Frontline: Fields Of Thunder

Eğer bir oyun yapacak olsanız konusu ne olurdu? Ya da şöyle sorayım bir oyun
yapacak olsanız konusu “2. Dünya Savaşı” olur muydu? Ben pek sanmam. Çünkü artık
oyun severler 2. Dünya Savaşı oyunlarından bıkmış durumdalar. Piyasaya çıkan
oyunların büyük bir kısmının konusu 2. Dünya Savaşıdır. Ama ne yazık ki bu
oyunlardan çok azı Call of Duty, Medal of Honor, Company of Heroes gibi kaliteli
olabilmektedir. Aslında Frontline Fields of Thunder da 2. Dünya Savaşını konu
alan bir gerçek zamanlı strateji oyunu. İlk olarak oyun Frontline: Kursk olarak
duyurulmuştu. Ama 2007 yılının başlarına doğru, yapımcı firma tarafından oyunun
adının Frontline Fields of Thunder olacağı belirtildi.

Oyunun ilk duyurulan isminden de anlaşılacağı gibi oyun 2. Dünya Savaşındaki,
Kursk Savaşını konu alıyor. Kursk Savaşı, 2. Dünya Savaşı sırasında Doğu
cephesinde Sovyet Ruslar ile Almanlar arasında olmuştur. Bu Kursk Savaşı tarihin
en büyük tank meydan savaşlarından biri olarak bilinmektedir. Kursk denilen
bölgede gerçekleşen savaşta gerek Sovyet Ruslar olsun gerek Almanlar olsun büyük
kayıplar vermişlerdir.

Gelelim tekrar Frontline Fields of Thunder oyunumuza. Oyuna ilk girdiğimizde
basitçe hazırlanmış bir ana menü ile karşılaşıyoruz. Yine klasik olarak ayarlar
bölümü, Tutorial, Multiplayer, Campaign, Custom Mission bölümleri yer almakta.
Bunların dışında bizim daha önce pek rastlamadığımız Encyclopaedia (ansiklopedi)
bölümü ile karşılaşıyoruz. Bu ansiklopediyi açtığımızda, o dönemdeki Almanların
ve Sovyet Rusların nerdeyse tüm üniteleri hakkında kısa bilgiler buluyoruz. Bu
da biraz da olsa bizde iyi bir izlenim bırakmaktadır.

Grafik veya ses ayarlamaları için Options bölümüne girdiğimiz anda oyun gerçek
yüzünü belli etmeye başlıyor. Grafik ayarlarından çözünürlük ve 1-2 detay
hakkındaki ayarlamalar dışında hiçbir ayarlamanın olmaması biraz bizi
şaşırtıyor. Nitekim bu sıralar aldığımız oyunlarda onlarca ayarın bulunması,
Frontline adına bize kötü bir izlenim tattırıyor.

Tutorial bölümü hemen hemen her strateji oyunundan alışkın olduğumuz gibi bize
oyunun oynanışı hakkında birkaç ipucu vermekte. 5-10 dakika süren Tutorialımızı
bitirdikten sonra merakla Campaign’e giriyoruz. Campaign bölümünde 2 tarafı da
seçebiliyoruz. İster Sovyet Rusları (WPRA), istersek de Alman görevlerinden
(Wehrmacht) başlayabiliyoruz. Her iki Campaign de 4’er chapter içermekte ve her
chapter yaklaşık 2-3 görevden oluşuyor. Oyuna başlarken size zorluk seviyesi
sorulmuyor ancak oyunun zorluk seviyesi tam karar diyebiliriz. Ne çok kolay ne
de çok zor. Ancak strateji oyunlarıyla arası iyi olmayanlar ya da aşırı zoru
sevenler için gerçekten kötü bir karar diyebiliriz Nival Interactive için.

Son olarak biraz da Multiplayer bölümünden bahsedelim. Multiplayera
tıkladığımızda ister LAN’dan istersek de Online olarak oynayabiliyoruz. Hesap
yaratmamız 5 dakikamızı bile almıyor. Hesabımızı yarattıktan sonra log-in
oluyoruz ve sizi ilk önce “Loby” bölümü karşılıyor. Loby’de diğer online
oyuncularla konuşabiliyoruz. Ancak ne yazık ki online oyuncular 2 elin
parmaklarını geçmiyor. Bunun yanında birçoğu da Rus olduğundan iletişim kurmak
zor olabiliyor.

Gelelim oyunun iç ve önemli yüzüne. Öncelikle oyunun arabirimleri ve ara yüzü
gerçekten basit ve itici diyebiliriz. Fakat bunun yanında oyun sırasında her
birim için farklı emirler, hareketler kullanabiliyoruz. Yani sadece saldır,
bekle, koş, dur veya o tip basit komutların çok daha fazlası mevcut. Onun
dışında Kursk Savaşının en büyük tank meydan savaşı olduğunu da göz önünde
bulundurursak, oyunda tank çeşitleri oldukça fazla.

Ve işte sıra geldi, bu aralar oyunlarda en çok merak edilen nokta olan
grafiklere. Frontline Fields of Thunder’ın grafikleri maalesef vasatı pek
aşamıyor. Son zamanlarda çıkan Company of Heroes, Supreme Commander, Command &
Conquer 3 gibi RTS’lerin yanında birçok yönüyle olduğu gibi grafikleri de bu
oyunlara biraz bile olsun yaklaşamıyor. Grafikler kötü olsa yine iyi, aynı
zamanda oyunda optimizasyon sorunu da mevcut. Grafikler kötü olmasına rağmen
gereğinden çok grafik kartı istemesi ve bunun yanında yer yer takılmaların
olması optimizasyon sorunu olduğunun apaçık göstergesi. Bunun yanında sıkça
grafik hataları da olabiliyor. Örneğin bir tankın duvarların içinden ya da
birbirlerinin içinden geçmesi gibi. Efektlerden bahsedelim birazda. Efektler;
kötü olan grafiklerin yanında iyi kalıyor diyebiliriz. Ancak arada oyun
saçmalayabiliyor. Savaş sırasında ölen askerler 2-3 saniye içinde kaybolurken
patlamış tanklar daima orada kalmakta. Ama eğer hareket eden tankınız patlamış
tanka çarparsa o tank bir anda yok olmakta. Bu da, oyunun bu yönde ne kadar
dengesiz olduğunun göstergesi.

Seslere gelecek olursak sesler kulağımızı tırmalamadığından sınıfı geçti
diyebiliriz. Ancak müzikler için aynı şeyi söylemek sizi kandırmak olur. Oyun
esnasında çalan müzikler, sizi oyundan biraz daha soğutuyor.

Son olarak oynanabilirliğe göz atacak olursak belki de oyunun en az göze batan
yeri diyebiliriz. Oyuna alışmak pek zamanınızı almıyor ancak her ünitenin
kendine ait her komutu örenmek için biraz zamana ya da yeterli bir İngilizceye
sahip olmanız gerekiyor. Ara birimlerin sadeliğini başta yadırgayabilirsiniz
ancak bu sadelik sayesinde oyunu daha rahat oynayabiliyorsunuz.

İşte Frontline Fields of Thunder böyle bir oyun. Son zamanlarda çıkan aşırı
sistem gereksinimi olan oyunlardan uzak Frontline. Bu sayede birçok PC oyuncusu
oyunu bilgisayarında çalıştırabilir. Ama maalesef ki hiçbir yanıyla Company of
Heroes, Supreme Commander gibi yeni nesil RTS’lere yaklaşamıyor. Ancak her tür
RTS’yi oynarım diyenler için hoş bir oyun olabilir. Şunu da belirtmek isterim ki
Frontline Fields of Thunder’ı oynamazsanız da pek bir şey kaybetmezsiniz.
Hepinize iyi oyunlar..

Exit mobile version