahatlamış, ferahlamış. Hala çok yüksek çözünürlükte bazı yazılar büyüteç gerektiriyor ve benim kabızlığım mı bilemiyorum fakat daha büyük bir font kullanma opsiyonunu bir türlü bulamadım. Neredeyse yapmamız gereken pek çok şey gelen kutusunun içerisine alınmış.

Takvimler, transfer konuşmaları ve basın toplantıları artık mesajların içerisinden yapılıyor. Bu bence pozitif bir gelişme ama hâlâ kendimi oyunda adeta bir internet tarayıcısındaymışım gibi tab açmaya çalışırken buluyorum. Bu benim fetişim midir bilmiyorum ama bir yandan da varlığı oyunu çok rahatlatacak bir arayüz gelişimi gibi sanki. Onun dışında bazı ekranlardan geri-ileri giderken eskisi kadar karmaşa yaşanmıyor ve aradığınız bilgiyi bulmak daha bir kolaylaşmış. FM biraz gizem perdesini de kaldırmış, neredeyse her şeyin üzerine fare gelince çıkan bir bilgi kutucuğu var. “Yani şimdi bu talimat neye yarıyor?” sorusunu pek sormuyorsunuz. Genel anlamda her şey sarih, ferah ve rahat.

FM 2014’ün Challenge modu da sizi zor bir durumda bırakıp bir şeyler başarmanızı bekliyor. Örneğin küme düşme potasında yer alan bir takımın kontrolünü ligin bitimine 10 hafta kala almak gibi. Yıllarca kuru kuruya devam eden FM serisinde iki mod birden inme etkisi yaratır zannediyorsunuz ama aslında ana oyundan çok zaman çalamıyor ikisi de. Challenge modu muhtemelen hiç dokunmayacağınız bir mod olacak. Zira ya FM’nin ana moduna saatlerinizi yatıracaksınız, ya da FM Classic’de saatte yirmi sezon geçeceksiniz.

Challenge’ın var oluş amacı konusunda da sıkıntıları var. FM ana moddan sıkılan, biraz farklı tatlar arayanları tatmin edecek denli farklı değil, ana modla da bir arada denenmiyor çünkü zaman, kafa gerektiriyor. Yani öyle eşantiyon, yan ürün değil. Yine biz nihai kararımızı tam sürüme bırakalım ama FM şu haliyle pek de “oyun modlarına” ihtiyaç duymayan bir tip oyun olduğunu kanıtlamış gibi duruyor. Sonsuz bir oyun bu; zaten kimse kimsenin yaşadıklarını yaşamıyor. Herkesin oyun içi Challenge’ı ayrı ve kendine özel en nihayetinde.

Başta sorduğumuz soruyu cevaplayalım: rakipsizlik FM serisinde pek bir kötü sonuca yol açmıyor. İyi sonuca yol açmadığı da kesin. Menajerlik türü hâlâ belli başlı atılımlardan uzak duruyor. Hâlâ oyuncular birer istatistik parçası ve bizim bir menajer olarak varlığımızla yokluğumuz bir. Bundan kastım taktik kararlarının etki etmemesi değil, ismimiz dışında hiçbir şey yok oyun dünyasında. Öyle sanıyorum ki işin içine biraz daha RYO girmesi gerekiyor.

Oyuncularla bağ kurmamız, onları daha insan görmemiz ve menajerimizin de biraz daha insan olması gerekiyor. Belki biraz daha detaylı menajer – oyuncu ilişkileri, belki New Star Soccer misali biraz saha dışı aktiviteler. Ha şimdi bana sorarsınız ama siz “Oyun oynanmaz mı?” diye; “Çıldırdınız mı, FM bu, başka neyi oynayacağız?” derim.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu