GGJ Ege 2013’ün bizlere getirdikleri
Evrensel bir etkinlik olan bir GGJ’nin daha sonuna geldik. Etkinliğin Türkiye ayağında bu sene İstanbul, Ankara ve İzmir başta olmak üzere ülkemizdeki farklı şehirlerde yapıldı GGJ 2013. Buradaki yazımız ise İzmir’deki İzmir Ekonomi Üniversitesi’nde gerçekleştirilen GGJ Ege 2013.
Aşağıdaki videomuzdan İstanbul ve İzmir’de düzenlenen GGJ etkinlikleriyle ilgili görüntüleri izleyebilirsiniz.
Bu etkinliğin kişisel olarak en güzel yanı profesyonel bir organizasyon ekibi yerine 30’a yakın öğrencinin bir araya gelerek harika bir ekip çalışması ile kusursuza yakın bir etkinlik ortaya çıkartmasıydı. İstanbul ve Ankara’da da düzenlenen GGJ’lere rağman o şehirlerden de bu etkinlik için İzmir’e gelen Jammer’lar da bunun göstergesi zaten.
Etkinliğe gelecek olursak, altyapı olarak harika bir iş çıkartan ekip sayesinde katılımcılar teknik anlamda hiçbir sorun yaşamadılar. Bu da işin ne kadar ciddiyetle yapıldığını gösteriyor. Nitekim bu tarz etkinliklerde en çok korkulan teknik alt yapı sorunları, internet bağlantısının sıkıntısı gibi durumlar GGJ Ege 2013’te dile gelen bir konu değildi.
Bütün takımlar geniş, ferah ve Ocak ayına rağmen sıcak bir salonda rahat rahat projeleri üzerinde çalışma imknaı buldular. Çalışmaktan yorulan ve bunalanlar için ise hemen dış tarafta langırt, GT5 oyunu ve Guitar Hero oyunları onları bekliyordu. Üstelik bu oyunlar sadece eğlence amaçlı da değildi. Nitekim bu oyunlarda da bir yarışma düzenlendi ve sonrasında kazananlara ödüller dağıtıldı.
Şimdi işin esas kısmına gelecek olursak, GGJ Ege 2013’te yapılan projeler ciddi anlamda umut vericiydi. “Kalp atışı” teması altında gerçekleştirilen projelerde bazı oyunlar konu olarak birbirlerine benzerlik gösterse de mekanikleri ve atmosferleri ile sürekli olarak birbirleri ile yarışır vaziyettelerdi.
Etkinlik sonunda Pub Train adlı ekibin bir bomba imha uzmanının hikayesi ile bezenmiş olan “Defuse” adlı bulmaca oyunu birinciliğe layık görülürken ikinci sırada ise Şizofren adlı oyun bizleri karşılıyordu. Görsel olarak Limbo atmosferinde side-scrolling mekaniği ile hazırlanan oyun gayet güzel olmuştu. Üçüncü sıradaki Heart Attack adlı arcade oyunu ise günümüzde gerek Steam’de gerek farklı platformarda gördüğümüz ve beğendiğimiz Indie oyunlara taş çıkartacak kadar etkileyici ve zevkli bir oyundu.
Etkinlik sonunda çeşitli ödüllerle değerlendirilen bu üç oyun da gerçekten umut vaadedici projelerdi. Öte yandan kendi favorim olan fakat 48 saatte tamamlanamadığı için ilk 3’e giremeyen Ressurrection oyunundan da bahsetmem gerek. Diğer oyunlardan farklı olarak kabin atışını bir ritim oyununa dönüştürme fikri bende oldukça büyük bir etki bıraktı. Keşke o oyun da oynanabilir seviyeye getirilmiş olabilseydi.
Bu senenin önceki seneden farkı ise geçtiğimiz sene programcı katılımının fazla olmasına karşılık bu sene tasarımcı katılımınının üstün olmasıydı. 80 kişinin üzerinde Jammer’ın katıldığı etkinlikte bütün oyunlar tamamlanamamış olsa da tamamlanan tasarımlarıyla bizlere ülkemizde ne kadr yetenekli genç insanın olduğunu gösterdi. Hem 2D hem de 3D tasarımlar oldukça başarılıydı.
Projelerin çoğu son zamanların gözde motoru Unity ile yapılmış olsa da Türk yapımı bir motor olan ve yurt dışında binlerce satışla oldukça ilgi gören Gideros oyun motorunu da unutmamak gerek. Genç Jammer’ların işlerini oldukça kolaylaştıran Gideros motoru aslında bizlerin de teknik anlamda oyun sektöründe önemli yerlere gelebileceğimizin bir kanıtı.
Kısacası İzmir’de düzenlenen GGJ 2013 bende oldukça güzel izlenimler buraktı. Gerek gençlerin hevesi, çalışma azmi, gerekse sonucunda çıkan işlerle hak ettiği gibi bir organizasyon oldu.