Bir oyun firması için kendi yaptığı oyunların seriler halinde olması çok
önemlidir. Çünkü oyunun serisi demek başarı ve para demektir. Tabii ki her
oyunun serisi başarılı olacak diye bir kuralda yok. Ancak Rockstar Games firması
bu kuralı en iyi sürdüren firma olarak karşımıza çıkıyor. Piyasaya çıkarttığı
Grand Theft Auto isimli oyun ile bir anda oyun dünyasını sallayan ve çılgınca
oynanan bir serinin başlangıçını yapan Rocktar her geçen gün adını daha çok
duyurdu. Şimdi her şeye en baştan bakalım. 1997 yılına gelene kadar oyunlarda
tek düzelik hakimdi. Belli sınırlar çerçevesinde oyunlar oynanılır ve o
sınırların dışına çıkılmazdı. Bu bir nevi oyuncuların özgürlüğünü kısıtlayıp
istedikleri gibi davranmalarını da engelliyordu. Yeni ve farklı bir şeyler
gerekiyordu, oyuncuların isteklerini karşılayacak ve özgürce hareket edebilecek
bir oyun gerekliydi. Nihayet bir oyun firması 1997 yılında oyuncuların bu
isteklerine cevap verebilecek bir oyun piyasaya çıkarttı. Çıkaran firma Rockstar
Games, çıkardığı oyunun ismi de Grand Theft Auto idi.
Rockstar Games’den biraz bahsedelim. Rockstar Games için az ama öz oyun çıkaran
bir firma diyebiliriz. Çıkarttığı oyunlarda belli bir başarı yakalayarak oyun
dünyasında belli bir konuma yükselmiş. Firmanın geçmişine baktığımızda son
yıllarda adını sıkça duyurduğunu görüyoruz. Adının bu kadar duyulmasının sebebi
ise, oyun dünyasında yeni devir açan oyun olan Grand Theft Auto’yu tüm dünyaya
tanıtmasıydı. Bir oyunun ilk çıktığı günden itibaren, geçen yıllar sonunda
bağımlılık ve hatta hastalık derecesine kadar olabileceğini kim bilebilirdi ki!
O yüzden oyun dünyasında şöyle bir ayrım yapsak sanırım yanlış olmaz; “GTA
öncesi ve GTA sonrası oyun dünyası”. GTA piyasaya ilk çıktığında bir anda
oyunlar arasında farklı bir konuma ulaştı. Bunun nedeni, daha önce hiç bir
oyunda görülmeyen özelliklerin bu oyunda olmasıydı. Koskoca bir şehirde
istediğimiz her şeyi yaparak özgürce hareket edebiliyorduk. Serbestlik oyunun
asıl amacını yansıtıyordu.
Grand Theft Auto, Amerika ceza yasasından aldığı “Suç Simülasyonu” ismiyle suç
işlemek üstüne kurulmuş bir oyundu. Bu yüzden sanal ortamda suç işlemek
insanların oyuna olan ilgisini bir kat daha arttırmıştı. Rockstar Games bir nevi
insanların egolarının tatmin etmek için gerçek hayatla birebir olan bütün
olayları bir oyunun içine sağdırarak oyunseverlerin önüne sundu ve oyuncularda
sunulan bu ikramı geri çevirmeyip GTA’yı hep popüler ve zirvede tuttular. 1997
yılından itibaren başlayan GTA efsanesi günümüze kadar hep zirvede kalarak devam
etti.
Rockstar Games’in geçtiğimiz aylarda yaptığı açıklamayı tüm dünya soluksuz
dinledi, çünkü yeni bir GTA oyunu duyurulacaktı. Yeni bir GTA demek kimilerine
göre yeni bir yaşam demekti. Sonunda beklenen açıklama geldi ve GTA IV’ün PS3 ve
Xbox 360 platformları için piyasaya çıkacağı duyuruldu. Ancak GTA IV’e geçmeden
önce, GTA efsanesi nasıl başlamış ve nasıl gelişerek tüm dünya’nın oynar halde
geldiği bir oyun olmuş bir bakalım. Kısaca çıkmış GTA oyunlarını bir
incelemeyelim.
Grand Theft Auto
Oyunseveler ve oyun dünyası için 1997 yılı önemli bir oyunun başlangıç tarihi
olmuştur. Grand Theft Auto ismiyle oyunsevelerin karşısına çıkan oyun bir
efsanenin başlangıcı olarak tarihte yerini aldı. O dönemdeki oyunlara
bakıldığında, GTA kendine özgü bir oyun olarak ayrılıyordu. Suç işlemek üzere
kurulan oyunda bir şehirde canımız ne istiyorsa onu yapabiliyorduk. İstediğimiz
gibi dolaşarak, bazen sokaktaki insanlara bazen de polislere dalıp
dövebiliyorduk. Canımız araba çalmak istediğimizde, yolun ortasında durup
arabayı durduktan sonra şoförü yaka paça aşağıya atarak arabayla kaçabiliyorduk.
Kısacası şehri istediğimiz gibi karıştırabiliyorduk. Bu şekilde davranmak başka
hangi oyunda vardı ki? Kendi egolarımız doğrultusunda vahşet ve suç sınırlarını
GTA’da sonuna kadar zorluyorduk. Kuş bakışı kamerası ve sınırsız suç işleme
özgürlüğü ise GTA kısa sürede oyuncularını kendine bağladı.
Grand Theft Auto: London
1997 yılında çıkan Grand Theft Auto’dan sonra yapımcılar GTA’ya hemen bir ek
paket çıkarttılar. Ek paketin ismi; GTA London. Londra’dayız ve ilk oyunda
yaptığımız bütün pis işleri burada da devam ediyoruz. GTA: London’da grafikler
çok değişmemişti ancak yeni bir şehir, yeni silahlar, yeni görevler ve yeni
arabalar bizleri bekliyordu. Suç işleme isteğimiz GTA: London’da da artarak
devam etti. İlk oyundan çok satmasa da yine de oynanmaya devam edildi. Hal böyle
olunca GTA bağımlılık haline gelip bir hastalık olma yolunda ilerliyordu.
Grand Theft Auto II
Oyunseverler GTA’dan artık yenilikler bekliyordu. Çok geçmeden beklentilerini
karşılayacak GTA II piyasaya çıktı. Oyunda ki en önemli özellik, oyunun artık
3Dfx kartına da destek vermesiydi. Bunlar birlikte grafik motoru da
değiştirilmişti. Hal böyle olunca daha güzel grafikler ortaya çıktı. Her taraf
rengarenk ve cıvıl cıvıldı. Araç patlamaları ve sesler GTA II’de oluşan
atmosferi daha iyi anlatıyordu. Her yeni GTA’da yenilikler olduğu gibi GTA II’ye
de yenilikler geldi. Şehir büyüdü ve çete kavramı ortaya çıktı. Artık oyunda
yalnız değildik. Yeri geldi çeteler için çalıştık yeri geldi çeteler ile karşı
karşıya geldik. Silahların, görevlerin çeşitliliği artarak oyuna her geçen gün
biraz daha bağlandık. Ayrıca GTA II ile birlikte seriye ordu ve FBI’da katıldı.
Grand Theft Auto III: Liberty City
Haliyle yıllar geçip teklonoji ilerleyince oyunların kalitesi de arttı. 2002
yılına gelindiğinde GTA adına çok büyük bir adım atılmıştı. Grand Theft Auto
III: Liberty City ile birlikte GTA, 2D’den kurtulup 3D’ye merhaba demişti.
Çoğunluğun ortak fikri ise, GTA serilerinin en çok beğenilen oyunu GTA III:
Liberty City olmuştu. Oyun artık üç boyutluydu, yani daha gerçekçi grafikler ve
gerçek insan modelleri vardı. Ancak oyunun üç boyutluya geçmesi Rockstar
açısında risk taşıyordu. Başarısız olma gibi bir durumla karşılaşabilirlerdi,
ancak beklenen olmadı ve üç boyutlu GTA daha popüler hale geldi. Ayrıca artık
oyun ” üçüncü şahıs görüşüne ” geçerek tamda GTA’ya uygun bir oynanış biçimi
ortaya çıkmıştı. Oyunseverler kuş bakışı kameradan yeni bir oynanış şeklini
yadırgamamıştı.
Bunun yanında Liberty City’nin de çok büyük bir şehir olması oyun için farklılık
yaratıyordu. GTA III ile beraber oyun artık belli bir senaryoya ve çizgiye
bağlanıp, mafya ve çete ilişkileri oluştu. Mafyaların ve çetelerin verdiği
görevleri yaparak hem adımızı duyuruyorduk hem de diğer mafya ve çetelerin
dikkatini çekiyorduk. Düşmanımın düşmanı dostumdur mantığı ile diğer mafya ve
çetelerden birlikte çalışmak için teklifler alıyorduk. Artık GTA vazgeçilmez
tutku dolu bir oyun haline geldi.
Grand Theft Auto : Vice City
2003 yılında bu sefer GTA: Vice City çıktı. Her sene yeni bir GTA’nın çıkması
oyuna duyulan ilgiyi kat kat arttırmıştı. Kendimizi Havai adalarında
hissetiğimiz deniz, kumsal ve güneşin hiç eksik olmadığı bir şehirdi Vice City.
80’lerin havasını yaşatan oyun, kimilerine göre ilk oyundan daha güzeldi. Oyuna
bir çok kalıcı yenilik geldi. Bunların ilki, Vice City’ye gelene kadar diğer
GTA’larda yönettiğimiz ana karakterler konuşmayıp sadece verilen görevleri
yaparlardı. Ancak Vice City’de bu durum değişerek, sürekli konuşan ve insanlarla
diyalog halinde olan bir karakter geldi. Karakterimizin ismi; Tommy Vercetti.
Vice City’yi de sağlam bir senaryo ile oynadık. Senaryoyu kısaca özetlemek
gerekirse; Tommy, arkadaşlarına aşırı güvenmesinin sonucunda aldatılır. Yaptığı
bir iş esnasında arkadaşlarının polise ihbar etmesi Tommy’yi yakalatır ve 15 yıl
hapis yatmasına neden olur. Tommy hapisten çıktıktan sonra eski patronu Sonny
Forelli ile görüşür. Hapis yatmasına neden olan işte kullanılan paralar
Sonny’nin paralarıdır ve Sonny Tommy’den paralarını ister. Tommy’de paraları
bulacağına söz verir ve motorcular, kübalılar ve gangsterler ile amansız bir
mücadeleye girişir.
Senaryonun sağlam olması bir tarafa Vice City’ye diğer GTA’larda olmayan bir
sürü özellik eklenmiştir. Artık görevler daha detaylı olmuştu. Yeni arabaların
yanı sıra helikopter, motorsiklet, deniz motoru ve uçak gibi bir sürü aracı
kullanma şansını yakaladık. Ayrıca polis, taksi ve ambulans gibi araçları
kullanıp o araçlarla görevlerde aldık. Daha bir çok özelliğin olduğu Vice
City’de GTA serisinin unutulmazları arasına girdi.
Grand Theft Auto: San Andreas
GTA: Vice City’nin yankıları devam ederken Rockstar Games bombayı patlatıp 2004
yılında GTA: San Andreas’ı piyasaya çıkarttı. San Andreas Vice City’nin bir çok
yönden daha gelişmiş haliydi. Artık şehir daha büyüktü, şehrin büyüklüğü
dolayısıyla hareket alanımızda sınırsızdı. Bu sefer ki karakterimiz Amerikan
tarzına uydurulup zenci olarak seçilmişti. Karakterimizin ismi; Carl Johshon.
Oyunda kısaca CJ. deniyordu. GTA: San Andreas’da sağlam bir senaryo üzerine
kurulmuştu. Senaryoyu kısacaca anlatmak gerekirse; CJ daha önce yaşadığı yer
olan Los Santos’da bunalıma girer ve Liberty City’ye gider. Aradan 5 yıl
geçtikten sonra CJ Los Santos’a zorunlu dönüş yapar. Çünkü CJ’in annesi ölmüş
veya öldürülmüştü. CJ, annesinin katillerini bulmak için yemin eder ve macera
başlar.
Oyunun özelliklerime baktığımızda ilk dikkat çeken, artık denizde
yüzebiliyorduk. Diğer GTA’larda denize girdikten kısa bir süre sonra ölüyorduk.
Ancak San Andreas’da yüzüp hatta denizin diplerine dalıyorduk. San Andreas’da
Vice City’de kullandığımız araçların yanı sıra daha gelişmiş araçlarda
eklenmişti. F-16, Jetpac gibi araçların yanına paraşütte eklenmişti. Oyunun
görevleri ve oyundaki ayrıntılarda dikkat çekiyordu. Oyunda şişmanlayıp sonrada
spor salonuna giderek spor yapabiliyorduk, berbere gidip tıraş olabiliyorduk,
giyim mağazalarına gidip kendimize kıyafet alabiliyorduk. Daha bir sürü özellik
ile birlikte oynadık San Andreas’ı. Haritanın ve şehrin büyük olması görev
zenginliğini de beraberinde getirdi. Artık GTA tedavisi olmayan ve bağımlılık
haline gelmiş bir hastalıktı.
Grand Theft Auto: Vice City Stories
2006 yılında ise önce PSP’ye sonrada PS2’ye GTA: Vice City Stories çıktı. GTA:
Vice City’nin biraz değişmiş versiyonu olarak tanımlayabileceğimiz oyun Vice
City’de geçiyordu. Silahlar, ilerleme yapısı, araçlar GTA: Vice City’de ki ile
aynı, yalnız kahramanımız, görevlerimiz ve hikayemiz farklı. Oyunda Vin Vance’e
adındaki kişiyi yönlendiriyoruz. Amacımız orduya katılmak, bunun için
komutanımızdan aldığımız görevleri yaparak kendimizi kanıtlamaya çalışıyorduk.
En sonunda uyuşturucu mafyasının içine girerek onların pis işlerini yapıyorduk.
GTA: Vice City Stories’de kısıtlı sayıda yenilik olsa da yine popüler olmayı
başararak zirvede kalmayı bildi.
Gördüğümüz gibi 1997 yılında itibaren başlayan GTA efsanesi, yıllar geçtikçe
gelişti ve büyümeye devam etti. GTA’yı insanlar bıkmadan usanmadan, gece gündüz
demeden sürekli oynadılar. Oyunun fanları oyun için sayısız mod ve çeşitli
çalışmalar yaparak GTA’ya duyulan ilgiyi bir kat daha arttırdılar. GTA artık
öyle bir hal almıştı ki, insanlar GTA’yı gerçek hayatları gibi görmeye
başladılar. Hatta GTA’dan etkilenerek çevresindeki insanlara zarar verenler bile
oldu. İşin bir başka boyutu ise GTA bazı ülkelerde aşırı şiddet içerdiği için
yasaklandı. Her ne kadar da yasakta konulsa GTA oynanılmaya ve büyümeye devam
etti. Şimdi gelelim herkesin merak ve heyecanla beklediği GTA IV’e, bakalım yeni
GTA’da bizi neler bekliyor.
Liberty City’ye hoş geldiniz
Rockstar Games GTA IV’ü duyurduktan sonra herkes ilk ekran görüntülerini ve
videosunu bekledi. Rockstar’da kimseyi fazla bekletmeden geçtiğimiz günlerde
oyunun ilk resmi videosunu yayınlandı. Videoyu büyük merak ve ilgi ile
karşılayan oyunseveler, GTA IV hakkında çeşitli yorumlar yaparak düşüncelerini
dile getirdi. Videoyu kısaca anlatmak gerekirse; New York Liberty City’sindeyiz.
Kocaman bir şehirde her taraf hareketli ve cıvıl cıvıl, insanlar bir koşuşturma
içinde hareket ediyor. Gerçek dünyada olduğu gibi bir telaş var. Sonra Liberty
City’deki binaların ve yerleşim yerlerini görerek, şehrin ne kadar modern ve
gelişmiş olduğunu görüyoruz. Videodaki bir sahnede uzaktaki binaları görüyoruz,
binaların güneşin etkisiyle hafif buğulu şekilde gözükerek ne kadarda
gerçekçiliği olduğunu anlıyoruz. O müthiş manzaradan sonra oyunda
yönlendireceğimiz karakter gözüyoruz, diğer GTA’lardaki karakterler ile
karşılaştığımızda daha detaylı ve gerçekçi bir duruşunun olduğunu gözlemleyerek
videoyu bitiriyoruz.
GTA III’ü oynayanlar Liberty City’yi bilirler. İşte GTA IV’de 2007 Liberty
City’sinde geçeçek. Son derece modern ve gelişmiş bir biçimde karşımıza çıkacak
2007 Liberty City’si, GTA III’de ki Liberty City’den daha büyük ve daha
ayrıntılı olacak. Ayrıntının dışında Rockstar Games gerçeklerine benzeyen 5 ayrı
şehir inşa etmiş. İnşa edilen şehirlerin isimleri değiştirilerek oyuna aktırılan
şehirler ise şunlar; Brooklyn kenti Broker’a, Manhattan kenti Algonquin’e,
Queens kenti Dukes’a, Bronx kenti Bohan’a ve New Jersey kent ise Alderney’e
çevirilerek oyuna aktarılmış. Oyunun haritası içinde San Andreas’dan küçük
olacağı ancak detay bakımından oldukça fazla olacağı açıklanmıştı.
Bekle beni Amerika ben geliyorum!
Oyunda yönlendireceğimiz karakterin adı Niko Bellic. Doğu Avrupa’lı olan Niko,
Amerikan rüyasını gerçekleştirmek için New York Liberty City’e göç etmiş. Ancak
Niko’nun Amerika’ya bu ilk gelişi değildir. Daha önce bu şehirde oldukça lüks
yaşantı sürerken bir anda her şeyini kaybettikten sonra şehirden ayrılmış.
Kuzeni Roman tarafından tekrardan Amerika’ya gelmeye ikna edilen Niko, bu sefer
Amerikan rüyasını gerçekleştirmek için temelli buraya yerleşmiş. Niko’yu ikna
eden Roman ise çevresine yüklü miktarda borcu olan bir kişidir. Ayrıca oyunda
Niko’yu destekleyen en önemli kişide Roman olacaktır.
İlk önce karakter animasyonlarından bahsedelim. Daha önce çıkan GTA’larla
kıyaslanıldığı zaman GTA IV’de karakter animasyonlarında büyük değişimler
olacak. Karakterimiz Niko’nun yürüdükçe ve hareket ettikçe attığı her adımın
ağırlığını hissedebileceğiz. Bu da gösteriyor ki animasyonlarda gerçekçilik ön
planda. GTA IV’de değişime uğrayan bir unsurda yayalar olacak. Serinin önceki
oyunlarına bakıldığında GTA IV’de yayalar daha gerçekçi olacak. Gerçek hayatta
dışarıda gördüğümüz yayalar ne yapıyorsa GTA IV’deki yayalarda aynılarını
yapacak. Bankta kitap okuyanlar, sigara içenler, mağazalara girip alışveriş
yapanlar gibi bir sürü işlevleri yayalar yapacak.
Rockstar, GTA IV’de karakter animasyonlarının dışında yeni animasyonları da
göreceğimizi belirtmişti. GTA IV’de arabalar için yeni bir animasyon bizleri
bekliyor olacak. Artık arabaların camlarını kırarak içeri girebileceğiz. Camı
kırarkenki animasyon görülmeye değer olacakmış. Ayrıca araçların yoldaki
tümseklere ve çukurlara verdikleri tepkilerde daha gerçekçi olup bizlere
gerçekçi bir sürüş keyfi yaşatacakmış. Hatırlayacağınız üzere San Andreas’da
uçaklar ve jetpack gibi araçlar sayesinde uçabiliyorduk. Ancak GTA IV’de uçak
olmayacak. Rockstar Games bunun nedeni açıklayarak, sadece tek bir şehir olduğu
için eğer uçak olursa bunun gerçekçiliği zedeleyeceğine inandıkları için oyunda
uçak olamayacağını açıkladı. Fakat bu oyunda uçamayacağımız anlamına gelmiyor.
Helikopter ve jetpack gibi araçlar sayesinde yine uçmanın keyfine fazlasıyla
varacağız.
Daha fazla özgürlük
GTA’yı GTA yapan en büyük özelliğin sınırsız özgürlük ve serbestlik olduğunu
giriş yazısında belirtmiştim. GTA IV’de özgürlük ve serbestlik diğer GTA’lara
nazaran daha fazla olacak. Niko isterse dışarıdaki bir yaya ile konuşabileceği
gibi cep telefonu sayesinde de insanlarla konuşabilecek. Cep telefonunun oyunda
önemli bir yeri olacağını söyleyelim. Görevlerin çoğunu cep telefonu sayesinde
alacağız. Ayrıca cep telefonunu sadece görev almak için kullanmayacağız,
düşmanlara pusu kurmada yada bize pusu kurulacağı zaman haberleşmede cep
telefonunun büyük yararı olacak. Yapımcılar oyundaki cep telefonunun dizayn
bakımından gerçekten farksız olacağını ve gerçek hayatta olduğu gibi oyunda da
cep telefonunun sıkça kullanılacağını belirttiler.
GTA oyunlarındaki emir komuta zincirini herkes biliyordu. Mafya babaları ve çete
liderleri gibi büyük kişilerin verdiği görevleri yaparak adımızı duyurup
yükselmeye çalışıyorduk. Ancak GTA IV’de kendimizi diğer insanlardan emir alan
bir köle gibi hissetmeyeceğiz. Çünkü oyunda görev çizgisellik olmayacak. Tabii
ki bu tür kişilerden alacağımız görevler olacak fakat istediğimiz zaman
görevleri alıp yapacağız. Kısacası Liberty City’de daha özgür ve serbest
olacağız. Ayrıca GTA IV’deki görevler daha gerçekçi, daha uzun ve çok daha
çeşitli olacak. Bu çeşitlilik, görevlerin daha fazla farklı süreçte işlemesiyle
kendini gösterecek.
Oyun 2007 Liberty City’sinde geçeceği için oyundaki araçlarda yeni ve modern
olacak. Rockstar, oyundaki arabaların yeni fiziklerle donatılacağını ve
kameranın Liberty City’nin kalabalık trafiğinde daha iyi sürüş perspektifi
yakalayabilmek için, arabaya daha da yaklaşarak arabalardaki detayların daha iyi
görülebileceğini açıkladı. Özellikle kamera açısı oyuna farklı bir özellik
kazandıracak gibi gözüküyor. Kameranın yeni açısı sayesinde sürücünün araba ile
ilgili her detayı daha yakında görebileceğiz. Aynı zamanda da kamerayı çevirerek
şehri yatay ve dikey olarak da inceleyebilme şansına sahip olacağız. Ayrıca
oyunda araç çeşitinin de fazla olacağını açıklayan Rockstar her aracın kendine
özel ayrıntıları olacağını da sözlerine ekledi.
GTA: San Andreas’da bilindiği üzere yemek yiyip sonrada spor salonuna giderek
spor yapabiliyorduk, ayrıca berbere gidip saçlarımızı kestirdikten sonra, giyim
mağazasından kendimize kıyafet alabiliyorduk. Acaba GTA IV’de de aynı şeyler
yapabilecek miyiz? Rockstar Games bu konuda net bir açıklama yapmadığı gibi
açıkta bir kapı bırakıyor. Kim bilir belki San Andras’da yaptığımız bu işleri
GTA IV’de de yaparız. Yine San Andreas’da olan kız arkadaşı edinme GTA IV’de de
olacak. Oyuna eklenen bir özellikte, kahramanımız Niko artık telefon direklerine
tırmanarak şehri kuş bakışı seyredebiliyor.
Rockstar Games oyunun yapım aşamasında, eski polis şeflerinden ve emekli suç
uzmanlarından da yardım aldı. Bu da gösteriyor ki, oyunda artık suçlu olmanın
daha zor olacağı ve polisin bizi bir hayli zorlayacağı anlamına geliyor. Ayrıca
ilk yüklemeden sonra, oyunda başka bir yükleme ekranı olmayacak. Bu, şehir dışı
kısımlarına geçerken ve tersi için de geçerli. Dedikodulara göre oyunda sürpriz
olarak, önceki GTA serilerindeki karakterleri GTA IV’de görebileceğiz. Rockstar
bu konularda net açıklama yapmadığı için, dedikoduların ne kadar doğru olduğu
tartışılır. Bakalım ilerleyen günlerde bu ve sır gibi saklanan diğer özellikler
hakkında bir açıklama yapılır. Belki de Rockstar hiçbir açıklama yapmadan,
oyuncuların bu özellikleri kendilerinin görmesini ister.
Yeni nesil konsol pazarı
Bilgisayarda GTA oyunları her zaman çok popüler olduğu gibi bilgisayar oyunları
arasında GTA olmazsa olmazlardan olmuştur. GTA IV’ün dedikoduları yayılmaya
başlayınca bilgisayar dünyasında bir hareketlilik yaşandı. Herkes her zaman ki
gibi yeni GTA’nın bilgisayar içinde piyasaya çıkacağından emindiler. Çünkü
GTA’nın hemen hemen bütün oyunları bilgisayara çıktığı için ciddi bir oyuncu
kitlesi oluşmuştu. Ancak Rockstar Games dünyadaki bütün bilgisayar
kullanıcılarını şoka uğratan açıklamayı yaptı. GTA IV sadece yeni nesil konsol
dediğimiz PlayStation 3 ve Xbox 360 platformları için piyasaya da olacaktı. İlk
başta çoğu bilgisayar oyuncusu buna inanmayarak, bir yanlışlığın olabileceğini
düşündüler. Bu düşüncelerini yok eden açıklama, oyunun resmi videosunda açıklığa
kavuştu. Videonun sonunda sadece PS3 ve Xbox 360’ın logoları bulunuyordu. Herkes
inanamıyordu, Rockstar ciddi oyuncu kitlesi olan PC’yi nasıl olurda es geçerdi?
Aslında bunun cevabını biraz teklonojiyi takip eden oyunseveler bileceklerdir.
Artık yeni nesil konsol dediğimiz teklonoji devri hayatımıza girmiş durumda.
Oyun firmaları da yeni oyunlarını bu devire uydurmak için yeni nesi konsollara
çıkarmaya başladılar. Artık para ve ticaret konsollara yönelmeye başladı.
Gittikçe büyüyen bu pazardan pay almak isteyen oyun firmaları da öncelikle
maddiyatı göz önünde bulundurarak oyunlarını buna göre yapmaya başladılar. İşte
Rockstar Games’de bu büyük pazardan pay almak için, GTA IV’ü PS3 ve Xbox 360’a
çıkartacaklarını açıkladı.
PS3’ün ve Xbox 360’ın grafik kalitesi yüksek olduğundan, GTA IV’ün grafiklerinin
de gerçekçi ve güzel olması kaçınılmaz oluyor. Yayınlanan videodan da
gördüğümüzde gerçekçi grafikler ve ayrıntılar hemen dikkat çekiyor. Olağanüstü
şehir manzarası, gökyüzü efektleri ve binaların uzaktan buğulu gözükmesi
gerçekçilik anlamında bütün hisleri verecek. Işıklandırma, gölgelendirme ve
frame olayları konusunda da Rockstar baya iddalı olduğunu açıklayarak bizlere
daha gerçekçi ve zevkli bir GTA’nın beklediğini açıkladı. Rockstar oyunun
sesleri konusunda da oldukça iddalı. Gerçek bir şehirde olması gereken bütün
sesleri GTA IV’de duyacağız. Her sesin farklı olacağını vurgulayan firma,
oyundaki seslendirmelerinde özenle hazırlandığını belirtti. Bununla birlikte
GTA’yı GTA yapan bir unsurda oyun müzikleri olmuştur. Rockstar GTA IV’de de oyun
müzikleri konusunda çok özenli davranmış.
Efsane geri dönüyor
Yeniliklerin ardı arkası kesilmediği GTA IV’de, çoklu oyunculu modu da bizleri
bekliyor olacak. Bu konudaki açıklamayı Rockstar’ın kurucuları ve GTA’nın
yaratıcılarından Dan House yaparak; GTA IV’ün çoklu oyunculu olarakta
oynanabileceğini açıkladı. Ancak bu devasa online şeklinde olmayıp, tek kişilik
ilerlemeli bir çoklu oyunculu modu olacak. Oyun PS3 ve Xbox 360’a iki farklı
versiyon olarak piyasada çıkacak, fakat iki versiyon arasında benzerliklerinde
bulunacağı ve oyunun Xbox 360 versiyonu için indirebilir içeriğin sunulacağı
açıklandı.
Her yönden diğer GTA oyunlarından farklı olacak GTA IV’de sınırsız yenilik
bizleri bekliyor olacak. Daha fazla özgürlüğün ve serbestliğin tadına
varacağımız oyunda, kendimizi gerçek bir şehirde hissederek ona göre gerçek bir
hayat yaşacağız. Artık GTA IV için geri sayım başladı. 16 Ekimde piyasada olacak
oyun hakkında edindiğimiz bilgiler şimdilik bu kadar. Uykusuz gecelere merhaba
diyin, çünkü GTA efsanesi daha fazla yenilik ve içerikle geri geliyor.