FRP öldürür mü?

Pek Sayın Büyüklerim, Psikiyatristlerim ve Veliler,


Malumunuz üzere, son günlerde bir kaç tane intihar olayı yaşadık. Aranızda bazı kötü niyetli insanlar, ki onlara vatan haini de diyebiliriz, bizim bu konuda hiçbir şey yapmadığımızı söyleme gafletine düşmüş. Külliyen yalan. Yapmaz olur muyuz? Suçluyu bulduk bile, FRP. Şimdi bu FRP denen şey de ne ola diyebilirsiniz, ki arka sırada oturan bıyıklı ve de göbekli zat diyecek gibi duruyor, o yüzden hemen açıklayayım. Gavur icadıdır. Ecinni, gulyabani, iblis kibin karakterleri, genç yavrularımızın körpe zihinlerine aşılama suretiyle onları fecii etkilemekte, alttan alta git köprüden atla, kendine pıçak sok, tüpgaz iç gibi mesajlar vermektedir.. Hayal kurmak en tehlikeli iştir. Mazallah alışırlarsa yarın bigün düşünmeye de başlarlar..


Şimdi hepimiz biliyoruz ki, en kısa zamanda FRP yasaklanacak ve maalesef bu da çözüm olmayacak. Bu yüzden, her intiharda yasaklanacak yeni bişey bulmak gerekecek. Pek sayın büyüklerimizin devlet meseleleri arasında bi de bu işle uğraşmalarına gönlüm razı gelmediğinden, onlar için bir liste hazırlayayım dedim. Siz zahmet etmeyin, ben makamınıza kadar getiririm..


1- Chat: FRP’den sonra en tehlikeli şey. Ölü kedi resimleri transferine yaradığı gibi, intihara azmettirici olarak da kullanılabiliyor. Yalnız zart diye yasaklamak olmaz, Avrupaya ayıp olur. Bu sebeple her server’a bir müsteşar atanacak. Bilmemkimin tanıdığı, falan beyin yiğeni diye işe alınan birkaç milyon işe yaramaz adam var, hem onlara da bir uğraş çıkmış olur. Bunlar giden her mesajı kontrol edecek ve ancak devlet menfaatlerine aykırı bir içerik bulunmuyorsa gönderilmesine izin verecek. İntihara azmettirici birşey bulursa, o mesaj yerine Müşerref Akay’ın “Memleketim” şarkısının sözlerini gönderip, o körpe zihnin vatan millet aşkıyla dolmasını, intiharı unutmasını sağlayacak. Avrupanın bakmadığı bir anda, chat tamamen yasaklanacak.


2- Bilgisayar Oyunları: Nedir o öyle kantır zıtrayk felan? Bu daha tehlikeli.. Elinde tüfenk gün boyu terörist vuran çocuk, yarın bigün ana babaya da el kaldırır. Derhal yasaklanacak. Yalnız Hugo hariç, onun oynanmasında bi sakınca yok. Fakat bi dakka.. Hugo kayalardan felan kaçmaya çalışıyor, bazen de kaçamayıp çarpışıyor. Ya bunu gören çocuklar kendilerini kayaların üstüne atarsa? Eveeet evet, en iyisi Hugo’yu da yasaklamak.


3- İnternet: Tabi canım.. En iyisi kökten çözüm. Yok chat’miş, oyunmuş.. Yasaklıycaksın interneti, bak intihar eden kalıyo mu? Yalnız bu da bi ihtiyaç tabi, komple yasaklamak olmaz. İnternet’e girmek isteyenler, tam teşekküllü bir devlet hastanesinden alacağı “intihar etmeye niyeti yoktur” raporu (ve 6 adet vesikalık fotoğraf) getirmek şartıyla, üç tane psikopat bakışlı psikolog gözetiminde internete bağlanabilecek. Saati yedibuçuk milyon yalnız, ücreti peşin alıyoruz..


4- Kitap: Şimdi bunu zaten yıllardır yasaklıyoruz demeyin. Ben komple yasaklamaktan bahsediyorum. Bu işin kökü burada.. Kitap okumakla başlıyor, intihara kadar gidiyor. İntihar etmemekte direnirse, yardımcı olacak birileri muhakkak bulunuyor. O yüzden diyorum ki, kitabı tamamen yasaklayalım. Bakın nasıl güzel olacak.. (Telefon rehberi hariç, o serbes)


Sakallı ve de asabi gastacının sunduğu tartışma programını izlediniz mi? Medya manşetlerindeki intihar haberlerinden haberdar mısınız diye sormuyorum bile, bu galakside yaşıyorsanız haberdarsınızdır. Cici medyamızın sahte şövalyeleri, arkalarına cici psikiyatristlerini de alıp ne fırtınalar kopardı ama.. Hani derler ya, “only in Turkey”, aynen öyle işte.. FRP öldürür mü? Kesinlikle öldürür kardeşim. Bakınız Amerikalılar “FRP yüzünden ölenler” diye liste yapmışlar, burada hepsi yazıyor. Amerikalılar yazdığı için muhakkak doğrudur. Kaynak olarak iki tane web sitesi gösteriyorum, pardon bu benim dün gece girdiğim adult site, aha buymuş adresi.. Kesin doğrudur yani.


..Diyorsunuz. Deyin. Demokrasinin ağzına torba büzülmüyor. “Yüz kişiden sadece biri bile FRP yüzünden intihar etse, psikiyatrist olarak FRP zararlıdır demek, benim sorumluluğumdur” lafını da aynı torbanın içine sallayabilirsiniz. Yalnız diplomasına saygı duyan bir doktorsanız, “duygusal müzik dinlemek, hayal gücünü çalıştıran kitap okumak, masal anlatmak da insanı intihara sevkeder” demeniz gerekiyor. Ama niye uğraşasınız? Aynı medya gibi, velilere suçlayabilecekleri ve “yok edebilecekleri” bir hedef göstermek işinize geliyor. Şimdi kim anlatmakla uğraşacak intiharın tek bir sebebe indirgenemeyecek kadar karmaşık bir olay olduğunu, intihara karar vermiş bir kişinin herşeyden etkilenebileceğini, FRP, rock müzik gibi şeylerin sebep değil, ancak sonuç olabileceğini.. Çocuğunuzun chat kayıtlarını okuyun, internete girmesini engelleyin, FRP oynuyorsa yasaklayın demek, en kolayı. Hadi medyayı anlıyorum, ilgi çektiği sürece “acı çektirerek adam öldürme kılavuzunu” bile yayınlarlar, ama yıllarını ruh sağlığına vermiş ve psikolojiyi herkesten iyi bilmesi gereken ruh hekimlerinin, “yasak”tan bahsetmesi midemi bulandırıyor. Yasağın ancak ve ancak yasaklanan şeye olan ilgiyi daha artıracağının ve çocuğun ailesinden biraz daha uzaklaşmasına neden olacağının farkında değiller mi? Bu gerçeği bilmiyorlarsa, oturup diplomalarını afiyetle yiyebilirler..


Niye manşetlerde bu haberleri görüp duruyoruz biliyor musunuz? Gazeteciliğin altın kuralıdır, en çok satan haberler ölüm ve seks’e ilişkindir. Bu olayda ikisi de var. Manşete “çocuklarınızı intihardan korumanın yolları” yazarak velilerin, alt tarafa da “bakire kızlarla seks partisi yapan satanistler” yazarak abazanların ilgisi çekiliyor. Yani haber satıyor. Yoksa intihar olayları kimsenin umrunda değil.. İlgiyi canlı tutmak için de, velilere hedef göstermek gerekiyor. “Sorumlu en başta sizsiniz!” denemeyeceği için de, bir takım “listelere” başvurulup, suçlu aranıyor. Liste mi? İstemediğiniz kadar var.. Ruh hastası mı arıyorsunuz? Bunlar onlardır işte. Sorumluluğu üstlenemeyecek kadar korkak olan, bu yüzden suçlu arama telaşına düşüp abuk sabuk listeler hazırlayan insanlardır esas ruh hastaları. FRP yüzünden intihar edenler, Mozart dinlerken kendini asanlar, heladayken kalp krizi geçirenler.. Bunların en sevdiği şey zaten liste hazırlamaktır. Suçluyu aramakla o kadar meşguldürler ki, nedenlerle hiç ilgilenmezler.. Listeleri hiçbir işe yaramadığı için, her intiharda yenisini yazarlar.


Suçluyu bulan cici medya, çözümü de getirmez mi? Getirir elbet, buyrun size üç seans psikiyatrist yazıyorum, saati elli milyon. Psikiyatristleri büyücü sanma, bizim ve bizden bir önceki kuşağın hastalığıdır. Genelde çocukluğu maddi açıdan zor geçmiş, büyüyünce voliyi vurmuş ve bir iki de kitap okuyunca kendini aydın sanmaya başlamış ailelerde görülür. Kendileri çocukken böyle birşey yaşamadıkları için, bu “hizmetten” çocuklarını mahrum bırakmak istemezler. Çocuğunun tırnağında siyah ojeyi gördükleri an psikiyatriste koşturur ve onu “her türlü kötülüğü çözecek kabile büyücüsü” olarak görürler. Psikiyatrinin her derde deva olmadığının, dahası psikiyatristin de sihirbaz olmadığının farkında değildirler ya da anlamak istemezler. Onlar görevlerini yapmış, psikiyatriste saat ücretini yatırmışlardır ya, huzura ererler.


Madem herkes ahkam kesiyor, benim de “ailelere” bir çift lafım var. Hayal gücünden korkmayın. Çocuğunuzun hayal kurmasından korkmayın. “Yapmasınlar efendim, zararlıdır!” diye ahkam kesen cici psikiyatristlere inanmayın. Hayal kurmanın zararlı olduğunu iddia eden bir psikiyatristin diplomasından şüphe ederim. İntiharları gerçekten engellemek mi istiyorsunuz? Çocuğunuza güvenin. Ama gerçek anlamda güvenin. “Biz sana güveniyoruz!” deyip arkasından “kontrol” yapmayın. Güvenin ve bunu ona hissettirin. Siyah elbise giyiyor diye satanist sanıp bozulmuş mal muamelesi yaparak psikiyatristlere koşturmayın. Vakti zamanında Moğollar dinlerken, saçınızı uzatırken uzaylı muamelesi gördüğünüzü, hatta dayak yediğinizi unutmayın. Sizin yaşadıklarınızı çocuğunuz da yaşıyor, hepsi bu. Nasıl zamanında sizi kimse anlamıyorduysa, onu da şu anda kimse anlamıyor. Hatta kendisi bile.. Bu süreci tek başına tamamlaması gerekiyor, siz ancak ona güvendiğinizi hissettirerek destek olabilirsiniz, o kadar. Psikiyatriste götürmek, odasını aramak, gazetelerden okuduğunuz yalan yanlış bilgilerle “chat kayıtlarını” okumak, sadece onu sizden daha fazla uzaklaştırır.. İlla bir şeyleri yasaklamak mı istiyorsunuz? Dakikalar boyu süren “Boğaz Köprüsü intihar şovu” görüntülerini yasaklayın o zaman. Kafayı çeken serseri köprüye çıkıyor ve başlıyor bana sevgilimi getirin, annemi istiyorum, vali gelsin demeye.. Hayatı boyunca adam yerine konmamış insanlar her istenilenin yapıldığını görünce, soluğu köprüde alıyor. İlla “azmettirici” birşey arıyorsanız, aha buyrun, çatır çatır yasaklayın bu görüntülerin yayınlanmasını, gıkım çıkmaz. Ama olmaz değil mi? Siz manşet olarak “İntiharları engelleyelim!” diyen, alt tarafta da “Satanistler kan içip seviştiler! Bakire kızlarla seks partisi yaptılar!” diyen gazeteleri okumaktan hoşlanırsınız. Siz çocuğunuzun odasına gizli baskınlar verip siyah elbise, rock kasetleri ve hatta ölü kedi ararsınız. Siz kızınızın siyah oje sürdüğünü gördüğünüz an “psikologiste götürmenin” haklı gururunu yaşarsınız. Siz, “valla psikişeye de götürdük ama hiç faydası olmadı” demekten zevk alırsınız. Siz daha çok genç kaybeder, çok liste yazarsınız..

Exit mobile version